Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/220 E. 2022/72 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/220 Esas
KARAR NO : 2022/72

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 11/01/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yarı hissesinin maliki olduğu “…” adresindeki mecurun bodrum katı hariç üst katını kiralamış olup bodrum katını ise iş yeri olarak kullandığını, müvekkilinin sağlık nedenleriyle uzunca bir süre iş yerine gidememiş olduğunu, 27/12/2016 tarihi itibariyle iş yerine gittiğinde iş yeri olarak kullandığı mecurun kapısının kırıldığını, içeriye rızası hilafında kiracısı tarafından kullanılmak üzere iki adet su deposunun konulduğunu, içerideki demirbaşlara zarar verildiğini, iş yerine ait 2016 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm ticari defter, fatura, irsaliye faturalarının, ticari deftere konu sair tüm belgelerin ve boş fatura ve irsaliye fatura koçanlarının çalındığını, tüm bu belgelerin hırsızlık nedeniyle zayi olduğundan TKK madde 82/7 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde; “…Dava,6102 sayılı TTK 82/7.maddesi kapsamında zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Davacının bildirdiği delil ve belgeler ticaret sicil kayıtları,vergi kayıtları, SGK kayıtları getirtilip dosya içerisine alınmış, yapılan incelemede davacının faal gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunmadığı gibi herhangi bir şirket kaydı da bulunamamıştır.
6102 sayılı TTK 82/7.maddesi kapsamında zayi belgesi verilmesi isteme tacirlere özgü olup,tacir olmayan kişilerin tutmuş olduğu ticari kayıt ve belgelerin zayi olduğunun tespitinin talep edilebilmesi mümkün olmayıp davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 2019/398 Esas 2021/134 Karar sayılı ilamında: “…Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
TTK’nın 82/1. maddesi gereğince, “Tacir, ticari defterlerini, envanterleri, finansal tablo, bilanço ve faaliyet raporlarını, aldığı mektupları (bir ticari işe ait yazışmaları), gönderdiği mektup suretlerini, kayıtlara esas olan belgeleri, sınıflandırılmış şekilde saklamakla yükümlüdür.” Saklama süresi on yıl olup sürenin başlangıcı da kanunda belirtilmiştir (TTK m.82/5-6). Defter ve belgelerin saklanması yükümü, gerçek kişi tacirlerde ticaretin terk edilmesinden sonra sürdüğü gibi, tacirin ölümü halinde mirasçılar bakımından da devam eder. Mirasın resmi tasfiyesi veya tüzel kişiliğin sona ermesi durumlarında, defter ve belgeler Sulh Hukuk Mahkemesince saklanır (TTK m.82/8). TTK’nın 82/7 madde ve fıkrası uyarınca sadece tacirler zayi belgesi isteminde bulunabilirler. TTK’nın 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır. Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı tacir gibi sorumlu olur.“ hükmü mevcuttur.
Dosya içerisinde … adına, SKG Of Sosyal Güvenlik Merkezine yazılan müzekkere doğrultusunda verilen cevaplar mevcut olmakla, ilk derece mahkemesi tarafından … İlçe Emniyet Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap gelmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, müvekkilinin soyadında değişiklik yapıldığına dair mahkeme kararı sunmuş olmakla dava dilekçesine konu edilen, yani haklarında zayi belgesi verilmesi talep edilen defter ve belgelerin tarihlerinin 2016 yılından geriye dönük olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince öncelikle, hakimin davayı aydınlatma ödevi gereğince, dava dilekçesine konu edilen belge ve ticari defterlerin somut şekilde açıklanması yönünde ara karar kurularak bu hususta davacı vekiline süre verilmeli, sonrasında ise davacı vekilinin beyanları doğrultusunda soyad değişikliğine ilişkin iddia da dikkate alınarak ve dava tarihi itibariyle davacının gerçek kişi tacir sıfatını haiz olup olmadığ değerlendirilerek, dosya kapsamında ilgili yerlere yazılan müzekkere cevapları da dosyaya kazandırılmak suretiyle sonuca ulaşılmalıdır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir…” denilerek Mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ; Dava, bir kısım ticari defterlerin zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinin 2.fıkrası uyarınca “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.” Huzurdaki dava niteliği itibariyle bir kısım ticari defterlerin zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesi talebine dayanmakta olup; davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK’nun 7251 sayılı kanun ile değiştirilmeden önceki haliyle 4/2.maddesi uyarınca, miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanacağı hüküm altına alınmış olup, eldeki davada da miktar dikkate alınmaksızın basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği sabittir.
Basit yargılama usulüne ilişkin kurallar HMK’nin 316-322. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 320/4. maddesine göre, basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve 322/1. maddesine göre de, bu Kanun ve diğer kanunlarda basit yargılama usulü hakkında hüküm bulunmayan hâllerde, yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.
HMK’nin 150. maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
HMK’nin 320. maddesinin 4. bendine göre ise basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.
İş bu dava dosyasının incelenmesinde; 13/06/2017 tarihli duruşmada dosyanın ilk kez işlemden kaldırıldığı sabittir.
Devam eden yargılamada; 27.12.2021 celsenin 2 nolu ara kararı ile davacı vekiline, istinaf ilamı doğrultusunda zayi belgesi talep edilen ticari defterlerinin türü ve hangi yıllara ait olduğunu açıklayarak talebini somutlaştırmak, hangi belgeleri için (hangi yıl, türü,cilt seri-sıra no vb. gerekli tüm ayrıntılar) zayi belgesi istendiğini ayrı ayrı açıklamak üzere HMK m119/1-ğ bendi uyarınca bir haftalık kesin süre verilmesine, ara kararının gereğinin yerine getirilmemesi halinde. HMK m.119/2 gereğince davanın açılmamış sayılacağı hususunda karar verileceğine dair ihtarına karar verildiği; 08.02.2002 celse gününe kadar herhangi bir beyan sunulmadığı, Davacı vekilince 08/02/2022 tarihli mazeret dilekçesi sunulduğu, mazeret dilekçesinin sehven … 2. Asliye Ticaret Mahkemesine yazıldığı, dilekçe içeriğinde geçen celsenin 1 nolu ara kararına istinaden zayi belgesi istenen evrakların maktu şekilde isimlerinin zikredildiği anlaşılmıştır.
Geçen celsenin 1 nolu ara kararı uyarınca davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin yasal ihtarat içerdiği, duruşma tutanağının davacı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, 27.12.2021 celsenin 1 nolu ara kararı ile davacı vekiline vekaletnamesindeki tevkil yetkisi de gözetilerek son kez olmak kaydı ile mazeretinin kabul edildiği ve yeni duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı vekilinin sağlık sorunlarından dolayı mazeret sunduğu ekinde herhangi bir evrak bulunmadığı, mahkememizce icra edilen son 3 duruşmaya mazeretli olarak iştirak etmediği, gözetilerek vekaletnamesindeki tevkil yetkisi de gözetilerek reddi ile dosyanın istinaf kaldırma kararından önce dosyanın 13/06/2017 tarihli celse de takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı ve huzurdaki davanın basit yargılamaya tabi olduğu da değerlendirilerek basit yargılama usulüne tabi dosyanın HMK 150 ve HMK 320/4 maddeleri gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Basit yargılama usulüne tabi dosyanın ve davanın daha önce işlemden kaldırılmış olması sebebi ile HMK 150 ve HMK 320/4 maddeleri gereği DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereklen 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu eksik alınan 49,30 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK 333. maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır