Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/38 E. 2021/732 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/38 Esas
KARAR NO : 2021/732

DAVA : Tazminat (4054 sayılı Kanundan ve Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 05/11/2021

İstanbul 6.Tüketici Mahkemesinden verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi sonucu Mahkememize tevzi edilen Tazminat (4054 sayılı Kanundan ve Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; Rekabet Kurulu tarafından 08/03/2013 tarihinde 12 bankanın kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduklarının tespit edildiğini, bu tespit sonucu verilen para cezası kararının Danıştay tarafından onandığını, söz konusu 12 bankanın içinde davalı bankanın da bulunduğunu, müvekkilinin davalı bankadan 21/08/2007 ve 22/09/2011 tarihleri arasında kredi kullandığını ve kartel faizi sebebiyle zarara uğradığını, söz konusu fiil nedeniyle kredi maliyetlerinin arttığını, 4054 sayılı Kanunun 57. ve 58. maddeleri gereği zararından ve üç kat tazminattan davalı bankanın sorumlu olduğunu belirterek, davalı bankanın 21/08/2007 ve 22/09/2011 tarihleri arasında kartel faizi uygulamak suretiyle vermiş olduğu zararın üç katının davalıdan tahsiline ve yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin temsilcisi olarak davayı açan kişinin imza yetkisinin sona erdiğini, davacının taraf ve dava ehliyeti yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, yargılamada tüketici mahkemelerinin değil asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının hangi konuda dava açtığını ve hangi kredi işlemine yönelik zararının doğduğuna ilişkin iddiada bulunduğunu açıkça ortaya koymadığını, Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle müvekkili banka tarafından açılan davanın karar düzeltme aşamasında olduğunu, söz konusu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, kullanılan kredinin ticari kredi olduğunu, Rekabet Kurulu kararının ticari kredileri kapsamadığını, davacının tazminat istemine ilişkin taleplerinin zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, kredi kullandırımı sırasında davalı banka tarafından kartel faizi uygulandığı iddiasıyla uğranılan zararın 4054 sayılı Kanun kapsamında tazmini davasıdır.
Dava ilk olarak … 6.Tüketici Mahkemesinin …E dosyasıyla açılmış, 29/11/2018 tarihli … K sayılı kararla asliye ticaret mahkemeleri görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, bu kararın kesinleşmesi ve yasal sürede talep üzerine mahkememize tevzi edilerek 2019/30 E sayısını almış, bu esas üzerinden verilen 2020/127 K sayılı “usule uygun vekaletname sunulmadığından davanın usulden reddine” dair mahkememiz kararı İstanbul BAM 17.HD’nin 2020/1809 E 2020/2144 K sayılı kesin kararıyla kaldırılarak, yargılamaya devam edilmesi için dosya mahkememize gönderilmiş, 2021/38 E sayısını alan dosyada yargılamaya kaldığı yerden devam edilmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı def’i yönünden yapılan değerlendirmede, Rekabet Kurulu kararının iptali istemiyle açılan dava halen derdest olmakla davacının haksız fiil oluşturan rekabet hukukuna aykırı fiili ve faili kesin olarak öğrenmiş sayılmasının mümkün olmadığı, bu nedenle zamanaşımının başlamış sayılamayacağı kanaatiyle zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, davacı şirketin ticaret sicil kayıtları, dosyaya getirtilen kredi sözleşmeleri ve ödeme planları, kredi hesap ekstreleri, … 2. İdare Mahkemesinin … Esas sayılı (bozma sonrası 2019/1109 E olan) dava dosyası Uyap kayıtları incelenmiş, bankacılık ve finans uzmanı bilirkişiden davalı bankanın davacı şirkete kullandırdığı tüm kredilere ilişkin kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle incelenmesi sağlanarak, bilirkişi raporu alınmıştır.
Bankacı bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın … Şubesi ile davacı şirket arasında akdedilmiş (bila tarihli) 364.390,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi kapsamında davacı şirkete 4 farklı kredi kullandırım işlemiyle 2008-2013 yılları arasında taksitli ticari kredilerin kullandırılmış olduğu, bu kredilerden 2008 yılındakilerin yıllık %21,6 akdi faiz oranından, 2010’dakilerin yıllık %13,2 akdi faiz oranından kullandırıldığı, bankanın ilgili yıllarda TCMB’ye uygulayacağını bildirdiği ve ilan ettiği asgari-azami faiz oranları içinde akdi faiz uygulamış olduğu, Rekabet Kurulunun dava konusu 08/03/2013 tarihli …soruşturma … karar sayılı kararına esas inceleme raporunda davalı banka yönünden 2010’da kullandırdığı kredilerle ilgili bir faiz oranı artışı tespitinin-incelemesinin bulunmadığı, 2008 yılında kullandırılan kredide faiz artışı yapıldığına dair tespit varsa da diğer bankalardan daha düşük oranda faiz artışı yaptığının görüldüğü, bu nedenle diğer bankalarla uyumlu ve birlikte hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, … sayılı BKK ile TCMB’ye tanınan yetki çerçevesinde TCMB tarafından yayımlanan 2006/1 sayılı Tebliğ’de reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranlarının bankalarca serbestçe belirleneceğinin hükme bağlanmış olduğu, sadece azami faiz oranlarının TCMB’ye bildirileceği ve ilan edileceğinin düzenlendiği, davalı bankanın davacı şirketin ticari nitelikteki kredilerine fiilen uyguladığı akdi faiz oranlarının (2008’de %21,6) TCMB’ye bildirdiği ve ilan ettiği azami oranın (%40) altında olduğu, netice itibariyle davacı şirketin tacir, davalı bankadan kullandığı kredinin de ticari kredi niteliğinde olduğunu, Rekabet Kurulu tarafından davalı bankanın da aralarında yer aldığı 12 bankayla ilgili krediler yönünden yapılan rekabet kurallarını ihlal incelemelerinin bireysel tüketicilere kullandırılan konut, ihtiyaç ve taşıt kredilerini kapsadığı, ticari kredilerin Rekabet Kurulu Kararı kapsamında değerlendirilemeyeceği şeklinde tespit ve görüşleri bildirilmiştir.
Rekabet Kurulunun ihlal kararının iptali istemiyle davalı banka tarafından … 2.İdare Mahkemesinin … E dosyasında açılan davanın ve bozma sonrası aldığı esas olan 2019/1109 E dosyasının Uyap kayıtları celbedilip incelendiğinde, mahkemenin 2014/313 E dosyada 2015/3590 K sayılı kararla bankanın davasının reddine karar verilmiş olduğu, Danıştay 13.DB’nın 2015/3590 E 2015/4614 K sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararı onanmışsa da, bankanın karar düzeltme talebi üzerine Danıştay 13.DB’nın 2016/3587 E 2019/1778 K sayılı ilamıyla yerel mahkeme kararının “Rekabet Kurulunca 12 bankanın tek bir çerçeve anlaşma veya ortak plan dahilinde belirli bir koordinasyon içinde hareket ettiğinin ortaya konulamadığı, bu nedenle Rekabet Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle bozulduğu, bozma sonrası … 2.İdare Mahkemesinde … E sayısını alan davada yerel mahkemenin ilk kararında ısrar kararı vermiş olduğu, bankanın temyiz istemi üzerine dosyanın Danıştay’a gönderildiği ve henüz temyiz incelemesinden dönmediği tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan uzman bilirkişi raporuyla yapılan tespitler, incelenen Rekabet Kurulu kararı içeriği ve bu kararla ilgili Danıştay bozma ilamı içeriği, 4054 sayılı Kanun hükümleri ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, ilgili tebliğleri ile TTK hükümleri hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tacir şirketin davalı bankadan davaya konu dönemde (2008 ile 2010 yıllarında) kullandığı kredilerin ticari kredi niteliğinde olduğu, Rekabet Kurulunun “kredi akdi faiz oranlarında anlaşmalı artış yapıldığı” tespitiyle ilgili yukarıda tarih-sayısı belirtilen kararının bireysel tüketicilere kullandırılan taşıt-konut-ihtiyaç kredileriyle ilgili (tüketici kredileriyle ilgili) inceleme ve tespitler içerdiği, ticari kredilerle ilgili 12 bankanın kartel faizi uygulamış olduğuna dair bir tespit bulunmadığı, bu nedenle … 12.İdare Mahkemesinin … E dosyasından verilen ısrar kararının kesinleşmesinin beklenmesine (dava dosyamızın konusu kredi türleri dikkate alındığında) gerek bulunmadığı, 2008-2010 yıllarındaki kredi kullandırımları sonrası davacının ihtirazi kayıtsız şekilde imzalamış olduğu (üzerinde akdi faiz oranları yazılı olan) ödeme planları üzerine borcunu ödemiş olduğu, tacir taraflar arasında akdedilen GKS’de akdi faiz oranlarının banka tarafından serbestçe belirleneceğinin davacı tacir şirket tarafından imzasıyla kabul edilmiş olduğu, faiz oranlarının tacir taraflarca serbestçe belirlenebileceği, bu hususun ilgili bankacılık mevzuatı ve TTK hükümlerine de uygun olduğu, dava konusu ticari kredilerin Rekabet Kurulu kararına ve soruşturmasına konu olmadığı, ticari kredilerle ilgili herhangi bir rekabet ihlali tespiti bulunmadığı, davacı tacirin davalı bankadan kullandığı kredilerde kartel faizi uygulandığına dair tek delilinin de Rekabet Kurulu kararı olduğu dikkate alınarak, anılan kararla ilgili idari yargı sürecinin kesinleşmesinin beklenmesine gerek görülmeyerek, davalı bankanın davacı şirkete kullandırdığı ticari kredilere kartel faizi uyguladığı ve 4054 sayılı Kanuna göre davacının bu nedenle zarara uğradığı hususlarının davacı tarafça ispat edilememiş olduğu anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu ticari kredilerin Rekabet Kurulu kararına ve soruşturmasına konu olmadığı, ticari kredilerle ilgili herhangi bir rekabet ihlali tespiti bulunmadığı, davacı tacirin davalı bankadan kullandığı kredilerde kartel faizi uygulandığına dair tek delilinin de Rekabet Kurulu kararı olduğu dikkate alınarak, anılan kararla ilgili idari yargı sürecinin kesinleşmesinin beklenmesine gerek görülmeyerek, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Nitekim Samsun BAM 3.HD 2019/447 E 2019/866 K sayılı, 2019/8/1597 E 2019/38 K sayılı ve bu kararı onayan Yargıtay 11.HD 2019/1496 E 2020/163 K sayılı, Ankara BAM 20.HD 2019/1602 E 2020/1043 K sayılı emsal kararları da aynı yöndedir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 345,00-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 285,70-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/11/2021

Katip …

Hakim …