Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/426 E. 2022/154 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/426 Esas
KARAR NO : 2022/154

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin (… Dağıtım) … Şirketi olan …’ın Türkiye’deki iştiraklerinden olduğunu, …’ın Türkiye’nin en büyük yabancı yatırımcısı olup … Rafinerisi, …, …, … projesi gibi Türkiye’nin en büyük yatırımlarının ve projelerinin sahibi ve ortağı olduğunu, … Dağıtım ile dava dışı … arasında akdedilen 25.12.2013 tarihli İntifa Sözleşmesi kapsamında, … Dağıtım lehine … ili, .. İlçesi, … Mahallesi, 2742 ada, 2 parselde kayıtlı bulunan akaryakıt istasyonu üzerinde intifa hakkı tesis olunduğunu, … Dağıtım’ın söz konusu akaryakıt istasyonu üzerinde elde ettiği intifa hakkı kapsamında, davalı şirket ile 23.06.2016 tarihinde Alt Kira Sözleşmesi akdedilerek söz konusu istasyonun bir kısmının davalıya kiralandığını, ayrıca Ariyet Sözleşmesi akdedilerek davalıya teslim edilen ariyet mallar olduğunu, nitekim petrol piyasası mevzuatı gereğince bayilik lisansı alınması için taraflar arasında öncelikle geçerli bir kira sözleşmesinin bulunduğunun, ilgili istasyonda faaliyette bulunulabileceğini gösterir GSM ruhsatının, taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin ve söz konusu kira sözleşmesinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sunulması gerektiğini, taraflar arasında akdedilen Alt Kira Sözleşmesi dışında, yukarıda değinildiği üzere, davalı şirketin … markası ve kurumsal kimliği altında faaliyet göstermesi için … ile davalı arasında 23.06.2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokoller akdedildiğini, devam eden süreçte ise, malik … ile … Dağıtım arasında yapılan intifa sözleşmesinin … 15. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedilmesinin akdedildiğini ve müvekkili şirketin ilgili taşınmaz üzerindeki hak ve yetkilerinin sona erdiğini, tarafların aralarında akdettikleri kira sözleşmesinin sözleşme serbestisi ilkesi gereğince hangi şartlar altında sona ereceğinin “kanunda öngörülen sınırlar içerisinde” kararlaştırılmasının mümkün olduğunu, nitekim tarafların, malik … ile müvekkil şirket arasında yapılan intifa sözleşmesinin sona ermesi halinde alt kira sözleşmesinin de sona ereceğini kararlaştırdığını, sözleşmelerin niteliği göz önüne alındığında böyle bir maddenin sözleşmeye konulması ve gerektiği takdirde uygulanmasının tarafların basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülükleri kapsamında olup, ticari hayatın dürüst ve kesintisiz devam etmesi bakımından elzem olduğunu, malik … ile yapılan intifa sözleşmesinin sona ermesi sonucunda, davalı ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki kapsamında yapılan bütün sözleşmelerin de kendiliğinden sona erdiğini, … Dağıtım tarafından bu sona ermeye ilişkin olarak davalı şirkete iki ihtarname gönderildiğini, ilk olarak … 15. Noterliği’nin …tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Alt Kira Sözleşmesinin sona erdiği bildirilerek kiralananın 15.02.2019 tarihine kadar tahliye ve teslim edilmesinin istenildiğini, ikinci olaraksa … 15. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğindeki protokollerin 15.02.2019 tarihi itibariyle sona erdiğinin davalı şirkete bildirildiğini, işbu davaya konu olan ariyetlerin iadesi gerektiğinin ihtar edildiğini, davalı tarafın ise sözleşmelerin sona ermesinin doğurduğu hiçbir yükümlülüğü yerine getirmediğini, aksine müvekkil şirkete ait olan … marka ve logosu içeren kurumsal kimlik giydirmelerini söküp bunlara zarar verdiğini, ayrıca …A.Ş. unvanlı akaryakıt dağıtım şirketi ile bayilik sözleşmesi akdederek Pavo bayisi olduğunu, müvekkilinden teslim aldığı ariyet malları iade etmediğini, bu nedenle taraflar arasında akdedilerek kendiliğinden sona ermiş durumda olan Ariyet Sözleşmesinin 21.maddesi uyarınca teslimde gecikilen her gün için müvekkiline o tarihteki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak 200,00 Amerikan Doları karşılığı Türk Lirası cezai şartı nakden ve defaten derhal ve talep halinde ödemeyi beyan,kabul ve taahhüt ettiğini, davalı yanın tüm ihtarlara rağmen ariyet ürünlerini halen daha müvekkili şirkete iade etmediğini, bu konuda … Sulh HM’nin … D.iş…K sayılı dosyasıyla akaryakıt istasyonunda delil tespiti yaptırılıp bilirkişi raporu alındığını belirterek, öncelikle alacakları teminat altında olmadığından ve davalının malları kaçırmasından endişe edildiğinden davalı şirketin mallarıyla hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, davanın kabulü ile taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokol gereğince ödenmesi gereken, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 USD (Amerikan Doları) cezai şartın Devlet bankalarının yabancı para cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … arasında 23/06/2016 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesinin imzalandığını, davacının … 15.Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 15/02/2019 tarihi itibariyle bayilik sözleşmesini tek taraflı feshettiklerini müvekkil şirkete bildirdiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna da bu feshin … tarafından bildirildiğini, EPDK’nın müvekkili şirkete 2 ay içerisinde başka bir dağıtım şirketi ile bayilik sözleşmesi imzalaması gerektiğini tebliğ ettiğini, bayilik sözleşmesini fesheden ve müvekkilini zarara uğratan davacı taraf lehine bayilik sözleşmesi akabinde teminat amaçlı verilen … Bankasının …nolu 100.000 TL bedelli teminat mektubunun da davacı tarafça tazmin edildiğini, bu tazmin işlemi haksız olduğundan açtıkları davanın devam ettiğini, müvekkilinin davacıya borcu olmadığı gibi davacıdan alacaklı olduğunun kayıtlarıyla sabit olduğunu, bayilik sözleşmesini davacı tarafın ortada hiçbir sebep yokken haksız yere süresinden önce ve tek taraflı feshederek müvekkilini maddi manevi zarara uğrattığını, sonra da 17/05/2016 tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesinin de feshini isteyerek müvekkili şirketin tahliyesini istediğini, bu konudaki yargılamanın da halen devam ettiğini, bu konuda … Sulh Hukuk Mahkemesince verilen yetkisizlik kararı nedeniyle yeni mahkeme bilgisinin henüz bilinmediğini,müvekkilinin yasal sürelerde istasyonun lisansının sona erdirilmemesi için başka dağıtım şirketiyle müvekkilini sözleşme yapmaya zorlayanın davacı olduğu ve bu yöndeki ihtarnamelerinin mevzuata uygun olmadığı gibi davacının kötü niyetli olduğunu, istasyonla ilgili tüm sözleşmelerin sona erdiğini açıkça beyan eden ve malik ile olan intifa hakkının ve sonrasındaki süreli kira sözleşmesinin de sona erdiğini kabul eden davacının bu istasyonla ilgili yasal süreçte artık taraf veya hak sahibi sıfatı bulunmadığını, bu davaya konu cezai şart talebi için öncelikle bahsettiği ariyetleri teslim etmiş olduğunu ispat etmesi gerektiğini, ariyet teslimine dair belgeler için imzaya itirazları bulunduğunu, belge asılları dosyaya ibraz ettirilerek imza incelemesi yapılması gerektiğini, malik …’ın ariyet malzemelerin kendisinin olduğunu ve sözleşme sonunda kendisine teslim edileceğini bildirdiğini, bu nedenle malikin tanık olarak dinlenilmesini talep ettiklerini, istasyondaki ariyet malzemenin öncelikle aidiyetinin tespiti ve akabinde işletmenin zorunlu unsurları olduğundan işletmenin devamlılığı için verilen malzemenin sabit yatırım olması halinde müvekkilinden iadesinin istenemeyeceğinin içtihatlarla sabit olduğunu, ayrıca davacı tarafın istasyonun mülk sahibi ile yeni bir kira sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin tapu kayıtlarında mevcut olduğunu, ariyet malzeme ve ekipmanları teslim ettiğini iddia eden davacının bu malzemenin kendisine ait olduğunu ispat etmesi ve istasyonda yeni dağıtım şirketinin teslim etmiş olduğu ve kullanılmakta olan ariyetler için talepte bulunamayacağını bilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla cezai şart talebine dair emsal kararlar nazara alındığında öncelikle davacının haksız feshinin mahkemece değerlendirilmesi, akabinde mahfa sebebiyet verecek bedelin tespit edilmesinin gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, feshedilen ariyet sözleşmesi nedeniyle ariyet menkul malların iade edilmediği gerekçesiyle, ariyet sözleşmesinde düzenlenen cezai şartın tahsili istemine ilişkin kısmi davadır.
Dava dışı taşınmaz maliki ile davacı arasında intifa sözleşmesi akdedilmesi sonrasında, taraflar arasında 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi, alt kira sözleşmesi ve ariyet sözleşmesi akdedildiği, davacının malikle aralarındaki intifa sözleşmesinin karşılıklı anlaşılarak feshedilmiş olduğu tarafların kabulünde olup uyuşmazlık, intifa hakkına ilişkin sözleşmenin feshedilmesiyle birlikte taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin, ariyet sözleşmesinin ve alt kira sözleşmesinin de sözleşmelerdeki hükümler nedeniyle kendiliğinden feshedilmiş sayılıp sayılamayacağı, intifa sözleşmesinin feshinin (dolayısıyla taraflar arasındaki bayilik-alt kira-ariyet sözleşmelerinin feshinin) haklı fesih niteliğinde olup olmadığı, ariyet sözleşmesi feshedilmiş sayılırsa mülkiyet sahibi davacıdan davalının ariyet aldığı menkulleri davacıya iade yükümlülüğünün doğup doğmadığı, doğduysa hangi tarihte doğduğu, ariyet alınan malların iade edilmemesi nedeniyle davacının ariyet sözleşmesinden kaynaklanan gecikme nedeniyle cezai şart talep hakkı olup olmadığı, dava tarihi itibariyle talep edilebilecek cezai şart tutarı, ariyet teslim belgelerindeki imzaların davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı, cezai şart tutarının davalının ekonomik mahvına neden olacak tutarda olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
Dosyanın mazeret bildirimi nedeniyle ertelenen ilk celsesinde, taraflar arasında devam eden yargılamalar olduğuna dair cevap dilekçesinde beyanlar bulunmakla, bu davaların mahkeme ve esas numaralarını ve dosyamızdaki dava konusuyla ilgisi olup olmadığını açıklamak üzere, bu dosyada bekletici mesele yapılması gereken veya birleştirilmesi gereken bir dava dosyası olup olmadığını açıklamak üzere taraf vekillerine ayrı ayrı iki hafta süre ve imkan verilmesine karar verilmiş, taraf vekillerince bildirilen … 16.ATM … Esas, … 21.ATM… Esas dosyaları ile, … Sulh HM … D.iş dosyasının Uyap kayıtları celbedilip incelenmiştir.
Dava dilekçesine eklenmiş olan dava şartı arabuluculuk tutanağının ıslak imzalı düzenlendiği belirtilen bir tutanak olduğu ancak tarafların ıslak imzalarının bulunmadığı görüldüğünden, tensip ara kararıyla davacı vekiline 6325 s.K md 18/A kapsamında kesin süre verilerek imzalı aslının sunulması istenmiş, verilen kesin süre içinde davacı vekilince e-imzalı başka bir son tutanak aslı dosyaya sunulmuş olup, ertelenen ilk celsede davacı vekiline tekrar kesin süre verilerek dava dilekçesine eklenen tutanağın ıslak imzalı aslının sunulması istenmişse de, davacı vekilince sunulan dilekçede “taraflar arasında pek çok dava olduğundan dava dilekçesine sehven hatalı tutanağın eklenmiş olduğu, davamızın konusu olan uyuşmazlık ve alacakla ilgili e-imzalı tutanak aslının tensip ara kararı ile verilen kesin süre içinde dosyaya sunulmuş olduğu” açıklanmış, mahkememizce yapılan kontrolde davacı vekilinin bu beyanın doğru olduğu, davamızın konusu olan uyuşmazlıkla ilgili dava şartı arabuluculuk sürecine ilişkin son tutanağın e-imzalı aslının mahkememizce tensip ara kararıyla verilen kesin süre içinde dosyaya sunulmuş durumda olduğu tespit edilmekle, dava şartı eksikliği bulunmadığı anlaşıldığından bu husus ön inceleme celsesinde taraf vekillerine de bildirilmiş ve zapta geçirilmiştir.
Celbedilip incelenen … 16 ATM … E dosyasının taraflarının aynı olmakla birlikte konusunun dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısı aleyhine açılmış “tazmin olan teminat mektubu nedeniyle menfi tespit ve bedel iade” talepli açılmış dava olduğu; … 21. ATM … E dosyasının ise yine dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine “feshedilmiş sayılan ariyet sözleşmesine göre davalıya teslim edilmiş menkul malların iadesine, mümkün olmazsa bedellerinin ödenmesine karar verilmesi” talepli açılmış dava olduğu ve yargılamanın derdest durumda olduğu görülmüştür.
”DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ” başlıklı HMK.nun 166. Maddesine göre;
(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
… 21.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile iş bu dava dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, araştırılması gerekli olan hususların da aynı olduğu, aynı sözleşmeden (ariyet sözleşmesi) kaynaklanan mal iade talebinin 21 ATM dosyasında, ariyet malların iade edilmemesi nedeniyle cezai şart talebinin mahkememiz dava dosyasında talep edilmekte olduğu, dava dosyamızda verilecek kararın tamamen … 21.ATM … E dosyada verilecek kararın akibetine bağlı olduğu, .. 21.ATM dosyası ile iş bu dava dosyasının birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmakla, aynı sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarla ilgili birbiriyle çelişkili ve infazı tereddütlü hükümlerin oluşturulmamasını teminen, basit yargılama usulüne tabi davada usul ekonomisi ilkesi de gözetilerek, mahkememiz dosyasının, dava tarihi olarak önce ikame edilen … 21.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememiz dosyasının HMK m.166/1-4 hükmü gereğince … 21.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına, dosyanın … 21.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosya içerisine gönderilmesine,
3-HMK m.166/3 hükmü gereği derhal ilgili mahkemeye bilgi verilmesine,
4-Yargılamaya … 21.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
5-Yargılama harç ve giderlerinin birleşen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, birleştirme kararı verilen dosyada verilecek nihai kararla birlikte istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır