Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/247 E. 2022/26 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/247 Esas
KARAR NO : 2022/26

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2018 tarih ve 2017/45 Esas 2018/110 sayılı GÖREVSİZLİK kararı üzerine 30/03/2021 tarihinde Mahkememize tevzi edilen davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı …’ın 06/06/2013 tarihinde 10:15 gününde … ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … ye ait yarı açık bırakılmış kanalizasyon çukuruna düşmesi ile maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Müvekkili şirketin iş bu kaza nedeni ile 3.363,67.TL lik hasar ödemesinde bulunduğunu, iş bu ödemenin tahsili için … 34 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, İtirazın iptali ile takibin devamına asıl alacak olan 3.363,67.TL nin güncel yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 20/08/2014 tarihinde takibe itiraz edildiğini, davanın 02/02/2017 tarihinde açıldığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, kazanın 06/06/2013 tarihinde meydana geldiğini, zamanaşımı meydana geldiğini, yol bakım ve onarımlarından Belediyenin sorumlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kusur oranlarına da itirazları bulunduğunu beyanla, davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, kasko poliçesi gereği sigortalısına hasar bedeli ödeyen davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, ödemesinin dayanağı olan kazanın gerçekleşmesinde, davalı …’nün sahibi olduğu rögar kapağının bakımındaki eksiklik nedeniyle kusurlu olduğu iddiasında bulunarak bu davalıya husumet yöneltmiş; mahkeme ise, davalı İSKİ vekilinin yasal sürede ileri sürerek KTK’nun 109/1. maddesindeki 2 yıllık sürede açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
… 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/03/2018 tarih ve …Esas …sayılı görevsizlik kararı üzerine 30/03/2021 tarihinde Mahkememize tevzi edilen davanın ikame tarihinden itibaren geçirdiği yasal süresin tahlili gerekir.
Huzurdaki davanın davacı sigortacının sigortalısına halefiyet yolu ile davalıdan rücuen tazminat talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığa konu kaza tarihinin 06/06/2013 tarihi olduğu, huzurdaki itirazın iptaline dayanak icra takibinin 01/08/2013 tarihinde başlatıldığı, huzurdaki davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde verilen görevsizlik kararı ile mahkememize geldiği ve dava tarihinin 02/02/2017 olduğu, Asliye Hukuk Mahkemesinden önce davacının … 3. İdare Mahkemesine …E.sayılı davasının ikame ettiği, dava hakkında Adli Yargının görevli olduğundan bahisle görev yönünden reddine karar verildiği, iş bu İdare Mahkemesi ilamının 08/09/2015 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 158. Maddesinde “dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir” düzenlemesine yer verilmiştir (aynı yönde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 137. Maddesi). Yine Borçlar Kanu’nun 72.maddesinde de zamanaşımı süreleri 2-10 yıl olarak belirlenmiştir.
Somut olaya bakıldığında; davacının kasko poliçesi gereği ödeme yapmasına sebep olan kazanın 06/06/2013 tarihinde gerçekleştiği; davacının davalı … aleyhine … 3. İdare Mahkemesine … Esas sayılı dosyası ile 20.08.2014 tarihinde rücuen tazminat davası açtığı; bu davada adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesiyle 29.05.2015 tarihinde görevsizlik kararı verildiği; iş bu İdare Mahkemesi ilamının 08/09/2015 tarihinde kesinleştiği, idari yargıda verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra 02/02/2017 tarihinde davacı vekili tarafından huzurdaki konu davanın açıldığı görülmektedir. Yukarıda ifade edilen 6098 sayılı TBK’nun 158. Maddesi ile davacı tarafa tanınan altmış günlük ek süreden yararlanabilecek davacının bu süre içinde eldeki davayı açmadığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2016/10078 Esas, 2017/8542 Karar sayılı ilamı)
Bu durumda davacı ödemesinin dayanağı olan kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren geçerli olan 2 yıllık zamanaşımı süresi eldeki dava yönünden geçmiş ve davacının TBK’nun 158. maddesindeki ek dava açma süresinden yararlanmadığı anlaşılmış; idari yargı merciinde açılan davaya ilişkin olarak verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonraki altmış günlük ek sürede eldeki davanın açılmadığı; bu itibarla davada zamanaşımının süresinin geçtiği gözetilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, dair karar vermek geekmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 57,45 TL’nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 23,25 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1,2 maddesi uyarınca belirlenen 3.363,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK’ nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/01/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır