Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/20 E. 2021/5 K. 08.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/20
KARAR NO : 2021/5

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 31/12/2020

Mahkememizin 2018/119E.sayılı dosyasından tefrik olunan ve yukarıdaki esasa kaydedilen sıra cetveline itiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan …Tic. A.Ş.’nin, … 16.Asliye Ticaret Mahkemesi …E.sayılı dosyasında 21.09.2017 tarihinde iflasına karar verildiği; müflis şirketin iflas tasfiyesinin … 3.İflas Müdürlüğü’nün …E.sayılı dosyasından yürütülmekte olduğu, … Sosyal Güvenlik Merkezinin … Sosyal İl Güvenlik Müdürlüğüne … tarih, … sayılı yazısında, Müflis … Tic. A.Ş.’nin, … sicil sayılı işyerinin iflas tarihi itibarıyla … tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren … sayılı Kanuna istinaden yapılandırmasının mevcut olduğu; … dönemine ait borçlarının 6183 sayılı Kanunun 48,maddesine istinaden tecil ve taksitlendirildiği; iflas tarihi olan 21.09.2017 itibarıyla borç miktarının 325.793,41 TL olduğunun bildirildiği, söz konusu Kurum alacağının iflas masasına 63 no ile kaydettirildiği, ancak iflas idaresince sıra cetvelinin 3.sırasında “6736 sayılı Kanun kapsamında ödemeler ve varsa teminatlar düşülmek kaydı ile” kabul edildiği, … Sosyal Güvenlik Merkezinin İstanbul Sosyal İl Güvenlik Müdürlüğüne … tarihli, … sayılı yazısında müflis şirketin … sicil sayılı işyerinin … itibarıyla … ayına ait 44,973,49 TL borcu bulunduğu, 19.10.2017 tarih, … sayılı yazısında da müflisin aynî sayılı işyerinin iflas tarihinden itibaren çalışmaya devam ettiğinden masa alacağı olarak toplam 50.011,20TL borcu bulunduğu bildirilmiş olup, 64 KN.Iu dilekçeleri ile 44 973,49 TL Kurum alacağının masaya 3.sırada imtiyazlı olarak kayıt kabulü, 50.011,20TL Kurum alacağının ise diğer alacaklardan önce ödenmek üzere masaya kayıt ve kabulünün talep edildiği; ancak iflas idaresi kararında her iki alacağında iflas alacağı olarak toplanarak 94 984,69 TL nin kabulü ile 3.sıraya alınmasına karar verdiği, 63 K.N’lu 325.793,41 TL alacağın, sıra cetvelinin 3.sırasına 6736 Sayılı Kanun kapsamındaki ödemeler ve varsa teminatlar düşülmek kaydı ile kabulüne ilişkin kararda yer verilen “teminatlar düşülmek kaydı ile” ibaresinin hukuka uygun olmadığı; Kurum alacağı için 6183 Sayılı Kanun kapsamında yapılan taksitle indirimlere ilişkin teminatların, bu teminatlar paraya çevrilmeksizin sırf teminat verildiği gerekçesiyle Kurum alacağının iflas masasına yazdırıldığı sırada alacaktan düşülmesinin söz konusu olmayacağı, zira mücerret teminat verilmesinin alacağın tahsil edildiği anlamına gelmediği, teminatlar paraya çevrilip tahsilat yapılmadığı sürece teminatların kurum alacağından düşülmesinin mümkün olamayacağı; nitekim rehinli alacaklarda da rehin paraya çevrilmediği sürece alacaklının alacağını sıra cetveline yazdırmasının mümkün olmadığı, iflas tarihinden sonra işleyen prim alacakları masa alacağı olarak kabul edilmekte olup, tüm iflas alacaklarından önce ödenmesi gerektiği, bu alacak tam olarak ödenmediği takdirde iflas alacaklarına herhangi bir ödeme yapılamayacağı, işbu nedenlerle huzurdaki davanın açılması gereğinin hasıl olduğu, hususlarını beyanla sıra cetvelinin 3.sırasına 6736 Sayılı Kanun kapsamındaki ödemeler ve varsa teminatlar düşülmek kaydı ile kabul edilen 63 KN.Iu 326,793,41TL alacağın, teminatların düşülmesi kaydına bağlı olmaksızın 3.sıraya kabul edilmesi, 2.sıra cetvelinin 3.sırasına kabul edilen 64 KN.Iu 94,984,69TL alacağın, 50,011.20TL lik kısmının masa alacağı olduğu tespitiyle iflas masasına tarafından masa alacağı olarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmadığından davayı inkar eden konumdadır.
Davacının kayıt kabul talebinde bulunan taraf olduğu, davalının iflas eden şirket konumunda olup davanın kayıt kabul davası olduğu, onbeş günlük dava açma sürenin 22/01/2018 tarihi itibariyle başladığı, bu itibarla davanın süresi içinde açıldığı, halihazırda iflas kararının devam ettiği tartışmasızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu, dava dilekçesinde dayanılan vakıalar, celb edilen kayıtlar dahi dikkate alındığında müflis şirket hakkında 19/08/2016 tarihi sonrası borç yapılandırması olup olmadığı, … dönemine ait davalı müflis şirketin borcunun olup olmadığı, taksitlendirme olup olmadığı, var ise ödeme olup olmadığı, iflas tarihi sonrası masa alacağı olarak 50.011,20TL borcun tahakkuk edip etmediği, ne şekilde tahakkuk ettiği, bu noktada davacı SGK kayıtlarında ve müflis şirketin ilgili yıllara ait ticari defter ve kayıtlarında uyuşmazlık konusu olan ödemeler ve teminatların düşülmesi kaydı ile kabul edilen 63 ve 64 numaralı sıralara kabulü gereken miktarların ne olduğu, bu çerçevede kayıt ve kabule esas miktarın ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Bu arada …nün … İflas sayılı dosyasına istinaden sıra cetvelinin 3. sırasına kayıt edilen 64 kayıt numaralı 94.984,69-TL alacağın 50.011,20-TL kısmının, iflas tarihinden sonra doğması ve bu kalem yönünden görev hususunun ele alınması gerekmekle HMK m.167 gereği bu kalem yönünden açılan davada ayırma kararı verilmesine dair ara karar oluşturulduğundan bu davanın konusu sadece 63 kayıt numaralı alacak ile ilgili kayıt kabul davası olmuştur. Buna mukabil ayırma konusu olan talep ise mahkememizin 2021/20E.sayılı dosyasına istinaden görülmeye devam olunmuştur.
Gerek davacı iddiası ve alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında ayırma kararına konu olan 64 kayıt numaralı 94.984,69 TL alacağın 50.011,20 TL’lik kısmının iflas tarihinden sonra doğduğu açık ve kesin olarak ortaya çıkmıştır.
Bilindiği üzere iflas alacağı ile masa alacakları (borcu) farklı hükümlere tabidir. İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup iflas masasına yazdırılabilirken, iflasın açılmasından sonra doğan borçlar ise, masa borcu olduğundan masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi tarafından yapılan borçlardır. Masa borçları iflas masasından tam olarak ödenir. Örneğin iflas kararının ilanı giderleri, defter tutma giderleri, masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti, masanın taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti masa borcudur. Şu halde, masa borçları, iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa adına iflas dairesi veya idaresi tarafından yapılan borçlardır. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayanağı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 02/02/2012 tarih ve 2011/4952 esas, 2012/680 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. İİK’nda masa borçları için İİK’nun 235/1 maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3 maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, iflastan sonra doğduğu iddia edilen alacağın tahsiline ilişkin davada görevli mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK’nun 1,2 ve 4.maddelerine göre tespiti gerekmektedir.
Bu davaya konu edilen ve sıra cetvelinin 3.sırasına kaydı yapılan 64 kayıt numaralı 94.984,69 TL alacağın 50.011,20 TL kısmının iflas tarihinden sonra doğduğu, buna göre iflas tarihinden sonra doğan alacaklar yönünden görevli mahkemenin genel hükümler çerçevesinde tespit olunması gerektiği açıktır.
Buna göre dava “iflastan sonra oluşan prim alacaklarına yöneliktir. İflastan sonra oluşan alacaklar tasfiye giderleri ve masa borçları olarak ikiye ayrılır. SGK Başkanlığı’nın iflastan sonra tahakkuk eden alacağı sıra cetveline dahil edilmeden ödenecek alacaklardan olup, bunun doğumu ve tutarı hakkındaki dava ait olduğu yargılama yolu içinde çözümlenmelidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 88 inci maddesinin 19 uncu fıkrasına göre bu tür davalar iş mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece bu istem kalemi hakkında tefrik ve görevsizlik kararı” verilmesi icap ettiğinden (Yargıtay 23. HD 2014/3852E. 2014/4013K.sayılı ilamı) mahkememizce gerekli ayırma işlemi yapılmıştır.
Esasen açıklanan nedenlerle davacının iflastan sonra oluşan ve uyuşmazlık konusu olan prim alacaklarıyla ilgili yukarıda açıklanan hüküm nedeniyle SGK davalarına bakmakla ihtisas mahkemesi olarak görevlendirilen İş Mahkemesinin görevli olduğu, mahkememizin bu uyuşmazlık yönünden görevli olmadığı değerlendirilmiştir.
Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince mahkemenin görevli olması dava şartı olup, aynı yasanın 115.maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını re’sen araştırmakla yükümlüdür.Tefrik edilen talebin iflas tarihinden sonraki SGK alacaklarına ilişkin bulunduğu anlaşılmakla bu talep yönünden mahkememizin görevsizliğine ve bu talep yönünden talebin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında HMK 114/f.1- bent (c) m.115/f.2 hükmü uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin SGK davalarına bakma konusunda ihtisas sahibi İSTANBUL İŞ MAHKEMESİ olduğuna, dosyanın karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde talep halinde görevli SGK davalarına bakma konusunda ihtisas sahibi İSTANBUL İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 114/f.1- bent (c) m.115/f.2 hükmü uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin SGK davalarına bakma konusunda ihtisas sahibi İSTANBUL İŞ MAHKEMESİ olduğuna,
3-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde talep halinde görevli SGK davalarına bakma konusunda ihtisas sahibi İSTANBUL İŞ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
4-Harç, vekalet ve diğer tüm yargı giderinin HMK nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde ve talep halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.31/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …