Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/314 E. 2021/763 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/314 Esas
KARAR NO : 2021/763

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacağını müvekkili bankaya temlik eden … A.Ş.’nin kapanan … Şubesi senetler karşılığı kredi borçlusu…ile müşterek borçlu ve müteselsil kefili …A.Ş. ile Genel Kredi sözleşmesi imzaladığını ancak sözleşme gereğince borçlarını ödemediğini, dava konusu alacağa, gerek müvekkili bankanın gerekse de alacağını temlik eden … A.Ş’nin fon bankası olması nedeniyle, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 141. Maddesi gereğince yirmi yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, bu kanundan kaynaklanan fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresinin yirmi yıl olduğunu, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak ve başkaca kredilerden talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 5.720,71 TL (5.720.958 ETL)’nin 13.04.2001 tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek %180 temerrüt faizi ve fer’ileriyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı süresi içinde sunduğu cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle zaman aşımı sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Alacağı temlik eden banka ile davalı arasında akdedilen 18/10/2000 tarihli genel kredi sözleşmesi, … 3. Noterliği’nin …Tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi, … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası, banka kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Alacağı temlik eden dava dışı Tasfiye Halinde …A.Ş. … Şubesi ile davalı borçlu …arasında 18/10/2000 tarihinde 4.000.000.000,00 ETL (yeni Türk Lirası ile 4.000,00 TL) limitli Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, işbu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borçlarının temlik eden bankaya kredi sözleşesindeki koşullara göre geri ödenmemesi sebebiyle bankanın … 3. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi kredi hesabının kat edildiği, akabinde işbu genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların temlik eden banka tarafından 31/12/2012 tarihinde yazılı şekilde düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi ile davacı …A.Ş.’ ye temlik edildiği, davacı bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan toplamda 5.720,71TL alacağın tahsili amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalı zaman aşımı savunmasına dayanmıştır.
Uyuşmazlık, eldeki davada zaman aşımı süresi ile zaman aşımının dolup dolmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı banka alacağın zaman aşımına uğramadığını, kredi alacağının fon alacağına dönüştüğünü, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun uyarınca fon alacaklarının yirmi yıllık zaman aşımı süresine tabii olduğunu ileri sürmüştür. Ne var ki, eldeki dava dosyasına konu alacağın yazılı temlik sözleşmesi uyarınca davacı bankaya devredildiği, temlik eden Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin fona devredilen bankalar arasında yer almadığından temlike konu alacağın 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 132/8. maddesi hükmü uyarınca fon alacağına dönüşmeyeceği, bu itibarla somut olayda uygulanması gereken zaman aşımı süresinin genel zaman aşımı süresi olan on yıllık süre olduğu anlaşılmıştır. Nitekim;
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/6451 Esas, 2014/12973 Karar sayılı ilamında:
“… Bankacılık Kanunu 132/8 maddesi uyarınca … tarafından devralınmayan fon bankalarının alacakları fon alacağı niteliği taşımaz. 31/12/2012 tarihli temlik sözleşmesi ile Tasfiye Halindeki …A.Ş. tarafından Birleşik Fon Bankası’na doğmuş ve doğacak alacaklar ile dava ve takip konusu olmuş ve olacak dosyalar temlik edilmiş olup, dava konusu kredi de bu durumda fon alacağı niteliğinde olmayıp, Bankacılık Kanunu 141. maddesindeki 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi değildir. Bu durumda zamanaşımının kesilme sebepleri ve icra takip dosyasında yapılan işlemler de gözetilerek davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde gerekçesi açıklanmaksızın zamanaşımı definin reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. …” denilmiştir.
Bilindiği üzere, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacaklarının hesabın kat edildiği tarih itibariyle muaccel olacakları hususunda duraksama yoktur. Bahse konu genel kredi sözleşmesi … 3. Noterliğinin … tarihli kat ihtarnamesi ile 13/04/2001 tarihinde kat edilmiştir. Eldeki davanın 26/04/2021 tarihinde açıldığı nazara alındığında on yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu açıktır.
Davacı vekili 16/11/2021 tarihli dilekçesinde davalının cevap dilekçesinde belirttiği … 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının eldeki dava dosyası ile hiçbir alakasının bulunmadığını beyan etmiş, işbu takip dosyasının başka bir kredi sözleşmesine ilişkin olduğunu açıklamıştır. Bu bağlamda, Mahkememizce zaman aşımını kesen bir durumun varlığı tespit edilemediği gibi davacı da zaman aşımını kesebilecek başkaca bir sebep ileri sürmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
6325 sayılı HUAK’ ın 18/A maddesinin 11. Fıkrası “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez.” şeklinde düzenlenmiş olup eldeki dava dosyasında davalı geçerli bir mazeret bildirmeksizin arabuluculuk ilk toplantısına katılmadığı ve bu sebeple arabuluculuk faaliyetinin son bulması nedeniyle yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının 6325 sayılı HUAK’ ın 18/A. maddesi uyarınca davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 43,50 TL posta giderinin 6325 sayılı HUAK’ ın 18/A. maddesi uyarınca davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 6325 sayılı HUAK’ ın 18/A. maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ nin 13/1.maddesi gereğince maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin 6325 sayılı HUAK’ ın 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-HMK 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde kullanılmayan ve artan bakiye gider avansının resen davacıya veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/11/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır