Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/406 E. 2022/244 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/441 Esas
KARAR NO : 2022/275

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 01/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı asil tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; …Tapu Müdürlüğünün …ada, … parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan … Apartmanının Yöneticisi olduğunu, Kat Malikleri Kurulunun 19 Haziran 2000 tarihli kararına göre yöneticiye bankalarda hesap açma yetkisi verildiğini, bu yetkiye istinaden…Uşak Şubesinde apartman aidatlarını yatırmak üzere hesap açıldığını, yöneticiliğini yaptığı apartmanın bankadaki vadesiz hesabında bulunan 3.992,56 TL’ye banka tarafından el konulması nedeniyle hesaptaki paranın çekilemediğini, işbu alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İflas Dairesi’nin …İflas sayılı dosyasına alacak kaydı için başvuru yapıldığını, iflas idaresi tarafından 5933 Alacak Kayıt numarasında “alacak kayıt başvurusunun alacaklı tarafından yapılması gerekir amir hükmü karşısında yetkisiz başvuru nedeniyle alacak kayıt talebinin reddine” dair karar verildiğini, 28 Mayıs 2021 tarihli memur işlemini şikayet için İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E dosyasıyla dava açıldığını, mahkemenin 03 Haziran 2021 tarihli gerekçeli kararı ile iflas sıra cetveline alacak kaydı niteliğinde olan davada görevsizlik kararı verildiğini, bu nedenle işbu davanın açılmak zorunda kalındığını; Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesi hükmünce yöneticinin kat maliklerini temsile yetkili olduğu, gerek kat malikleri aleyhine açılan davalarda, gerekse yönetim adına yapılan işlemlerde yöneticinin tek yetkili olduğunu, bankada bulunan vadesiz hesap da… Apt. Yönetimi adına olduğundan, alacağın sıraya kaydı gerekmekte iken, yasal olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, bu red kararın kaldırılmasına, …Apartmanı yöneticiliğinin iflas dosyasına alacak kaydının yapılmasına, alacağının işleyecek faizi ile birlikte tarafına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinim davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; Apartman yönetiminin tüzel kişiliği bulunmadığından, İflas İdaresi’ne alacak kayıt başvuru talebinde bulunulması için yöneticiye bu konuda kat malikleri tarafından yetki ve temsil yetkisi verilmesi ya da kat malikleri tarafından bizzat başvuru yapılmış olması gerektiğini, aksi takdirde İflas İdaresi’ne yapılan başvurunun yetkili olmayan kişi tarafından yapıldığından kabulünün mümkün olmadığını, davacı …’nin müvekkili İflas İdaresi’ne yapmış olduğu alacak kayıt başvuru talebinin ekinde sunduğu karar defterinde görüleceği üzere; yönetici …’ye kat malikleri tarafından iflas idaresine alacak kayıt başvuru yapma yetkisi verilmemiş olup bu konuda bir karar alınmadığını, işbu sebeple davacı tarafın alacak kayıt talebinin iflas idaresince hukuka uygun olarak “yetkisiz başvuru sebebiyle” reddedildiğini belirterek, öncelikle davacının dava açma yetkisinin bulunmadığından ve İİK.m.235 gereği hak düşürücü sürede açılmamış ise dava şartı yoluğundan davanın usulden reddine, aksi takdirde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, düzenlenen ek sıra cetveli, tebligat belgesi ve ek sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir.
Müflis bankanın iflas tasfiyesinin TMSF tarafından görevlendirilen iflas idaresi eliyle yürütülmesi nedeniyle, iflas idaresinin kararının idari işlem sayılıp sayılamayacağı, uyuşmazlığın adli yargının görevine girip girmediği yönünden yapılan hukuki değerlendirmede, mahkememizde daha önce açılmış başka emsal davalarda verilen yargı yolu yönünden usulden red kararları üzerine idari yargı mercilerince de adli yargının görevli olduğu görüşüyle başvurulan Uyuşmazlık Mahkemesince, uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğuna dair kararlar verilmiş olması nedeniyle, mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve TMSF Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda TMSF’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli 2017/41 E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca …Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, iflas kararının 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiş olduğu; İflas Müdürlüğünden alınan cevabi yazıya göre, davacının 5933 no.lu sıraya alınan dava konusu başvurusu hakkında “incelenen banka kayıtlarına göre sıraya alınan 3.992,56 TL alacağın, yetkisiz başvuru nedeniyle reddine” (başvuranın yetkili alacaklı sıfatı bulunduğunu gösteren belgeler sunulmadığından) dair kararını da içeren ek sıra cetvelinin 08/11/2020 tarihli Takvim gazetesi ile 13/11/2020 tarihli TSG gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu, davacı apartman yöneticisinin müflis bankada apartman yönetimi adına açılmış mevduat hesabında iflas tarihi itibariyle mevcut mevduatın sıra cetveline kaydı talebiyle Uşak …İcra Dairesi kanalıyla 17/10/2019 tarihinde gönderdiği kayıt başvurusunun iflas idaresince reddine dair kararın davacıya 20/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın/cevabın kendisine tebliği için masraf avansı yatırmış olduğu bildirilmiş ve anlaşılmıştır.
Davacı asil tarafından dava konusu reddedilmiş (… no.lu) kayıt başvurusu sonrası iflas idaresine kat malikleri kurulunun iflas idaresine başvurması için kendisine yetki verdiğine dair kararını da ekleyerek tekrar başvuru yapmış olduğu, bu başvurusunun ise 6500.sıraya alındığı ve iflas idaresince henüz bir karar verilmemiş olduğu iflas Müdürlüğüyle yapılan yazışma sonucu tespit edilmiştir. Davacı vekilince dava dosyamıza sunulan 20/10/2020 tarihli Kat Malikleri Kurulu Kararına göre davacının yönetici olarak atandığı ve müflis banka iflas idaresi nezdinde ve mahkemelerde apartman yönetimi adına her türlü işlemi-başvuruyu yapma konusunda kendisine yetki verilmiş olduğu görülmektedir.
Davacının dava konusu ettiği başvurusu sırasında masraf avansı yatırmış olması nedeniyle, İİK md 235 kapsamında 15 günlük hak düşürücü süre, red kararının kendisine tebliği tarihi olan 20/05/2021 tarihinde başlamakta olup, davanın bu nedenle 04/06/2021 tarihi bitimine kadar açılması gerekmekteyken, Mahkememizde davanın 23/06/2021 tarihinde yani hak düşürücü süre sona erdikten sonra açılmış olduğu görülmektedir.
Davacının kendisine red kararının tebliği sonrası (hak düşürücü süre içinde) 28/05/2021 tarihinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E dosyasıyla “memur işlemini şikayet” şeklinde davasını nitelendirerek dava açmış olduğu, anılan mahkemenin 03/06/2021 tarihli kararıyla “dava kayıt kabul davası niteliğinde olduğundan İstanbul 1-2-3 ATM’lerin görevli olduğu” gerekçesiyle görev yönünden davanın usulden reddine karar verilmiş olduğu, kararın davacı tarafa 16/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve istinaf yoluna gidilmeyerek 28/06/2021 tarihi itibariyle şeklen kesinleşmiş durumda olduğu, bu kararda HMK md 20 hükmü açıkça yazılarak hüküm fıkrasında “Karar kesinleşmesinden itibaren HMK’nın 20. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içerisinde başvuru halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine, süresi içerisinde talep olmaması halinde dosyanın Mahkememizce resen ele alınarak açılmamış sayılmasına” dair hüküm kurulmuş olduğu, ancak davacı tarafça bu kararda da belirtildiği üzere 6100 sayılı HMK md 20 uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde anılan Mahkemeye dilekçe verilerek “dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin” talep edilmemiş olduğu, bunun yerine 23/06/2021 tarihinde doğrudan Mahkememizde iş bu davanın açılmış olduğu, bu nedenle İcra HM dava dosyası yönünden, kararın kesinleşmesi sonrası iki haftalık gönderme talep yasal süresinin bittiği tarih itibariyle İcra HM’ce re’sen dosya ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, celbedilen İcra HM dosyasında henüz bu karar verilmemiş olsa da, HMK uyarınca yasal sürenin bitiminde davanın açılmamış sayılması koşullarının oluştuğu, verilecek kararın sadece bu hukuki durumu açıklayan karar niteliğinde olacağı açıktır.
Dava konusu uyuşmazlıkta görevli olmayan mahkemeye dava açma tarihinin, işbu dava dosyamız açısından dava açılış tarihi kabul edilebilmesi için, …İcra HM’nde görevsizlik kararı verilen dosyanın yasal sürede taraf talebi üzerine Mahkememize gönderilerek Mahkememizde esasa kaydedilmesi durumunda mümkündür. HMK md 20’de yer alan açık ve emredici düzenleme gereğince, bu usul kuralına uyulmaksızın doğrudan Mahkememizde dava açılmış olduğu gözetildiğinde, Mahkememizce re’sen gözetilmesi gereken usul hukuku kuralı gereğince dava açma tarihi olarak İcra HM dosyasında açılan tarih değil, Mahkememizde davanın açıldığı 23/06/2021 tarihinin esas alınması yasal zorunluluktur. Mahkememizde davanın açıldığı tarih itibariyle ise 15 günlük hak düşürücü süre sona ermiş durumdadır.
İİK md 235’e göre iflas sıra cetveline itiraz-kayıt kabul davasının 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması ve kamu düzeninden olan hak düşürücü sürenin yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Yerleşik hale gelmiş Yargıtay 23. HD (örn.2016/5445 E 2017/718 K) ve İstanbul BAM 17 ve 45 HD içtihatlarında da vurgulandığı üzere bu süre, İİK md 223 hükmü gereği başvurusu hakkında verilecek kararın kendisine tebliği için masraf avansı yatırılması durumunda kararın alacaklıya tebliği tarihinden, kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırılmamış olursa sıra cetvelinin ilan tarihinden başlar.
Tüm dosya kapsamı, incelenen deliller ve istikrar kazanmış içtihatlar hep birlikte değerlendirildiğinde, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davaları yönünden özel dava şartı niteliği taşıdığı anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre sona erdikten sonra açılması nedeniyle emsal Yargıtay ve BAM içtihatları doğrultusunda HMK md 114/2 ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Hak düşürücü süreden sonra açılan davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 80,70 TL olup peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince (maktunun altında olduğundan) dava değeri üzerinden hesap ve takdir olunan 3.992,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra ilgili tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
01/04/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır