Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/411 E. 2022/907 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/411 Esas
KARAR NO : 2022/907

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu …’in sevk ve idaresindeki … Plakalı 2020 Model … Marka araç 10.04.2021 tarihinde … İli, … İlçesi, … yeri yolu üzerinde normal hızda, kendi şeridinde ve kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken, maliki… ve sürücüsü … olan … Plakalı aracın müvekkilinin aracına çarptığını ve tam kusurlu olarak maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, oluşan bu kaza sonucunda taraflarca kaza tespit tutanağı tutulduğu, tutulan bu tutanakta karşı yan araç sürücüsü olayın yukarıda anlatıldığı gibi gerçekleştiğini beyan ve imza ettiğini, kaza sonrası tramer komisyonu oy birliğiyle karşı yana ait aracın tam kusurlu müvekkilinin ise kusursuz olduğu sonucuna vardığını, kaza neticesinde müvekkilinin aracının ana aksamlarının değiştiğini, ciddi anlamda kaporta işçiliği ve boya işçiliği yapılmış olduğunun ekte sunulu fatura ile sabit olduğunu, müvekkilinin aracında KDV dahil 8.139,18 TL iskortolu maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilinin aracı 2020 Model ve kilometresi de kaza tarihinde 17.987 km olup çok düşük olduğunu, az kullanılmış böyle bir aracın, kaza sonucu ana aksamlarının değiştiğini, ciddi anlamda kaporta işçiliği ve boya işçiliği yapılmış olduğunun raporla sabit olduğunu, tramer kayıtlarına da kaza kaydı geçmiş olduğundan, aracın satışı halinde, bu kayıtlar, alıcı tarafından rahatlıkla görülebileceğinden, müvekkilinin doğal olarak bu kazalı aracını, kaza görmemiş gerçek değerinden daha düşük fiyatla satacağı tartışmasız olduğunu, karşı tarafın aracının … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu poliçe ile sigortalandığını, … Sigorta A.Ş.’ye 28.04.2021 tarihinde değer kaybı talebi için başvuruda bulunulmuş olup, başvuru dilekçesinin 07.05.2021 tarihinde sigorta şirketine tebliğ edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gereken değer kaybı bedelinin tahsili için işbu davayı açmak zorunluluğu doğduğunu beyan ile, öncelikle alacağı belirli hale getirebilmek için usul ekonomisi gereğince tensiple beraber dosyanın bilirkişiye tevdiini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik müvekkilinin aracında meydana gelen 50 TL değer kaybının davalı sigorta şirketinderi temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber tahsili ile her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, ayrıca davadan önce arabuluculuk sürecinde müvekkili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden arabuluculuk aşamasındaki vekalet ücretinin de karşı yandan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Cevap: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmadığı, kabul anlamında gelmemekle birlikte, davacının zararı, davadan evvel alınan ekspertiz raporu ile belirlenmiş olduğundan huzurdaki davanın belirsiz alacak şeklinde açılmasında hukuki yarar olmadığı, dava dilekçesinde de açıkça belirtilmiş olmasına rağmen davanın belirsiz olarak açılması HMK m.107 hükmünün amacına aykırı olduğu, hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin hak kaybına uğramaması açısından, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde … numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile 14.12.2020-2021 tarihleri arasında sigortalı olduğu, müvekkili sigorta şirketi ZMSS poliçesi gereği ancak gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğu, sigorta tazminatının bir zenginleşme aracı olmadığı, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurunun uzman bilirkişilerce tespitinin ardından maddi eksper hesap raporu alınmasının mümkün olduğu, müvekkili şirketin ancak kaza tarihi olan 10.04.2021 itibariyle teminat limiti olan 43.000,00 TL’ye kadar sorumluluğu bulunduğu, davacının kasko sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye 27.05.2021 tarihinde 8,139.10 TL ve 28.06.2021 tarihinde 135.70 TL hasar bedeli ödendiği, kabul anlamına gelmemek üzere bakiye poliçe limiti 34.725,2 TL olduğu, kabul anlamına gelmemek üzere, 01.06.2015 tarihli ZMMS Genel Şartlarının A.5 Kapsama Giren Teminat Türleri başlığı a) bendinde belirtildiği üzere “…Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır” durumu olduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.6. Teminat Dışında Kalan Haller maddesinin “o” bendi yollamasıyla EK 1. Değer Kaybı Hesaplaması 2.(Teminat Dışı Kalan Haller) maddesine göre hasar sonrası haller değer kaybı teminatı dışındadır, 09.10.2020 tarihli ve 31269 sayılı Resmî Gazete’de 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını düzenleyen maddelerinden; 90, 92, 93, 97 ve 99’uncu maddelerinde yer alan bazı hükümlerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinde açılan davaya ilişkin “Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve E: 2019/40, K: 2020/40 sayılı Kararı” yayımlanmış olup söz konusu Karar kapsamında 90 ve 92’inci maddelerin bazı hükümleri iptal edildiği, bu karardan çıkarılabilecek sonuçlardan bir kısmın; değer kaybı hesaplamasında aracın sadece piyasa değeri dışında kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçalar ve hasar tutarı dikkate alınarak belirleneceği, gelir kaybı, kar kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi dolaylı zararlar teminat dışında olacağı düzenlendiği, trafikten çekme veya hurdaya çıkarılma işlemi görmüş araçların değer kaybı tazminatlarının teminat dışında olacağı düzenlendiği, arz ve izah edilen ve resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle, davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Araç ruhsatı, trafik kazası tespit tutanağı, tramer raporu, aracın hasarlı hali ile çekilmiş fotoğrafları, onarıma yönelik e faturalar, başvuru dilekçesi, arabuluculuk son tutanağı, .. Sigorta A.Ş.’nin … poliçe nolu hasar dosyası, ZMMS poliçesi, … Sigorta A.Ş.’nin … nolu Kasko Hasar Dosyası, bilirkişi raporu celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, Adli Bilimler ve Trafik Kazaları Kusur Hasar Değer Tespit Uzmanı Makine Yüksek Mühendisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak “…Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 10/04/2021 tarihinde meydana geleri olayda; KUSUR YÖNÜNDEN: a) Dava konusu … plaka sayılı aracın … markaltip, 2020 model araç sürücüsü dava dışı …’in kusursuz olduğu, b) Davalı tarafa sigortalı araç sürücü (…7 plaka sayılı araç sürücüsü) dava dışı …’nın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, c) Söz konusu kazaya ait … SBM Kaza İhbar Nolu TRAMER kaydındaki kazaya karışan araç sürücülerinin MUTABAKAT ile sonuçlanan kusur durumu değerlendirmesinde; dava konusu … plaka sayılı otomobil sürücüsünün kusursuz (0) olduğu, diğer davacı tarafa sigortalı … plakalı araç sürücüsünün (%100) kusurlu olarak tespit edildiği görülmüş olup, TRAMER kusur durumu ile tarafımca tespit edilen kusur durumunun uyumlu olduğu, DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Emsal Kararlarına göre (Aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu hasarından önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile, dava konusu hasardan sonraki onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark); Dava konusu … plaka sayılı …marka/tip, 2020 model araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve tazmin edilmesi istenilen değer kaybı ile ilgili “yukarıda açıklanan nedenlerle serbest piyasa koşullarında dava konusu aracın özelliklerine uygun araçlarda değer kaybı hesaplamasına esas teşkil edecek parça malzeme kalemleri içerisinde plastik tampon-bakalit-polimer esaslı malzeme olmadığı görülmüş olup, dava konusu hasarı nedeniyle değer kaybı oluşacağına dair somut bir veri olmadığından” hesaplama yapılamadığı, Dava konusu aracın karoseri ve taşıyıcı sistemde (Metal aksamda) değer kaybına etkisi olabilecek başka bir hasarının bulunmadığı, polimer/plastik/bakalit malzeme esaslı ön tampon ızgarası orta, ön panjur, radyatör havaldırma bakalitlerinin orijinali ile değişimi yapılmış, ön tampon küçük bir bölümü onarıldığı anlaşılmış olup, Araçların fabrikasyon boyama işlemlerinde, aracın kaporta aksamı haricinde boyandıktan sonra araca monte edilen, hafif şiddetteki darbeleri sönümlemeyerek karoserinin hasar görmesini engelleyici işleve sahip tamponlar ile far, stop, panjur, davlumbaz vb. plastik aksamın, orijinali ile değişmesi veya arijinaline uygun mini onarımı ve boyanmasının değer düşürücü nitelikte olmadığı, Yargıtay İçtihatlarınında bu yönde olduğu (17. Hukuk Dairesi 2016/4987 E., 2016/7193 K.) bu nedenle dava konusu araçta Değer Kaybı oluşabilme şartlarının oluşmadığı…” şeklinde kanaat bildirmiş olup, davalı sürücüye başka bir aracın çarparak kazanın meydana geldiğini mütalaa etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
… ili, … ilçesinde, 10/04/2021 tarihinde davacı … Ltd. Şti.’ye ait, dava dışı …’ in sevk idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın pazar yolu mevkisinde seyir halindeyken, davalı … Sigorta A.Ş.’ nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, dava dışı …’ya ait, yine dava dışı …’ nın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracının çarpışması neticesinde çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, trafik kazası akabinde taraflarca oluşturulan kaza tespit tutanağında dava dışı sigortalı araç sürücüsünün geri geri manevra yaptığı esnada arkasında bulunan davacı şirkete ait araca, kendi aracının arka kısmıyla davacının aracın ön tampon kısmına vurduğunun belirlendiği, taraflarca birlikte oluşturulan kaza tespit tutanağı uyarınca kazanın oluş şekline yönelik herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, bu bağlamda dava dışı sigortalı araç sürücüsü …’ nın yeterli ve gerekli kontrol yapmadan geriye doğru manevra esnasında dikkatini yola vermediği, aracını mahal ve yol şartlarına uydurmadığından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d, 84/j, 67/a madde hükümlerini ihlal etmesi sebebiyle asli ve tamamen %100 oranında kusurlu olduğu, davacı şirkete ait araç sürücüsü …’in ise kazayı önlemek adına alabileceği muhtemel bir tedbir bulunmadığından kusurunun olmadığı anlaşılmıştır.
Esasen, kazanın oluş şekli ve kusura yönelik taraflar arasında herhangi ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın temeli, davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde genel şartlar ve ekinde yer alan cetveller uyarınca değer kaybı tazminatının hesaplanması yönünde savunmada bulunmuş ise de; Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararı ve gerekçesi nazara alındığında değer kaybının genel şartlar ve ekli cetvellere göre belirlenemeyeceği açık olduğundan savunmaları kabul edilmemiştir. (Bkz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2020/1680 E., 2022/1437 K.)
Bilindiği üzere, yerleşik içtihatlar doğrultusunda değer kaybı belirlenirken aracın serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki farka (fark kriteri) göre hesaplama yapılması gerekmektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, değer kaybı tazminatının hesaplanmasına ilişkin davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin tüm kayıtlar, hatta kasko sigortası hasar dosyası, aracın kaza nedeniyle onarımına ilişkin tüm servis kayıtları, onarım faturaları, aracın onarım öncesi hasarlı resimleri birlikte eksiksiz olarak celp edilmiş, ayrıca aracın önceki kazalarına ilişkin tüm tramer bilgileri de sorgulanarak dosya arasına alınmıştır.
Akabinde, meselenin halli özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden değer kaybı alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Değer kaybı konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi 06/06/2022 tarihli raporunda; dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının aracında herhangi bir değer kaybının olmadığı / oluşmadığı mütalaasında bulunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, değer kaybı hesabında yerleşik içtihatlar uyarınca fark kriterinin esas alınması, dosya içindeki hasara ilişkin kayıtların ayrıntılı olarak incelenmesi, aracın hasarlı kısımlarının servis kayıtları ile karşılaştırılarak hem resimler hem de bu parçaların tablolu şekilde hangi parçalar olduğunun tek tek ve detaylı olarak gösterilmesi, onarım gören parçaların özelliklerinin (polimer, bakalit vs…) dahi açıklanması, onarım sonrasında fark kriterine göre neden değer kaybı bulunmadığının emsal araç ilanları ve piyasa rayiç fiyatları ile karşılaştırılarak gerekçeli ve doğru olarak tayin edilmesi karşısında hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle içeriği de denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili her ne kadar bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuş ise de; itiraz dilekçesinde herhangi bir somut bilgi ve belgenin bulunmadığı, itirazın bilimsel bir temelinin de olmadığı, tümüyle soyut beyan ve kişisel tahmine dayalı olduğu, bu kapsamda değer kaybı bulunduğuna ilişkin delil ile dayanak bir itirazın söz konusu olmadığı, mevcut itiraz sebeplerinin düzenlenen raporda kapsamlı ve gerekçeli olarak zaten tartışıldığı ve değerlendirildiği anlaşılmakla, bilirkişi raporuna yönelik itirazlar açıklanan nedenlerle kabul edilmemiştir.
Gerçekten de; trafik kazası sebebiyle davacının aracının ön tampon plastik aksamları içerisinde yer alan hasarlı kısımların onarılması, davacının aracında değer kaybına neden olmamıştır (Y. 17. HD. 2016/4987 E., 2016/7193 K.). Ön tampon plastik aksamların onarılması esasen aracın piyasa rayicine etki edecek ya da değerini azaltacak nitelikte değildir. Bilindiği üzere, piyasa rayicinde, araçların tampon plastik aksamların onarılması aracın değerine etki etmemektedir. Öte yandan; bilirkişi raporunda yer verildiği üzere, aracın onarım gördükten sonraki 2. el piyasa fiyatı emsal araç ilanları ile karşılaştırılarak liste halinde gösterilmiş, plastik aksamlardaki onarımın aracın kazadan önceki 2. el piyasa değeri ile arasında fiyat farkı oluşturmadığı anlaşılmıştır. Başka bir anlatımla, serbest piyasa koşullarında aracın dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra (plastik aksamlardaki) onarılmış haldeki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki fark / değer kaybı bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; davacının aracında hasara yönelik olarak kasko sigortası hasar dosyası küll halinde celp edilerek dosya arasına alınmış, hasar dosyası içinde yer alan tüm servis kayıtları incelenmiştir. Bu itibarla, davacının aracında değer kaybına neden olabilecek plastik aksamlar dışında ve özellikle aracın karoseri ve taşıyıcı sisteminde (metal aksamında) herhangi bir hasar ve bu kapsamda herhangi bir onarım da söz konusu değildir (bilirkişi raporunda daha detaylı olarak ifade edilmiştir.). Başka bir anlatımla, davacının aracındaki tüm tüm hasar ve onarım işlemi aracın değerinde herhangi bir azalmaya neden olmayacak plastik aksam ve bağlantı elemanlarında meydana geldiğinden, metal aksam ve karoserde herhangi bir hasar bulunmadığından değer kaybı zararı da bulunmamaktadır.
Yapılan açıklamalar karşısında; davacının aracında dava konusu trafik kazası sebebiyle değer kaybı zararı bulunmadığı anlaşılmakla, davacının değer kaybı tazminatına yönelik işbu davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (50,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davacıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalın vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır