Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/285 E. 2021/858 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/168 Esas
KARAR NO : 2021/853

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap- İşlet- Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre… işletme hakkı sahibi olduğunu, davalı borçluya ait … plakalı araç ile 21.10.2016-24.02.2017 tarihleri arasında ve davalıya ait…. plakalı araç ile 23.11.2016-17.03.2017 tarihleri arasında ücret ödemeksizin işletme hakkı müvekkili şirkete ait olan … ihlalli geçişler yaptığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezalar toplamının süresi içerisinde ödenmemesi üzerine … 17.İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının ise icra takibine itiraz ettiğini, davalının geçiş ücretlerini ödemediğinin sabit olup davalının haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile … 17.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline, 7144 sayılı Kanun’un 18. Maddesi ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30. Maddesinin 5. Fıkrasında geçiş ücretine uygulanan on katı tutarın dört katına indirilmesi ile ve asıl alacak olan ihlalli geçiş bedelleri ile ceza bedellerine temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi işletilerek takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, 6001 sayılı Kanun uyarınca işletilen köprü ve otoyollardan davalıya ait araçların ihlalli geçiş ücretleri ile cezaları ve fer’ilerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle, itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık, davacının işletme hakkına sahip olduğu köprü ve otoyollardan davalının araçlarının ihlalli geçişi olup olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının alacak talep hakkı olup olmadığı ve tutarı hususlarındadır.
… 17.İcra Dairesinin … esas takip dosyası getirtilerek incelenmiş, takibin 26.895,40-TL asıl alacak (geçiş ücreti+para cezası), 1.055,72-TL işlemiş faiz (AATUHK %9,75-yıllık), 190,03-TL KDV toplamı 28.141,15-TL alacak istemiyle başlatıldığı, davalının takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip dosyası, davacı vekilince sunulan ihlalli geçişlere ilişkin detayları, plaka ve araç geçiş görüntülerini, tarih ve saatlerini, davalının sisteme tanımlı HGS/OGS hesaplarına ilişkin geçiş sonrası 15 gün içindeki provizyon sorgulama sonuçlarını içeren CD incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
25/6/2010 tarih ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30.maddesinde;
“(1) Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilir.
(2) Erişme kontrolü uygulanan karayollarında kısıtlanan ve yasaklanan işler veya hareketleri yapanlar ve yaptıranlar ile koruma alanı içine giren hayvan sahiplerine Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından beş yüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu Kanunun 18 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiilleri işleyenler hakkında 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri uygulanır. Şu kadar ki; 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (s) bendinde belirtilen fiillerin şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı yapanlar tarafından karayolları sınır çizgileri dahilinde işlenmesi halinde uygulanacak idari para cezası beş yüz Türk Lirasından aşağı olamaz. Karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiillerin denetimi ile 2872 sayılı Kanunda öngörülen yaptırımların uygulanmasında, Genel Müdürlük 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca yetkilendirilmiş kuruluşlardan sayılır.
(3) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idari para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.
(4) Birinci fıkra uyarınca ödenmesi gereken idari para cezaları ile geçiş ücretleri ödenmeden, kabahatin işlendiği araçların fenni muayeneleri ile satış ve devirleri yapılmaz.
(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, ( 16/5/2018 tarih ve 7144 s.K/18. maddesi ile dört kat ceza şeklinde değiştirilmiştir) genel hükümlere göre tahsil edilir.
(6) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.
(7) Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz…” hükümlerine yer verilmiştir.
Davacı şirket, 3996 sayılı Kanun kapsamında verilen yetkiye istinaden yaptığı otoyol ve köprüyü işletme hakkı bulunan bir sermaye şirketi olup, davalı …’ ın gerçek kişi olarak birinci sınıf tacir olup olmadığı, esnaf olup olmadığı, bilanço usulüne göre defter tutup tutmadığının araştırılması için … Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, davalının da birinci sınıf tacir olduğu ve bilanço usulüne göre defter tuttuğu anlaşılmakla huzurdaki davanın nisbi ticari dava niteliği ile mahkememiz görevinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası ve sunulan deliller, ihlalli geçiş kamera kayıtları, cihazların bağlı olduğu hesaplardan yapılan tahsilatlara, provizyon sorgulama sonuçlarına ilişkin kayıtlar üzerinde mali bilirkişi vasıtasıyla yapılan inceleme sonucu bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 14.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Davacı şirketçe, davalı …’a ait … ve … plakalı araçların otoyol gişelerinden GEÇİŞLERİ esnasında otoyol ücret geçiş bedellerini ödemeden geçmesi sebebiyle yukarıda detayı verilen geçiş ücreti + ceza geçiş ücreti = 4.686,25 TL (asıl alacak) bedeli davalı yandan talep edebileceği, Davalı yanın işbu geçişler ile ilgili olarak davacı yana ödeme yaptığına dair dava dosyasına herhangi bir belgenin ibraz edilmediği, Yukarıda “Yönetmelik va Kanun Maddeleri” başlık altında yapılan değerlendirmeler doğrultuşunda, 7144 sayılı Torba Kanun ile, Torba Kanun’un yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulapmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Takibe konu Geçiş + Ceza Bedeli: 937,25 TL + 3.749,00 TL= 4.686,25 TL, Asıl alacak 4.686,25 TL, Ticari yıllık faiz 378,50 TL yıllık (%9,75), KDV 68,12 TL, Genel Toplam 5.132,87 TL. Takibin toplam 5.132,87 TL üzerinden (takip tarihi itibariyle) davalı … adına devam edebileceği, Davacı yanın dava dilekçesinde icra takip tarihi itibariyle 5.217,93 TL talep ettiği, Fark: 85,06 TL (5.217,93 TL-5.132,87 TL) tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Mahkemece takdirine.” şeklinde tespit edilmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30/5.maddesi gereğince; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (on katı ibaresi 16/5/2018 tarih ve 7144 s.K/18. maddesi ile 4 katına düşürülmüştür.) Anılan özel kanun uyarınca işlettiği köprü ve otoyoldan ücret ödemeden geçiş nedeniyle 15 gün içinde HGS/OGS hesabından tahsil edilemeyen ücreti talep hakkı olan davacı şirketin, kanunda düzenlenen ve idari para cezası değil özel kanundan kaynaklanan ceza niteliğindeki 4 katı cezayı talep hakkı bulunduğu, ihlalli geçişe ilişkin muhataba ayrıca bir tebliğ yapılması gerektiğine dair kanunda bir hüküm de bulunmadığı, borcun ödeme zamanının kanunda düzenlendiği anlaşılmakla, davacının alacak talep hakkı bulunduğu, davalının temerrüdünün doğrudan yasada belirlenen süre nedeniyle, ihlalli geçişlerden 15 gün sonrasında oluştuğu, bu nedenle davacının işlemiş faiz de talep edebileceği, KDV Kanunu uyarınca işlemiş faiz davacı şirket açısından bir gelir kalemi olduğundan KDV Kanunu gereği faizin KDV’sinin de (davalıdan tahsil edilip vergi idaresine beyan edilerek yatırılacak tutar olmakla) talep edilebileceği, ayrıca ihlalli geçiş ücretlerine ve dört kat cezalarına, temerrüt tarihinden itibaren (davalının ticari işletmesine ilişkin ticari araçların ihlalli geçişleri olduğundan) (kamu alacağı değil ticari akdi ilişki olduğundan) değişen oranda avans faizi isteyebileceği, davalının işlettiği araçlara ilişkin HGS/OGS hesaplarını oluşturma, plakaları hesaba tanımlama, bakiyelerinin mevcudiyetini ve yeterliliğini kontrol ve ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davalı tarafça borcun ödendiğine dair bir delilin-iddianın dosyaya sunulmamış olduğu, incelenen kamera görüntülerinde davalıya ait araçların plakalarının yer aldığı anlaşılmakla, HGS/OGS hesabından geçiş anında veya 15 günlük süresi içinde ödenmeyen geçiş ücretinin 4 katı cezasından ve diğer takip fer’ilerinden ayrıca sorumlu olduğu, nitekim davacı vekilince de dava açılırken takipteki 10 kat ceza istemi 4 kata düşürülmek suretiyle talepte bulunulmakla, davalının ödediğini ispatlayamadığı bu tutardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi tarafından son ek raporda yapılan inceleme ve hesaplamanın esas itibariyle 6001 sayılı Kanuna, dosya kapsamına uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının ihlalli geçişleri ve tahsil edemediği tutarı ispatlamış olduğu anlaşılmakla, raporda hesaplanan tutarlar üzerinden davanın aşağıdaki şekildekısmen kabulüne, davalının takibe itirazının kısmen iptaline ve takibin kabul edilen kısım yönünden ve takip tarihi sonrası ticari nitelikte hizmet sözleşmesi benzeri ticari ilişki nedeniyle değişen oranda avans faizi işletilmek suretiyle (takip talebinde %9,75 sabit oranda faiz talebi bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği bu oran aşılmadan) devamına karar vermek gerekmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Somut ihtilafta da ayrıca alacak likit ve itiraz kısmen haksız olduğundan kabul edilen alacakla sınırlı olarak davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … 17.İcra Müdürlüğü …Esas takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 4.686,25-TL asıl alacak, 378,25-TL işlemiş faiz, 68,12-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 5.132,87-TL alacak yönünden, takip tarihi sonrası 4.686,25-TL asıl alacağa değişen oranda avans faizi (yıllık %9,75 oranını aşmamak üzere) işletilmek suretiyle aynı koşullarda devamına, fazla istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak olan 4.686,25-TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri (5.132,87 TL) üzerinden alınması gereken 350,62 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 291,32 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 76,10 TL posta, tebligat, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 885,40 yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 870,96 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmediğinden reddedilen miktar üzerinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır