Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2021/910 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/290 Esas
KARAR NO : 2021/910

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/10/2016
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.07.2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken bir anlık dalgınlık sonucu yolun sağ kısmından şarampole devrilmesi ve takla atması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, araçta yolcu olan davacının kazada ağır yaralandığını, kazanın oluşunda sürücü …’ın kusurlu olduğunu, kaza tutanağında 2918 sayılı KTK.nun 56/1A kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, davacının … Üniversitesi … Uygulama ve Araştırma Hastanesine kaldırıldığını ve tedavi edildiğini, davacının maluliyetinin tespitini talep ettiklerini, kazaya ilişkin tahkikatın … Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. No.lu dosyasında yürütüldüğünü, olaydan bir süre sonra davalıya başvuru yapıldığını, … no.lu hasar dosyası oluşturulduğunu, sigorta şirketince davacının malulşyetinin %18 olarak tespit edilerek, bu oran üzerinden 33.709,00 TL tazminat ödemesi yapıldığnı, yapılan ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu, bilirkişi marifetiyle tazminatın hesaplanmasını, yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye tazminatın tahsilini istediklerini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL maddi tazminatın, temerrüt tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin HMK hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmediğini, dilekçe eklerinin tebliğini talep ettiklerini, tebliğe kadar cevap haklarını haklı tuttuklarını, 07.07.2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, davalı şirkette 31.10.2014-2015 tarihleri arasında geçerli … no.lu ZMSS Poliçesi İle sigortalı olduğunu, poliçedeki teminat limitinin kişi başına 290.000,00 TL olduğunu, sigorta şirketinin azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında maddi tazminattan sorumlu tutulabileceğini, kusur tespiti yapılması gerektiğini, ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, dava konusu kaza sebebi ile davalı şirkete başvurulduğunu, davalı şirket tarafından … no.lu hasar dosyası kapsamında 22.09.2016 tarihinde %100 kusur ve %18 maluliyet oranlan esas alınarak ve SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değeri düşülerek 33.709,30 TL ödeme yapıldığını, hesaplama yönetmi olarak CSO tablosu ve %0 teknik faizin dikkate alındığını, aktüer hesaplaması yapılması halinde ödeme tutarının faiz güncellemesinin de dikkate alınması gerektiğini, hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, bakiye tazminat tespitinde ödeme tarihi verilerinin dikkate alınması gerektiğini, davacıya yapılan ödemenin tüm zararı karşıladığının hesaplamada tespit edileceğini, hesaplamada bilinen dönem gelirlerinin yasal faizi ile güncellcnerek rapor tarihine getirilmesi, bilinmeyen dönem gelirinin en son geçerli ücret esas alınarak yapılması gerektiğini, davacının maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, ATK. 3. İhtisas Dairesinden rapor alınmasını istediklerini, maluliyetin tespit edilmesi halinde geçici olup olmadığını, kaza ile netice arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının ve maluliyetin sürekli olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, davacının çalışabilecek durumda olup olmadığı, mesleği, maluliyet sebei ile mesleğinin yerine getirip getiremediği konularının tespit edilmesi gerektiğini, davacı maluliyetten etkilenmiyorsa, kazanç kaybına uğramadan hayatını sürdürebiliyorsa tazminata hükmedilmemesini ya da tazminat hesabında bu durumun dikkate alınmasını talep ettiklerini, ortaya çıkan zararların uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesaplanmasını, hesaplamada asgari ücretin esas alınması gerektiğini, kazaya karışan araç ticari araç olmadığından hükmedilecek faizin yasal faiz olması, faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olarak dikkate alınması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde;
“…Davacı vekiline duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 12/02/2020 tarihli duruşmaya iştirak etmediği ve herhangi bir mazeret göndermediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 150. Maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Dosya kapsamından davacının dosyanın işlemden kaldırıldığı 12/02/2020 tarihli duruşmadan itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde talebini yenilemediği anlaşılmakla HMK 150 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir….” şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8 Hukuk Dairesi 17/03/2021 tarih ve 2021/296 Esas 2021/447 Karar sayılı ilamında:
“..Bilindiği üzere davadan feragat, HMK 307. maddesine göre davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemidir ve kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davadan feragat beyanı bizzat davacı asil tarafından yapılabileceği gibi, buna ilişkin özel yetkisinin bulunması koşulu ile vekili tarafından da yapılabilir.
Eldeki davada davadan feragat beyanı, davacı asil tarafından değil, davacıyı bu davada temsil etmekte bulunan avukatı tarafından yapılmış ise de, feragat tarihi itibariyle dava dosyasına sunulu vekaletnameye göre, davacı ile olan vekalet ilişkisi vekaletin süreli olması ve vekalet süresinin de dolması nedeniyle sona ermiş bulunmaktadır. Her ne kadar davadan feragat dilekçesinin dosyaya gönderildiği tarih itibariyle feragat dilekçesini gönderen avukatın vekalet görevi ve yetkisi son bulmuş ise de feragat dilekçesinin doğuracağı hukuki sonuçlar dikkate alındığında mahkemece yapılan işlem eksik kalmıştır. Şöyle ki, mahkemece 12/02/2020 tarihinde yapılan duruşmada “Davacı vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, dosyaya sunulan vekaletnamenin süreli olduğu, 31/05/2017 tarihine kadar geçerli olduğu” tespitinden sonra, bu durumu belirten bir şekilde davadan feragat dilekçesini gönderen davacı vekiline “Davadan feragat yetkisi de bulunan yeni bir vekaletname sunması, aksi takdirde davacı vekili olarak kabul edilmeyeceği ve davadan feragate ilişkin dilekçesinin dikkate alınmayacağı” ihtarlı kesin süre verilmesi ve bunun sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, davadan feragate ilişkin dilekçenin dikkate alınmama nedenine değinilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı bulunduğundan, davalı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazı yerinde bulunmuştur.
Hal böyle olunca, davalı vekilinin istinaf itirazının yukarıda belirtilen nedenlerle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına, kaldırma gerekçesine uygun işlem yapılması için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir….” denilerek Mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf mahkemesi, usule ilişkin eksiklikler sebebiyle mahkememiz kararını kaldırmış olup, bu kapsamda davacı vekilleri tarafından dosyaya sunulan Konya 7. Noterliğinin 26/10/2021 tarih ve 33236 yevmiye numaralı Vekaletnamesi ile geçerli vekaletname ibraz edilmiş, vekaletnamede vekillerin “davadan feragat” özel yetkisini de içeren vekaletname sundukları tespit edilmiş, usule ilişkin eksiklik tamamlanmıştır.
Davacı vekili … 12/07/2019 tarihli beyan dilekçesinde “Sayın mahkemenizde açılan davamızdan feragat ettiğimizi bildirmekle, davalı sigorta şirketinden bir yargılama masrafı ve de vekalet ücreti talebi bulunmamakla, sayın mahkemece bu beyanımız doğrultusunda karar verilmesini saygılarımla bilvekale arz ve talep ederim.” şeklinde davadan feragat beyanında bulunmuş, vaki feragat beyanı uyarınca davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili … 27/03/2019 tarihli beyan dilekçesinde “Davadan feragate ilişkin davacı taraftan yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebimiz bulunmamaktadır. Feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ederiz” demiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307. ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, davacı vekilinin davadan feragate ilişkin vekaletnamesinde özel yetkisinin bulunduğu ve vekaletnamenin geçerli olduğu anlaşılmakla vaki feragat uyarınca davanın reddine, ayrıca davacı vekilinin 12/07/2019 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi vekiinin 27/03/2019 tarihli dilekçesi ile tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından her bir tarafın yaptığı yargılama masrafının kendi üzerinde bırakılmasına, taraflar lehine veya aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına yönelik olarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 29,20TL’nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 30,10 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflarca yapılan masrafların kendi üzerilerinde BIRAKILMASINA, lehlerine ya da aleyhlerine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/12/2021

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)