Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/456 E. 2023/230 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/456
KARAR NO : 2023/230

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile … Tic. Ltd. Şti arasında 26/03/2015 tarih ve 3.000.000,00 TL bedelli ve 07/12/2009 tarih ve 1.000.000,00 TL bedelli kredi sözleşmeleri imzalandığını, diğer davalılar …, … ve dava dışı … A.Ş.nin kefil sıfatı ile müştereken ve müteselsilen borçlu olduklarını, krediler sebebi ile … 5. Noterliği’nin … tarih ve … ile aynı noterliğin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin keşide edildiğini, akabinde … 9. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, sırf tahsilatı geciktirmek adına yapılan bu itirazları kabul etmediklerini belirterek, itirazın iptali ile davalılar aleyhine haksız ve kötüniyetli itirazları sebebi ile alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Diğer davalı şirket … Tic. Ltd. Şti. Hakkındaki dava hakkında diğer davalılar ana davadan tefrik edilerek, mahkememizin 25/06/2021 tarih ve 2018/512 E. 2021/473 K.sayılı kararı ile davalı şirketin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … E. … K sayılı kararıyla iflasına karar verildiği, kayıt kabul davasına dönüşen davanın kesin yetki yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
CEVAP:
Davalılar Sebahat … ve … vekili cevabında; Davanın kanunun öngördüğü 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, sözleşmelerin TBK.nun 583. Maddesine aykırı olarak düzenlendiğini, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın ve kefillerin sorumluluk altına girdiğini belirten kendi el yazıları ile yazılmış herhangi bir ibarenin bulunmadığını, kredinin, kredi borçlusu şirket tarafından davacı bankaya ödenerek son bulduğunu, ayrıca müvekkili …’ın yalnızca 07.12.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu, 26.03.2015 tarihli diğer genel kredi sözleşmesinde ise müvekkil …’ın imzasının bulunmadığını, alacak miktarının likit kabul edilemeyeceğinden icra inkar tazminatı istenemeyeceğini, belirterek davanın reddine, davacı tarafından haksız ve kötüniyetle başlatılan icra takibi nedeniyle asıl alacağın en az %20′ si kadar kötüniyet tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ticari kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı … 9. İcra Dairesi’nin … (Eski:…) sayılı dosyası ile 03/08/2016 tarihinde, davalılar ve dava dışı şirketler … ve … firmaları aleyhine, kredi sözleşmelerine dayanarak, 49.688,24.-TL BCH Kredisi, 102.297,99.-TL Ticari KMH Kredisi olmak üzere toplam 151.986,23.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattıktan sonra (…) ödeme emrinin borçlu/davalı …’a 12/12/2016, …’a 09/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 12/08/2016 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 07/06/2018 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde (151.986,23.-TL toplam alacak üzerinden) huzurdaki itirazın iptali davası açtığı kabul edilmiştir.
Taraflar arasında genel kredi sözleşmesinin, dolayısıyla ticari ilişkinin varlığı tartışma dışıdır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacı bankanın alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK.nun “Delil Sözleşmesi” başlıklı 193.maddesi gereğince, taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler. Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir. Taraflar arasında imzalanan “Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi”nin 33 maddesi gereğince çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta bankanın defter ve bilgisayar kayıtlarının geçerli delil olarak kabul edileceği konusunda anlaşmışlardır.
Taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesinin varlığı tartışma konusu değildir. Davalıların dava dışı asıl borçlu şirketin borçlarına müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları anlaşılmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı banka ile asıl kredi borçlusu dava dışı davalı … Ltd. Şti. arasında 07.12.2009 tarihinde 1.000.000,00.-TL fimitli, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi düzenlendiği edildiği ve müteveffa … (…) ile …’ın Müşterek ve Müteselsil Kefil sıfatıyla imzaladığı, yine aynı taraflar arasında 26.03.2015 tarihinde 3.000,000,00.-TL limitli, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi düzenlendiği, …’ın 3.000.000,00.-TL limitle (el yazısı), müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmeler gereğince asıl borçlu dava dışı şirkete …/TL Numaralı kredi hesabından BCH kredisi ile 15700819139 numaralı hesaptan TKMH kredisi kullandırılmıştır.
Kredi borçlarının ödenmemesi üzerine … 5. Noterliği’nin … tarih ve … ile aynı noterliğin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin keşide edildiği, üç gün süre verildiği, tebligatların bila infaz iade döndüğü, davalı kefillerin bu nedenle 03/08/2016 takip tarihi itibariyle temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Müşterek borçlu ve müteselsil kefil … (…) 13.03.2021 tarihinde vefat ettiği, … (…) Sulh Hukuku Mahkemesinin 28/02/2022 tarih ve …E. …K.sayılı ilemğ ile mirasçıları …, … v … tarafından mirasın reddedildiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, … 37.Noterliğinin… tarih ve … yevmiye numaralı mirasçılık belgesine göre müşterek borçlu ve müteselsil kefil … (…)’ın mirasçılarının davalı … ve … olduğunun belirlendiği, ancak …’ın mirası reddettiğinden bu davalı hakkındaki davanı husumetten reddine karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişinin yaptığı hesaplamaya göre;
Davalı kefillerin Borçlu Cari Hesap Kredisinden dolayı; 47.500,00 TL Asıl Alacak, 8.539,55 TL İşlemiş Yıllık % 24,24 Akdi Faiz, 42697 TL Faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 56.466,52 TL,
Ticari Kredili Mevduat Hesap Kredisinden dolayı; 101.307.22 TL Asıl Alacak, 3.001,38 TL İşlemiş Yıllık % 24,24 Akdi Faiz, 150.06 TL Faizin % 5 BSMV olmak üzere toplam 104.458,66 TL olarak hesaplanmıştır.
Rapora itibar etmemek için bir neden görülmediğinden hükme esas alınmıştır.
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak üzerinden % 20 hesabıyla davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A) Davalı …(…) mirasçısı … hakkındaki davanın husumet nedeniyle REDDİNE,
B) Davalı … hakkındaki davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 9. İcra Müdürlügünün … (Eski …) sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 47.500,00-TL asıl alacak (BCH kredisi), 101.307,22-TL (ticari KMH kredisi) olmak üzere toplam 148.807,22-TL üzerinden DEVAMINA,
Alacağın 47.500,00-TL’sine (BCH kredisi) yıllık %35 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 oranında BSMV UYGULANMASINA,
Kalan 101.307,22-TL’sine (ticari KMH kredisi) TCMB tarafından belirlenen yıllık %30.24 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında BSMV UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (148.807,22-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 29.761,44-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 10.165,02-TL olup, peşin alınan 2.595,55-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.569,47‬-TL karar ve ilâm harcının DAVALI …’DAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 342,50-TL posta ve tebligat masrafı yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 335,34-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç toplamı) 2.654,85‬-TL’nin toplamı 2.990,19‬-TL yargılama giderinin DAVALI …’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 23.321,08-TL vekâlet ücretinin DAVALI …’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 3.179,01‬-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK BU DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davalılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 9.200,00-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK BU DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/03/2023

KATİP

HAKİM