Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/16 E. 2021/836 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/16 Esas
KARAR NO : 2021/836

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun müvekkili şirkete olan ve muaccel hale gelen cari hesap borcundan dolayı, vadesi gelmiş alacaklar yönünden tüm talep ve dava hakkını saklı tutarak … 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra dosyasına 26.11.2020 tarihinde yapmış olduğu haksız itirazında müvekkili şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı bahisle tüm borç miktarına ve fer’ilerine hiç bir gerekçe göstermeden, dayanaksız ve haksız itirazda bulunmuş olup bunun neticesinde de takibin durdurulduğunu belirterek, borçlu tarafın itirazının iptali ile … 11. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibin 156.855,01 TL alacak ve temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için icra tabinin devamına, davalı aleyhine %20 icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 30.04.2019 tarihinde Depo Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, iş bu sözleşme … 14. Noterliği’nin…tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile feshedildiğini, sözleşme süresince müvekkili şirketin tüm edimlerini zamanında yerine getirdiğini, davacı firma tarafından vade farkı talep edilmesinin kanuni ve sözleşmesel hiçbir dayanağının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından ticari ilişki kapsamında davacı tarafından görülen hizmetlerle ilgili olarak davacı firmaya ödemeler yapılmış olup söz konusu ticari ilişkiden dolayı davacı firmanın müvekkili şirketten hiçbir alacağının bulunmadığını belirterek, hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve hukuka aykırı açılan işbu davanın esastan reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, tacir taraflar arasındaki akdi ilişki nedeniyle açık hesap (fatura) alacağına dayalı başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ön inceleme celsesinde davalı vekilince sulh görüşmesi için süre talep edilmiş, mahkememizce taraflara süre verilmiş olup, davacı vekilince dosyaya sunulan 25/11/2021 tarihli dilekçede tarafların sulh olması nedeniyle davadan feragat ettikleri belirtilerek, duruşma açılmaksızın ve her iki taraf lehine/aleyhine vekalet ücretine hükmedilmeksizin karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekilince de karşı taraftan yargılama gideri-vekalet ücreti talepleri bulunmadığı beyan edilmiştir.
Bu beyan üzerine dosyanın 26/11/2021 tarihindeki celsesinde ara kararla taraflara kesin süre verilerek, birbirlerinden icra inkar tazminatı/kötüniyet tazminatı talepleri olup olmadığının, dava şartı arabuluculuk ücretinin hangi tarafça ödeneciği hususunda aralarında anlaşma bulunup bulunmadığının açıklanması istenmiş, taraf vekillerince ayrı ayrı sunulan 29/11/2021 tarihli beyan dilekçelerinde, birbirlerinden tazminat talepleri olmadığı ve arabuluculuk ücretinin davalı tarafından ödeneceği hususunda tarafların anlaştığı beyan edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, incelenen vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu dikkate alınarak, aşağıdaki şekilde davanın feragat nedeniyle reddine, talep gibi, taraflar lehine-aleyhine yargılama gideri-vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, dava şartı arabuluculuk sürecinde Hazineden ödenen arabulucu ücretinin davalıya yüklenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı Harçlar Kanunu md 22 gereği (maktu harcın 2/3’ü) 39,53 TL olup, peşin alınan 1.894,42 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.854,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Talep gibi, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi, taraflar lehine/aleyhine icra inkar tazminatı-kötüniyet tazminatı ve vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, talep gibi, davalıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır