Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/21 E. 2021/943 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/21 Esas
KARAR NO : 2021/943

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 19.10.2012 tarihinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hızlı, dikkatsiz hareketi nedeni ile yaya konumunda bulunan müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı küçüğün ağır yaralandığını ve malul kaldığını, 07.10.2020 tarihli … Üniversitesi Tıp Fakültesi AT Anabilim Dalı tarafından düzenlenen raporda sürekli iş gücü kaybının %2,1 oranında olduğunun belirlendiğini, davalı … Hesabına 21.10.2020 tarihinde başvuru yapıldığını, Corona virüs tedbirleri kapsamında 30.04.2020 tarih 31114 sayılı RG 7226 sayılı Yasa ile 2480 karar sayılı kararın yayımlandığını ve 13.03.2020 tarihinden itibaren 15.06.2020 tarihine kadar olan sürede yargı sisteminde durdurulduğunu, 93 günlük sürenin eklenmesi ile 17.12.2020 tarihinde 8 yıllık zaman aşımı süresi dolduğunun hesaplanabileceğini, bu bağlamda işbu davanın Zamanaşımına uğramadığını ve yargılama yapılmasını talep ettiklerini, ayrıca zararın oluştuğunun haber alınması itibarı ile 2 yıllık zaman aşım süresi dikkate alındığında ATK raporunun düzenlendiği tarihin 21.10.2020 olduğunu belirterek, 19.10.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ağır yaralanarak malul kalan davacı için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5,00 TL geçici iş göremezlik ve 5,00 TL sürekli maluliyet zararı olmak üzere toplam 10,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: … plakalı aracın iddia olunan kaza tarihinde ZMMS sigortasının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, araç işleteni ve sürücüsüne davanın ihbarını talep ettiklerini, zararın tespiti için gereken belgelerin sunulmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sorumluluklarının araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, öncelikle davada kusur durumunun tespitinin gerektiğini, ATK tarafından düzenlenecek maluliyet raporunun teminin gerektiğini, yeni genel şartlar dahilinde geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadıklarını, ayrıca SGK tarafından davacıya ödenen herhangi bir ödemenin bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, müterafık kusur indirimi yapılmasını, dava tarihinden itibaren ancak yasal faiz talep edilebileceğini, dava şartı oluşmadan açılan davanın reddini savunmuştur.
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı 07/10/2020 tarihli adli tıp raporu ile özetle: ”… ve … oğlu, 09/10/2000 doğumlu, … T.C. Kimlik numaralı …’ın gönderilen dosyasının incelenmesi ile … Üniversite Adli Tıp Kurulu tarafından yapılan muayene ve değerlendirmesi sonucunda; 19/10/2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sorirasında gelişen “Sağ ayak 4 ve 5. metatars fraktürleri’ göz önünde bulundurularak; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekindeki cetveller” esas alındığında ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup (1) kabul olunarak, Şahsın 19/10/2012 tarihinde geçirmiş olduğu kazaya ilişkin sürekli çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı (maluliyet) oranının %2,1 (yüzdeikivirgülbir) olduğu, Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı (öz bakım, banyo, yeme içme, vb.) ihtiyaç süresinin 1 (bir) ay olduğu, Geçirmiş olduğu kaza neticesinde tıbbi iyileşme süresinin 3 (üç) aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 sayılması gerektiği kanaatini ” mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 01/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
BİLİRKİŞİ GÖRÜŞÜ VE SONUÇ : ”Tüm delillerin hukuki münakaşası, her türlü hukuki tavsif, tarafların, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile İİK Md. 67/2 kapsamına giren taleplerin takdiri ve nihai kararı tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; Sayın Mahkemece verilen görev çerçevesinde, dosya içeriğinin, dosya incelemesi kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle;
1: KUSUR;Davacı yaya …, meskun mahalde iki yönlü yolda yolun her iki tarafında da taşıt yolunun bitişiğinde yayaların yürümesi için ayrılmış yaya yolu varken, taşıtlara ayrılmış taşıt yolunu kullanması, yayanın taşıt yolu üzerinde bulunmaması ve kendi güvenliği açısından yaklaşan araçlara dikkat etmesi gerekirken 2918 sayılı KTK madde 68/a-c maddelerini ihlal ettiği değerlendirilerek meydana gelen kazada asli ve V075 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.> Sürücü …, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile seyri esnasında yola gereken dikkati vermemesi, yol üzerinde küçük yaşta yayaları gördüğünde yoldaki mevcudiyetini sesli ikazla uyarı ve ikazda bulunmaması, hızını yoldaki mevcut şartlara ve trafiğe göre ayarlaması, gerekirse fren tedbirine başvurarak yolda müteyakkız olması gerekirken, aksine hareketle kaza mahalline yaklaşarak davacı yaya …’ın yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışla 2918 sayılı KTK madde 52/b uyarınca meydana gelen kazada tali ve %25 oranında kusurlu olduğu,
2-GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK VE SÜREKLİ MALULİYET ORANLARININ TESPİTİ; … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tığ Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 07.10.2020 tarih 655 sayılı raporda; 09.10.2000 doğumlu …” 1n 19.10.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı RG “e yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve Ekindeki Cetveller” esas alındığında ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak; Sürekli çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı (maluliyet) oranının *4 2,1 (yüzde iki virgül bir) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin, kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğine, Tedavi süresince | (bir) ay bir başkasının bakımına ihtiyaç duyacağına, oy birliği ile mütalaa edildiği, Kaza ile yaralanması arasında illiyet bağının bulunduğunun belirtildiği,
3-MADDİ ZARAR; 15.06.2021 İŞBU RAPOR tarihi itibarı ile, davacının 24.09.2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; Kaza tarihinde 12 yaşında olan davacının herhangi bir kazancının bulunmadığı, bu bağlamda geçici iş göremezlik zararından söz edilmeyeceği, Sürekli İş Göremezlik Zararı; %2,1 maluliyet oranı ile sürekli maluliyet zararının 40.036,18 TL olduğu, davacının davaya konu kazada %75 oranında kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı Güvence hesabından talep edebileceği maddi zararının 10.009,05 TL olabileceği, poliçe limiti 225.000,00 TL * nin içinde bulunduğu, Bakıcı Giderleri Zararı; her ne kadar ATK raporunda | ay süre ile bir başkasının bakımına ihtiyaç duyabileceği mütalaa edilmiş olsa da talebe bağlılık ilkesi gereği bakıcı giderleri zararı hesaplanmadığı, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı” kanaatlerine ulaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkememizce davaya konu aracın ZMMS poliçesi, hasar dosyası, soruşturma dosyası, ceza dava dosyası, kaza nedeniyle davacının SGK’ dan rücuya tabi ödeme alıp almadığına ilişkin araştırma yazıları, davacının sosyal ve ekonomik durum araştırması, kaza sebebiyle görmüş olduğu tıbbi tedavilere ilişkin tüm kayıtlar eksiksiz olarak dava dosyasına celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, 19/10/2012 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talebi istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacının dava açılmadan evvel trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle bu zararlarının tazminine yönelik olarak yazılı şekilde sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, ancak sigorta şirketinin engellilik raporunun aslı ve bir kısım başka belgeler istemek suretiyle tazminat talebini yerine getirmediği ve sürüncemede bıraktığı anlaşıldığından davacının dava açılmadan evvel KTK 97. madde hükmü uyarınca yazılı başvuru şartını usulünce yerine getirdiği anlaşılmış, bu yöndeki davalı sigorta şirketinin savunmaları yerinde görülmemiştir.
Davalı cevap dilekçesi içeriğinde zamanaşımı definde bulunmuştur. 2918 Sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü, yine aynı Kanun’un 109/2. maddesinde ise “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından, sürücü ve diğer sorumlular arasında bir ayrım yapılmamış, kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Ceza Kanunu’nda öngörülen daha uzun ceza zamanaşımı (uzamış zamanaşımı) süresi, olay tarihinden itibaren işlemeye başlar. Sürenin işlemeye başlaması için zarar görenin zararı ve onun failini öğrenmesi gerekmez. Eyleme uyan taksirle yaralama suçunun ceza davası zamanaşımı süresi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66/1-e maddesine göre 8 yıl olduğundan açılan dava 8 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 19/10/2012 tarihinde…’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ili … İlçesi …Mahallesi … Caddesinde hızlı, dikkatsiz, tedbirsiz hareket ederek yaya konumunda bulunan …’a çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkil yönünden yaralamalı (malulü) trafik kazası meydana gelen trafik kazası nedeniyle … Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı ilamı ile yargılama yapıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu trafik kazasının aynı zamanda 5237 sayılı TCK’nun 89/1 maddesinde düzenlenen ve taksirle yaralama olarak tanımlanan cezayı gerektiren eylem niteliğinde bulunması, bu eylemle ilgili ceza davasının TCK’nun 66/1-e maddesi uyarınca sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması; 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması; karşısında 5237 sayılı TCK’nun 89. maddesinde belirtilen “Taksirle Yaralama” suçunu oluşturduğu ve aynı kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde belirtilen uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, iş bu zamanaşımı süresinin ise “12 yıl” olduğu açıktır. Bu haliyle davalının zamanaşımı define yönelik savunmasına itibar edilmemiştir.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; çalışmakta iken sakat kalan mağdurun uğradığı maddi zararın hesaplanmasında, uğradığı sakatlık oranı değil, bu sakatlık nedeniyle ortaya çıkan iş göremezlik, diğer anlatımla çalışma ve kazanma gücündeki kayıp oranı esas alınmalıdır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2021/2388 E, 2021/3038 Karar sayılı ilamı) Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3089 E, 2021/3411 Karar sayılı ilamı uyarınca “kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.” şeklindeki tespitler dikkate alındığında dosya kapsamında bulunan ve somut uyuşmazlıktaki kaza tarihi de dikkate alınarak hazırlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre Karabük Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı 07/10/2020 tarihli adli tıp raporu 19/10/2012 tarihinde geçirmiş olduğu kazaya ilişkin sürekli çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı (maluliyet) oranının %2,1 olduğu belirlenmiş ve bu belirlemeye göre hükme maluliyet raporu hükme esas alınmıştır.
Dosya kapsamına göre, trafik bilirkişi ve aktüerya bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi heyetine tevdi ile; meydana gelen yaralamalı trafik kazasındaki tarafların kusur durumu ve (% olarak) kusur oranı, davacının müterafik (birlikte) kusuru bulunup bulunmadığı, davacının bu kaza nedeniyle uğramış olduğu bedensel zararların ve bu kapsamda talep konusu ettiği sürekli/geçici iş göremezlik zararının hesaplanması ve tespiti bakımından bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş; bilirkişi heyeti tarafından kusura yönelik davacı yaya …, meskun mahalde iki yönlü yolda yolun her iki tarafında da taşıt yolunun bitişiğinde yayaların yürümesi için ayrılmış yaya yolu varken, taşıtlara ayrılmış taşıt yolunu kullanması, yayanın taşıt yolu üzerinde bulunmaması ve kendi güvenliği açısından yaklaşan araçlara dikkat etmesi gerekirken 2918 sayılı KTK madde 68/a-c maddelerini ihlal ettiği değerlendirilerek meydana gelen kazada asli ve V075 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Sürücü …, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile seyri esnasında yola gereken dikkati vermemesi, yol üzerinde küçük yaşta yayaları gördüğünde yoldaki mevcudiyetini sesli ikazla uyarı ve ikazda bulunmaması, hızını yoldaki mevcut şartlara ve trafiğe göre ayarlaması, gerekirse fren tedbirine başvurarak yolda müteyakkız olması gerekirken, aksine hareketle kaza mahalline yaklaşarak davacı yaya …’ın yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda dikkatsiz, tedbirsiz ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışla 2918 sayılı KTK madde 52/b uyarınca meydana gelen kazada tali ve %25 oranında kusurlu olduğu olduğuna yönelik raporun kapsamlı, gerekçeli ve denetime açık olması karşısında itibar edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3089 E, 2021/3411 Karar sayılı ilamı ve uygulaması gereğince aktüer hesabında TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması gerekliliği belirtilmiştir. Bu kapsamda yapılan aktüer hesabı ile davacının 24.09.2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; Kaza tarihinde 12 yaşında olan davacının herhangi bir kazancının bulunmadığı, bu bağlamda geçici iş göremezlik zararından söz edilmeyeceği, Sürekli İş Göremezlik Zararı; %2,1 maluliyet oranı ile sürekli maluliyet zararının 40.036,18 TL olduğu, davacının davaya konu kazada %75 oranında kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … hesabından talep edebileceği maddi zararının 10.009,05 TL olabileceğine, bilirkişi heyeti tarafından belirlenen tazminat tutarları güncel içtihatlara ve hesaplama yöntemlerine uygun olup bu tutarlar zarar miktarı olarak mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı vekili, 11/08/2021 tarihli sunmuş olduğu ıslah dilekçesinde, dava dilekçesinde talep edilen sürekli iş göremezlik tazminatını artırdıklarını, talep edilen 5-TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatı 10.004,05-TL artırarak 10.009,05-TL’ ye çıkarttıklarını, toplamda talep edilen maddi tazminatında olay tarihi 19/10/2012 itibariyle ticari faiz yürütülerek davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının bedel artırım dilekçesi doğrultuusunda davasını bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiş, mahkememizce bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne; davalının müterafik kusur savunmasına ilişkin bir delilin dosya kapsamında bulunmadığından bu yöndeki savunmasına itibar edilmeyerek; davacı … için 10.009,05 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının davalıya başvurusu üzerine KTK m.99 uyarınca 8 iş günü sonrası yani temerrüt tarihi olan 03.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ayrıca da kaza tarihinde 12 yaşında olan davacının herhangi bir kazancının bulunmadığı, bu bağlamda geçici iş göremezlik zararından söz edilmeyeceği, bu nedenle davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ıslah beyanları doğrultusunda KABULÜ ile; davacı … için 10.009,05 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihi olan 03.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Kabul edilen dava değeri (10.009,05-TL) üzerinden alınması gereken 683,71- TL harçtan başlangıçta alınan 59,30 TL peşin harcın ve 59,30 TL ıslah harcı toplamı olan 118,60 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan bakiye 565,11-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 118,60-TL toplam harç posta ve tebligat masrafı 50,80- TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL olmak üzere toplam 1.669,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1,2. maddesi uyarınca reddedilen dava değeri üzerinde belirlenen 5,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-6183 sayılı Kanuna göre dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin tarafların haklılık durumlarına göre;
a)1.318,68 TL’sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) 1,32 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/12/2021

Katip

Hakim