Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2022/400 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/334 Esas
KARAR NO : 2022/400

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2014
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bulunduğu şirketin, Keşidecesi … Ltd. Şti. Olan … Bankası …şubesine ait …hesaptan keşide edilmiş 27/02/2014 tarih ve … nolu 29.800,00 TL’lik çekin …Tic. A.Ş. Ne ciro edilerek teslim edildiğini, ancak … şirketine ait 18/11/2013 tarihinde soyulması üzerine 20/11/2013 tarihinde çeke ödeme yasağı konulduğunu ve … 19. Asliye Ticrate Mahkemesinin … Esas ve …Karar sayılı kararı ile 06/03/2014 tarihi itibariyle çalnan çekle ilgili iptal kararının verildiğini, ve söz konusu kararın kesinleştiğini, çalıntı bu çekin müvekkilinin cirosuna konu …A.Ş. Adına düzenlenmiş sahte kaşe ve imza ile tedavüle sokulduğunu ve cirolanarak… A.Ş. Tarafından bankasına ibraz edildiğini, bankanın çeke ödeme yasanğı konulduğu yönündeki kaşesinin çeke vurulduğunu ve … şirketinin müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı aldırarak … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından çek üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığını, ödeme emrinin henüz müvekkiline tebliğ edilmediğini, … Ltd. Şti. Firmasının ticaret sicilinde kayıtlı olmadığı var olmayan bir şirketten devir alınan bir alacak üzerinden factoring şirketinin alacağı devraldığı …Tic. Ltd. Şti. Arasındaki ticari ilişkinin belgelendirilemeyeceğini, factoring şirketi tarafından devir alınan çekin yasal bir ticari ilişki ile temin edilmediğinin açık olduğunu, çalıntı çeki tedavüle sokan davalıların kötü niyetli olduğunu, factoring şirketinin ise kanuni sorumluluklarını yerine getirmediğini ve TTK 686/2 ve 792 maddeleri gereği kusurlu olduğnu, TBK 115 mdadesi gereğince de hafif kusurundan sorumlu bulunduğunu, Finansal Kiralam Factoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/2 maddesine de aykırı davrandığını belirterek müvekkilinn davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine takibe konu çeki müvekkili bulunduğu şirkete ciro eden … A.Ş. Tarafından aleyhine yapılan haciz işlemlerini bertaraf etmek amacı ile 09/04/2014 tarihinde … 27. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yaptırmış bulunduğu meblağın müvekkili bulunduğu şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … A.Ş (alacağı temlik eden) vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bulunduğu şirketin…Tic. Ltd. Şti. İle arasında yapmış bulunduğu factoring sözleşmesi mukabilinde müşterinin fatura alacaklarının temlik alındığını, temlik işlemine istinaden dava konus çekin müvekkili bulunduğu şirkete verildiğni, söz konusu çekin bankasına ibraz edildiğini ve çek hakkında ödeme yasağı karar verilmiş bulunduğunun öğrenildiğini ve cirantaların zararına olarak bilerek ve kasten çalıntı çeki teslim aldığını ve dolayısı ile de kötü niyetli olduğunun davacı tarafç ispatının kaçınılmaz olduğnu, söz konusu çekin davacının zararına olacak şekilde bilerek iktisap edildiğinin kabulünün mümkün olmaması nedeni ile istirdan davasının TTK 677, 790 ve 792 maddeleri hükümleri gereğince reddinin gerektiğini, dosyaya sunulan emsal yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere geçersiz imza sahibini bağlamaz ise de ciro zincinide kopormayacağının ve son cironun beyaz ciro olması halinde bile çeki elinde bulunduranın yetkili hamil sayıldığının bilindiğini, huzurdaki davada müvekkilinin ibraz etmiş bulunduğu belgeler ile şirket sorumluluk ve yükümlülüğünde bulunan husus ve olguları ispatlamış olduğunu, keza factoring müşterisi ile arasındaki ticari ilişkiyi dava konusu fatura ile temlik aldığını ve alacağnını da dava konusu çek ile yetkili ve meşru hamil sıfatının ispat edilmiş olduğunu, ifade ederek müvekkili bulunduğu şirketin iyi niyetli yetkili çek halimi olması ile çeke ilişkin olarak açılan menfi tespit ve istirdan istemli davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafın üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bulunduğu şirketin davaya konu çeke ilişkin olarak huzurda görülen davalı ile ilgili organik bir bağı bulunmamakla birlikte … şirketi ile verilen … 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin …D. İş sayılı dosyasından verilen 28/03/2014 tarihli ihtiyati haciz kararının talepleri neticesinde 24/04/2014 kaldırıldığı, dava konusu olaydan … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibi ile banka hesaplarına ve araçlarına haciz konulunca 08/04/2014 tarihinde haberdar olduğunu, bu konu ile ilgili olarak şikayette bulunulduğunu ve … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasından şikayet konusunun araştırıldığını, müvekkili bulunduğu şirketin kendisinden önceki ve sonraki cirantaları tanımadığını ve ticari ilişkisinin olmadığını, factoring şirketi aleyhine … 20. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasından imzaya borca ve ferilerine itirazlarına ilişkin dava açıldığını, dava konusu çekteki ciroya ilişkin vergi numarasının müvekkili bulunduğu şirkete ati olmakla birlikte bunun dışındaki unvan ve yazılı adresin müvekkili şirket ile bir ilgisinin bulunmadığını açıklanan nedenlerle davanın müvekkil olduğu şirket açısından reddi ile yargılama gederleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde;
“…Dava, çekte ciranta olan davacının kendisinden sonraki ciranta imza ve kaşesi kullanılarak ciro silsilesi ile çeki iktisap eden davalı faktoring ve diğer davalılardan icra kanalıyla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Dava konusu 29.800,00 TL bedelli çekin davalı … A.Ş. İle …Ltd. Şti. Arasındaki faktoring sözleşmesine dayanılarak temlike konu edildiği ve çekteki alacağın davalı …’in davalı …Ltd. Şti.’ne mal satışından kaynaklandığı, bu durumun dosyaya sunulan fatura örneği ve defter incelemesi ile teyit edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu çeki cirolayıp kargoya verdiği, kargo arabasının hırsızlandığı, sahte imza ve kaşeler ile cirolanıp faktoring şirketince temlik alındığı, çeki faktoringe temlik eden …’ten önceki ciranta … imza ve kaşesinin sahte olduğu, yalnız vergi numarasının doğru olduğu, ünvan ve adres bilgilerinin doğru olmadığı, davalı faktoring şirketinin yeterli istihbarat yapmadan çeki temlik almakla ağır kusurlu sayılması gerektiği iddia edilmiş, davalılardan … Şti.’nin imza ve cirosunun sahte olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring Kanunu’nun 9/2. Maddesi “Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.” hükmünü, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 790. Maddesi “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.” hükmünü ihtiva etmektedir.
Mevzuat kapsamında somut olayda, dava konusu çeki davalılardan faktoring şirketine temlik eden cirantanın 20/11/2013 tarihli faturada alacaklı, ondan bir önceki cirantanın ise aynı faturada borçlu göründüğü, fatura ile çek bedelinin uyumlu olduğu ve çek bedelini karşıladığı, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı anlaşılmakla davalı faktoringin yetkili hamil olarak kabulü gerekmektedir.
6361 Sayılı yasanın 9/2. Maddesi gereği davalı faktoringe, temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğü yüklenmiş, TTK 790 maddesi kapsamında da faktoring şirketinin ,ciro silsilesinde dış görünüş itibariyle kopukluk olup olmadığını incelemekle mükellef olduğu anlaşılmaktadır. Faktoring şirketine bunun dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Bu nedenle faktoringin temlik aldığı çek ile ilgili banka nezdinde araştırma yükümlülüğü bulunmadığı, faktoring sözleşmesinin düzenleme tarihi ile aynı tarihi taşıyan fatura sunulması davalıya ağır kusur atfedilmesi için yeterli görülmediğinden faktoring yönünden icra dosyasına ödenen bedeli iadesi isteminin reddine, diğer davalılar yönünden menfi tespit istemi bulunmadığının açıkça belirtilmesi karşısında ve davalılara yapılmış bir ödemede bulunmadığı gözetilerek iade isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir…” şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 22/04/2021 tarih ve 2018/2693 Esas 2021/893 Karar sayılı ilamında;
“…Dava istirdat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalı faktoring şirketinin davaya konu çeki davalı … Ltd. Şti’den faktoring sözleşmesiyle temlik aldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, somut uyuşmazlığın, TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran faktoring işlemleri bakımından özel bir hüküm niteliğinde olan ve uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gereken 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve buna ilişkin Yönetmelik ile BDDK Genelgeleri çerçevesinde değerlendirilip, çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine göre, faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. Aynı Kanun’un 9/2. maddesinin yollamasıyla somut olaya uygulanması gereken 29257 sayılı Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5/1. maddesi ise; “Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veritabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” hükmünü haizdir.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olayın ele alınması, bu doğrultuda, davalı faktoring şirketinin dava konusu çeki alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, şirketin mali durumlarına ilişkin değerlendirme yapıp yapmadığı ve diğer yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarında araştırma yapılarak, faktöring şirketinin çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan mevzuat hükümlerine dayalı olarak hiçbir araştırma yapılmaksızın salt TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine dayalı olarak karar verilmesi eksik inceleme ile oluşturulmuş bir karar hükmündedir. Kaldı ki, bu mevzuat hükümlerine göre yapılmayan bilirkişi incelemesinde dahi faktoring işleminin sıhhatine dair bilirkişinin menfi görüşü de mevcuttur.
Bu nedenle faktoring mevzuatına hakim bir bilirkişi marifetiyle ayrıntılı inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden, kararın eksik inceleme ve hatalı yorum ile verildiği anlaşılmakla davacı yanın istinaf başvurusun kabulüne…” denilerek Mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Dosya, faktoring mevzuatını bilen uzman bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davalı … temlik aldığı faturaların üzerine temlik şerhini işlemiştir. Ancak fatura temliki için aldığı Satıcı Temlik Mektubu temlik veren diğer davalı firma tarafından boş olarak imzalanmıştır. 54.590, TL lık işlem yapılmasına karşılık alınan temlik tutarı 62.100, TL dır. Fazladan temlik alınmış ve temlik mektubuna işlenmemiştir. Dava konusu çekin son cirantası … olup bir önceki ciranta fatura borçlusu … Ltd. Şti olup, mevzuata uygundur. Ancak …Şti. Sayın Mahkeme’ye verdiği savunma dilekçesinde … ile ticari ilişkisinin bulunmadığı, adına yapılan ciroların sahte olduğunu ifade etmiştir. Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usül ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5.maddesinin 1.fıkrası “Müşteri hakkında yeterli istihbarat çalışması yapma, faturaların mevzuata uygunluğunu İrdeleme, müşterinin ticari itibarını ve ticari geçmişini araştırma, gereğinde senet borçlusu veya düzenleyicisinden borcun teyidini alma gibi görevler yüklemektedir. Kanun’un 9/2 ve Yönetmeliğin 5(1) maddeleri, faktoring şirketlerine, kredi süreci kapsamında bir kamusal yüküm öngörmektedir. Buna göre faktoring şirketleri kambiyo senetlerini devir alırken müşterinin itibarını ve ticari geçmişini araştırmak ve senedin gerçek bir mal veya hizmet karşılığı edinilmiş olup olmadığını incelemekle yükümlüdürler.” hükmüne amirdir. Davalılardan işlem yapan …, Davalı … A.Ş. için çok yeni bir firma olmasına karşılık ilgili kanun ve yönetmeliğin gerektirdiği yükümlülüklerden yeterince yerine getirmemiştir. Firmanın mali gücü ve ödeme kapasitesi ve moralitesi ile temlik alınan fatura ve çek için bir inceleme yapıldığına dair bir belge sunmamıştır. (Sözleşme ile işlem aynı tarihtedir.) Temlik alınan fatura teyidi alınmamıştır. Teyit alındığına dair evrak sunulmamış, olup fatura borçlusunun işlem yapan davalı ile ticari ilişkisi bulunmadığına yönelik mahkeme beyanı bulunmaktadır. (Sahte olması muhtemel veya düzenlenene teslim edilmeyen fatura temlik alınmıştır.) Tahsil/teminata alınan çek için yeterli araştırma yapılmamıştır. Çalıntı çek teminata alınmış olup kambiyo senedinin keşidecisine başvurulmamıştır. Çek istihbaratı yeterince yapılmamıştır. Teyit alınmamıştır. Davalı … A.Ş. nin alacağının ana dayanağı olan fatura ve teminatını oluşturan kambiyo senedinden birinin araştırmasını kanunun kendisine verdiği görev çerçevesinde tam ve eksiksiz yapmış olması halinde bu finansmanın gerçekleşmeyeceği izahtan varestedir. Yukarıda açıklanan nedenler ile davalı …A. Ş. nin Kanun ve anılan Yönetmeliğin Faktoring şirketine yüklediği alacağın gerçekliğini araştırma yükümüne aykırı davranma ve kendisine düşen özen yükümünü gereğince yerine getirmediği ve bu konuda ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır. Davanın ıslah edilmesi hususu ve buna davalı itirazı hukuki bir yorum gerektirdiğinden tarafımdan herhangi bir görüş bildirilmemiştir. İcra takibine 09.04.2014 tarihinde yapılan ödeme tutarı 39.721, TL dır. Eğer Sayın Mahkeme’nin kanaatinin bu bedelin davacıya geri ödenmesi yönünde ise işlemin hukuki bir işlem olması nedeniyle reeskont faizi talep edilebileceği takdirin Sayın Mahkeme’nin olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı … A.Ş. diğer davalı … Ltd. Şti. ne 20.11.2013 tarihinde yaptığı finansman işleminde davaya konu 27.02.2014 vadeli 29.800,- TL tutarlı çekin teslim almıştır. Çalıntı olan çek bedeli yapılan icra takibi sonucunda 09.04.2014 tarihinde 39.721,- TL olarak ödenmiştir. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nn faktöring işlemlerini düzenlemekte ve faktoring şirketlerine bazı hak ve yükümlülükler getirmektedir. Özellikle Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usül ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5.maddesinin 1.fıkrası “Müşteri hakkında yeterli istihbarat çalışması yapma, faturaların mevzuata uygunluğunu irdeleme, müşterinin ticari itibarını ve ticari geçmişini araştırma, gereğinde senet borçlusu veya düzenleyicisinden borcun teyidini alma gibi görevler yüklemektedir. Davalı …A. Ş. nin Kanun ve anılan Yönetmeliğin Faktoring şirketine yüklediği alacağın gerçekli araştırma yükümüne aykırı davrandığı ve kendisine düşen özen yükümünü gereğince yerine getirmediği ve kusursuzluğunu ispat edemediği, Sayın Mahkemenin de aynı kanaatte olması halinde davalı …A. Ş. nin çalıntı olduğu ispat edilen ve icra yolu ile davacıdan tahsil ettiği 29.800,- TL tutarlı çek bedelini davacıya iade etmesi gerektiği, davacının bu çek için yaptığı ödemenin 39.721,- TL olduğu, Davacının yaptığı bu ödeme nedeni ile davanın ıslahının takdirinin Sayın Mahkeme’de olduğu, İşlemin ticari bir işlem olması nedeni ile davacının reeskont faiz talebinin kabul edilebileceği…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
… A.Ş. ile davalı … A.Ş. arasında yazılı şekilde alacağın temliki sözleşmesi imzalanmıştır. Temlik edilen alacaklarla ilgili davalı vekili tarafından sunulan dilekçe ekindeki tabloda, … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasındaki alacağın da olduğu görülmüş, temlik sözleşmesi içeriğinde …A.Ş.’ye karşı açılmış dava dosyalarındaki tüm hak ve yetkiler ve dahi hukuki yollara başvurma yetkisi gayrikabili rücu olarak … A.Ş.’ye devredildiğinden geçerli bir alacağın temliki işlemi sonucunda davalının … A.Ş. olduğu anlaşılmış, talep uyarınca davalı… A.Ş. vekili Uyap sistemine kaydedilmiş, ayrıca taraf teşkili sağlanarak davalı vekiline davetiye tebliğ edilmiş, usuli eksiklik giderilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili 03/05/2017 tarihli talep açıklama dilekçesinde; davanın menfi tespit ve istirdat istemiyle birlikte açıldığını, ancak yargılamaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep ettiği, buna ilişkin eksik harcın da yatırıldığını, … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında takibe ve davaya konu çek bedelinin dava dışı …A.Ş. tarafından dosyaya yatırılması ve bu tutarın … A.Ş. tarafından çekilmesi sebebiyle çek bedeli olan 39.721.00 TL ‘nin davalı … A.Ş.’ den istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
… 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında çek bedelinin ödenmiş olması, çek bedelinin 09/05/2014 tarihli Reddiyat Makbuzuna göre …A.Ş. Vekili … tarfından icra dosyasından çekilerek tahsil edilmesi, bu nedenle eldeki davanın yasal olarak istirdat davasına dönmesi, esasen davanın istinaf mahkemesince de istirdat davası olarak hukuksal nitelendirmesinin yapılması, nihayetinde davacının yazılı beyan ve talep dilekçesi dikkate alınarak Mahkememizce yargılamaya istirdat davası olarak (yalnızca davalı … A.Ş.’ den istirdat isteminde bulunduğu nazara alınarak) devam olunmuştur.
Yasal düzenlemelere bakıldığında:
6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunun 9/2. maddesi “Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz.”
Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 5/1. maddesinde ” Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;
a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,
b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,
c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Anılan yasal hükümler uyarınca somut olayın ele alınması zorunludur.
Bu itibarla, istinaf ilamı içeriği ve kaldırma nedeni de gözetilerek mahkememizce faktoring alanında uzman mevzuatı bilen bir bilirkişiden rapor alınmıştır.
Faktoring bilirkişisinin 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, ayrıntılı, tarafların ve Mahkemenin denetimine açık, yasanın geciktirici nedenlerinin gösterildiği, bilimsel yönden isabetli tespit ve değerlendirmeler içermesi ve uyuşmazlığı giderici mahiyette olması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Nitekim, bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, esasen taraflarca bilirkişi raporuna karşı herhangi bir itirazda da bulunulmamıştır.
04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda vurgulandığı üzere, faktoring şirketinin alacağı temlik aldığı davalı … Ltd. Şti.’nin çok yeni ve henüz kurulmuş bir firma olmasına karşılık 6361 sayılı Kanunun 9/2 ve Yönetmeliğin 5/1.maddesi uyarınca davalı şirketin yükümlülükleri yerine getirmediği, firmanın mali gücü, ödeme kapasitesi, moralitesinin araştırılmadığı, ticari itibarinin ve geçmişe yönelik ticari ilişkilerinin incelenmediği ve kontrol edilmediği, temlik alınan fatura ve çek için yeterli incelemenin yapılmadığı, temlik alınan faturaya ilişkin teyit alınmadığı, fatura borçlusunun çekteki imzayı inkar etmesine rağmen faturayı temlik alan faktoring şirketinin faturanın sahteliği hakkında hiçbir araştırma yapmadığı, temlik alınan fatura sebebiyle teminata alınan çek için yeterli araştırmanın yapılmadığı, çek hakkında muhatap bankadan soruşturma yapılmadığı, çekin keşidecisine de başvurulmadığı, çek istihbaratının dahi yapılmadığı, çek için teyit de alınmadığı, bu bağlamda anılan yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca faktoring şirketinin üzerine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden çekin iktisabında ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sürecinde faktoring şirketi alacağı her ne kadar davalı…A.Ş.’ ye temlik etmiş olsa da; alacağın temliki hükümleri uyarınca temlik alan davalının da bahse konu sonuçtan hukuken sorumlu olacağı muhakkaktır. Zira, alacağın temliki, sebebe bağlı bir işlem olup, davacı taraf alacağı temlik edene karşı ileri sürebileceği tüm defi ve itirazları pekala alacağı temlik alan kişiye karşı da ileri sürebilecektir. Bu bakımdan, davalı … A.Ş.’nin çeki iktisabında ağır kusurlu olan faktoring şirketinin işlemlerinden sorumlu olduğu, icra dosyasında davaya konu çek için yatırılan 39.721,00 TL tutarın faktoring vekili tarafından çekilmesi sebebiyle alacağın temliki hükümleri uyarınca davalının bu tutarı davacıya iade etmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, çekin iktisabında ağır kusurlu olan faktoring şirketinden alacağı temlik alan davalı … A.Ş.’nin icra dosyasından tahsil edilen çek bedelinden sorumlu olduğu anlaşılmakla, davacının davalı … A.Ş yönündn davasının kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, davacı vekili 03/05/2017 tarihli talep açıklama dilekçesinde, eldeki davanın istirdat davasına dönüştüğünü bildirerek yalnızca …A.Ş. (davalı … A.Ş.) den istirdat isteminde bulunduğu, diğer davalılar yönünden açıkça bir istirdat isteminin bulunmadığı, öte yandan … 27. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davaya konu çek için yatırılan 39.721,00 TL paranın 09/05/2014 tarihli Reddiyat Makbuzuna göre …A.Ş. vekili …. tarafından tahsil edildiği anlaşılmakla, diğer davalıların çek nedeniyle aldıkları bir tutar da esasen bulunmadığından diğer davalılar …Ltd Şti ve … Tekstil…Ltd Şti yönünden istirdat davasının reddine karar verilmiştir.
Ayrıca, davacı her ne kadar kötü niyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de; davalının kötü niyetli olarak icra takibinde bulunduğu noktasında somut olayda ve dava dosyasında herhangi bir delilin bulunmadığı, davacı tarafından kötü niyetli icra takibi yapıldığının ispatlanamadığı ve eldeki davanın istirdat davası olması sebebiyle esasen yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davacının 03/05/2017 tarihli talep açıklama dilekçesi nazara alınarak davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının davalı … A.Ş yönünden davasının KABULÜ ile; 39.721,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının davalılar …Ltd Şti ve … Ltd Şti yönünden istirdat davasının REDDİNE,
3-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Kabul edilen dava değeri (39.721,00 TL) üzerinden alınması gereken 2.713,34 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 508,95 TL ile 350,00 TL ıslah harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.854,39 TL harcın davalı … A.Ş’den alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 508,95 TL peşin harç ile 350,00 TL ıslah harcı, 473,53 TL posta, tebligat, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.932,48 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …Ltd Şti tarafından yatırılan 11,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalı …Ltd Şti’ne verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 5.958,15 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı …Ltd Şti. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1. maddesi uyarınca 5.598,15 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ancak önceki kararın yalnızca davacı tarafından istinaf edilmesi ve davalının ise herhangi bir istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde karar altına alınan 4.719,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Ltd Şti.’ ye VERİLMESİNE,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/05/2022

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *