Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/22 E. 2021/562 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/22 Esas
KARAR NO : 2021/562

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından kredi borçlusu davalı … Ltd. Şti. lehine, davalı … ve …’ün müşterek ve müteselsil kefaletleriyle taraflar arasında akdedilen GKS’ne istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabının 29/06/2020 tarihinde kat edildiğini ve borçluya … 6.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine … 5.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından esas icra takibine geçildiğini, her üç borçlu tarafından haksız olarak takibe, borca, faize, faiz oranına ve diğer tüm fer’ilerine itiraz edildiğini belirterek, davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalıların haksız olarak takibe itiraz etmiş olması nedeniyle itiraz ettikleri alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinin İİK m.58/3 hükmüne aykırı olduğunu, İİK m.58/3 gereği alacaklının takip dayanağı hiçbir belge ödeme emri ekinde müvekkiline tebliğ edilmediğini, icra takibinin bu yönü ile usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilleri … ve … bakımından kefalet ve müteselsil kefalet şartlarının oluşmadığını, 6098 Sayılı Yeni Türk Borçlar Kanununun müteselsil kefalete ilişkin aradığı şartlar davacı banka ile müvekkilleri arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde karşılanmadığından müvekkillerine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu icra takibi dayanağı hesap kat ihtarlarının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle söz konusu hesap kat ihtarına dayalı takip yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca hesap katlarına konu hesaplamaların hatalı olduğunu, davacı banka tarafından icra takibi ile talep edilen toplam alacak tutarına asıl alacak ve takip öncesi işlemiş faizi eklemek suretiyle ulaştığını, faize faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı bankanın talep ettiği faiz ve faiz oranının fahiş olduğunu, iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacının işlemiş faiz ve diğer alacak kalemlerinin de denetime muhtaç olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, davacı bankanın muaccel olmamış borç için hesabı kat etmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle de muaccel olmamış borç için müvekkilinin temerrüde düşmesinin söz konusu olamayacağını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13.2/b maddesi hükmü ile müvekkilinin savunma hakkının fevkalade güç hale geldiğini, hakkını savunması ve vakıaları ispat etmesinin imkansız hale getirildiğini, davacı bankanın sözleşme hükmü ile birlikte müvekkilinin tüm ispat vasıtalarının elinden alındığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu borcun zamanaşımına uğradığını, İİK 67/2 maddesi gereğince davacı banka aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek, davacının davasının esastan reddine, davacının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır. İcra dosyası celbedilip incelenmiş, itirazın ve davanın hak düşürücü süreler içinde yapıldığı/açıldığı görülmüştür.
Davacı vekili 12/07/2021 tarihli duruşmada, davalı tarafın icra müdürlüğündeki itirazından vazgeçtiğini, dolayısıyla davanın konusuz kaldığını, herhangi bir vekalet ücreti yahut yargılama gideri talebinin olmadığını, icra inkar tazminatı taleplerinin de konusuz kaldığı ve talebin bulunmadığını belirterek, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalılar vekili 12/07/2021 tarihli duruşmada, takip dosyasına itirazlarından tüm müvekkilleri açısından vazgeçtiklerini, yargılama gideri, vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, kötü niyet tazminatı taleplerinin de bulunmadığını beyan etmiş, dosyaya sunduğu 02/09/2021 tarihli dilekçesi ile de dava öncesi dava şartı arabuluculuk ücretinin müvekkillerince karşılanacağını beyan etmiş, dava konusuz kaldığından duruşma günü beklenmeksizin karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması talep edilmiştir.
Bu nedenle HMK madde 331 kapsamında taraf vekillerinin talebi de dikkate alınarak, dosya duruşma sırasından çekilmek suretiyle, dava açıldıktan sonra konusuz kalan davada esas hakkında ve tarafların tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tarafların yaptığı yargılama giderlerinin talep gibi ilgili taraf üzerinde bırakılmasına, lehe veya aleyhe vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin talep gibi davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Bu nedenle ve taraf talepleri doğrultusunda davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötüniyet tazminatı talepleri hakkında da karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL olup peşin alınan 816,36-TL harçtan mahsubu ile bakiye 757,06-TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep gibi, tarafların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, leh ve aleyhlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan (tahsilde tekerrür olmamak üzere) müştereken ve müteselsilen 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.08/09/2021

Katip …

Hakim …