Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/420 E. 2022/582 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/420
KARAR NO : 2022/582

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2022

İstanbul BAM 37.HD 2020/1684E. 2021/649K.sayılı ilamında “6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine 21/04/2021 gününde oy birliğiyle karar verilmesi ve karara direnilmesi ise usulen mükün bulunmaması karşısında usulen oluşan hukuki zaruret nedeniyle yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararıyla davalı şirketin tasfiyesinin açılmasına karar verildiğini ancak, tasfiye memuru atanmadığı için tasfiye işlemlerinin gerçekleşmediğini ileri sürerek davalı şirketin tasfiye işlemlerinin tamamlanması için tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket inkar eden konumdadır.
Somut olayda davacının talebi, … 9.numaralı Tasfiye Kurulu Başkanlığından gönderilen … ve … numaralı yazı uyarınca … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve …E. … ilamı gereğince şirketin kaydına tasfiye şerhinin işlenmiş olmasına rağmen halihazırda adı geçen şirketin tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilememiş olmamış nedeniyle Mahkememizce tasfiye memuru atanıp atanamayacağı noktasındadır.
Hasım olarak gösterilen şirket hakkında … 9.numaralı Tasfiye Kurulu Başkanlığından gönderilen … ve … numaralı yazı uyarınca ve … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve …E. … ilamı gereği şirketin tasfiyesine dair kayıt konulduğu, aradan geçen uzun süreye rağmen tasfiye işlemlerinin halihazırda tamamlanmadığı kayden açıktır.
Bu noktada davacıların söz konusu talep açısından hukuki yararlarının olup olmadığının takdiri gerekir.
“Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/10-642 E., 2012/38 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın karar verilene kadar sürmesi gerekir. Davacının dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır (Arslan, Ramazan; aktaran: Hanağası, Emel: Davada Menfaat, Ankara 2009, önsöz VII). Hukuk Genel Kurulu’nun 24.06.1992 gün ve 1992/1-347 E., 1992/396 K. ve 30.05.2001 gün ve 2001/14-443 E., 2001/458 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere buna hukuki korunma (himaye) ihtiyacı da denir (Rechts-schutzbedürfnis). Mahkemelerden hukuki himaye istenmesinde, himayeye değer bir yarar olmalıdır. Mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönem içinde öğreti ve yargısal kararlar, dava açarken hukuki yararın bulunması gereğini, “dava şartı” olarak kabul etmiştir. Bu şart, “dava konusuna ilişkin genel dava şartlarından biri” olup, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve esas hakkında hüküm verilebilmesi için varlığı gerekli olduğundan “olumlu dava şartları” arasında sayılmaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öğreti ve yargısal kararların bu uygulaması aynen benimsenerek, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması “Dava Şartları” başlıklı 114. maddesinin 1. fıkrasının (h) bendinde açıkça dava şartları arasında sayılmıştır. Bir davada, hukuki yarar ilkesinin dava şartı olarak gözetilmesinin, yargılamanın amacına ve usul ekonomisi ilkesine uygun olarak yargılama yapılmasına yarar sağlayacağı, her türlü duraksamadan uzaktır. Davacının hukuki ilişkinin derhal tespitinde menfaatinin (hukuki yararının) varlığı için öncelikle, davacının bir hakkı veya hukuki durumu güncel (halihazır) ve ciddi bir tehlike ile tehdit edilmelidir. Bu tehdit çoğunlukla davalının davranışları ile ortaya çıkar. Söz konusu bu tehdidin davacı için bir tehlike oluşturabilmesi, bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumunun tereddüt içinde olmasına ve bu hususun, davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmasına bağlıdır (Hanağası, Emel: a.g.e., s.133 vd). (Yargıtay 10.HD 2013/13892E. 2014/9066K.sayılı ilamı)
Somut olayda, davacıların murisinin adı geçen şirketin ortaklarının arasında yer aldığı, şirketin mal varlığının tasfiyesi durumunda arta kalacak aktif mal varlığının murisin mirasçıları olan davacılara dağıtılma ihtimalinin mevcut bulunduğu, aradan geçen uzun sürece rağmen söz konusu tasfiye işleminin gerçekleştirilememesinin bu noktada gerek Anayasa ve gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi karşısında davacıların mülkiyet haklarının ihlaline yol açabileceği açıktır. Öte yandan adı geçen şirketin tasfiyesi sonucunda, davacıların murisleri nedeniyle şirketle ilgili herhangi bir hukuki ilişkilerinin olup olmayacakları veya hangi şekilde olacağı, tasfiye işlemi tamamlanmadığı sürece kesin ve açık olarak ortaya çıkamayacaktır. Gerek şirketlerin gerek gerçek kişilerin hukuki güvenlik açısından hukuki durumlarının belirsiz ve hiçbir şekilde öngörülemeyen bir görünüm arz etmesi hukuk devleti açısından kabul olunamaz.
Yargılama aşamasında davacılar vekili şirkete tasfiye memuru atanmasını, ücretin taraflarınca karşılanacağını, halihazırda şirket adına kayıtlı taşınmazların kayıtlı olduğunu açıkça bildirerek tasfiye memuru atanması yönündeki taleplerini açıklamışlardır.
Hal böyle olunca davacıların taleplerine konu hususla ilgili tasfiyesine karar verilen şirkete tasfiye memuru atanmasını talep etmekte açık hukuki yararı olduğu gibi bu konuda herhangi bir yasal engel tespit edilememiştir. Nitekim … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 29/03/2022 tarihli yazı cevabında “Bilindiği üzere, 27.6.1995 tarihli ve 22326 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 559 sayılı Kanun Hükmünde kararnamenin geçici 1.maddesi gereğince, İstanbul ve … Ticaret Sicili Bölge Temsilcilikleri 11.6.1996 tarihinde … ‘Ticaret Oda’sınca devir alınmış ve bu tarihten itibaren … Ticaret Sicili Müdürlüğü olarak Oda bünyesinde faaliyete başladığı, devir İle ilgili olarak T.C.Adalet Bakanlığı, T.C.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında yapılan protokolde, devir alınan Ticaret Sicili Memurluklarının dosyalarının teslim edilen şekliyle kabul edileceği ve dosyalarında tescil ve ilan edilmiş kayıtlarla ilgili herhangi bir evrak noksanlığı saptandığı takdirde, öncelikle ilgililerden belge talep edileceği, ilgililerce belge ibraz edilememesi halinde Odaların sicil kayıtlarının esas alınacağı belirtildiği, … ticaret sicil numarasında kayıtlı …’nin dosyasında yapılan incelemede; şirketin tasfiyesinin sona erdiğine dair dosyasına intikal eden sicil kaydı bulunmadığı gibi, yazınız ekinde sunulan mahkeme kararında da bu hususa yer verilmediği, bu bağlamda, anılan şirketin son ve kati bilançosunun tasdikine ve kaydın kapatılmasına hükmedilen kesinleşme şerhine havi mahkeme kararı ile birlikte sicil kaydının terkini talebiyle aşağıda adresleri belirtilen Müdürlüğümüzün Bölge Temsilciliklerinden birine müracaat edilmesi gerektiği” şeklinde cevap verilmek suretiyle şirketin tasfiyesinin sona erdiğinin tespiti açısından öncelikle şirketin son ve kati bilançosunun tasdiki ile kaydın kapatılmasına dair Mahkeme kararının sunulması gerektiği açıkça bildirilmiştir. Bu halde söz konusu işlemin yapılabilmesi için öncelikle bu işlemleri hukuken sonuçlandırılacak tasfiye memuru atanması zorunludur.
Yapılan açıklamalar karşısında davacıların talebinin kabulüne, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olan “…”ne, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. … K. sayılı ilamı gereği tasfiye işlemlerini gerçekleştirmek üzere tasfiye memuru atanmasına, tasfiye memuru olarak genel muhasebe, yönetim muhasebesi, ticari işletme ve şirketler muhasebesi, maliyet muhasebesi, yurt içinden alınan vergi, resim, harç ve mali yükümlülükler konularında ehil SMMM …’ın atanmasına, tasfiye memuru için aylık 2.000,00 TL ücret takdirine, davacıların talebi doğrultusunda ücretin davacılar tarafından, ilamın kesinleşmesinden itibaren ve her ayın 15′ i itibariyle …’ a ödenmesine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların talebinin kabulüne,
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı olan “…ne, … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı ilamı gereği tasfiye işlemlerini gerçekleştirmek üzere tasfiye memuru atanmasına,
2-Tasfiye memuru olarak genel muhasebe, yönetim muhasebesi, ticari işletme ve şirketler muhasebesi, maliyet muhasebesi, yurt içinden alınan vergi, resim, harç ve mali yükümlülükler konularında ehil SMMM …’ın atanmasına,
3-Tasfiye memuru için aylık 2.000,00 TL ücret takdirine,
4-Davacıların talebi doğrultusunda ücretin davacılar tarafından, ilamın kesinleşmesinden itibaren ve her ayın 15′ i itibariyle Hüdai BAL’a ödenmesine,
5-Karar kesinleştikten sonra ve talep halinde kararın ilan olunması için … Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından davacıların peşin olarak yatırdığı 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı toplamı olan 71,80TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından harcanan 290,45 TL posta ve tebligat ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
9-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin tek olarak davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin huzurunda diğerlerinin yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.22/09/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …