Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/353 E. 2023/519 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTA NBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/353
KARAR NO : 2023/519
DAVA : HESAPTAKİ BLOKENİN KALDIRILMASI (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/06/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen HESAPTAKİ BLOKENİN KALDIRILMASI davasının mahkememizde yapılan yargılaması neticesinde verilen 11/09/2020 tarih ve 2020/… E. 2020/… K.sayılı kararın İstinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 02/04/2021 tarih ve 2021/… E. 2021/… K.sayılı kararı ile iadesi üzerine yeniden yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile … arasında 27.12.2018 tarihinde davacının kiraladığı araç nedeniyle 38.900-TL bedelli Şoförlü Araç Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini ve 1 aylık şöförlü araç kiralama hizmeti verildiğini, bu miktarın 5.000 TL’lik kısmının nakit olarak alındığını, bakiyenin ise hizmet alan tarafından 5.000 TL, 19.000 TL, 9.000- TL ve 900- TL olmak suretiyle müvekkilinin hesabına parça parça gönderildiğini, bu işlemlerin imzalı sliplerden de görülebileceğini, müvekkili tarafından verilen hizmete karşılık olarak 12/02/2019 tarihinde 33.990- TL’lik fatura kestiğini, müvekkilinin araç kiralama işi ile uğraşan bir tacir olduğunu, müvekkilinin hesabındaki 33.900-TL’ye sebepsizce bloke konulduğunu,müvekkilinin davalı banka nezdindeki … IBAN numaralı hesabına konan blokenin kaldırılmasına,bloke tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek avans faizi oranında hesaplanacak faizinin ödenmesine, davalının ayrıca blokeli para miktarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; öncelikle arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, Üye İşyeri Sözleşmesi ile müvekkili bankanın fraud ve chargeback süreci devam ederken davacı hesaplarına bloke uygulamaya yetkili kılındığını, davacının kullanımında olan POS cihazından yurtdışı bankalara ait kartlarla şüpheli şifresiz ( … ) işlemler gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, üye iş yeri sözleşmesi ile … Kuralları gereği davacı hesabına belirtilen itiraz süresinde bloke konulduğu ve söz konusu 540 günlük chargeback işlemi itiraz süresi dolduğundan davacı hesabına bankacılık mevzuatı, taraflar arasında akdedilen üye işyeri sözleşmesi ve uluslararası chargeback kurallarına uygun olarak konulmuş olan blokenin kaldırılarak davacının hesapta bulunan tutarı çektiğini, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden konusuz kalan dava dosyasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; davalı banka tarafından hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke süresince kaybedilen faizin ödenmesi talebine ilişkindir.
Taraflar arasında bankacılık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ticari bir ilişkinin bulunduğu, bu sözleşme gereğince davacıya POS makinesi ve işlem yapma yetkisinin verildiği, davalının POS makinesi üzerinden müşterilerine verdiği mal ve hizmet satışından kaynaklanan yaklaşık 33.900,00.-TL’ye davalı banka nezdindeki … IBAN numaralı hesabına bloke koyduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık blokenin kaldırılıp kaldırılmadığı ve davalının faiz alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekili blokeli hesapta bulunan parayı müvekkilinin ulaşamaması nedeniyle avans faizi istemektedir. Bu talebi kapital faizi istediği şeklinde yorumlanmış ve kabul edilmiştir. Bilindiği üzere anapara faizi (kapital faiz), en basit şekilde, belirli bir süre para alacağından yoksun kalmanın karşılığı ve medeni semeresi olarak ifade edilebilir. Anapara faizi, borcun iadesinin gerektiği ana (vadeye) kadar ödenen karşılıktır. Davacı parasına ulaşamadığını söyleyerek bundan kaynaklanan faizi istemektedir.
Taraflar arasında 04.01.2019 Tarihinde Üye İşyeri Sözleşmesi imzalanarak davacının kullanımına POS makinesi ve POS işlem yetkisi verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri sözleşmesinin Sair Hususlar başlıklı 19. Maddesi gereğince; “FİRMA tarafından POS, POSNet, Sanal POS işbu Sözleşme hükümleri gereğince kullanmaya başladıktan sonra, BANKA tarafından, FİRMA’nın sözleşme hükümlerine aykırı davrandığının ve/veya usulsüz kullanımının tespiti yahut Fraud ve chargeback tespiti, diğer BANKA, Kartlı Ödeme Sistemleri (Visa, MasterCard, BKM vd.) fesih ve istihbarat bildirimleri, Resmi Kurum, kart hamilleri ve diğer kanallar aracılığıyla iletilen istihbari ve dolandırıcılık bildirimleri, yanıltıcı pazarlama teknikleri kullanarak satış yapan işyerlerinin tespiti, Üye işyeri tarafından BANKA’ya bildirilen web sitesi dışında, farklı bir web adresinde sanal POS’un kullanıldığı /kullandım yapıldığının tespiti hallerinde öncelikle güvenlik ve risk uygulamaları gereğince POS, POSNet, Sanal POS geçici olarak kapatılabilecektir. Bu durumda BANKA’nın güvenlik birimlerince, FİRMA’nın söz konusu cihazları kullanımı ile ilgili detaylı araştırma yapılacak; araştırma neticesinde eğer, güvenlik ve risk uygulamaları bakımından sözleşmenin devam etmesi sakıncalı görülmez ise BANKA tarafından POS, POSNet, Sanal POS tekrar FİRMA’nın kullanımına açılabilecektir, işbu maddede belirtilen durumların varlığı halinde, BANKA’nın işbu sözleşmenin X1l/6. maddesinde düzenlenen rehin, hapis, takas, mahsup hak ve yetkisi saklıdır.
Bilirkişi raporuna göre; Dava dosyasına sunulan POS slip Fotokopilerinden; … ‘a ait … no ‘lu Japonya ülkesine bağlı Kredi Kartından, 27.01.2019 tarihinde 9.000,00.-TL, 27.01.2019 tarihinde 19.000,00.-TL, 27.01.2019 tarihinde 900,00.-TL, 27.01.2019 tarihinde 5.000,00.-TL olmak üzere toplam 33,900,00.-TL tutarlı POS işlemi yapıldığı tespit edilmiştir. Aynı günde, aynı karttan 4 ayrı işlem yapılmasını banka şüpheli işlem olarak addederek bu paranın 33.900,00.-TL’si için 385 gün, 31.631,00TL için 556 gün bloke koymuş ve davacının hesabına ulaşmasını engellemiştir. Bilirkişi tarafından … com.tr adresinden alınan Kartlı Ödeme sistemleri kuralları çerçevesinde itiraz süresinin, itirazın nedenine göre değişiklik gösterdiği, ancak hiç bir şekilde bu sürenin işlemin karta yansımasından itibaren 540 günü aşamayacağı bildirilmiştir.
Pos Blokelerinden 2.269,00.-TL’lik kısmının 17.02.2020 tarihinde çözüldüğü; 31.631,00.-TL’lik kısmının 06.08.2020 tarihinde çözüldüğü, davacının da 22.07.2020 tarihinde 2.300,00.-TL, 11.08.2020 tarihinde de 31.600,00.-TL’yi hesabından çektiği anlaşılmıştır. Diğer bir anlatımda davacı taraf blokenin kaldırılması için davanın açıldığı 27/07/2020 tarihinden 2 hafta sonra parasının tamamına kavuşmuştur. Öyleyse hesaptaki blokenin kaldırılmasına ilişkin talep konusuz kalmıştır.
Davacının avans faizi talebine gelince;
Davacı avans faizi istemektedir. Yukarıda işaret edildiği ve mahkememizin kabulünde de olduğu üzere davacı kapital (anapara) faizi istemektedir. Parası bankada blokeli dururken faiz işlemediği açıktır. Davacı taraf bu faizi talep etmektedir. Ancak bunu talep edebilmesi için davalı bankayı temerrüde düşürmesi gerekmektedir. Bugün bankalarda pek çok kimsenin parası kısa veya uzun süreli, çeşitli nedenlerle faizsiz olarak durabilmektedir. Davacı taraf POS işlemlerinin yapıldığı 27/01/2019 tarihinden davanın açıldığı 27/07/2020 tarihe kadar yaklaşık 1,5 yıl bu talebini bankaya ihtar ederek alacağını muaccel hale getirmemiştir. Bankanın eylemi haksız fiil olarak da değerlendirilemez. Yaptığı bloke işlemi taraflar arasındaki sözleşmeye ve uluslararası bankacılık uygulamalarına, kurallarına uygundur.
Bilindiği üzere 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.
Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.
Davacının TTK.nun 18/3 ve TBK.nun 117.maddeleri doğrultusunda temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge ibraz edilmediğinden faize yönelik talepleri yerinde görülmemiştir. Yine % 20 tazminat talebinin davamızda yeri olmadığı, davamızın itirazın iptali veya menfi tespit davası olmaması karşısında neye göre, hangi yasaya göre talep edildiği, sebebinin ne olduğu anlaşılamadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 125,50-TL karar ve ilâm harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan 23,50-TL posta ve tebligat masrafı yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca … BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/06/2023

KATİP …

HAKİM …