Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/385 E. 2023/342 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/385
KARAR NO : 2023/342

DAVA : ALACAK (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 17/04/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen ALACAK davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında “…” adresinde bulunan ve tapuda “… ili, … İlçesi, … Köyü, …, Pafta:G25.b.17.d Parsel:91” kain otogaz satış ve servis istasyonunun işleticiliği hususunda 24.02.2017 tarihli ve 5 yıl süreli Otogaz Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafça imzalanan Ürün Alım Taahhütnamesi ile yıllık asgari 210 ton ve sözleşme süresince toplam 1.050 ton otogaz ürününü …’dan almayı, eksik kalan ton üzerinden 30-USD tutarınca kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının, muaccel borçlarını ödemeyerek ve EPDK lisansının 23.01.2020 tarihinde iptal edilmesine sebebiyet vererek Bayilik Sözleşmesini ihlal ettiğini, keşide ettiği … 65. Noterliğinin … tarih ve … nolu ihtarnamesi ile Bayilik Sözleşmesini süresinden önce tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, davalının, almayı taahhüt ettiği ürün miktarından 968,65 tonunu almadığını, bu taahhüt çerçevesinde kâr kayıplarının oluştuğunu, eksik ton başına 30-USD ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinden, söz konusu eksik alımdan kaynaklı kâr kayıplarının 24.617,88 USD olduğunu, arabuluculukgörüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 24.617,88-USD kar mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; Otogaz Bayilik Sözleşmesi ve Ürün Alım Taahhütnamesinin davalı tarafından feshi kaynaklı kâr kaybı talebine ilişkin alacak davasıdır.
Davalı davaya cevap vermediğinden, taraflar arasında uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacının sözleşmeden kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı, var ise alacağının miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraflar arasında 24.02.2017 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesi ve aynı tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi imzalanmıştır. Ürün Alım Taahhütnamesinde yıllık asgari 210 ton, anlaşma süresince toplam 1.050 ton otogaz ürün alımı taahhüt edilmiştir. Anlaşma süresinin hitamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kalan miktar üzerinden ton başına 30.- USD tutarının ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyetini ödemesi taahhüt edilmiştir.
Bilirkişi heyetince yapılan incelemede davalının 27.03.2017 tarihinde ilk ürün alımını yaptığı tespit edilmiştir. Davacı … A.Ş., … ve …tarihlerinde davalıya … ve … sayılı ihtarnameleri göndererek ilgili sözleşme yıllarında 148,05 ton ve 19,404 eksik alım yapıldığını, bu nedenle kar mahrumiyeti alacağının tahakkuk ettiğini ve bu hakkın saklı tutulduğunu, muhataba ürün ikmaline devam edilmesinin alacaklardan feragat anlamına gelmediğini ihtaren davalıya bildirilmiştir.
Davalı firma … tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile “…mevcut ekonomik konjoktür içinde ticareti faaliyetlerin zorunlu olarak yavaşladığını, muhatabın banka teminat mektubunu nakde çevirmesinden dolayı ticari faaliyetlerimizi devam ettirme şansımız olmadığını bu nedenlerle bayilik sözleşmesinin zaruri nedenlerle tek taraflı olarak iptaline…” denilmek suretiyle sözleşme fesh edilmiştir.
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2017 ila 2021 arası yıllara ait ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, e-beratların alındığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
Davacının bu dava özelinde dava tarihi itibari ile 17.311,60.-TL davalı taraftan açık hesap alacağının bulunduğu, sözleşme süresi içerisinde eksik ürün alımı nedeniyle “Kâr Mahrumiyetinden kaynaklı” 24.617,88.-USD alacağının bulunduğu bilirkişi heyetince tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacının TTK.nun 64/3.maddesi gereğince lehine delil teşkil edecek nitelikte ticari defter kayıtlarına göre, kayıtlarına göre taraflar arasında 24.02.2017 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesi ve aynı tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi imzalanmıştır. Ürün Alım Taahhütnamesinde yıllık asgari 210 ton, anlaşma süresince toplam 1.050 ton otogaz ürün alımı taahhüt edilmiştir. Bilirkişi incelemesi ile (Raporun D bölümü) davacının iddialarının doğru olduğu, taahhüt edilen miktarda ürün alımı yapılmadığı belirlenmiştir. Buna göre davacının davalı taraftan, söz konu sözleşmeden kaynaklı 24.617,88-USD kar mahrumiyeti alacağının bulunduğu sübut bulmuştur.
Davacı, şimdilik kaydıyla ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00.-USD üzerinden kısmi dava açmıştır. Dava ıslah edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-1.000 USD kar mahrumiyetinden kaynaklı alacağın DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
Alacağa 28/05/2021 tarihinden geçerli 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına değişen oranlarda ödediği en yüksek faiz UYGULANMASINA,
Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 585,96-TL olup, peşin alınan 146,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 439,77‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 297,9‬0-TL, bilirkişi ücreti 4.000,00-TL’den oluşan 4.297,90-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 146,19-TL peşin harç toplamı 4.503,39-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 8.577,90-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/04/2023

KATİP

HAKİM