Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/366 E. 2023/117 K. 13.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/718
KARAR NO : 2023/114

DAVA : İSTİRDAT (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

DAVA TARİHİ : 02/11/2021
KARAR TARİHİ : 13/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İSTİRDAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Bostancı şubesinin … numaralı, keşidecisi …Ltd. Şti.’nin yetkilisi olan, 30.09.2016 keşide tarihli 59.500 TL bedelli çekin kaybolması nedeniyle tarafımızca çeklerin iptaline karar verilmesi için T.C. İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi …E. sayılı dosya ile dava açıldığını, mahkemece …’a yazılan müzekkere cevaplarında söz konusu çekin … tarafından bankaya ibraz edildiği ve 1.290 TL banka yükümlülük tutarı ödendiği cevabı geldiğini, bunun üzerine 26.10.2021 tarihli celsede kendilerine …’a karşı istirdat davası açmak için 7 günlük kesin süre verildiğini, bu nedenle dava açtıklarını, davalı tarafın bankaya ibraz ettiği kimlik kartında TC kimlik numarasının …’dır. Fakat davaya konu çekte ise … olduğunu’tir. Bu sebeple davalının kötüniyetli olarak haksız kazanç elde etme amacında olduğunu, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki veya borç ilişkisi mevcut olmadığı gibi anlaşılacağı üzere söz konusu çek davacı müvekkilinin rızası dışında davalının eline geçtiğini, dava konusu çekin davalıdan istirdatı ile taraflarına iadesine, ayrıca …’a ödenen 1.290 TL banka yükümlülük tutarının ödendiği günden faizi başlatılmak üzere bankalara uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte kendilerine iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; dava konusu çekin haksız yere elinden çıktığı (kaybolduğu) iddiasına dayalı olarak açılmış “Çek İstirdat Davası”dır.
Davalı davaya cevap vermediğinden, taraflar arasında uzlaşılan bir nokta bulunmamaktadır.
Çözümlenmesi gereken sorun, dava konusu çekin davalı tarafından kötü niyetle veya ağır kusur ile ele geçirilip geçirilmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Davacı taraf, söz konusu çeki kaybettiklerini, çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiğini ve sorumluluk miktarının tahsil edildiğini belirterek çekir istirdatına karar verilmesini istemiştir.
6102 sayılı TTK.nun “Hak Sahipliğini İspat Görevi” başlıklı 790. Maddesi gereğince; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.”
Aynı yasanın “Elden Çıkan Çek” başlıklı 792. Maddesi gereğince; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
Davada, 6102 sayılı yasanın 792. maddesine dayalı olarak, söz konusu çekin istirdatı talep edilmektedir. Çek incelendiğinde, çekin arkasında davacı lehdar …’ın cirosu, onun altında …’un cirosu, en altta da davalı …’ın (tahsil) cirosu bulunduğu gözlenmektedir. Çek üzerindeki ciro silsilesinin tam olduğu, davalı tarafın yetkili hamil konumunda olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen, yasanın 792. maddesi hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını, davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ileri süren davacıya aittir. Davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Davacı vekili dava dilekçesinde “…davalı tarafın bankaya ibraz ettiği kimlik kartında TC kimlik numarasının…’dır. Fakat davaya konu çekte ise… olduğu…” belirtilerek, davalının kötü niyetli olduğu ileri sürülmüştür. Oysa ki çekin arkasında davalının isminin ve cirosunun altındaki numara “…” değil, “…” ‘tir. Yani bu numara davalının TC numarası değil, telefon numarasıdır. Çek fotokopisinde “0” sayısının yarım çıkması nedeniyle “1” olarak algılandığı anlaşılmaktadır. Zira dava dilekçesine ekli Akbank’a ait çek teminat bedelinin ödenmesine ilişkin dekontta bu durum çok açıktır ve davacı vekili tarafından gözden kaçırılarak yanlış yorumlanmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının dava konusu çekin yetkili hamili olduğunu, davalının söz konusu çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu iddiasını ispatlayamamıştır. Dosyaya sunulan deliller yeterli değildir. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile 120,6‬0-TL eksik peşin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.290,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
13/02/2023

KATİP …

HAKİM …