Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/46 E. 2022/499 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/46 Esas
KARAR NO : 2022/499

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete ait … Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilen malların antrepoya konulduğunu, davalı şirkete ait … tescil sayılı antrepo beyannamesi kapsamında 783 kaptan oluşan … ticari ünvanlı tekstil ürünlerinin 25.09.2018 tarihinde depoya konulduğunu, davalı şirket ürünlerin depoya konulduğu 25.09.2018 tarihinden itibaren antrepo ücretlerini kesilen faturalar rağmen ödememiş olduğunu, davalı şirketin iş bu antrepo bedellerinin ödenmemesi sebebiyle … 12. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından ödenmeyen 4.000 TL 17 adet olmak üzere toplam 68.000 TL için icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itiraz ettiğini, takibe konu bedelleri ödemediği gibi devam eden dönemleri de ödemediğini, Ekim ve Kasım 2020 dönemini kapsayan 8.000 TL tutarlı 30.11.2020 tarihli faturayı da ödemediğini, halen depoda mevcut olan davalı şirkete ait dava konusu mallara ilişkin daha önce de ardiye bedellerinin ödenmesi için … 20 İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine itiraz nedeniyle açmış olduğu … 19 ATM …E. sayılı ve… Esas sayılı dosyasında açmış olduğu davada İtirazın iptaline ve takibin devamına tazminata karar verildiğini, haksız ve kötü niyetli davalının itiraz ettiğini beyanla itirazın iptalini, ödenmeyen 1 adet faturanın da dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini, davalının takip konusu alacağın % 20den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, … 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dava dosyası, … 20 İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyası, … 8. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, taraf şirketlere ait BA/BS formları ile vergi kayıtları celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya, antrepo ücretinin tespiti amacıyla Mali Müşavir bilirkişi …ile Gümrük Antrepoları Kaçakçılık ve Dış Ticaret Uzmanı …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 11/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Raporumuz içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, daha önce tanzim edilen ticari defter ve belgelere ilişkin hazırlanan kök rapor ve dosya üzerinde yapılan iş bu ek inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Heyete katılan Gümrük Uzmanı tarafından; Davacının eşyaların antrepoya alındığı 25.09.2018 tarihinden 04.06.2019 tarihi aralığındaki 252 günlük ardiye ücreti olarak hesaplanan 33.599,16 TL’yi talep edebileceği sonucuna ulaşılması sebebiyle mali olarak daha önce yapılan tespitlerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, daha önce … E. Sayılı dosyaya konu 28.000 TL’lik kısım hariç 5.599,16 TL “nin iş bu davaya konu edilebilecek tutar olarak malen hesaplanacağı, ticari kayıtlardaki tespit edilen alacağın iş bu ek rapordaki tespitler kapsamında nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı, tarafların, faiz inkar tazminatı ve sair taleplerinin değerlendirmesi Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, antrepo sözleşmesinden kaynaklanan antrepo ücreti alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve ayrıca alacak davası istemine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davalı icra dosyasında ödeme emrine itiraz dilekçesi ile birlikte İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunarak genel yetki kuralları uyarınca kendi yerleşim yeri (… ) icra müdürlüğü olan İstanbul Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu belirtmiş ise de; taraflar arasında antrepo hizmeti verilmesi yönelik ticari hizmet sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmelerden doğan davalarda özel yetki kuralları gereğince ifa yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, İİK 50. madde atfı ve HMK 10. madde hükümleri uyarınca uyarınca davacı tarafından serbest depo ve gümrüklü antrepo hizmetinin antreponun bulunduğu Arnavutköy / İstanbul adresinde hizmetin / edimin ifa edildiği, … ilçesinin … Mahkemelerinin yargı çevresinde bulunduğu, ancak … ilçesinde müstakilen kurulmuş Asliye Ticaret Mahkemelerinin bulunmadığı, bu bağlamda ticari davalar açısından HSK kararı uyarınca …’ nın İstanbul Mahkemelerinin yargı çevresi mülhakatında ve İstanbul Mahkemelerine bağlı olması karşısında; somut olayda takip hukuku açısından İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, davalının yetki itirazı yerinde görülmemiş, davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Davacı, antrepoya bırakılan mallara ilişkin antrepo ücretinin davalı tarafından ödenmediğini, antrepo ücretine yönelik olarak kesilen 4.000,00 TL bedelli 17 adet fatura sebebiyle davalı hakkında … 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden toplam 68.000,00 TL alacak için ilamsız icra takibinde bulunduğunu, ayrıca takibe konu edilmeyen ve devam eden aylara ilişkin 8.000,00 TL bedelli 1 adet fatura sebebiyle 8.000,00 TL daha alacaklarının olduğunu beyan etmiş, 68.000,00 TL alacak için itirazın iptalini ve ayrıca takibe konu edilmeyen 8.000,00 TL alacağın da tahsilini talep etmiştir.
Antrepo sözleşmesine yönelik olarak akdi ilişkinin varlığı noktasında taraflar arasında ihtilaf yoktur. Zira, … Gümrük Müdürlüğünün …tarihli antrepo beyannamesinden davalı şirkete ait malların davalı tarafından davacının sahibi olduğu antrepoya 25/09/2018 tarihinde boşaltıldığı ve dosya arasında bulunan … 8. Noterliği’nin… tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinden de görüleceği üzere malların halen davacıya ait antrepoda bulunduğu sabittir.
Uyuşmazlığın temeli, Gümrük Kanunu ve Tasfiye Yönetmeliği uyarınca davacının antrepo sözleşmesinden kaynaklı olarak davalıdan antrepo ücreti alacağı olup olmadığı, varsa antrepo alacağının miktarı noktasında toplanmaktadır.
Yasa ve mevzuattaki düzenlemelere bakıldığında:
4458 sayılı Gümrük Kanunun 101/1. maddesi “Eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsızdır. Ancak, gümrük idarelerince gerek görülen hallerde, eşyaya gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanım tayin edilmesi için bir süre belirlenebilir.”
4458 sayılı Gümrük Kanunun 177/1-g. maddesi “Bu Kanunun 101 inci maddesine göre belirlenen süreleri dolan eşya 178 inci madde hükümlerine göre tasfiye edilir.”
4458 sayılı Gümrük Kanunun 178. maddesi “177 nci maddede belirtilen eşya; a) İhale yoluyla satış suretiyle, b) Yeniden ihraç amaçlı satış suretiyle, c) Perakende satılmak suretiyle, d) Kamu kuruluşları ile özel kanunla kurulmuş vakıf ve derneklere tahsis edilmek suretiyle, e) İmha suretiyle, f) Özel yolla, tasfiyeye tabi tutulur. Tasfiye idaresi; ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşünü alarak insan, hayvan, bitki ve çevre sağlığı bakımından gerekli önlemleri almakla yükümlüdür. Tasfiyeye ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.” denilmektedir.
Gümrük Tasfiye Yönetmeliğinin Tasfiye Edilecek Eşyanın Tespiti ve Teslimi başlıklı 30/1-6. maddesi “Eşyanın tasfiyelik hale geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde her özet beyan veya transit beyannamesi ya da yerine geçen belge için ayrı ayrı konşimento, CMR, CIM ve CIV numaraları gösterilmek ve antrepo beyannameleri, ambar giriş listeleri, hasar tutanakları, giriş ve çıkış kayıtları ve diğer belgeler göz önünde bulundurulmak suretiyle geçici depolama ve antrepo işleticileri tarafından tasfiye listesi düzenlenir…. Gümrük müdürlüğünce tasfiye listeleri içeriği eşyanın tasfiyelik hale gelip gelmediği kontrol edilir. Gümrük idaresi tarafından tasfiyelik hale geldiği tespit edilen eşya bulunduğu yerde görülerek tespit ve tahakkuk belgesi düzenlenir ve eşyanın tasfiyelik hale geldiği tarihi izleyen en geç otuz gün içinde varsa eşya hakkında ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri ile birlikte işletme müdürlüklerine gönderilir. “
Gümrük Yönetmeliğinin Eşyanın Antrepoda Kalabileceği Süre başlıklı 346/1-3. maddesinde “Eşyanın antrepo rejimi altında kalış süresi sınırsızdır. Müsteşarlık, özellikle beklemek suretiyle bozulabilecek eşya da dahil olmak üzere eşyanın antrepoda kalabileceği süre konusunda belirleme yapabilir.”
Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Gümrük Genel Müdürlüğünün 2010/41 sayılı Genelgesinde “…6 ayı aşan gümrük gözetimi ve denetimi altında genel antrepolarda bulunan ancak sahipleri veya kanuni temsilcileri veya kanuni mirasçıları tarafından işlemleri takip edilmeyen herhangi bir adli ya da idari yargılamaya konu olmayan eşyaya yeni bir gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanım tabi tutulması amacıyla 30 günlük süre verildiği yönünde antrepo işleticisi tarafından sahibine veya kanuni temsilcisine veya kanuni mirasçısına tebligatta bulunulacaktır. 4458 sayılı Gümrük Kanunun 101/1 fıkrası gereğince gümrük idarelerince tayin edilen 30 günlük süre içinde gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmayan veya sahip, kanuni temsilcisi veya kanuni mirasçıları tarafından antrepoda kalmaya devam etmesini istedikleri yönünde talepte bulunulmayan eşyanın Gümrük Kanunun 177.madddesinin (g) bendi uyarınca tasfiye edilmesi uygundur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bahsi geçen mevzuat hükümleri uyarınca, gümrüklü bir eşyanın genel antrepolarda kalış süresi Gümrük Kanunu 101/1. maddesi uyarınca kural olarak sınırsız olmakla birlikte, Gümrük Müsteşarlığının 2010/41 sayılı Genelgesi ile bu sürenin sınırlandırılarak şarta bağlandığı, buna göre antrepo işleticisi depoladığı eşya hakkında her 6 ayda bir eşya sahibine, eşyanın depolama sürecinin devam edip etmediği tebligat yapmak suretiyle sorduktan sonra şayet eşya sahibinden 30 gün içerisinde depolanması yönünde herhangi bir onay gelmemesi halinde bu sefer 30 günün bitimine müteakip 10 gün içinde tasfiye listesini düzenleyerek bağlı bulunduğu Ambarlı Gümrük Müdürlüğüne gönderecektir. Ambarlı Gümrük Müdürlüğü, Gümrük Kanunun 177/1-g, 178 ve Tasfiye Yönetmeliğinin 30/6. maddeleri uyarınca eşyanın tasfiye işlemlerini başlatacak, Gümrük İdaresi eşyanın tasfiye koşullarının oluştuğuna karar vermesi halinde 30 gün içerisinde tasfiyeye ilişkin tespit tahakkuk belgesi düzenleyerek eşyanın tasfiyesini gerçekleştirecektir.
Somut olaya bakıldığında; Gümrük Müsteşarlığının 2010/41 sayılı Genelgesi uyarınca davacı antrepo işleticisinin … 8. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya gerekli yasal uyarıları eksiksiz olarak yaptığı, ancak eşya sahibi olan davalı şirketin Genelge ‘ de belirlenen 30 günlük süre içinde çekilen ihtara rağmen herhangi bir cevap vermediği görülmüştür. Başka bir anlatımla, eşya sahibi olan davalı şirket malların antrepoda depolanmasına devam edilmesi / malların depoda kalması yönünde açıkça onay / muvafakat vermemiştir. Bu halde, davacı antrepo işleticisinin 2010/41 sayılı Genelge uyarınca ve ihtarda belirttiği üzere, Gümrük Kanunun 177/1-g maddesi hükmü uyarınca tasfiye işlemlerine başlaması gerekmektedir. Ancak, davacı antrepo işleticisi mevzuat hükümleri uyarınca tasfiye işlemleri yapması gerektiği, hatta davalının malların depoda kalması noktasında açıkça onayı da olmadığı halde, malları antrepoda tutmaya devam etmiştir. Bu halde, malların antrepoda kalması gereken yasal süre için ancak davacı antrepo işleticisinin ücret isteyebileceği, aşan kısımla ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tasfiye işlemlerini başlatması gerektiği halde, bu şekilde davranmayarak malların depoda kalmasına kendisi neden olduğundan bu sürede geçecek ücreti artık davalıdan talep edemeyecektir (Ankara BAM 22. HD. 2020/587 E., 2020/382 K.). Zira, evrensel hukuk prensipleri gereği de, hiç kimse kendi hatası ya da kusuruna dayanarak karşı taraftan herhangi bir hak talebinde bulunamayacaktır. Öte yandan, davacı antrepo işleticisi 4458 sayılı Gümrük Kanununun 180. maddesi uyarınca tasfiye sürecinde varsa bakiye antrepo ücretini ve tasfiye masraflarını, artık tasfiye sonucu satış bedelinden kalan tutardan almalıdır. Bu aşamada önemle ifade etmek gerekir ki, davacı vekilleri yargılama sırasında millileştirme işlemlerinin davalı eşya sahibi tarafından yapılması gerektiğini, bu noktada kendileri tarafından noter kanalı ile ihtarname çekilerek üstlerine düşen yükümlülükleri yerine getirildiğini iddia etmişlerse de; hem Tasfiye Yönetmeliğinin 30/6. maddesi hem de Gümrük Müsteşarlığının 2010/41 sayılı genelgesi uyarınca tasfiye işlemlerini başlatmak açıkça ve yorum gerektirmeyecek kadar net şekilde davacı antrepo işleticisine bırakılmış olup, yasal sorumluluk bu iddianın aksine antrepo işleticisi olan davacı üstündedir. Dolayısıyla, mevcut bu iddiaya anılan yasal düzenlemeler uyarınca itibar edilmemiştir.
Antrepo beyannamesi, eşyanın antrepoya giriş tarihi, 2010/41 sayılı Genelge uyarınca eşyanın antrepoda kalması gereken süre ile davacının cevap bekleme süresi, davacının tasfiye listesi düzenleme süreci, gümrük idaresinin tespit tahakkuk belgesi düzenleme tarihi, kısaca davacı antrepo işleticisinin yasal olarak davalı eşya sahibine ait malların antrepoda tutması gereken yasal süre ve hak ettiği antrepo ücretinin belirlenmesi amacıyla dosya Gümrük Antrepoları ve Dış Ticaret Uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tüm silsile gerekçeli ve denetime elverişli şekilde ayrıca tablo oluşturularak açıklanmış, bu bağlamda davacının antrepo işleticisinin antrepo alacağını 33.599,16 TL olarak hesaplandığı, ancak davacının işbu davadan evvel aynı antrepo sözleşmesi kapsamında toplam 28.000,00 TL alacaktan ötürü hukuki yollara başvurduğu, … 19. ATM’ nin … Esas sayılı dava dosyasında davacı antrepo işleticisi lehine karar verildiği, işbu kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, dolayısıyla hak edilen 33.599,16 TL antrepo ücretinden, kesinleşen ilama dayalı 28.000,00 TL alacak mahsup ediliğinde davacının bakiye antrepo ücreti alacağının 5.599,16 TL olduğu hesaplanmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, bilirkişi kurulunun 11/04/2022 tarihli ek raporu; ayrıntılı, gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine açık olup, uyuşmazlığı giderici mahiyette ve bilimsel yönden isabetli tespit ve değerlendirmeler içermesi, ayrıca hem yasanın hem de sair mevzuatın geciktirici ve emredici nedenlerinin kapsamlı şekilde tarif edilmesinden ötürü mahkememize hükme esas alınmıştır.
Esasen, bilirkişi kurulu oluşturulmadan öncesinde mahkememizce inceleme yaptırılmış, mali müşavir bilirkişiden 17/11/2021 tarihli kök rapor alınmıştır. Ancak, bahse konu kök raporda yalnızca, ticari defter ve belgeler üzerinden muhasebesel incelemeler gerçekleştirildiğinden kök rapor hüküm kurmaya elverişli görülmemiştir. Zira, kök rapor içeriğinde Gümrük Kanunu ve ilgili mevzuata ilişkin hiçbir değerlendirme ve tartışma bulunmamaktadır. Nitekim, davalı tarafından kök rapora itiraz edilmiş, özellikle bilirkişi heyeti oluşturulması ve oluşturulacak bu heyete bir gümrük uzmanı bilirkişinin atanarak ek rapor alınması gerektiğinden bahisle ilgili mevzuat hükümleri de açıklanarak kapsamlı şekilde itirazda bulunulmuştur. Bu itiraz üzerine, hem Gümrük Kanunu ve sair mevzuatın incelenmesi, araştırılması ve tartışılması hem de eksik tahkikata sebebiyet verilmemesi bakımından alanında uzman Gümrük Müşaviri de atanarak bilirkişi kurulu oluşturulmuş, hükme esas alınan 11/04/2022 tarihli ek rapor alınmıştır.
Davacı vekili her ne kadar ek rapora karşı itirazda bulunarak ilk alınan rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiş ise de; ilk alınan raporda az önce yukarıda açıklandığı üzere Gümrük Kanunu ve ilgili mevzıata ilişkin bir değerlendirme ve tartışmanın bulunmadığı, mali müşsavir tarafından sadece davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde kayden inceleme yapıldığı, nitekim tek taraflı bu incelemenin dahi alacağın varlığı ve miktarı noktasında yeterli olmadığı, kaldı ki davalı tarafından davaya konu edilen tüm faturaların davacıya iade edildiği, yine celp edilen BA formlarında bu faturaların davalı tarafından kayıtlara dahi alınmadığı, bu itibarla kök raporun denetime açık olmadığı ve hükme esas alınamayacak nitelikte olduğundan davacının kök rapor doğrultusunda karar verilmesi talepleri yerinde görülmemiştir.
Hükme esas alınan 11/04/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda, gümrüklü antrepolarda ücret uygulama esaslarının serbest piyasa koşullarına göre ve işletme politikaları uyarınca serbestçe belirleneceği belirtilmekle birlikte, ardiye ücretinin fahiş olup olmadığı hakkında antreponun bulunduğu lokasyon, doluluk oranı, verdiği hizmet kalitesi vs. kriterleri esas alınarak kıyaslasa yapılması ve ücretin tayin edilmesi dahi yerleşik içtihatlarla uyum içindedir. (Antrepo ücretinin lokasyon, konum, kapasite, işletme politikası kriterlerine göre belirlenmesi noktasında bilirkişi mütalaasını destekleyen örnek bir karar için bknz. İstanbul BAM 43. HD. 2020/473 E., 2021/1358 K.)
Yapılan açıklamalar karşısında; Gümrük Kanunun 101/1., 177/1-g., 178.; Tasfiye Yönetmeliğinin 30/1-6., Gümrük Yönetmeliğinin 346/1-3. ve Gümrük Müsteşarlığının 2010/41 sayılı Genelgesi uyarınca, malların antrepoda kalması gereken yasal süre için ancak davacı antrepo işleticisinin ücret isteyebileceği, aşan kısımla ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tasfiye işlemlerini başlatması gerektiği halde, bu şekilde davranmayarak malların depoda kalmasına kendisi neden olduğundan bu sürede geçecek ücreti artık davalıdan talep edemeyeceği, zira hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak karşı taraftan bir hak talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, tasfiye sürecinin başlatılmasının açık yasal düzenlemeler uyarınca davacı antrepo işleticisinin sorumluluğunda bulunduğu, bu kapsamda davacı antrepo işleticisinin ancak tasfiye sürecine kadar geçecek yasal süre için davalıdan antrepo ücreti isteyebileceği, bu miktarın 11/04/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda gerekçeli, tablolu ve denetime elverişli şekilde ifade edildiği üzere 33.519,16 TL olarak hesaplandığı, ancak bu tutarın içinde yer alan ve öncesinde … 19. ATM’ nin … Esas sayılı dosyası ile kesinleşen 28.000,00 TL antrepo ücretinin mahsup edilmesi gerektiği, neticede talep edilebilecek bakiye antrepo ücretinin 5.599,16 TL olduğu anlaşılmakla, bilirkişi kurulunun 11/04/2022 tarihli ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı dava dilekçesinin talep sonucunda hem itirazın iptali hem de alacak davasına ilişkin taleplerini objektif dava yığılması şeklinde birlikte talep ettiğinden her iki talep yönünden ayrı ayrı infaza elverişli hüküm kurulması zorunluluğu karşısında; itirazın iptali davası bakımından takibin 5.599,16 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, ayrıca itirazın iptali davası bakımından alacağın faturaya dayanması, davalının daha öncesinde aynı antrepo ücretinden dolayı kesinleşen mahkeme ilamı nedeniyle alacak tutarını bilmesi, nitekim aylık antrepo ücreti miktarı noktasında taraflar arasında ihtilaf olmaması da gözetilerek davalı açısından alacağın likit ve muayyen olması nedeniyle yasal koşullar oluştuğundan davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, ancak alacak davası yönünden davacının başkaca antrepo ücreti bulunmadığından alacak davasına ilişkin taleplerinin tümden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … 12. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 5.599,16 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın (5.599,16 TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının alacak davasına ilişkin taleplerinin tümden REDDİNE,
4-Kabul edilen dava değeri (5.599,16 TL) üzerinden alınması gereken 382,47 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 1.297,89 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 915,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 1.297,89 TL peşin harç, 130,00 TL posta, tebligat, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.327,89 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 171,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yatırılan 1.250,00 TL bilirkişi ücreti yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.157,90 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 9.952,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 97,25 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 1.222,75 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/06/2022

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *