Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2021/872 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2021/872

DAVA : İstirdat (Ticari Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2021

Kars 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) 2017/296 E dosyasında açılan, ATM sıfatıyla görülüp verilen yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 01.04.2016 tarihli Elektrik Abonelik Sözleşmesi ile davalıdan elektrik aldığını, faturalarını otomatik ödeme talimatıyla ödediğini, son ödeme tarihi 20.06.2016 olan … fatura numaralı 1.695,42 TL bedelli faturanın davacının hesabında yeterli bakiye bulunmamasından ötürü ödenemediğini, bunun üzerine davalı şirketin yazılı olarak herhangi bir fesih bildirmeden sözleşmeyi feshederek dava konusu 15.09.2016 tarih ve … fatura numaralı 8.936,67 TL tutarında cayma bedelini içeren faturayı düzenleyerek davacının anılan hesabından bu tutarı tahsil ettiğini, sözleşmede fatura son ödeme tarihinin geçirilmesi halinde davalı şirketin fesih ve cezai şart talep hakkı olduğu düzenlenmiş olsa da 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dahil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarının haksız şart olarak kabul edilmesi ve yazılmamış sayılması gerektiğini, Abonelik Sözleşmesi Yönetmeliğinin “Faturanın zamanında ödenmemesi” başlığını taşıyan 13. maddesi uyarınca faturanın zamanında ödenmemesi durumunda tüketiciden gecikme faizi dışında ücret, tazminat ve benzeri adlarla herhangi bir bedel alınamayacağını, 3095 sayılı Kanunun 1.maddesine göre belirlenen faiz oranınından fazla faiz talep edilemeyeceğini, bu nedenle davacıdan yapılan fatura tahsilatının haksız olarak tahsil edildiğini belirterek, hukuka aykırı olarak tahsil edilen 8.936,67 TL’nin 29.01.2017 tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki ve görev itirazlarının olduğunu, dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkili arasında … Müşteri Numarası ile …Tarife Paketi Kullanım Şartları ile Ticari Elektrik Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, takibe konu fatura incelendiğinde indirim bedeli (sağlanan fayda), cayma bedeli ve tüketin bedelinden oluştuğunu, borçlu davacının imzalamış olduğu sözleşme kapsamında yararlandığı tarife ve kullandığı indirim karşısında sözleşmede belirtilen süre boyunca abonelikte kalmayı taahhüt ettiğini, bu taahhüdün yerine getirilmemesi durumunda davacı/müşteri/borçlu tarafından ödenmesi gereken cezai şart/cayma bedelinin yine imzalanan sözleşmede ve tarife şartlarında öngörüldüğünü, davalı borçlunun imzaladığı sözleşme tarife şartlarından da anlaşılacağı üzere kendisine sağlanan faydanın iadesini de kapsadığını, tacir sıfatına haiz davacı borçlunun kendisine sözleşme gereği sunulan faydadan yararlanmasına rağmen sözleşme gereği kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle yine sözleşme eklerinde belirtildiği gibi fayda sağladığı indirim bedeli kendisinden cayma bedeline eklenerek talep edildiğini, dava konusu fatura incelendiğinde faturanın bir kısmının cayma bedelinden oluştuğunu, davacının sözleşmede belirlenen taahhüdüne uymaması nedeniyle “ödediği en yüksek faturanın 2 katı kadar cezai şart ödeneceği” konusunu taahhüt ve kabul etmiş olduğunu, davacının ödemelerini gösteren bilgilerden anlaşılacağı üzere davacının ödemiş olduğu en yüksek bedelli faturasının 26.05.2016 vade tarihli 2.907,51 TL bedelli olduğunu, iki katı tutarı 5.815,02 TL olduğunu, dava konusu faturadaki bakiye 356,88 TL’nin ise birim fiyattan sağlanan ve davacıdan iade istenen fayda olduğunu, bu tutar toplamına %18 KDV eklenmesi ile (5.815,02+356,88)=6.171,90+1.110,94 TL olarak hesaplanıp fatura edilmiş olduğunu, faturalara ilişkin bilgilendirmeler sadece gönderilmekle kalmayıp ekte yer alan bilgilendirmelerde de görüleceği üzere davacı tarafa E-posta ve SMS yoluyla da bilgiler verilmiş olduğunu, ancak borçlarına TTK’nın yasal süreleri ve gerekse Elektrik Abonelik Sözleşmesinin 5.6. maddesi çerçevesinde 8 günlük süre zarfında herhangi bir itirazda bulunmayarak borcu bu şekilde kabul etmelerine ve ödeme yapmamalarına rağmen davacının huzurdaki davayı açtığını, borçlunun faize yönelik yapmış olduğu itirazlarının da yerinde olmadığını, … Abonelik Sözleşmesi’nin 5.5. maddesi gereği faturada belirtilen aylık %5 gecikme faizinin talep edilebileceğini, bunun da davacının bilgisi ve kabulü dahilinde olduğunu belirterek, davacının haksız davasının reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, ticari abonelik sözleşmesi kapsamında ödenen fatura bedelinin istirdadı talebine ilişkindir.
Dava ilk olarak … 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde Tüketici Mahkemesi sıfatıyla … E dosyayla açılmış, mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla İstanbul ATM’ye yetkisizlik kararı vermiş, ancak dosyanın …6 ATM … E dosyası olarak tevzi edilmesi üzerine anılan mahkeme tarafından İstanbul ATM’ye yetkisizlik kararı verilip kesinleşince yasal sürede talep üzerine dosya 31/01/2019 tarihinde Mahkememizin 2019/53 E dosyasına tevzi edilmiş, mahkememizce verilen davanın açılmamış sayılması kararının istinaf incelemesi sonucu İstanbul BAM 3. HD kararıyla kaldırılması üzerine, dosya 2021/338 Esasa kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi ve ekleri, davalının düzenlediği faturalar, davacının ödemeleri, taraflar arasındaki e-posta yazışmaları ve davalının SMS bildirimleri, … Dağıtım AŞ ve … müzekkere cevapları incelenmiş, elektrik mühendisi bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla … Asliye HM’nde açıldığı sırada başvuru ve peşin harç yatırılmamış olduğu tespit edildiğinden, eksik harç davacı vekiline yatırtılmıştır.
Elektrik mühendisi iki farklı bilirkişiden rapor alınmış olup, alınan her iki raporda da taraflar arasında akdedilen 01/04/2016 tarihli 1 yıl süreli ticari Elektrik Abonelik Sözleşmesinin, eki … Elektrik Tarife Paketi Kullanım Şartalı ile … Paketi Kullanım Şartları hükümlerine yer verilerek, davacının 20/06/2016 tarihli faturayı son ödeme tarihinde ödememesi nedeniyle davalının sözleşmenin 6.2 maddesindeki hükme istinaden sözleşmeyi feshederek, sözleşme ve kullanım şartlarında davacı tarafından sözleşmeye uymama durumunda ödeneceği kabul ve imza edilen cayma bedeli ile sağlanan indirimin iadesine ilişkin dava konusu 15/09/2016 son ödeme tarihli 8.936,47 TL bedelli faturayı düzenlemiş olduğu açıklanmakla birlikte, EPDK’nın yayınladığı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği hükümlerine yer verilerek, sözleşmenin feshedilip feshedilmediği belli olmadığından, 2017’de de düzenlenen fatura göründüğünden, sözleşme davalı tarafından feshedilmemişse davalının davacı tüketiciden cayma bedeli-indirim iadesi isteyemeyeceği, feshedildiyse ancak anılan tüketici yönetmelikleriyle sınırlanan şekilde cayma bedeli talep edilebileceğine dair (hatta ilk raporda feshi yapan davalı şirket olduğundan davalının davacıya cayma bedeli ödemesi gerektiğine dair) görüşler bildirilmiştir. Davalı vekilince her iki rapora da yasal sürede itiraz edilerek tacir taraflar arasında sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği açıklanmış olup, alınan ikinci rapor ücreti itiraz eden davalı taraftan tahsil edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarında dava konusu faturayla ilgili hesaplamalar yapılmakla birlikte tarafların tacir olduğu gözetilmeksizin raporda sonuç görüşlerin tüketici yönetmelikleri kapsamında değerlendirilmiş olduğu, nitekim davalı vekilince raporlarla ilgili yasal sürede itirazların da bulunduğu, netice itibariyle taraflar arasında dava konusu fatura bakımından sözleşmenin mi yoksa EPDK tüketici abone yönetmeliklerinin mi uygulanacağı hususunda bilirkişi raporlarındaki sonuç görüşün mahkememiz açısından bağlayıcı olmadığı, bu kapsamda dosyada yeni veya ek rapor alınmasına gerek bulunmadığı, yukarıda yapılan tespit ve rapordaki hukuki görüşün mahkememizce bağlayıcı olmadığına dair açık tespit doğrultusunda tahkikatın bitirileceği 10/12/2021 tarihli celsede taraf vekillerine ayrı ayrı bildirilmiş, beyanları alınmış, sonrasında tahkikat bitirilerek hüküm kurulmuştur.
Alınan birinci bilirkişi raporunda dava konusu 15/09/2016 tarihli (ödenmiş olup istirdat istenen) fatura içeriği hakkında yeterli hesaplama bulunmamakla birlikte, alınan ikinci raporda sözleşmenin fesih sebepleri ile fatura içeriğinde davacıdan tahsil edilen bedeller detaylı açıklanmış olup, ikinci raporda taraflar arasındaki sözleşmenin davacının 20/06/2016 son ödeme tarihli 1.695,42 TL bedelli tüketim faturasını (hesabında para olmadığından) ödememesi üzerine davalının davacıya 25/08/2016 tarihine kadar 8 adet bilgilendirme SMS’i göndererek bu fatura borcunun ödenmesi gerektiği, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edilmiş olduğu, faturanın yine ödenmemesi nedeniyle davalının sözleşmeyi (… AŞ’den alınan yazı cevabında bildirildiği üzere 01/09/2016 tarihinden geçerli olacak şekilde) feshetmiş olduğu, dava konusu 8.936,67 TL bedelli faturada talep edilen tutarların 1.401,56 TL’sinin bir önceki fatura dönemi ile sözleşme fesih tarihine kadar olan süre içinde (Ağustos 2016 dönemine ilişkin) davacının 3,97 mwh tüketimine ait tüketim bedeli, 5.815,02 TL’sinin (en yüksek fatura olan 2.907,51 TL’nin 2 katı tutarında hesaplanan) cezai şart-cayma bedeli, 356,88 TL’sinin sözleşme süresinde davacıya sağlanan indirimin iadesine ilişkin olduğu, bu tutarların toplamına %18 KDV’nin (1.363,22 TL) ilavesiyle fatura bedelinin 8.936,67 TL olduğu açıklanmıştır.
Tarafların her ikisi de tacir şirket olup, davacının dava konusu abonelik sözleşmesini ticari işletmesi için ve ticari faaliyetinde kullanmak için akdettiği tartışmasızdır. Tüketici tanımına girmeyen davacı şirket, basiretli tacir olarak akdettiği ticari sözleşme hükümleriyle bağlı olup, ticari veya mesleki amaçla hareket etmeyen tüketicilere ilişkin abonelik sözleşmelerine uygulanabilecek yasa veya yönetmelik hükümlerinin dava konusu ticari akdi ilişkide esas alınması mümkün değildir, tacir taraflar arasında öncelikle uygulanması gereken, ticari sözleşme hükümleri ve TTK hükümleridir. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5.1 maddesinde “Abone,…ilgili faturasında belirtilen son ödeme tarihi geçtikten sonra yapılan ödemeler için günlük bazda ve ilgili faturada belirtilen oranda gecikme faizi ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt etmektedir” hükmü, sözleşmenin 6.2 maddesinde açıkça “…Abonenin herhangi bir faturasını son ödeme tarihine kadar ödememiş olması…halinde …’ın işbu sözleşmeyi derhal ve sözleşmeden doğan hakları saklı kalmak üzere haklı nedenle ve tek taraflı feshedebileceği, bu madde kapsamında … tarafından bir fesih yapılması halinde abonenin …’ın uğradığı zarar ve ziyanı, tüm masrafları ve ayrıca kullandığı tarife paketinde öngörülen iptal bedeli, fesih tazminatı, cezai şart ve diğer bedelleri ödemekle yükümlü olduğu..” hükümleri düzenlenerek taraflarca imzalanmıştır. Sözleşme eki Tarife Paketi Kullanım Şartlarında da “…herhangi bir fatura ödememiş olmam nedeniyle …’ın işbu tarife paketimi iptal etmesi veya abone grubumun değişmesi dahil …’dan kaynaklanmayan herhangi bir nedenle tarife paketi süresinden önce tarife paketinden çıkmam durumunda, ilgili mevzuatın öngördüğü sürenin sonunda …’ın müşteri portföyünden çıkabileceğimi ve çıkış tarihime kadar iş bu tarife paketi üzerinden faturalandırılacağımı ve bu durumda tedarik başlangıç tarihinden çıkış tarihine kadarki süreçte tarafıma sağlanan toplam indirim tutarını …’a derhal iade edeceğimi ve abone olduğum süre boyunca ödediğim en yüksek faturamın 2 katı kadar cayma bedelini …’a ödeyeceğimi, işbu tarife paketi kullanım şartlarının sözleşme şartlarına tabi olduğunu ve sözleşmenin eki ve ayrılmaz nitelikte bir parçası olduğunu, çelişen hususlarda kullanım şartlarının geçerli olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ederim” hükümlerinin yer aldığı ve davacı tarafından imzalanmış olduğu görülmektedir.
Tacir taraflar arasında akdedilen ticari abonelik sözleşmesi ve eklerinde yer alan açık hükümler uyarınca, davacının son ödeme tarihinde ödemediği tarafların kabulünde olan 20/06/2016 tarihli tüketim faturasının davalı tarafından yapılan bildirimlere rağmen ödenmemesi üzerine davalının 01/09/2016’dan itibaren sözleşmeyi feshinin haklı fesih niteliğinde olduğu, bu nedenle yine sözleşmede yer alan ve davacı tacirin de ihtirazi kayıtsız imzalamış olduğu yukarıda yer verilen hükümler nedeniyle davalının davacıdan cayma bedeli, sağlanan indirim iadesini talep edebileceği, davacının son dönem tüketim bedelini de talep edebileceği, davalının yaptığı fatura tahsilatının sözleşme hükümlerine uygun olduğu, tacirler arasında akdedilmiş sözleşme hükümlerinin haksız şart sayılamayacağı, nitekim İstanbul BAM 3.HD’nin 2020/56 E 2021/1457 K sayılı içtihadının da aynı yönde olduğu anlaşılmakla, ödenmiş fatura bedelinin istirdadı talepli davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL olup, peşin alınan 152,62 TL harçtan mahsubuyla bakiye ‭93,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan 600,00-TL bilirkişi ücreti yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından karar tebliğ giderlerinden sonra artan avansın yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/12/2021

Katip …

Hakim …