Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/434 E. 2023/36 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/434 Esas
KARAR NO : 2023/36

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ye ait … plakalı araç 17.08.2019 tarihinde olay yerini terk eden kusurlu sürücü sevk ve idaresinde müvekkili şirkete … no’lu poliçe numarası ile “İşyeri Sigorta Poliçesi” bulunan … AŞ’ ye ait aydınlatma direğine 4100 kusurlu bir şekilde çarparak hasar meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, meydana gelen kaza sonrasında kusurlu … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş’ den Z.M.M. (Trafik) sigortası bulunduğunun tespit edildiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkili şirkete “İşyeri Sigorta Poliçesi” ile sigortalı bulunan aydınlatma direği maddi hasara uğramış olduğunu, aydınlatma direğinde kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının sigortalısının ” 100 lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 2.057,00 TL müvekkili şirketi tarafından sigortalısına ödendiğini, dava dışı …’ye ait … plakalı araç, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olup; kaza sonucunda oluşan ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin … plakalı aracın kaza tarihinde trafik poliçesi bulunan … Sigorta A.Ş.’deri rücuen tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine … 12. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, davalı şirketin süresi içerisindeki itirazı ile takibin durduğunu ve huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, re’sen göz önüne alacağınız sair nedenlerle ve fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla; davalı şirketin itirazının iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına ve ayrıca davalı şirket aleyhine %20 den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Uyuşmazlığın; davalıların sorumluluğunda olduğu iddia edilen aracın kusurlu kullanımı iddiası ile meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı şirket nezdinde “İşyeri sigorta poliçesi” ile sigortalı bulunan aydınlatma direğinde meydana gelen ve ilgilisine davacı tarafından ödenmiş olan hasar bedelinin halefiyet iddiası ile dava dışı araç malikinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı konumundaki davalıya rücuya yönelik takibe itirazın iptali talebinden ibarettir.
Davalı …. Sigorta A.Ş. tarafından maddi zararlarda kaza başına azami 78.000,00 TL limitli … numaralı ZMS (Trafik) sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış, içerisinde işçilerin yolcu olarak bulunduğu, … plaka numaralı servis minibüsü ile davacı …Sigorta Şti. Tarafından 13.11.2018-13.11.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı işyeri sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış … A.Ş.’ye ait, … barkod numaralı betonarme aydınlatma direğine çarpması ve akabinde çarpmanın şiddeti ile aydınlatma direğinin kırılarak kaplama üzerine devrilmesi sonucu tek taraflı trafik kazası nedeniyle ödenmiş olan hasar bedelinin halefiyet iddiası ile dava dışı araç malikinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısı konumundaki davalıya rücuya yönelik takibe itirazın iptaline yönelik dava açılmıştır.
Dava dışı … A.Ş. Ait aydınlatma direği davacı tarafından “İşyeri sigorta poliçesi” kapsamında sigortalanmış olduğu, davacının iddiasının da TTK m.1472 hükmü uyarınca sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, rücu talebi nedeniyle sigortacı tarafından açılmış bir itirazın iptali davasıdır.
… 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelendiğinde, Dosya alacaklısı … A.Ş. tarafından dosya borçluları … Sigorta A.Ş. ve… aleyhine 2.057,00 TL’si asıl alacak, 278,46 TL’si 17.08.2019 (kaza tarihi)-16.02.2021 arası yıllık %9 yasal faiz olmak üzere toplam 2.335,46 TL alacak bedeli üzerinden 16.02.2021 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı şirket tarafından rücu alacağı için başlatılan ilamsız takibe davalı borçluların süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğu, icra dosyası içeriğine göre borçlular tarafından tebliğ için gider avansı yatırılıp itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça sigortalısının yerine geçerek halefiyet hükümlerine göre bu davayı açması nedeni ile davalı sigorta şirketine KTK’nın 97. maddesi gereğince başvuru koşulunu yerine getirmesi gerektiğinden (İst. BAM 9.HD 2019/348 E, 2021/310 K.) tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için; davalı sigorta şirketine KTK m.97 uyarınca dava şartı olan başvuru şartının yerine getirildiğine ilişkin evrakların dava dilekçesi ekinde bulunmadığı gözetilerek davacı vekiline varsa başvuru evraklarını sunması, yok ise sigorta şirketine başvuru yapmak için ve başvuru neticesine ilişkin evrakların sunulması için bir aylık kesin süre verilmiş, davacı vekilince başvuru ve tebellüğ evrakları sunulmak suretiyle dava şartındaki eksiklik HMK m.115/2 gereğince yerine getirilmiştir.
Rücu ve halefiyet, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 03/07/1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında yer alan sigorta sözleşmesi ve ödeme belgesi dikkate alındığında, davacının aktif dava ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 2020/373 Esas, 202/708 Karar sayılı ilamı)
Dosyanın trafik kazalarında uzman makine mühendisi … ve sigorta uzmanı …’ den oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile, meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumunun ve % (yüzde) olarak kusur oranının belirlenmesi, davacının davalılardan rücu şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin sigorta mevzuatı uyarınca değerlendirme yapılması, bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş; bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 14/10/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda kusur yönünden özetle ve sonuç olarak; olayda fizyolojik durumu bilinmemekle birlikte içerisinde yolcuların bulunduğu sevk ve idaresindeki 46 S 0881 plaka numaralı servis minibüsü ile orta refüj ile bölünmüş, üç şeritli yolda seyir halinde iken aksine davranarak müteyakkız olmayan, dönemeçli yolun ve trafiğin icap ve şartlarına uygun olmayan bir hızla ilerleyen, yolu ve çevresini gereği gibi etkin şekilde kontrol etmeyen, hızını ve direksiyon sapma açısını yolun ve trafiğin icap ve şartlarına, güvenle sevk ve idare edebileceği, seyir şeridi içerisinde ve kaplama üzerinde kalacak seviyelerde ayarlamayan, kontrolsüz şekilde orta refüje doğru tehlike bölgesine yönelip ön kesimleri ile betonarme aydınlatma direğine çarpan, dikkatsiz, tedbirsiz, kontrolsüz ve özensiz davrandığı mütalaa edilen sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında tamamen asli kusurlu olduğu,
görüş ve kanaatine varılmış, raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime açık olması karşısında itibar edilmiştir.
Onarım bedeli yönünden de bilirkişi heyetince denetime açık rapor içeriğine göre, tek taraflı trafik kazası neticesinde hasarlanan aydınlatma direğinin kadri maruf, haddi layık onarım bedelinin KDV. hariç 3.057,38 TL-KDV dahil 3.607,71 TL olduğu, davacı … Şti tarafından iş yeri sigortalısı … A.Ş.’ye KDV hariç şekilde ve poliçe muafiyetli 2.057,38 TL tutarında hasar tazminat ödemesi yapıldığı, onarım bedelinin piyasa rayicinde ve uygun olduğuna yönelik gerekçeli ve denetime açık olması karşısında itibar edilmiştir.
Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarih olup, zarar sorumlusunun ayrıca ihbar ve ihtar edilmesine gerek yoktur. Sigorta ettirenin dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Ödeme tarihi aynı zamanda 3. şahsa rücu edebilme tarihidir. Bu nedenle işleten ve sürücünün faizden sorumluluğunun başlangıcının halefiyet başlangıcı olan ödeme tarihi olarak kabulü gerekir. Bu hale göre sigorta şirketinin sigortalısına ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/21198 E. ve 2014/1568 K.sayılı kararı) (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 2019/2307 Esas, 2021/1932 Karar sayılı ilamı)
Bu kapsamda takip talep içeriğinde ödeme tarihinden itibaren takip tarihine kadar temerrüt faizi talep edilmiş, rapor içeriğinde ayrıca faize yönelik bir hesaplama ise yapılmamıştır. Dava dilekçesi ekindeki ödeme belgesi de nazara alınarak, 16/10/2019 olan ödeme tarihinden 16/12/2021 takip tarihine kadar takip talebindeki gibi yasal faiz hesaplaması ayrıca teknik bilgiyi gerektirmediğinden ve hesaplamaya ilişkin kısmın nitelikli olmaması da gözetilerek re’sen hesaplanmış ve davacı tarafça takip talebinde talep edilen faizin olay tarihi olan 17/08/2019’den itibaren işletildiği; halbuki yukarıda izah edildiği üzere faiz başlangıcının rücuya esas ödeme tarihi olması gerektiğinden, takip talebinde talep edilebilecek faizin 2.057,00-TL asıl alacak üzerinden uygun olmadığı anlaşılmakla, davalının … 12. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 2.057,00-TL asıl alacak ve 248,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.305,02-TL alacak yönünden; takip sonrası 2.057,00-TL asıl alacağa yasal faiz işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (HGK’nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Dosya kapsamında davalı sigortacının sigortalısının sebebiyet verdiği zararın miktarı ve sigortalısının kusur oranı bilmesi mümkün görülmediğinden, alacağın davalı tarafça gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilindiğine dair dosya kapsamında bir delil de bulunmadığı anlaşılmakla, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın kısmen kabulü ile
-Davalının … 12. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 2.057,00-TL asıl alacak ve 248,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.305,02-TL alacak yönünden; takip sonrası 2.057,00-TL asıl alacağa yasal faiz işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Kabul edilen dava değeri (2.305,02 TL) üzerinden alınması gereken 157,45 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 98,15 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Alınması gerekli ve davacı tarafından yatırılan bakiye 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı toplam 118,60 TL harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 145,50 TL posta, tebligat yargılama gideri ve 900 TL bilirkişi ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.031,80 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.305,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden red edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesi uyarınca belirlenen 30,44 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin kabul edilen dava oranına isabet eden 1.302,70 TL davalıdan, kalan davanın ret oranına isabet eden 17,3 TL davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
10-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine iadesine,
Dair, e-duruşma ile katılan davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/01/2023

Katip Hakim