Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/430 E. 2021/589 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/430
KARAR NO : 2021/589

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 20/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk olarak … 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.sayısı ile açıldığı, akabinde bu dosyanın … 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin ..E. …K.sayılı ilamı ile 17/12/2015 tarihi itibariyle ve ilk açıldığı tarih itibariyle dahi … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği, Mahkememizde açılan … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.sayılı dava dosyası ile birleştirildiği, bu çerçevede Mahkememizin 2014/458E.sayılı dosyasında ve kesin yetki nedeniyle 17/06/2021 tarihi itibariyle davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine dair karar oluşturulduğu, esasen bu kararın 08/09/2021 tarihi itibariyle kesinleştiği, adı geçen dava dosyası ile daha önce birleşmiş olan … 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. …K.sayılı dosyası hakkında ise 17/06/2021 tarihi itibariyle ayırma kararı verildiği, 2021/430E.sayısını aldığı anlaşılmakla dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesi için … Ltd.Şti. aleyhine … 10.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı ve … 2. İcra Müdürlüğünün … E. …E., …E. sayılı dosyalarına istinaden takip yapıldığını, adı geçen taraflarla ilgili … 2.ATM’nin…E.sayılı dosyanın benzer nitelikte olmakla bu dosya üzerinden birleştirme yapılmasını talep etme zorunluluğunun doğduğunu, bu çerçevede alacaklarıyla ilgili olmak üzere … 3.İflas Müdürlüğünün …İflas sayılı dosyasından müflis şirket adına açılan iflas idaresinin haksız olarak ret etmiş olduğu 32.386.343,00TL alacaklarının tamamının kayıt ve kabulünü talep etmiştir.
Davalı iflas idaresi inkar eden konumdadır.
Dava İİK m.235 hükmüne istinaden açılmış olan kayıt ve kabul davasıdır.
Adı geçen dava dosya numarasına istinaden dava açıldıktan sonra mahkememizin 2014/458E.sayılı dosyasına istinaden ve yukarıda belirtilen tarih itibariyle birleştirme kararı verilmiştir. Mahkememizin 2014/458E.sayılı dosyasına istinaden yapılan yargılamada anlaşıldığı üzere, aleyhine dava açılan müflis davalı hakkında … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.sayılı ilamına istinaden 14/03/2013 günü saat 14:20 itibariyle iflas kararı verildiği ve iflas kararının halihazırda kesinleşmemesi ile birlikte tasfiyenin basit tasfiye olarak iflas müdürlüğünce yürütülmeye devam olunduğu noktasında … 3. İcra Dairesinin 06/12/2013 tarihli yazısına göre cevap verildiği, yine yargılama aşamasında ise iflas kararını veren … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E….K.sayılı ilamının 17/07/2014 tarihi itibariyle şeklen kesinleştiği, halihazırda tasfiyenin devam ettiği kayden açıktır.
Dosyanın birleştirilmiş olduğu Mahkememizin 2014/458E.sayılı ilamının gerekçesinde:
“Taraflar arasında yapılan sözleşme çerçevesinde dava tarihi itibariyle davacı aleyhine itirazın iptali davası açılmış ise de, aleyhine dava açılan davalı şirket hakkında iflas kararının yargılama sırasında verilmesi halinde husumetin iflas idaresine yöneltilerek davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi ve iflas tarihi itibarıyla saptanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi esastır. (Yargıtay 19. HD. 2016/4573E. 2017/2796K.sayılı ilamı)
Ne var ki mahkememizde davalı aleyhine dava açıldığı tarih itibariyle iflas kararı verilmiş olup, nitekim dava dilekçesinde dahi dava müflis şirkete yönelik olarak açılmıştır. Bu durumun ayrıca irdelenmesi gerekir.
Dava, “banka ile müflis şirket arasında yapılan sözleşmesinden doğan alacak ile ilgili itirazın iptali ve takibin devamı için açılmıştır. Ancak bu davanın, davalı hakkında iflasın kararının verildiği 14/03/2013 günü sonrası ve 11/06/2013 tarihi itibariyle açılmış olması karşısında, Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere dava artık kayıt kabul davası olarak nitelendirilmelidir”. (Yargıtay 23. HD. 2014/2991E. 2014/8259K.sayılı ilamı)
HMK’nın 24/1, 25 ve 26.maddeleri ile 04.06.1958 tarih ve 15/6 sayılı İBK uyarınca, hukuki nitelendirme hakime ait olup, hakim tarafların dayandıkları maddi vakıalar ve talep sonucu ile bağlı ise de tarafların hukuki nitelendirmesi ile bağlı değildir. Davanın bu noktada itirazın iptali davası olarak müflis şirkete karşı açılmış olması, dava tarihi itibariyle açılmış olan bu davanın kayıt kabul davası olduğu gerçeğini değiştiremez.
Nitekim İİK m.235/f.2 hükmün içeriği dikkate alındığında, sıra cetveline itiraz davaları bir alacağın tespitine ilişkin davalar olup bu davada alacağın tamamen ya da kısmen cetvele kayıt olunup olunmayacağı hakkında karar oluşturulur. Kanun metninden ya da Yargıtay uygulamasından da anlaşıldığı üzere bu alacağın niteliği üzerinde kanun koyucu herhangi bir ayrım yapılmamıştır. O halde kanunun yapmadığı ayrımın Mahkemece yapılabilmesi bu nedenle de mümkün değildir.
Kaldı ki Yargıtay uygulamasında da alacağa yönelik olarak açılan davanın iflas tarihi sonrası açılması sonrasında davanın kayıt kabul davası olarak görülmesi gerektiği yönünde dahi yargısal uygulama ayrıca mevcuttur. (Yargıtay 23. HD 2014/4791; 39K.ve 12/01/2015 tarihli ilamı)
O halde davacının asıl dava dosyası yönünden açmış olduğu dava, iflas tarihi sonrası açılmış olmakla İİK m.235 hükme dayalı kayıt ve kabul davası olarak nitelendirilmelidir.
İİK’nın 235. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Dava dosyasındaki belgelerden anlaşıldığı üzere davalı şirket hakkında… 4.ATM’nin …E.sayılı dosyasına istinaden 14/03/2013 tarihi itibariyle ve mahkememizde asıl dava açılmadan önce iflas kararı verilmiştir. O halde mahkememizde açılan asıl dava yönünden davacının, iflas kararı verilen İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde nezdinde dava açması gerektiği, esasen gerek açıklanan hüküm gerek Yargıtay uygulaması dikkate alındığında dava tarihi itibariyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin kesin yetkili bulunduğu anlaşılmaktadır.
Birleşen dava tarihi itibariyle dahi İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olsa dahi birleştirme nedeni ve usuli yönden birleşen dosya üzerinden ayrıca usuli değerlendirme yapılması gerekmesi, asıl dava dosyasında kesin yetkiye yönelik karar oluşturulması karşısında ve her bir davadaki dava şartının farklı olarak değerlendirilmesinin zorunlu olması nedeniyle HMK m.167 hükmü uyarınca birleşen davanın ayrılmasına dair karar vermek gerekmiştir.
Hal böyle olunca İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin kesin yetkili olduğunun kabulüne ve HMK m.114/f.1 bend (ç) ve m.115/f.2 hükümleri uyarınca kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.”
şeklinde açıklamalar yapılmak suretiyle asıl davadaki usulden ret nedeni ve yine ayırma gerekçesi açıklanmıştır.
Ayrıma kararı sonucunda yeni numarası 2021/430E.sayılı olan dava dosyasının davanın açıldığı tarihi itibariyle kayıt kabul davası olup, birleştirme kararının verildiği tarih itibariyle dahi mahkememizde 2014/458E.sayılı dosyasına istinaden görülmekte olan davada yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkememizin yetkili olmadığı, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin kesin yetkili olduğu kanun hükümleri ile açık olduğu gibi asıl dava açıklanan gerekçeler çerçevesinde hüküm kesinleşmiştir.
Birleşen davanın ayrılma sonucu mahkememizde almış olduğu numara 2021/430E.olup bu davanın ilk açıldığı tarih itibariyle dahi dava kayıt kabul davası olmakla ve öncelikle dava şartı olan kesin yetki hususu ele alınmalıdır.
İİK’nın 235. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Dava dosyasındaki belgelerden anlaşıldığı üzere davalı şirket hakkında … 4.ATM’nin …E.sayılı dosyasına istinaden 14/03/2013 tarihi itibariyle ve mahkememizde asıl dava açılmadan önce iflas kararı verilmiştir. O halde mahkememizde açılan ve ilk hali … 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin …E.iken, mahkememizin …E.sayılı dava dosyası ile birleşen ve akabinde bu dosyadan ayrılarak yeni numarası 2021/430E.olan dava dosyası yönünden davacının, iflas kararı verilen İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinde nezdinde dava açması gerektiği, zaten bu mahkemede dava açtığı anlaşılmaktadır. Ne var ki bu davanın açıldığı tarih itibariyle, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi kesin yetkili olduğu gibi birleştirme kararının verildiği asıl dava dosyası dahi gerek asıl davanın açıldığı tarihte ve gerekse halihazırda İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin kesin yetkisi dahilindedir. Bir başka deyişle ayırma sonucu yeni numarası 2021/430E.sayılı dava dosyasına, gerek ilk açıldığı tarihte gerek daha önce birleştirme kararı verildiği tarihte … Asliye Ticaret Mahkemesinin bakması gerektiği anlaşılmaktadır. Birleştirme kararının verildiği tarih itibariyle dava dosyasının asıl dava dosyasındaki yargılama süreci ile birlikte yürümesi gerektiği düşünülebilir. Zaten asıl dava dosyası halihazırda İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görülmektedir. Bu durumda Mecelle’deki ifade ile “Vücutta bir şeye tabi olan hükümde dahi ona tabi olur” ve yine “Asıl sakıt oldukta fer’i dahi sakıt olur” kaideleri gereği yeni numarası 2021/430E.olan sayılı dosyasının mahkememizde görülebilmesi gerek usul hukuku kuralları gerek mantık kuralları uyarınca dahi artık mümkün değildir.
Bu arada hemen belirtmek gerekir ki HMK m.114 hükmünde belirtilen kesin yetki hususu dava şartı olup HMK m.115 hükmü uyarınca kesin yetki hususu davanın her aşamasında ele alınması mümkün olan hususlardan olmakla konuyla ilgili Yargıtay uygulaması dahi dikkate alınarak dosya üzerinden hüküm oluşturulmuştur.
Yapılan açıklamalar karşısında; Mahkememizin 2014/458 E.sayılı davasında mahkememizin HMK m.114/f.1-bent (ç) ve HMK m.115 hükmü uyarınca kesin yetkili olmaması karşısında, asıl davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine, talep halinde, asıl dava dosyanın kesin yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, karara karşı kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleştirilmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesine, başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraf vekillerine ihtarına, HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine dair kararı verildi.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin 2014/458 E.sayılı davasında mahkememizin HMK m.114/f.1-bent (ç) ve HMK m.115 hükmü uyarınca kesin yetkili olmaması karşısında, asıl davanın dava şartı yokluğundan ve usulden reddine,
2-Talep halinde, asıl dava dosyanın kesin yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Karara karşı kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içinde; süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleştirilmiş ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesine,
4-Başka mahkemede davaya devam edilmesi söz konusu olmadığında dava hakkında açılmamış sayılma kararı verilerek davacının yargılama giderlerine mahkum edileceğinin taraf vekillerine ihtarına,
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca davaya başka bir mahkemede devam olunacağından yargılama giderlerine bu aşamada hükmedilmemesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …