Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/221 E. 2022/650 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/221 Esas
KARAR NO : 2022/650

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın … şubesi tarafından davalı borçlu … lehine 30/10/2006 tarihli bireysel destek kredi sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığı, kredi teminatını oluşturmak üzere borçlunun maliki olduğu 3 adet taşınmazın tamanı üzerine 31/10/2006 tarihinde 1.derecede ipotek tesis edildiği, kredilerin geri ödenmemesi üzerine kredi borçlusuna … 9. Noterliğinin … tarih, … yevmiye nolu hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edildiği, ihtara rağmen borç ödenmemesi üzerine alacağa tahsil için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, taşınmazların 07/06/2010 tarihli 1. Artırmada sırasıyla 60.000 TL, 90.000 TL, 60.000 TL bedelle satın alındığı, ihalenin kesinleşmesi üzerine 03/08/2010 tarihinde banka lehine tescil edildiği, dava dışı …, takip borçlusu …tarafından ipotekli taşınmazların davalıya devredilmiş olmasından dolayı … 6. ASHM ‘de tasarrufun iptali davası açıldığı, 11/06/2009 tarihinde davanın sonuçlanarak bankaya ipotekli taşınmazlar bakımından tasarrufun iptaline karar verildiği, davacı ile dava dışı … arasında devam eden yargılama neticesinde … 11. İcra mahkemesinin …tarihli kararı ile ” … tarafından taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmiş olsa bile haciz alacaklısının iptal edilmiş tasarruf oranında iptal davasını kazanın alacaklıya karşı ipotek alacağının önceliği bulunmadığı, ipotek alacağının böyle bir önceliğe sahip olmaması nedeniyle davayı kazanan alacaklıya iptal edilen tasarrufu oranında öncelikle ödeme yapılması gerektiği…” karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, yargılamanın devamı aşamasında takip dosyası olan … 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dava dışı …’in talebi üzerine 14/01/2011 tarihli muhtıra ile davacı banka tarafından icra dosyasına 189.826,00 TL bedelli kesin teminat mektubu sunulduğu, mektup bedelinin 11/01/2013 tarihinde dosyaya yatırıldığı, davacı bankanın davalı borçludan olan alacağını taşınmazlar üzerindeki ipotek işlemini iptal edilmesi neticesinde alamayan davacı tarafından, borçludan alacaklı olan diğer dava dışı kişiye yapmış olduğu ödemeden doğan alacağını talep etmek üzere … 34. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, takip kapsamında borçludan ödenmiş kar kadar alacak talep edildiğini, davalı borçlunun takibe, borca, faiz ve ferilerine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı tespit edilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, davacı banka tarafından davalıya kullandırılan krediler nedeniyle üzerinde ipotek tesis edilen ve daha sonra davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 18/04/2017 tarih ve 2014/622 esas 2017/462 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 11/02/2021 tarih, 2020/290 esas, 2021/137 sayılı kararı ile dava konusunun davacı banka tarafından üçüncü kişiye ödenen bedel olduğu dikkate alınarak, takip miktarının 235.187,36 TL olması, davalının alacağın tamamına itiraz etmesi ve itirazın iptali davasının da itirazın tamamen iptaline yönelik açılması nedeniyle eksik harç tamamlatıldıktan sonra yargılamaya devam olunması, harç tamamlanmadığı taktirde taleple bağlı kalınması, gerektiğinde asıl alacak, ferileri ve masrafları yönünden dosyanın farklı bir bilirkişiye tevdi ile belirtilen hususlarda rapor aldırılması gerekçesiyle bozulmakla yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Kaldırma ilamı sonrasında Davacı … A.Ş vekilinin temlik beyanı içerir dilekçesini sunduğu, Davacı … A.Ş vekilinin 01/04/2021 tarihli harç muafiyetini dosyaya bildirdiği Yargıtay 11.HD’ nin 08/12/2020 tarih 2020/7057 E., 2020/5720 K.sayılı içtihatında da anlaşılacağı üzere… Şirketlerine getirilen harç istisnasının yargı harçlarını kapsamadığı bu haliyle davacının harçtan muaf olmadığı anlaşılmakla, davaya konu icra takibinin 235.187,36-TL üzerinden başlatıldığı, huzurdaki itirazın iptali davasının harca esas değeri olarak 189.826,36-TL gösterildiği, gösterilen harca esas değer üzerinden yatırılması gereken harcın 3.241,75-TL olduğu davacı tarafça 2.292,67-TL harç yatırılarak gösterilen harca esas değer üzerinden de eksik harcın yatırıldığı, borçlu tarafça takibin tamamına itiraz edildiği, davacı vekilinince de itirazın tümden kaldırılmasını istendiği davacı vekiline eksik kalan peşin harç olan 1.723,75-TL peşin harcın bir sonraki celseye kadar süre ve imkan verilmiş, eksik harcın tamamlandığı görülmekle yargılamaya devam olunmuştur.
Dava Dışı … Bankası A.Ş. ile davalı … arasında, – 30.10.2006 tarihli 3 adet “TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMESİ (Bireysel Destek Kredisi)” düzenlendiği, Sözleşmeye istinaden davalıya; 38.000.-TL, 42.000.-TL ve 120.000.-TL tutarlarında toplam 200.000.-TL, 36 ay vadeli %1,90 faiz oranı ile kredi kullandırıldığı, aynı zamanda, 2 adet kredi kartı ve KMH limitlerinin de tahsis edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. kredi teminatını oluşturmak üzere borçlunun maliki olduğu üç adet taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiği, kredilerin ödenmemesi üzerine kredi borçlusu davalıya … 9. Noterliğinin…tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edildiği, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, taşınmazların bankaca borca mahsuben satın alındığı, ihalenin kesinleşmesi üzerine banka lehine tescil edildiği, ancak dava dışı… tarafından bu taşınmazlara ilişkin olarak … 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde tasarrufun iptali davası açıldığı, dava sonucunda ipotekli taşınmazlar bakımından tasarrufun iptaline karar verildiği, … 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dava dışı …’in talebi üzerine icra dosyasına 189.826,00 TL bedelli kesin teminat mektubu sunulduğu, mektup bedelinin 10.01.2013 tarihinde ödendiği, yapılan ödeme nedeniyle … 34. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre kaldırma ilamı öncesindeki rapor içeriğinin dosyadaki uyuşmazlığı net olarak karşılamadığına yönelik tespit ile dava konusu alacak ile ilgili dava dosyası içinde sunulan belgeler, dilekçeler ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosya kapsamındaki istinaf kaldırma ilamı da dikkate alınarak huzurdaki davanın davacı banka tarafından 3.kişile yapılan ödeme olduğu gözetilerek dava ve takip konusu asıl alacak ferileri ve masrafları yönünden dosya kapsamında oluşan çelişkileri giderici mahiyette rapor sunmak üzere bankacılık konusunda uzman bilirkişi…’ a dosyanın tevdii ile bilirkişi raporu aldırılmasına, karar verilmiştir.
Dosya Bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “Takip tarihi itibariyle davacı Bankanın davalı borçludan talep edebileceği alacak miktarı; Sözleşme hükümleri dikkate alınarak tespit edilen %29,64 temerrüt faiz oranı ile; Asıl Alacak 189.826,00.-TL, İşlemiş Faizi 43.201,31.-TL, Bsmv . : 2.160,05.7L, Toplam .. 235.187,36.-TL; TBK 88/120 Hükümleri dikkate alınarak %18 temerrüt faizi ile yapılan hesaplama; Asıl Alacak 189.826,00.-TL İşlemiş Faizi … 28.853,55.-TL, Bsmv . 1.442,68.-TL Toplam . : 220.122,23.-TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı alacaklının, alacağının ASIL ALACAK tutarına; Takip tarihinden itibaren tahsil edileceği tarihe kadar Sayın mahkemnin sözleşme hükümlerine göre karar vermesi durumunda %29,64 yıllık faiz oranı ile Sayın mahkemenin TBK 88/120. Maddesine göre karar vermesi durumunda % 18 yılık faiz oranı ile temerrüt faizi talep edebileceği, ” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı banka tarafından davalıya kullandırılan krediler nedeniyle üzerinde ipotek tesis edilen ve daha sonra davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası niteliğinde olduğu, … 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dava dışı …’in talebi üzerine icra dosyasına 189.826,00 TL bedelli kesin teminat mektubu sunulduğu, mektup bedelinin 11.01.2013 tarihinde ödendiği, yapılan ödeme nedeniyle … 34. İcra Dairesinin …esas sayılı dosyasında davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, bu haliyle taraflarca kredi sözleşmesinde kararlaştırılan temerrüt faizi belirlemelerinden ziyade üçüncü kişiye ödenen bedelin faizi ile birlikte iadesine yönelik olduğu görülmekle; 6100 sayılı HMK m.281/2 “Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir. ” hükmü gereğince ek rapor ihtiyacı doğmuştur.
Dosya Bilirkişi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 01.07.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “Detaylı açıklamaları ve hesaplamaları rapor içerisinde açıklandığı üzere, yapılan hesaplamalar ve karşılaştırma neticesinde nihai takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere takip tarihi itibariyle davacı bankanın davalı borçludan talep edilebileceği alacak miktarı; %9 yasal faiz oranı yapılan hesaplamaya göre Asıl Alacak 189.826,00.-TL, İşlemiş Faizi, 14.426,78.-TL, BSMV, 721,,34.-TL, Toplam 204.974,11.-TL olarak hesaplanmıştır. Davacı alacaklının, alacağının ASIL ALACAK tutarına; Takip tarihinden itibaren tahsil edileceği tarihe kadar Sayın Mahkemenin yasal temerrüt oranına göre karar vermesi durumunda %49 yıllık faiz oranı ile temerrüt faizi talep edebileceği, Görüş ve kanaatine varılmaktadır.” şeklinde tespit edilmiştir. Mahkememize bu rapora denetime ve dosya kapsamına uygun niteliği gereğince itibar edilmiştir.
Öyle ki dava, davacı banka tarafından davalıya kullandırılan krediler nedeniyle üzerinde ipotek tesis edilen ve daha sonra davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsiline yöneliktir. Bu haliyle hukuki temeli itibariyle dava konusu takibe dayanak alacak davacının selefi olan bankanın dava dışı kişiye yaptığı ödeme tarihi ile doğmuştur. Zira alacağın dayanağı daha önce sözleşme hükümlerine göre ipotek yoluyla artık tahsil edildiğinden, bu kez ise davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedel yönünden davalının sebepsiz zenginleşmesi temelinde olduğu açıktır. Zira banka ödemesi ile davalının pasifi azalmış ve ödeme tarihi olan haksız iktisap tarihinden itibaren temerrüt olgusu oluşmuştur.
Bu noktada sözleşme ile belirlenen akdi temerrüt faizi ya da ticari temerrüt faizini uygulanabilir olup olmadığı irdelenmelidir. Türk Ticaret Kanunu ve 3095 Sayılı Kanun’da ticari işlerde akdi faizi sınırlayacak bir hüküm bulunmamaktadır. 6102 Sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddelerinin gerekçesinde; ticarî işlerde faiz oranının serbestçe tayin olunacağı hususunun TTK’nda temel bir ilke olarak yer alması gerektiği, ticarî işlerde temel bir kanun olarak TTK’nun konunun düzenlenmesi gereken yer olduğu, ayrıca bir kanunun sadece kendi kapsamındaki konuları düzenlemesi, bunlara ilişkin hüküm koyması gerektiği, bu sebeple hükmün mülga 6762 sayılı TTK’da olduğu gibi ticarî işlere özgülendiği, 6762 sayılı TTK’da kullanılan “tayin olunabilir” ibaresinin ilke ile bağdaşmayan gereksiz bir esnekliğe yer verdiği, ilkenin tam olarak öngörülebilmesi için kesin bir ifade kullanılması gerektiği, bu sebeple ibarenin “belirlenir” şeklinde düzeltildiği vurgulanmıştır.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 8/1. maddesinde ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirleneceği hükmüne aynı maddenin 3. fıkrasında tüketicinin korunmasına ilişkin hükümlerin saklı tutulacağına ilişkin bir istisna getirilmiş ise de başkaca bir istisna bulunmamaktadır. Aynı Kanunun 9. maddesinde, ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Anılan hükümde sözü edilen ilgili mevzuatın 3095 Sayılı Kanun hükümleri olduğunun, akdi faiz oranı yönünden bir sınırlama getirmediğinin ve 6102 sayılı TTK’nın 8. ve 9. maddelerinin ticari işler bakımından özel hüküm niteliğinde olup ticari işlerde bu hükümlerin uygulanması gerekir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 2020/311 Esas, 2021/869 Karar sayılı ilamı)
Taraflar arasındaki ilişkisinin temelinin bireysel kredi ilişkisi ile başlaması, davalının ticari işine vücut veren bir halin bulunmaması karşısında davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedel yönünden ödeme tarihinden takip tarihine kadar yasal temerrüt faizi yerine ticari temerrüt faizinin hesaplanması dosya kapsamına uygun olmayacaktır. Yine alacağın dayanağı daha önce sözleşme hükümlerine göre ipotek yoluyla daha önce tahsil edildiğinden mevcut takip konusu borç kredi sözleşmesinden kaynaklanmamakta olup, bu sözleşmedeki faiz oranlarının ödeme tarihinden takip tarihine kadar uygulamayacağına mahkememize kanaat getirilmiştir. Bu haliyle taraflar arasındaki takip konusu alacağın dayanağı ( davacı banka tarafından davalıya kullandırılan krediler nedeniyle üzerinde ipotek tesis edilen ve daha sonra davacı bankaca borca mahsuben satın alınan taşınmazlar hakkında açılan tasarrufun iptali davası neticesinde tasarrufun iptaline karar verilmesi üzerine davacının dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin tahsili iddiası) da dikkate alınarak bankacı bilirkişi tarafından %9 yasal faiz oranı yapılan hesaplamaya itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile davalının … 34. İcra Müdürlüğünün …E.sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 189.826,00-TL asıl alacak, 14.426,78-TL işlemiş faiz ve 721,34-TL faizin BSMV’ si olmak üzere toplam 204.974,11-TL alacak yönünden, takip sonrası 189.826,00-TL asıl alacağın değişen oranda yasal temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermek gerekmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (HGK’nın 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2021/3214 Esas, 2021/7424 Karar sayılı ilamı) Dosya kapsamında davacının selefi temlik eden bankanın dava dışı kişiye ödemek zorunda kaldığı bedelin icra dosyasına yapılan ödeme olması karşısında davalı tarafça gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte olduğundan alacağın yalnızca asıl alacak yönünden likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla dava konusu %20′ si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın kısmen kabulü ile
-Davalının … 34. İcra Müdürlüğünün …E.sayılı takip dosyasına itirazının kısmen iptaline, takibin 189.826,00-TL asıl alacak, 14.426,78-TL işlemiş faiz ve 721,34-TL faizin BSMV’ si olmak üzere toplam 204.974,11-TL alacak yönünden, takip sonrası 189.826,00-TL asıl alacağın değişen oranda yasal temerrüt faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen asıl alacak olan 189.826,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri (204.974,11 TL) üzerinden alınması gereken 14.001,78 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 2.292,67 TL harcı ile sonradan yatırılan 1.723,75 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 9.985,36 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Alınması gerekli ve davacı tarafından yatırılan bakiye 2.292,67 TL peşin harç, 1.723,75 TL peşin harç, 25,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 4.041,62 harca ilişkin yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 238,50 TL posta, tebligat, 2.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.438,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.125,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 31.696,38 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/10/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır