Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/273 E. 2022/173 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/273 Esas
KARAR NO : 2022/173

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2021
KARAR TARİHİ : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre …’nun işletme hakkı sahibi, davalı ise işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan otoyolu kullandığını, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. fıkrası “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir” hükmünü haiz olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan otoyoldan yapılan geçişler, mezkûr madde gereği ücretlendirilmekte, ücret ödemeden yapılan geçişlerde, geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza tutarı uygulandığını, davalı, 15.11.2019 tarihi ile 24.01.2020 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin otoyoldan ihlâlli geçiş yapıldığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında … 22. İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı vekili aracılığıyla 23.09.2020 tarihli dilekçe ile borca ve icra müdürlüğünün yetkisine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, bunun sonucunda takip durdurulduğunu, davalı belirtilen tarihlerde müvekkil şirketin işletme hakkına sahip olduğu otoyollardan ihlâlli geçiş yaptığını, bu durum, şirket kayıtlarının incelenmesiyle de görüleceğini, davalı da müvekkili şirket tarafından işletilen otoyolun kullanılmadığına dair bir itirazda bulunmadığını, davalı tarafın icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı da hukuka aykırı, yargılama sürecini uzatmaya yönelik ve kötü niyetli olduğunu, HGS/OGS sistemi müvekkil şirketin kontrolünde olan bir sistem değildir, müvekkil sadece geçiş ücretini talep eden konumundadır, bu nedenle geçiş ücreti tahsilatının müvekkil şirket tarafından yapılması mümkün olmadığını, HGS/OGS okuyucu cihazları müvekkil şirkete ait olmayıp, bu cihazlar başka bir şirketin bünyesindedir ve bu şirket tarafından işletildiğini, müvekkili şirketin bahsi geçen şirket ile arasında hiçbir organik bağ bulunmadığı gibi bu cihazlar üzerinde herhangi bir kontrol, müdahale gibi bir yetkisi de bulunmadığını, davalı taraf, geçiş ücretini ödemek amacıyla hesabını müsait hale getirmiş olsa dahi dava konusu dışında kalan ihlâlli geçişleri mevcutsa ve/veya o esnada başkaca köprü ve otoyolu kullanıyorsa bu geçişlere ilişkin ücretler dava konusu alacaktan önce tahsil edilebildiğini, … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin … E. … K. sayılı konu ile ilgili olarak vermiş olduğu emsal kararda “…6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30. Maddesinde; geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali halinin düzenlendiği, 1. Fıkrada ücret ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine geçiş ücretinin 10 katı tutarında idari para cezası verileceğinin düzenlendiği, 30/5 maddesine göre; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar ve karayollarını geçiş ücretini ödemeden kullanan araç sahiplerine geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin 10 katı tutarında cezanın genel hükümlere göre tahsil edileceğinin belirtildiği, daha açık bir ifade ile 5. Fıkradaki cezanın idari para cezası olmadığı ve genel hükümlere göre tahsil edileceğinin yasadan kaynaklanan bir durum olduğu, işletmecinin tahsil ettiği tutarın %60’ını hazine payı olarak ödeyeceği, ihlalli geçiş yapan araç sahiplerine ücretin 10 katı tutarında ceza uygulamasının yasal düzenleme gereği olduğu. Davacı şirketin yasa tarafından kendisine verilen görevi yerine getirdiği, işletmesi devredilen köprü ve otoyollar için alınması gereken cezalı tutar için işletmeci şirket aracı görünse de yasanın açık ifadesi karşısında bunun idari para cezası olmadığını,19.12.2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7155 Sayılı Kanunun 23. maddesi ile 6325 Sayılı Kanuna eklenen 18/A-2 maddesi gereğince, 01.01.2019 tarihi itibariyle ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvuru şartı getirildiğinden öncelikle … Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapıldığını, 18.01.2021 tarihli arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını açıklanan nedenlerle davalının haksız ve hukukî dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamını, davalının itirazının kötü niyetli olması ve alacağın likit olması sebebiyle asgari %20 oranında icra inkâr ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, Tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, 6001 sayılı Kanun uyarınca işletilen köprü ve otoyollardan davalıya ait araçların ihlalli geçiş ücretleri ile cezaları ve fer’ilerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle, itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık, davacının işletme hakkına sahip olduğu köprü ve otoyollardan davalının araçlarının ihlalli geçişi olup olmadığı, takip tarihi itibariyle davacının alacak talep hakkı olup olmadığı ve tutarı hususlarındadır.
… 22. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş, takibin 564,50-TL asıl alacak istemiyle başlatıldığı, davalının takibe süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip dosyası, davacı vekilince sunulan ihlalli geçişlere ilişkin detayları, plaka ve araç geçiş görüntülerini, tarih ve saatlerini, davalının sisteme tanımlı HGS/OGS hesaplarına ilişkin geçiş sonrası 15 gün içindeki provizyon sorgulama sonuçlarını içeren CD incelenmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
25/6/2010 tarih ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30.maddesinde;
“(1) Genel Müdürlük işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine Genel Müdürlük tarafından, o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilir.
(2) Erişme kontrolü uygulanan karayollarında kısıtlanan ve yasaklanan işler veya hareketleri yapanlar ve yaptıranlar ile koruma alanı içine giren hayvan sahiplerine Genel Müdürlükçe yetkilendirilen personel veya trafik polisi, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde jandarma personeli tarafından beş yüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu Kanunun 18 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiilleri işleyenler hakkında 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri uygulanır. Şu kadar ki; 2872 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (s) bendinde belirtilen fiillerin şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı yapanlar tarafından karayolları sınır çizgileri dahilinde işlenmesi halinde uygulanacak idari para cezası beş yüz Türk Lirasından aşağı olamaz. Karayolları sınır çizgileri dahilinde yasaklanan fiillerin denetimi ile 2872 sayılı Kanunda öngörülen yaptırımların uygulanmasında, Genel Müdürlük 2872 sayılı Kanunun 12 nci maddesi uyarınca yetkilendirilmiş kuruluşlardan sayılır.
(3) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen idari para cezaları ile geçiş ücretleri ve ikinci fıkrasında yer alan idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir. Bu sürede ödenmeyen geçiş ücretleri ve idari para cezaları 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ilgili vergi dairesi tarafından takip ve tahsil edilir. Vergi daireleri tarafından tahsil edilen geçiş ücretleri, tahsilatın yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar Genel Müdürlük hesaplarına aktarılır.
(4) Birinci fıkra uyarınca ödenmesi gereken idari para cezaları ile geçiş ücretleri ödenmeden, kabahatin işlendiği araçların fenni muayeneleri ile satış ve devirleri yapılmaz.
(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından o güzergahın en uzun mesafesine ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, ( 16/5/2018 tarih ve 7144 s.K/18. maddesi ile dört kat ceza şeklinde değiştirilmiştir) genel hükümlere göre tahsil edilir.
(6) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından ücretsiz geçiş yapan araçlar, işletici şirket tarafından bu maddenin yedinci fıkrasında öngörülen sürenin bitimini takip eden ilk iş gününde en yakın trafik kuruluşuna bildirilir.
(7) Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz…” hükümlerine yer verilmiştir.
Davacı şirket, 3996 sayılı Kanun kapsamında verilen yetkiye istinaden yaptığı otoyol ve köprüyü işletme hakkı bulunan bir sermaye şirketi olup, davalının da tüzel kişi tacir olduğu anlaşılmakla huzurdaki davanın nisbi ticari dava niteliği ile mahkememiz görevinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası ve sunulan deliller, ihlalli geçiş kamera kayıtları, cihazların bağlı olduğu hesaplardan yapılan tahsilatlara, provizyon sorgulama sonuçlarına ilişkin kayıtlar üzerinde mali bilirkişi vasıtasıyla yapılan inceleme sonucu bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 11.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; Dosya kapsamı ve dosyaya sunulan CD incelendiğinde muhtelif plakalı araçlara ait tespit edilen dönem içindeki ihlali geçiş görüntülü kaydının ayrıca ihlali geçiş listesi ve sistem (dökümünün (Provizyon Sorgularını İçeren Tablonun Bulunduğunu, kamera kayıtlarında da yer alan araç plaka görüntüleri ile kayıtları ile ihlali geçiş nedeni ile dava konusu İcra işlemi uygulanan araç plakaları ile aynı olduğu, Davalıya ait; Davalı tarafa ait … ve … Plakalı araçları ile 15.11.2019/24.01.2020 tarihleri arasında ödeme yapmadan geçiş yaptığını, bedeli ödenmeyen geçiş ücr etlerinin bu ücretlere ait yasal cezaların toplamının (Geçiş Ücreti * Ceza Tutarı) 564,50 TL olduğunu, Buna göre davacının davalı yandan icra takip tarihi olan 01.09.2020 tarihi itibariyle; Toplam 564,50 TL Tutarında bulunabileceği kanaatine varılmıştır. ” şeklinde tespit edilmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş ücretini ödememe ve güvenliğin ihlali” başlıklı 30/5.maddesi gereğince; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. (on katı ibaresi 16/5/2018 tarih ve 7144 s.K/18. maddesi ile 4 katına düşürülmüştür.) Anılan özel kanun uyarınca işlettiği köprü ve otoyoldan ücret ödemeden geçiş nedeniyle 15 gün içinde HGS/OGS hesabından tahsil edilemeyen ücreti talep hakkı olan davacı şirketin, kanunda düzenlenen ve idari para cezası değil özel kanundan kaynaklanan ceza niteliğindeki 4 katı cezayı talep hakkı bulunduğu, ihlalli geçişe ilişkin muhataba ayrıca bir tebliğ yapılması gerektiğine dair kanunda bir hüküm de bulunmadığı, borcun ödeme zamanının kanunda düzenlendiği anlaşılmakla, davacının alacak talep hakkı bulunduğu, davalının temerrüdünün doğrudan yasada belirlenen süre nedeniyle, ihlalli geçişlerden 15 gün sonrasında oluştuğu, bu nedenle davacının işlemiş faiz de talep edebileceği, KDV Kanunu uyarınca işlemiş faiz davacı şirket açısından bir gelir kalemi olduğundan KDV Kanunu gereği faizin KDV’sinin de (davalıdan tahsil edilip vergi idaresine beyan edilerek yatırılacak tutar olmakla) talep edilebileceği, ayrıca ihlalli geçiş ücretlerine ve dört kat cezalarına, temerrüt tarihinden itibaren (davalının ticari işletmesine ilişkin ticari araçların ihlalli geçişleri olduğundan) (kamu alacağı değil ticari akdi ilişki olduğundan) değişen oranda avans faizi isteyebileceği, davalının işlettiği araçlara ilişkin HGS/OGS hesaplarını oluşturma, plakaları hesaba tanımlama, bakiyelerinin mevcudiyetini ve yeterliliğini kontrol ve ödeme yükümlülüğü bulunduğu, davalı tarafça borcun ödendiğine dair bir delilin-iddianın dosyaya sunulmamış olduğu, incelenen kamera görüntülerinde davalıya ait araçların plakalarının yer aldığı anlaşılmakla, HGS/OGS hesabından geçiş anında veya 15 günlük süresi içinde ödenmeyen geçiş ücretinin 4 katı cezasından ve diğer takip fer’ilerinden ayrıca sorumlu olduğu, nitekim davacı vekilince de dava açılırken takipteki 10 kat ceza istemi 4 kata düşürülmek suretiyle talepte bulunulmakla, davalının ödediğini ispatlayamadığı bu tutardan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve hesaplamanın esas itibariyle 6001 sayılı Kanuna, dosya kapsamına uygun, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının ihlalli geçişleri ve tahsil edemediği tutarı ispatlamış olduğu anlaşılmakla, raporda hesaplanan tutarlar üzerinden davanın aşağıdaki şekilde, … 22.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yönelikyönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen devamına karar vermek gerekmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Somut ihtilafta da ayrıca alacak likit ve itiraz kısmen haksız olduğundan kabul edilen alacakğın %20’si tutarında icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davalının … 22.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında aynen DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacak olan 564,50-TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri (564,50 TL) üzerinden alınması gereken maktu karar ve ilam harcı olan 80,70 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 59,30 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 106,00 TL, bilirkişi ücreti 850,00- TL olmak üzere toplam 1.015,30 TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.074,60-TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı vekili yargılama gideri yatırmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1,2 maddesi uyarınca belirlenen 564,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/03/2022

Katip

Hakim