Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2023/351 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/311 Esas
KARAR NO : 2023/351

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ticari ilişki kapsamında, davalının 28.05.2020 tarih … Nolu KDV dahil 47.353,33 TL bedelli fatura ve cari hesap kapsamında 11.353,33 TL borcu bulunduğu, bu borcun ödenmemesi üzerine davalı hakkında … 26. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyası kapsamında 11.353,33 TL ana para üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı tarafından yapılan itirazda “ dosya alacaklısına herhangi bir borçları bulunmadığı” gerekçesiyle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiği, bunun üzerine müvekkil tarafından zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş olup yapılan görüşmeler sonucunda bir anlaşmaya varılmadığı, izah edilen nedenler ile davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve her türlü yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının faturaya konu alacağının 47.353,33 TL olduğunu ve bu bedelin toplamda 38.000,00 TL olduğunu, 24.000,00 TL nin çek ile, 14.000,00 TL’sinin ise nakit olarak ödendiği, davacının sunduğu sevk irsaliyesinde de teslim eden kısmında da görülen iş bağlayıcı…’in hesabına 10.000,00 TL tutarında EFT yapıldığı, ayrıca davacı tarafça davalıya gönderilen 2.000,00 TL’lik EFT’nin başka bir işle ilgili olduğunu, o halde müvekkilin davaya konu fatura kapsamında herhangi bir borcunun bulunmadığı hatta alacaklı olduğunu, müvekkili ile aracı konusunda görüşme yapan ve iş ilişkisi kuran kişinin dava dışı …olduğunu, …’in banka hesabına 10.000,300 TL ödendiğini ve müvekkilinin borcu bulunmadığını, davacının kötü niyete davalı icra inkar tazminatının haksız bir talep olduğunu, müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığından haksız icra takibi başlatılmasının ve haksız bir icra takibinden doğan itirazın zaten kötü niyetli olmadığını ve ortada gerçekleşmiş bir icra inkar tazminatı durumunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine, .. 26.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosya kapsamında itirazlarının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 24/11/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirttikleri harca esas değerin itirazın iptalini istedikleri dosyadaki asıl alacak olan 11.353,33 TL olarak gösterildiğini ve dava açılış harçlarının bu değer üzerinden yatırıldığını, bu nedenle davadaki taleplerinin icra takibine konu asıl alacağa yapılan itirazın iptali olduğunu, bu nedenle taleplerinin somutlaştırdıklarını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 26. İcra Müdürlüğ’nün ..Esas sayılı icra dosyası, ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, BA-BS formları, arabuluculuk dosyası, ödeme dekontları celp edilmiş incelenmiştir.
Dosya SMMM bilirkişi …’na tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 12/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Davalı tarafın yasal defter açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı ve HMK 222.maddesine yasal defterlerin sahibleri lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 28.05.2020 tarih ve … nolu 47.353,33 TL tutarlı faturanın davalının ticari defterlerinde yer almadığı, … Vergi Dairesinin 28.05.2021 tarih ve … sayılı yazısının ekinde bulunan davalıya ait 2020 ve 2021 yılı BA Formu bildirimlerinde de böyle bir fatura bildirimine rastlanmadığı tarafımca tespit edilmiştir. ” şeklinde tespit edilmiştir.
… 2.Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemsi Sıfatıyla) aracılığıyla ve talimat yoluyla dosya SMMM bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 01/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Öncelikle davacının ticari defter incelemesinde, davacı şirketin yasal olarak tutmak zorunda olduğu ticari defterlerinin, TTK md. 64/f.3 ve V.U.K. 220-226 m. göre 2020 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığı, Yevmiye Defterinin açılış ve kapanış tasdikinin usulüne uygun yapılması dolayısıyla sahibi lehine delil sayılabileceği kanaati oluştuğu, Bu son duruma göre, dava dosyasında yer alan belge ve bilgi ile davacının ticari defter ve ticari belgeleri üzerinde yapılan incelemede, dava konusu faturanın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının cari borcunun Alıcılar Hesabının 120.01.01.003 … alt hesabında takip ettiği, buna göre davacı, davalıdan kdv dahil toplam 11.353,33 TL. Alacaklı olduğu tespit edilmiştir. ” şeklinde tespit edilmiştir.
Dava, açık hesap usulü işleyen cari hesap ve fatura alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davalı cevap dilekçesinde 08/05/2020 tarihinde banka havalesi yoluyla 14.000,00 TL ve 11/10/2020 keşide tarihli 24.000,00 TL bedelli çek ile toplam 38.000,00 TL ödeme yapıldığını, nitekim bu tutarın davacı defter ve kayıtlarına alındığını, ancak bu ödemeler dışında dava dışı … isimli şahsa banka havalesi yoluyla 16/03/2020 tarihinde 10.000,00 TL daha ödeme yapıldığını, fakat bu ödemenin davacı tarafından kayıtlara işlenmediğini savunmuş, davacı cevaba cevap dilekçesinde 14.000,00 TL ve 24.000,00 TL (çek) ödemeleri kabul etmiş, ancak dava dışı … isimli şahsa yapılan 10.000,00 TL ödemenin davacı şirkete yapılmadığını, bu ödemenin geçerli bir ödeme olmadığını, davalının cari hesaptan kaynaklanan borcunun devam ettiğini ileri sürmüştür.
Taraflar arasında ticari ilişkinin (ve açık hesap usulü işleyen cari hesabın) varlığı, icra takibine ve davaya konu fatura alacağının tutarı, faturaya konu malların teslimi, cari hesaba yönelik toplam 38.000,00 TL ödeme yapıldığı (bu ödemeler davacı defterlerinde kayıtlıdır) noktalarında esasen ihtilaf / çekişme bulunmamaktadır. Davacı cari hesaptan kalan icra takibinde asıl alacak tutarı olan 11.353,33 TL bakiyenin ödenmediğini iddia ederken; davalı borcun tamamının ödendiğini savunmaktadır.
Uyuşmazlığın temeli, cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın olup olmadığı ve dava dışı şahsa yapılan ödemenin davacı şirket adına ve hesabına yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
… 26. İcra Müdürülüğünün … Esas sayılı icra dosyasında takibin sebebi; fatura ile cari hesap alacağı olarak gösterilmiştir. Ayrıca, davacı vekili 24/11/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde işbu itirazın iptali davasında taleplerinin yalnızca icra takibindeki asıl alacak tutarına ilişkin olduğunu açıklamıştır. İcra takibindeki işlemiş faiz alacağı ise dava konusu edilmemiştir.
Davalının ticari defter ve belgeleri incelenmiş, icra takibine ve davaya konu 28/05/2020 tarihli KDV dahil 47.353,33 TL tutarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. (BA formu da verilmemiştir). Bahse konu fatura e-fatura olup, davalı tarafa tebliğ edildiği noktasında duraksama yoktur. Öte yandan, davalı cevap dilekçesi ile birlikte akdi ilişkinin varlığını, faturayı, mal teslimini, hatta fatura alacak tutarını kabul ettiğini ve fatura bedelinin tamamını ödediğini savunduğundan, ödeme yaptığı faturayı kendi defterine usulsüz ve kayıt dışı bir şekilde işlememiş / kaydetmemiştir. Bu itibarla, davalının usulünce tutulmayan defterine itibar edilemez. Davacının ticari defter ve belgeleri incelenmiş, icra takibine ve davaya konu 28/05/2020 tarihli KDV dahil 47.353,33 TL tutarlı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, defterlerin usulünce tutulduğu, davacı defter ve kayıtlarına göre cari hesaptan ötürü bakiye 11.353,33 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, ticari satıma dayalı ilişkide akdi ilişkinin varlığı ve malın teslim edildiğini ispat yükü davacıya; bedelin ödendiğini ispat yükü davalıya aittir. Akdi ilişkinin varlığı ve malın teslimi ihtilafsız olduğuna göre, esasen davalının ödeme savunmasında bulunduğundan mal bedelinin ödendiğini davalı ispatlamak zorundadır. Somut olay açısından ispat yükü davalı taraf üzerindedir.
İhtilafsız olan ödemeler (38.000,00 TL) dışında, davalı, dava dışı … isimli şahsa banka havalesi yoluyla 16/03/2020 tarihinde 10.000,00 TL daha ödeme yapıldığını savunmaktadır. Banka dekontu incelendiğinde açıklama kısımında davacı şirketin cari hesabına yahut faturaya ilişkin ödeme yapıldığı şerh düşülmemiştir. Bu halde, mevcut havalenin davalının dava dışı … isimli şahsa bir borcunun karşılığı yapılan ödeme olduğunun kabulü zorunludur. Nitekim, davalı vekilinin beyanı ve talebi uyarınca bu şahsa dava ihbar edilmiş, 21/12/2022 tarihli celsede … isimli şahıs hazır bulunmuş, itiraza konu ödemenin davacı şirket adına ve hesabına yapılmadığını huzurda söylemiştir.
Davalının delil listesinde yemin deliline dayanması sebebiyle mevcut ödemeye ilişkin açıkça yemin deliline dayanıp dayanmayacağı sorulmuş, yemin deliline dayanılması sebebiyle davacı şirket yetkilisine meşruhatlı yemin davetiyesi tebliğ edilmiştir. Ne var ki, davacı şirket yetkilisi yemin için tayin edilen gün ve saatte usulüne uygun şekilde davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmamış ve herhangi bir yasal mazeret dilekçesi de sunmamıştır. Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır (HMK 229/1). Bu itibarla, davalı, dava dışı … isimli şahsa 16/03/2020 tarihinde banka havalesi yoluyla yaptığı 10.000,00 TL ödemenin davacı şirket adına ve hesabına bu şahsa yaptığını yemin delili / kesin delil ispat etmiştir. Öyleyse, cari hesaptan kaynaklanan 11.353,33 TL alacak tutarından, ispatlanan 10.000,00 TL ödemenin mahsup edilmesi zorunludur. Açıklanan nedenlerle, davacının cari hesaptan dolayı davalıdan 1.353,33 TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında; davacının 24/11/2021 tarihli talep açıklama dilekçesi doğrultusunda davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının … 26.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu itirazın iptali ile; takibin 1.353,33 TL asıl alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla devamına, ayrıca alacağın likit ve muayyen olduğu İİK 67. maddesindeki yasal koşulları bulunduğu anlaşılmakla hükmedilen asıl alacağın ( 1.353,33 TL ) %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davacının 24/11/2021 tarihli talep açıklama dilekçesi doğrultusunda davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının … 26.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile; takibin 1.353,33 TL Asıl Alacak üzerinden takip talebinde gösterilen şartlarla DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hükmedilen asıl alacağın ( 1.353,33 TL ) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (1.353,33 TL) üzerinden alınması gereken 179,90 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 133,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 46,50 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 133,40 TL peşin harç, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 363,15 TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.996,55 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 237,99 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 1.353,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri (10.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a) 157,35 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 1.162,65 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır