Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/340 E. 2022/62 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/340 Esas
KARAR NO : 2022/62

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/05/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.11.2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Kütahya ili istikametinden … istikametine seyir halinde iken ters istikamette seyreden sürücülüğünü …’in yaptığı … plaka sayılı motosiklete sol şerit üzerinde aracının sol yan kısımlarıyla çarpışması sonucunda çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazası sonucunda … motosiklette yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin … Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davanın safahatında rapor alındığında davacı müvekkilininin maluliyet oranının (geçici ve kalıcı iş göremezlik) açığa kavuşacağını, söz konusu kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde bulunan soruşturma dosyasının celbini talep ettiklerini, kusur durumunun yargılama safahatında alınacak bilirkişi raporu ile netlik kazanacağını, … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi olduğunu, poliçe aslının istenmesini talep ettiklerini, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı sigorta şirketlerinden tazmininin talep olunduğunu, 14/04/2016 tarihinde kabul edilen 6704 sayılı yasanın 5. maddesinin değiştirildiğini, Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” gereğince … Sigorta A.Ş.’ye yazılı başvuruda bulunulduğunu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde verilen cevapta birtakım eksik evrak bildiriminde bulunuduğunu ve bu evrakların içerisinde sağlık kurulu raporuna da yer verildiğini, ancak kaza tarihi dikkate alındığında kesin ve tam rapor alınabilmesi, tedavi sürecinin bitmesi ve en azından kaza tarihi üzerinden 1 yıl geçmesi ile mümkün olduğunu, tüm bu sebeplerle kazanın üzerinden 1 yıl geçmemiş olması ve tedavi süreci halen devam eden müvekkilinin herhangi bir sağlık kuruluşundan ivedi şekilde alacağı rapor davacı müvekkilinin hak kaybına uğramasına sebep olacağını, Mahkememizce yazılı başvurularına verilen cevabın, ilgili yasa maddesinde yer alan “…15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması“ olarak değerlendirilmesinin gerektiğini, bu nedenle 10/03/2021 tarihinde hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuğa başvurulduğunu, 30.04.2021 tarihinde gerçekleştirilen toplantı neticesinde … Sigorta A.Ş. ile görüşmeler olumsuz sonuçlandığını ve anlaşma sağlanamadığını beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak kaydı ile müvekkili için 100 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı, 100 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketlerinden kusuru oranında tahsili ile müvekkiline ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı üzerinde bırakılmasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taleplerinin belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 6704 sayılı Yasa ile değişik 97. maddesi uyarınca işbu davadan önce müvekkili şirkete yapılmış usulüne uygun bir başvuru söz konusu olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, hiçbir talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve davacının tazminatı talebine konu maluliyetinin iddia olunan kaza sonucu oluştuğunu ve davacının iddia ettiği şekilde malul kaldığı ispata ve tespite muhtaç olduğunu, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından  yerine getirilmesi gerektiğini, davacıya SGK’dan gelir sağlanıp sağlanmadığı hususunun araştırılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin mevzuat gereği geçici iş göremezlik tazminatı talebinden sorumluluğu bulunmadığını, hiçbir iddiayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı talebine konu tazminatın hesaplanması için gerçek gelirin davacı tarafça ispatı ve buna ilişkin delil sunulması gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafça usulüne uygun temerüde düşürülmediğinden faiz talebine itiraz ettiklerini, davaya konu kaza ile ilgili C.M.K’nun uzlaşmaya ilişkin hükümleri uyarınca uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespiti gerektiğini, davacı iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirket aleyhine tazminat hesaplanması halinde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini beyanla fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi taktirde, esasa ilişkin cevapları uyarınca davanın esastan reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Emniyet Müdürlüklerinden gelen sosyal ve ekonomik durum ile araç kaydını içerir yazı cevapları, davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, … Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu’na ait … CBS sayılı soruşturma dosyası, ZMMS poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili … tarafından sunulan 01/02/2022 tarihli beyan dilekçesinde “Mahkemenizde görülmekte olan davalı … Sigorta A.Ş’ne açtığımız davamızdan feragat ediyoruz. Davalı taraflardan hiçbir masraf yargılama gideri vekalet ücret talebimiz bulunmamaktadır. Davalı taraflara vekalet ücretine hükmedilmemesine ve feragatin başlı başına kesin hüküm doğurması sebebiyle kararın keşinleşmesi beklenmeksizin dosyamızda bulunan avansın tarafımıza iadesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.” şeklinde davadan feragat beyanında bulunulduğu, vaki feragat beyanı uyarınca davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili… Mahkememizin 02/02/2022 tarihli duruşmasında; “Davacı taraf davasından feragat etmiştir, feragat beyanını kabul ediyoruz, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz, ayrıca karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz de bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307. ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin vekaletnamesinde özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla vaki feragat uyarınca davanın reddine, ancak davacının ve davalının birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından her bir tarafın yaptığı masrafın kendi üzerinde bırakılmasına, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 26,90 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 32,40 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflarca yapılan masrafların kendi üzerilerinde BIRAKILMASINA, lehlerine ya da aleyhlerine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacak olan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin yargılama gideri kapsamında olduğu ve tarafların birbirlerinden yargılama gideri talebi bulunmadığından arabuluculuk yargılama giderinin eşit oranda olmak üzere 660,00 TL’sinin davacıdan ve 660,00 TL’sinin davalıdan ayrı ayrı tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/02/2022

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *