Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/226 E. 2022/842 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/226
KARAR NO : 2022/842

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 09/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan iflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … 4.Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı iflas talepli dava açıldığını, dava ilgili dayanağın … 6. İcra Dairesi’nin … icra dosyası olduğunu, iflas talepli olarak takibe geçilen bu takip itiraz üzerine … 4 .Asliye Ticaret Mahkemesine …E.sayı ile doğrudan iflas davası açılmışsa da mevcut şartlarda Yargıtay 19.Hukuk Dairesi 2017/2375E.2018/4424 K.sayılı kararı lehe bozulunca beklemeye koyulduğunu, karar gelince davacının adres değiştirdiğini,mevcut şartlarda İİK 154 maddesi gereği davanın İstanbul’da açılması gerektiğini,borçlunun edimin ifasını kusuruyla imkansız hale getirmesi TBK m.112 anlamında borca aykırı bir davrandığını,borçlu bu durumda alacaklının uğradığı tüm zararlarını tazmin etmekle yükümlü olduğnu,davalı şirket tarafından taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinin haksız olarak imkansız hale getirilerek verilen işletme hakkının zapt edildiğini,bu konuda kanunun ihlal edildiğine ilişkin Yargıtay içtihatları mevcut olduğunu,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da istikrarlı olarak kabul edilen ilke doğrultusunda müvekkilinin uğramış olduğu gerçek müspet zararının … 10. İcra Dairesi … icra dosyası ile … 6. İcra Dairesi – … İcra Dosyası esas dosya ferileri ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep edildiğini,davalının, davaya konu hileli işlemleri sebebiyle; İcra İflas Kanunu madde 37 ile İcra İflas Kanunu madde 177 ve devamı uyarınca davalıların iflasının istenebileceği amir yasa hükümleri gereği olduğunu,davalının … Cumhuriyet Başsavcılığı …Soruşturma dosyası, … 6.İcra Dairesi – … İcra Dosyasıyla,… 10.İcra Dairesi … icra dosyası ile sabit olan ve temlik alınan borcu hukuka aykırı işlemler gerçekleştirerek davaya konu 2012 yılında sözde imzalanan sahte geçersiz sözleşmeyi bahane ederek iradeye fesat karıştırmış olduğunu,2004 sayılı İİK’nın 177/son maddesi yollaması ile aynı yasanın 2004 sayılı İİK’nun 177/son maddesi yollaması ile aynı yasanın 178/2 maddesi uyarınca iflas talebinin ilanına, davalı şirketin iflasına karar verilmesini,m.159 muhafaza tedbirlerinin bu fasılda düzenlenen İİK m. 177 maddeye göre uyarlanmasını ile İİK. madde 166/2 hükmü uyarınca davalı şirket hakkındaki BDDK, T.C. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı diğer birimlere müzekkere yazılarak bildirilmesine ve iflas talebinin ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ….Ltd.Şti tarafından …Şirketi’nin … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasındaki alacaklarının temlik aldığına dair temliknameye dayalı olarak,müvekkili şirket aleyhine … 6.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyası ile iflas yolu ile adi takip başlattığını,müvekkili şirketi tarafından herhangi bir borç bulunmaması ve temlik edilen alacakla ilgili … 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.sayılı dosyası ile halen derdest olan dava bulunması nedeni ile … 6.İcra Müdürlüğünün …E.sayılı dosyasına itiraz ettiğini,bunun üzerine … 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin…E.sayılı dosyası ile itirazın iptali ve iflasa karar verilmesi talepli bir dava açıldığını,mahkemenin haklı olarak,ortada borçlu olup olmadığını saptamak amacıyla … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E.sayılı dosyasının neticesini beklediğini,huzurda açılan davada davacının hem doğrudan iflas istediğini,hem de bu takipten bahsettiğini hem de yersiz birçok isnatlarda bulunduğunu, müvekkili şirketle ilgili davacının talebinin İİK m.177 ve devamı gereği doğrudan iflas ise,bu talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu,bu fasılda yazılı koşulların hiçbirinin ortada olmadığını, öncelikle iflasa konu olacak hiç bir borç olmadığı gibi bu maddede belirlenen durumlarında mevcut olmadığını, bu nedenle yasal koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, davacılar tarafından davalı şirket aleyhine açılmış iflas davası niteliği taşımaktadır.
17/02/2022 tarihinde alınan duruşma ara kararlarına göre “Davaya dayanak alacak ile ilgili … 6. İcra Müdürlüğü dosyasında alacaklının sadece …Limited Şirketi yine davaya dayanak alacak ile ilgili … 10. İcra Müdürlüğünün dosyasında ise alacaklının sadece … Limited Şirketi olması, bu suretle her bir icra dosyasında sadece tek bir alacaklı bulunması, her bir alacaklının birbirlerinden bağımsız olarak alacaklarını icra dosyasına konu etmiş olmaları, her bir davacının borçlusu aynı şirket olsa da mevcut durum karşısında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığının mevcut bulunması; nitekim “İflasta vahdet ” ilkesinin davalı şirket yönünden geçerli olması, iflas kararının sadece tek bir defa verilecek olması, buna mukabil davacı şirketler arasında kanuni açıdan zorunlu dava arkadaşlığını gerektiren bir yasal düzenlemenin mevcut olmaması, bilakis HMK m.57 hükmü uyarınca davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması; gerek Yargıtay uygulaması ve gerekse bu uygulamayı benimseyen İstanbul BAM 45.HD 2020/1352 E.-2020/326 K.sayılı kararı, yine İstanbul BAM 17. 2020/2388 E.-2021/259 K., bu kararların ise uyumlu olduğu Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 2018/113 E.-2018 yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2021/93 E.-2021/60 K.sayılı dosyadaki mevcut uygulamaları karşısında davacı şirketlerden hangisi yönünden iflas davasına devam etmek istediğini açıklaması, bu noktadaki belirsizliği gidermesi, davacı şirketlerin temsilcisinin, hangi davacının halihazırda hangi belge nedeni ile alacaklı sıfatına haiz olduğunu açıklaması ve somutlaştırması; bu suretle belirsizliği gidermesi için davacı şirketler temsilcisine iki hafta kesin süre ve imkan tanınmasına; aksi halde mahkememizin 2021/226 E.sayılı dosyasına istinaden görülmekte olan davanın dava dilekçesinin 1.sırasındaki…Limited Şirketi yönünden devamına dair karar oluşturulacağı, buna mukabil dava dilekçesinin 2.sırasında bulunan ihtiyari dava arkadaşı … Limited Şirketinin davacı olduğu dosya yönünden ise HMK m.167 hükmü uyarınca ayırma kararı verileceğinin davacı şirketlere bildirilmesine; hangi davacı yönünden 2021/226 E.sayılı dosyaya devam olunacağının açık ve belirli hale getirilmesi sonrası ilgili davacı tarafından 30000-TL iflas avansının depo olunması için davacı şirkete bu noktada kesin süre verilmesinin müteakip duruşmada takdir olunacağı, bu suretle kesin sürenin konusunun, muhatabının, zamanının ve sonuçlarının belirli hale getirileceğinin açıklanmasına ve tarafların dinlenilme haklarının sağlanmasına; bu dosya yönünden dava şartları tam ve eksiksiz sağlanması ve aktif sıfat durumunun dahi açıklığa kavuşturulması sonrası ise davalı hakkındaki ilan hususunun takdir olunacağının davacı şirketler temsilcisine bildirilmesine, bu suretle dava şartlarına yönelik eksikliğin öncelikle tamamlanmasına” dair ara karar oluşturulmuştur.
Mahkememizce oluşturulan ara karara rağmen açıklama olmadığından bu defa “Mahkememizce verilen 16/07/2020 tarih ve 2018/1175E. 2020/279K.sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45.HD’nin 10/02/2021 tarih ve 2020/2084 Esas 2021/137 Karar sayılı kararıyla kaldırılmakla ve karara direnmenin mümkün olmadığı dahi mahkememizin 13/04/2021 tarihli tutanağında açıklanmakla bu aşamadan sonra usuli zorunluluk nedeni ile BAM kararı çerçevesinde yargılamaya devam olunmasına ilişkin önceki ara kararın baki kalmasına; BAM kararının 5.sayfasının sondan 2.paragrafı nedeni ile davacının, doğrudan iflas sebebi olarak İİK m.177f.1 bent 1 de belirtilen ” borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile kaçar, alacaklının haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yolu ile yapılan takip sırasında mallarını saklarsa “düzenlemesine dayandığının açıklanması nedeni ile bu aşamadan sonra kesin olarak verilen BAM kararları nedeni ile ve bu bent çerçevesinde doğrudan iflas davasına devam olunmasına; davaya dayanak alacak ile ilgili … 6.İcra Müdürlüğü dosyasında alacaklının sadece … Limited Şirketi yine davaya dayanak alacak ile ilgili … 10. İcra Müdürlüğünün dosyasında ise alacaklının sadece … Limited Şirketi olması, bu suretle her bir icra dosyasında sadece tek bir alacaklı bulunması, her bir alacaklının birbirlerinden bağımsız olarak alacaklarını icra dosyasına konu etmiş olmaları, her bir davacının borçlusu aynı şirket olsa da mevcut durum karşısında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığının mevcut bulunması; nitekim “İflasta vahdet ” ilkesinin davalı şirket yönünden geçerli olması, iflas kararının sadece tek bir defa verilecek olması, buna mukabil davacı şirketler arasında kanuni açıdan zorunlu dava arkadaşlığını gerektiren bir yasal düzenlemenin mevcut olmaması, bilakis HMK m.57 hükmü uyarınca davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması; gerek Yargıtay uygulaması ve gerekse bu uygulamayı benimseyen İstanbul BAM 45.HD 2020/1352 E.-2020/326 K.sayılı kararı , yine İstanbul BAM 17 2020/2388 E.-2021/259 K., bu kararların ise uyumlu olduğu Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/113 E.-2018 yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2021/93 E.-2021/60 K.sayılı dosyadaki mevcut uygulamaları karşısında davacı şirketlerden hangisi yönünden iflas davasına devam etmek istediğini açıklaması, bu noktadaki belirsizliği gidermesi; davacı şirketlerin temsilcisinin, hangi davacının halihazırda hangi belge nedeni ile alacaklı sıfatına haiz olduğunu açıklaması ve somutlaştırması, bu suretle belirsizliği gidermesi için davacı şirketler temsilcisine iki hafta kesin süre ve imkan tanınmasına; aksi halde mahkememizin 2021/226 E.sayılı dosyasına istinaden görülmekte olan davanın dava dilekçesinin 1.sırasındaki …Limited Şirketi yönünden devamına dair karar oluşturulacağı, buna mukabil dava dilekçesinin 2.sırasında bulunan ihtiyari dava arkadaşı … Limited Şirketi davacı olduğu dosya yönünden ise HMK m.167 hükmü uyarınca ayırma kararı verileceğinin davacı şirketlere bildirilmesine, bu suretle davacı şirketlere ikinci defa süre verildiğinin, ayrıca bu nedenle dahi verilen sürenin kesin süre olduğu, kesin sürenin sonuçlarının yukarıda ise ayrıntılı olarak bildirildiğinin davacı şirketlere HMK m.94 hükmü uyarınca son defa ihtar olunmasına” dair ara karar oluşturulmuştur.
Bu defa süresi içinde beyanda bulunan davacı vekili 15/04/2022 tarihli beyanı doğrultusunda bu davada sadece … Limited Şirketi yönünden bu davayı takip ettiğini beyan etmiş, bunun üzerine davacı şirketin dinlenilme hakkının kısıtlanmaması açısından daha önce verilen normal sürelere rağmen ve bu defa adı geçen davacı şirket yönünden iflas müdürlüğünce 2022 yılı itibariyle bildirilen iflas avansının depo olunması amacıyla iki aylık kesin süre usulüne uygun olarak verilmiş, ayrıca kesin süre olduğu hatırlatılarak sonuçları huzurda bulunan davacı vekiline ihtar dahi olunmuştur. Açıklandığı üzere verilen bu süre aynı zamanda ikinci süre niteliğindedir.
Mahkememizce kesin sürenin verilmiş olduğu 18/07/2020 tarihinden başlayıp duruşmanın icra olunduğu 03/11/2022 tarihine kadar daha önce bildirilen iflas avansı depo edilmemiş, esasen davalı vekili ise iflas avansı depo olunmadığı için davanın reddolunmasını savunmuştur. O halde bu hususun irdelenmesi gerekmektedir.
Yargıtay 23.HD’nin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere, İİK.m.160 hükmüne göre iflas isteyen alacaklının ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflarla birlikte iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarını peşin vermesi zorunludur. Dava dosyası içinde mevcut cevabi yazılardan ve mahkememizin emsal dosyalarından da anlaşılacağı üzere İstanbul İflas Dairelerince bildirilen 30.000,00TL’den aşağı olmamak üzere iflas avansına ihtiyaç duyulduğu bildirilmiştir. Esasen Yargıtay uygulaması gereği bu husus dava şartı olarak kabul edildiğinden öncelikle bu konu üzerinde durulmalıdır.
Davanın iflas davası olarak açıldığı, bu çerçevede iflas avansının dava şartı niteliğinde olduğu, öncelikle dava şartlarının tamam olması halinde esasa yönelik işlemler yapılıp hüküm oluşturulabileceği açıktır. Ancak davacı vekiline, … Limited Şirketi yönünden Yargıtay uygulamasına uygun şekilde iflas müdürlüğünce bildirilen ve depo edilmesi gereken iflas avansı yönünden kesin süre verilmiş, verilen süreye rağmen davalı şirket yönünden iflas avansı depo edilmemiştir.
Bu iflas avansının depo edilmesinin amacı, birinci alacaklılar toplantısına kadar iflas müdürlüğü tarafından yapılacak ilan, defter tutma, muhafaza tedbirleri ve tasfiyenin yürütülmesine ilişkin ilk aşamadaki işlemlerin gerektirdiği masrafları karşılamaya yöneliktir. Bu giderleri, iflastan sonra masa alacağı olarak geri alacak olan iflası talep eden davacının ödemesi gayet tabidir. (Sümer Altay, Türk İflas Hukuku, İstanbul, 2004, Sayfa 140) Bir başka deyişle davacının açıklanan ihtiyaçlar için ve Yargıtay’ın da benimsediği üzere iflas müdürlüğünün bildirdiği rakam çerçevesinde, kanun gereği ödemesi zorunlu iflas avansını davalı şirket yönünden depo etmediği ve etmeyeceği sabittir.
Davacı vekilinin verilen kesin süreye rağmen davacı … Limited Şirketi yönünden iflas avansını depo etmediği açıktır. Oysa bilindiği üzere Yargıtay 23.HD somut iflas davası açısından iflas avansının depo edilmesini dava şartı olarak benimsemekte, bu şart yerine getirilmediği takdirde davanın usulden reddi gerektiğini istikrarlı şekilde açıklamaktadır. (Yargıtay 23.HD 2014/7945E. 2015/2915K., 2016/6863E. 2019/2749K.sayılı vb.ilamları) Ne var ki davacı vekili dava şartına ilişkin eksikliği verilen kesin süreye rağmen tamamlamamıştır.
6100 sayılı HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca dava şartı noksanlığının tamamlanması mümkün ise de verilen kesin süreye rağmen davacı vekili tarafından bu eksiklik tamamlanmadığından davanın adı geçen yasal düzenleme uyarınca usulden reddi yasal zorunluluk arz etmektedir. Esasen bu noktada tarafların lehine ve aleyhine usuli kazanılmış hak dahi oluşmuştur.
Yapılan açıklamalar karşısında davacı … Limited Şirketi tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan HMK m.114 hükmüne atfen HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca ve usulden reddine, 18/07/2022 tarihli duruşma ara kararı ve açıklanan gerekçeler ile davacı … Şirketi hakkında ayırma kararı verildiğinden bu davada karar verilmesine yer olmadığına, adı geçen davacı şirket yönünden dosya teşkilinin tamamlanması sonrası esas defterinden yeni numara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-1)Davacı … Limited Şirketi tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan HMK m.114 hükmüne atfen HMK m.115/f.2 hükmü uyarınca ve usulden reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL harcın peşin alınan 35,90TL harçtan mahsup edilerek 44,80TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereği 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalıya verilmesine,
6-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
II-18/07/2022 tarihli duruşma ara kararı ve açıklanan gerekçeler ile davacı … Şirketi hakkında ayırma kararı verildiğinden bu davada karar verilmesine yer olmadığına,
Adı geçen davacı şirket yönünden dosya teşkilinin tamamlanması sonrası esas defterinden yeni numara verilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM 45. HD nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere vekillerin huzurunda ve oy birliği ile karar verildi. 15/12/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip