Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2022/908 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2022/908

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’a ait ve sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 05.11.2020 tarihinde … ili … Caddesini takiben gelip Belediye kavşağı istikametine giderken sol şeritte önünde seyreden …plakalı aracı sağından sollayarak gitmek istediği esnada … caddesine geldiğinde müvekkiline ait… plakalı … marka aracı görmesiyle tekrardan sol şeride geçmeye çalışırken aracın kontrolünü kaybederek aracının sağ arka köşesiyle müvekkilin aracının sol ön çamurluk ve far kısmına ve başka bir araca çarparak sürüklenmesi sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu olay yerinde düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında; bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun asli kusurlu sayılan hatlerden olan 84/f de düzenlenen “doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma” kusurunu 56/1-a maddesiyle ihlal ettiği; … ve ….plakalı araç sürücülerinin bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığının ifade edildiğini, kaza sebebiyle müvekkiline ait aracın sol ön çamurluk ve far kısmında hasar meydana geldiğini, söz konusu hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın hasar gören parçalarının düzeltilmesi sebebi ile servise çekildiğini ve serviste bazı parçaların da değişmesi suretiyle tamir edildiğini, servis ile yapılan görüşmede müvekkiline ait araçta değişmesi lazım gelen 16 adet parça bulunduğunun müvekkiline iletildiğini ve listesi sunulan 14 adet parçanın değiştirildiğini, ayrıca müvekkilinin aracının motor kulağı ve motora ilişkin bir parça daha değiştirildiğini, çarpma sonucu müvekkiline ait … plakalı … marka araçta oluşan hasarın bedelinin müvekkilinin aracının ZMSS sigorta poliçesi tarafından karşılandığını, ancak araçta kaza nedeni ile değer kaybı oluştuğunu, davalı …’ın kullanmış olduğu davalı …’a ait … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası … poliçe numarası ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılmış olup; yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı gerçek zarar kapsamında olup; kazaya sebebiyet veren aracın ZMSS tarafından bu zararın tümüyle karşılanması gerektiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının karşılanması için davalı … Sigortaya başvuru yapıldığını, sigorta şirketinin başvuru neticesinde bir kısım ödeme yaptığını, ancak yapılan ödemenin aracında meydana gelen değer kaybı bedelini karşılamaktan çok uzak olduğunu, araçta oluşan değer kaybı tam olarak karşılanmadığından davalılardan talep etme zorunluluğu doğduğunu beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL araçta oluşan değer kaybı bakiyesinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar tarafından tazminini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini adına talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; İlgili kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili … Sigorta A.Ş. tarafından 03.12.2019/2020 tarihlerini kapsayan … numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olup, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, hasar onarım bedelinin … Sigorta tarafından taraflarına rücu edildiğini, değer kaybı ekspertiz raporunda mağdur aracın 05.11.2015 tarihli ve 02.12.2015 tarihli kazalarının bulunduğunun tespit edildiğini, aracın kaza tarihindeki rayiç değeri ve önceki kazaları da dikkate alınmak sureti ile iş bu kaza sebebi ile toplam 10.564,82 TL değer kaybı oluşacağı tespit edildiğini, bunun üzerine tespit edilen değer kaybı bedelinin vekaletnamede ismi geçen avukatlardan …’a 14.01.2021 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan rücu ve değer kaybı ödemesi toplam 32.205,89 TL olup, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde teminat limitleri ile sınırlı olmaları sebebi ile, teminat limitlerinin dikkate alınmasını talep ettiklerini, kaza tarihinde geçerli olan Trafik Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan kriterlere göre hesaplama yapılması gerektiğini beyan ile, müvekkili şirket tarafından hasar onarım bedeli ve dava konusunu oluşturan değer kaybı ödemesi yapılmış olduğundan ilgili davanın reddini yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, delilerini dosyaya sunmadığını ve delillerin tarafına tebliğ edilmediğini, tarafına ait araç … sevk ve idaresindeyken davalıya ait araçla 05.11.2020 tarihinde çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu trafik kazasında tarafına ait aracın yüzde yüz kusurlu olmadığını, öncelikle kusur oranlarının belirlenmesi için dosyanın kusur bilirkişine tevdi edilmesini talep ettiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu … sayılı dosyasında yapmış olduğu yargılama da tarafına ait araç yüzde yüz kusurlu olmadığı tespit edildiğini, davacıya ait aracın meydana gelen trafik kazasında %20 kusurlu çıktığını, davacının zararı giderilmiş olup davacının başkaca hiçbir hak ve alacağı kalmadığını, huzurda açılan iş bu davanın … Sigorta Şirketi’ne ihbar edilmesini talep ettiğini, meydana gelen trafik kazasında tarafına ait … plakalı aracın … Sigorta A.Ş tarafında araçların kasko poliçesi bulunduğunu beyan ile, davacının haksız davasının reddini, yargılama giderlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara iştirak etmemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Kaza tespit tutanağı, ZMMS poliçesi, Hasar Dosyası, değer kaybı tazminatı ödemesine ilişkin banka dekontu, araç tamirine ilişkin servis kayıtları, davacının aracının trafik tescil kayıtları ile tramer kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, değe kaybı tazminatının hesaplanması amacıyla Makine Yüksek Mühendisi ve Adli Bilimler Trafik Kazaları Kusur ve Değer Kaybı konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…KUSUR YÖNÜNDEN: Davalı sürücü (… plaka sayılı … marka araç sürücüsü) …’ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, Dava konusu (…plaka sayılı … markaftip, 2013 model) araç sürücüsü davacı …’ın kusursuz olduğu, Dava dışı sürücü (… plaka sayılı kamyon sürücüsü) …’ın kusursuz olduğu, kolluk görevlileri tarafından hazırlanan 223 kaza sıra nolu maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağındaki kusur durumu değerlendirmesinde de; dava konusu … plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, diğer … plaka sayılı araç sürücüsünün KUSURLU olduğunun tespit edildiği, DEĞER KAYBi YÖNÜNDEN: 05/11/2020 tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, (Değer Kaybı Hesaplamasında; Dava konusu … plaka sayılı aracın modeli, yaşı, km’si, kullanılmışlık düzeyi, aracın hasar geçmişinin incelenmesinde dava konusu kazadan öncesine ait sisteme kayıtlı kaza kaydının bulunduğu hususu, 03/1 1/2020 tarihli kazaya ait parça-malzeme-işçilik kalemlerinin niteliği ve TRAMER hasar sorgusunda 18.688,36 TL hasar tutarı bulunduğu hususları da dikkate alınarak Yargıtay Kararları* doğrultusunda değerlendirilmiştir)(*Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 14/06/2017 tarih ve 2016/13290 E.,2017/6752 K sayılı kararı). KTK.m.90’da yer alan “ve genel şartlar’da ifadesi Anayasa Mahkemesi tarafından İPTAL edildiği de dikkate alınarak değer kaybı yönünden aşağıdaki yönteme göre sonuç belirlenmiş olup; Serbest Piyasa Koşullarına göre değerlendirmede; Dava konusu … plaka sayılı … markaltip, 2013 model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalı tarafın tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının Yargıtay Kararları doğrultusunda (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile dava konusu kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark) kaza tarihi itibariyle “ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle”; serbest piyasa koşullarında 23.500,00 TL olabileceği değerlendirilmiş olup, sürücünün kusuruna isabet eden tutar dikkate alındığında; [(23.500,00 TL Değer Kaybı) x %100 kusur oranı] 23.500,00 TL olabileceği, (NOT: Anayasa Mahkemesi İptal Kararı dikkate alındığında; dosya kapsamında bulunan ve Genel Şartlara göre hesaplandığı anlaşılan Değer Kaybı Tespit ve Hesaplamasına uyulmamıştır). Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde “…tespit edilen 10.564,82 TL değer kaybı bedeli vekaletnamede ismi geçen avukatlardan …’a 14.01.2021 tarihinde ödenmiştir.” şeklinde belirtildiği, dosya kapsamında 10.564,82 TL tutarlı dekont fotokopisinin bulunduğu, söz konusu ödemenin Sayın Mahkeme tarafında kabulü halinde kalan bakiyenin (23.500,00 TL – 10.564,82 TL) 12.935,18 TL olduğu, (Teminat Limitinden kalar tutar 6.794,11 TL) nihai takdirin mahkemeye ait olduğu …” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 07/08/2022 tarihli bedel artırım dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından sunulmuş olan18.07.2022 tarihli hesap raporunda davalılar tarafından müştereken karşılanması gereken net maddi zararın 12.935,18 TL, sigortanın teminat limitinden kalan tutarın 6.794,11 TL olduğu tespitine yer verildiği, dava değerini bu rapor doğrultusunda ıslah ederek raporda belirtilmiş olan miktara yükselttiklerini, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile 100,00 TL tazminat talep edildiği, bu bedelin raporda tüm davacılar için hesaplanan toplam tazminat bedelinden tenzili ile ıslah edilen 12.835,18 TL’nin de kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Sigorta Şirketi açısından teminat limitinden kalan miktar 6.794,11 TL bakımından, geri kalan davalılar açısından ise talep konusu miktarından tamamı bakımından davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettikleri görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
… ili … ilçesinde 05/11/2020 tarihinde saat 13:45 sıralarında, davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, davalı …’a ait, diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … Caddesini takiben gelerek Belediye kavşağı istikametine doğru seyrederken kaza mahalli olan …önlerine geldiğinde; sigortalı aracın önündeki kamyonu sağ tarafından sollayarak geçmek istediği sırada, davacı …’ın sevk ve idaresindeki …plaka sayılı aracın belediye istikametine dönüşünü tamamladığında davalı sürücünün sigortalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek kendi aracının sağ arka köşe kısımlarıyla davacının aracının sol ön çamurluk ve far kesimine çarpması sonucunda çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Maddi hasarla sonuçlanan trafik kazasında; sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın araç sollama, doğrultu / şerit değiştirme ve manevra kurallarına uymaması sebebiyle aracının hızını ve teknik özelliklerini yol ve trafik koşullarına uygun şekilde hareket etmediğinden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a-b , 84/f, 56/1-a madde hükümleri uyarınca asli ve tamamen kusurlu olduğu, davacı …’ın ise ihlal ettiği herhangi bir trafik kuralı bulunmadığı için kazanın oluş şeklinde herhangi bir kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, ayrıca trafik kazaları kusur uzman Makina Mühendisi ve Adli Bilimler Uzmanı …’a tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 18/07/2022 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davalı / sigortalı araç sürücünün ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilmiştir. Mevcut raporda ifade edildiği üzere, yaya geçidi ve kavşak bulunan noktada önündeki aracı geçmek isteyen davalı sürücünün bu aracın sağ tarafından sollama yapmaya çalıştığı sırada aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek kazaya sebebiyet verdiğinden manevra ve şerit değiştirme kurallarını ihlal etmesi sebebiyle davalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu; davacı araç sürücüsü …’ın ise herhangi bir trafik kuralı ihlal etmediği, kazanın meydana gelmesinde / oluş şeklinde kusurunun bulunmadığı doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir.
Esasen, trafik kazası hakkında alınan kusur raporuna karşı tarafların herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın temeli, davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin tüm kayıtlar celp edilmiş, ayrıca aracın önceki kazalarına ilişkin tüm tramer bilgileri de dosya arasına alınmıştır. Akabinde, meselenin halli özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Değer kaybı konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi 18/07/2022 tarihli raporunda; davacının aracında kaza nedeniyle 12.935,18 TL değer kaybı olduğunu hesaplamış, ayrıca raporun devamında davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin poliçe limiti nazara alındığında bu zararın bakiye teminat limiti olan 6.794,11 TL’ sinden sorumlu olduğu mütalaasında bulunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, değer kaybı hesabında yerleşik içtihatlar uyarınca fark kriterinin esas alınması, dosya içindeki değer kaybı ödemesine yönelik kayıtların ve poliçe limitlerinin isabetli ve doğru olarak tayin edilmesi karşısında hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle içeriği de denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Bilindiği üzere, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda değer kaybı belirlenirken aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki farka (fark kriteri) göre hesaplama yapılmasının gerekmektedir.
Davalı sigorta şirketi vekili bilirkişi raporuna karşı genel şartlarda yer alan cetveller uyarınca değer kaybı hesaplanması yönünde itirazda bulunmuş ise de; değer kaybının Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı ve gerekçesi nazara alındığında genel şartlar ve ekli cetvellere göre belirlenemeyeceği açık olduğundan itirazları kabul edilmemiştir. (Bkz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1680 E., 2022/1437 K.). Kaldı ki, aynı itiraz dilekçesinde bu durum belirtildiği halde dilekçenin ikinci sayfasında çelişkiye düşülerek bu sefer fark kriterinin esas alınması gerektiği ileri sürüldüğünden, itirazlar kendi içerisinde dahi çelişki barındırmaktadır.
Mahkememizce hükme esas alınan 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda yerleşik içtihatlara uygun olarak fark kriteri yöntemiyle hesaplama yapılmış, davacının aracında 23.500,00 TL değer kaybı olduğu tespit edilmiştir. Ancak, davacının dava öncesinde değer kaybı tazminatının ödenmesine yönelik olarak davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 13/01/2021 tarihinde davacıya 10.564,82 TL tazminatın banka havalesi yoluyla ödendiği tespit edilmiştir. Esasen, bahsi geçen ödemeye ilişkin dekontlar dosya içerisinde mevcut olup, yapılan ödeme tutarı taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. O halde, hak edilen değer kaybı tazminatı olan 23.500,00 TL’ den yapılan ödeme tutarı 10.564,82 TL mahsup edildiğinde davacının talep edebileceği bakiye değer kaybı tazminatının 12.935,18 TL olduğu belirlenmiştir.
Nitekim, davacı vekili bu tutar üzerinden 07/08/2022 tarihli bedel artırım dilekçesi sunmuştur.
Davalılar … ve … değer kaybı tazminatından, davalı sürücü …’ ın tamamen kendi kusuruyla kazaya sebebiyet vermesi, diğer davalı …’ın aracın maliki / işleteni olması araç işletenin kusursuz sorumluluğu uyarınca 2918 sayılı KTK 3. ve 85. madde hükümleri uyarınca müteselsilen sorumlu oldukları noktasında duraksama yoktur. Öte yandan, trafik kazası hukuki niteliği itibariyle haksız fiil olduğundan, bu davalılar için temerrüt; haksız fiil / olay tarihi itibariyle gerçekleşeceğinden kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmiştir. Son olarak, davalıların aracı ticari araç olmadığı için aksine hususi bir araç olduğundan yasal faize karar verilmiştir.
Değer kaybı tazminatı, doğrudan bir zarar olup, gerçek zarar kapsamında değer kaybının davalı sigorta şirketinden / zorunlu mali mesuliyet sigortacısından talep edilebileceği hususunda tereddüt yoktur. Ancak, bilindiği üzere, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, sigortalısının kusuru oranında ve poliçe üst limitleri dahilinde zarardan sorumludur. Başka bir anlatımla, poliçe üst limitini aşan zarar miktarından davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemez. Kazaya sebebiyet veren ve tümüyle kusurlu olan … plaka sayılı sigortalı aracın ZMMS poliçesi incelendiğinde, poliçe üst limitinin 39.000,00 TL olduğu görülmüştür. Ancak, davalı sigorta şirketi bahse konu trafik kazası nedeniyle davacının kasko sigortacısına 21.641,07 TL hasar bedeli ve ayrıca davacıya 10.564,82 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam bu kazadan ötürü 32.205,89 TL ödemede bulunduğu banka dekontlarıyla tespit edilmiştir. Dolayısıyla, 39.000,00 TL poliçe üst limitinden, toplam 32.205,89 TL tazminat ödemesi mahsup edildiğinde poliçeden geriye kalan bakiye limit 6.794,11 TL olup, davalı sigorta şirketinin bu tutarla sınırlı olacak şekilde sorumlu tutulması yoluna gidilmiştir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketi için de kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesini talep etmiş ise de; davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi, diğer davalılar gibi kaza tarihinden itibaren değildir. Zira, 2918 sayılı KTK’ nın 99. maddesi uyarınca sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar. Ancak, anılan hükme rağmen davacı vekilinin ne dava dilekçesi ekinde ne de ibraz edilen delil listesinde hasar başvuru evrakının tebliğ tarihine ilişkin hiçbir delili mahkememize sunmamıştır. Yine, davalı sigorta şirketinden celp edilen hasar dosyası içinde başvurunun tebliğ alındığı tarihe yönelik hiçbir kayıt ve belge de bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı tarafından dava öncesinde yapılan başvuru üzerine hasar dosyasının açıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına yönelik istemin araştırıldığı, bu kapsamda uygun bulunarak yukarıda ifade edildiği üzere davacıya 13/01/2021 tarihinde tam olmasa da kısmi ödeme yapıldığından artık bu kısmi ödeme tarihi itibariyle temerrüt durumunun söz konusu olduğu (hüküm fıkrasında duruşma yoğunluğu ve katip hatası sebebiyle sehven maddi hata yapılarak 13/10/2021 yazılmıştır.), ayrıca araç hususi olduğundan yasal faize hükmedilerek bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Son olarak, davalı sigorta şirketinin bakiye teminat limitinden kalan tutar ile sınırlı olmak kaydıyla verilen hüküm, yine davalı sigorta şirketinin yargılama giderlerinden sorumluluğu noktasında da nazara alınmış, yargılama giderlerinden bakiye poliçe teminat limiti dikkate alınarak ve davalı sigorta şirketi için oranlama yapılmak suretiyle nihayeten aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
Davanın bedel artırım dilekçesi doğrultusunda KABULÜ ile;
1-Davacının … plaka sayılı aracında meydana gelen 12.935,18 TL değer kaybı tazminatının davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 05/11/2020 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden (davalı sigorta şirketinin teminat limitinden bakiye kalan 6.794,11 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 13/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Kabul edilen dava değeri ( 12.935,18 TL ) üzerinden alınması gereken 883,60 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 59,30 TL’ nin ve 219,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 605,30 TL harcın davalılardan (davalı sigorta şirketinin bakiye teminat limiti gözetilerek bu harç tutarının 185,80 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 59,30 TL peşin harç, 219,00 TL ıslah harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 400,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.678,30 TL yargılama giderinin davalılardan (davalı sigorta şirketinin bakiye teminat limiti gözetilerek bu yargılama gideri masrafının 881,51 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketinin bakiye teminat limiti gözetilerek bu vekalet ücretinin 6.794,11 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketinin bakiye teminat limiti gözetilerek bu arabuluculuk masrafının 693,32 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır