Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/191 E. 2022/765 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/191
KARAR NO : 2022/765

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile aralarındaki “Franchıse Ve Tedarik Sözleşmesi” gereği Franchise veren, davalının ise Franchise alan taraf olduğunu, davalının, franchise alan olarak ‘…’ adresinde franchise olarak faaliyet gösterdiği kahve dükkanında satış yapmak üzere müvekkilinden kahve ve kahve ürünleri ile diğer yan/yardımcı ürünleri satın aldığını, ürünlerin teslim edildiğini, ürünlere ait e-arşiv faturaların (13.10.2020 … nolu 26.219,60TL bedelli ve 13.10.2020 … nolu 12.054,88TL bedelli) … 14. İcra Müdürlüğünün… nolu dosyasına sunulduğunu, faturalara itiraz edilmemesine rağmen, daha sonra bu iki faturaya istinaden iade faturası düzenlediğini, … 26. Noterliği’nin … tarih … nolu ihtarnamesinin keşide edilerek iadeye itiraz edildiğini, yine ödeme yapılmaması üzerine 79.233,28TL cari hesap alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, ödeme emrine itiraz edildiğini, zorunlu arabulucuya başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalıya tebliğ edilen faturalara süresinde bir itirazı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, süresinde yapılmış bir itiraz yok ise, davalının kabul ederek defterlere işlediği faturalar için sonradan iade faturaları düzenlenmesinin kendisinin yararına bir sonuç doğurmayacağını (Emsal: Yargıtay 11. HD.nin 11.11.2004 tarih ve 2004/2189 E. 2004/11141 K.,Yargıtay 19. HD.nin 01.03.2010 tarih ve 2009/5122 E. 2010/2130 K.) belirterek, haksız itirazın iptali ile icra takibinin 79.233,28 TL üzerinden devamına ve bu alacağa icra takibinden itibaren degişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına, davalının %20 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin haksız olduğu gibi davacı şirkete herhangi bir borcun bulunmadığını, davacı tarafından müvekkiline gönderilen ürünlerin bir kısmının ayıplı ve eksik çıktığını, bu nedenle iade faturası düzenlendiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; ticari mal satım ilişkisine dayalı cari hesap borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacının … 14. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 23/11/2020 tarihinde, davalı aleyhine, cari hesaba dayanarak, 79.233,28.-TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 09/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 09/12/2020 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 11/03/2021 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 79.233,28.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında sözleşmeye dayanan ticari ilişkinin varlığı ve faturalara konu malların teslimi ve bedellerinin ödenmediği hususlarında tartışma yoktur. Zira davalı taraf ödeme savunması getirmemektedir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü şekilde, davacı tarafından gönderilen malların eksik gönderilip gönderilmediği, bir kısmının da ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraf defterleri üzerinde inceleme yapmaya ihtiyaç bulunduğundan ve bu iş uzmanlık gerektirdiğinden, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Davacının ibraz ettiği defter ve belgeler incelendiğinde, 2020 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında “Franchıse Ve Tedarik Sözleşmesi” düzenlendiği sabittir.
Davacının 2020 yılı C/H ekstresinden görüleceği üzere 2019 yılından 2020 yılına 2.707,68 TL borç bakiyesi devir ettiği, 2020 yılı içerinde de yine davalı adına elektronik ortamda e-arşiv faturaları düzenlenerek iletildiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş olan faturalardan 13.10.2020 … nolu 26.219,60-TL ile 13.10.2020 … nolu 12.054,88 TL tutarındaki faturalara karşılık olarak, davalı yanca faturada gösterilen ürünlerin alınmadığı gerekçesi ile davacı adına 13.10.2020 tarih … nolu 26..219,60 TL. ve 13.10.2020 tarih … nolu 12.054,88 TL. Tutarındaki 2 iade faturası düzenlendiği, iş bu iade faturalarına davacı tarafından … 26. Noterliği kanalı ile 10.11.2020 tarih 74744 yevmiye numaralı ihtarname ile itiraz edilerek 87.896,80 TL. Tutarındaki bakiye alacağı ödenmesi için ihtar çekildiği, davalının savunmasında belirtmiş olduğu davacı tarafından davalıya gönderilen ürünlerin bir kısmının ayıplı ve eksik çıktığı iddiası ile ilgili olarak, dosya içerisinde herhangi bir belgeye rastlanmadığı, ihtilaf konusu iade faturasının Sayın Mahkemeniz tarafından kabul edilmesi halinde, davacının davalıdan 40.958,80.-TL alacaklı göründüğü, aksi halde davacının davalıdan 79.233,28.-TL tutarında alacaklı göründüğü bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. İtirazlar üzerine alınan ek raporda da aynı görüş tekraranmıştır
Davalı defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
6100 sayılı HMK.nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222.maddesi gereğince; Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya gelince: Taraflar arasında “Franchıse Ve Tedarik Sözleşmesi” düzenlendiği açıktır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun “Tacir Olmanın Hükümleri” başlıklı 18.maddesi gereğince her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. Davalı taraf her ne kadar eksik ve ayıplı mal teslimi savunmasında bulunmuş olsa da bu durumu belgeleyen hiç bir delil sunmadığı gibi defterlerinin incelenmesi için bilirkişiye ibraz etmemiştir. İade faturalarının bir dayanağının olmadığından kabulü de mümkün görülmemiştir. Davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davalıdan toplamda 79.233,28.-TL faturalardan kaynaklı bakiye C/H alacağı bulunduğu kabul edilmiştir.
Davacının talebine konu alacak likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan faturalara (C/H) dayalı olduğundan, asıl alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının … 14. İcra Müdürlügünün …Esas sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN İPTALİNE,
Takibin takip tarihindeki koşullarla aynen DEVAMINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (79.233,28-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 15,846,65-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 5.412,42-TL olup, peşin alınan 956,94-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.455,48‬-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 57,10-TL, bilirkişi ücreti 1.600,00-TL’den oluşan 1.657,10-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvuru harcı, 956,94-TL peşin harç toplamı 2.673,34-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 12.677,32-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/12/2022

KATİP …

HAKİM …