Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2021/145 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/140
KARAR NO : 2021/145

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde açılan davanın, dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından 03.12.2020 tarihinde borçlu … A.Ş.’nin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini ve buna ilişkin ilanın Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalında 15.12.2020 tarihinde yayınlandığını, borçlunun, alacaklarına itirazıyla ve konkordato projesi değerleme raporu ve bilirkişi raporu arasındaki çelişkiler giderilmeden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle mahkemece konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, buna karşı istinaf yoluna başvurduklarını, borçlu şirketin alacaklarının 956.311,26-TL’lik kısmına itirazı nedeniyle arabuluculuk başvurusu yaptıklarını, ancak yapılan toplantıda ise anlaşma sağlanamadığını, davalı şirketin, müvekkili bankanın … Şubesi’nden kredi kullandığını ve 22.05.2018, 10.04.2017 , 22.07.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince müvekkili bankaya borçlu olduğunu, borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle hesapların kat edilerek, 10.12.2018 hesap kat tarihi itibari ile müvekkili bankanın, alacağının 1.811.819,48-TL, 239.107,47-EUR, 21.253,87-USD olduğunu belirten ihtarname gönderdiğini, borçlu şirketin ise ihtarnameyi tebellüğ etmesine karşın verilen sürede borcu ödemediğini ve itirazda da bulunmadığını, alacağı rehinle teminat altına alınmamış olan müvekkili bankanın alacağına 18.04.2019 kesin mühlet tarihine kadar faiz işletilmesini, borçlu şirket hakkında konkordato dosyasından 18.04.2019 tarihi itibari ile 1 yıl kesin mühlet verilmesinden dolayı, müşterek ve müteselsil kefil … hakkında 30.04.2019 tarihinde 3.686.162,77-TL toplam alacak üzerinden, genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, konkordato komiserliğinin borçlunun defter ve kayıtları ile alacaklı tarafından sunulan bilgi ve belgeleri inceleme ve mahkemeye görüş bildirme yükümlülüğü yerine getirilmemesi sebebi ile müvekkil kamu bankasının zararına sebebiyet verilmesi halinde, komiserler/ilgililer hakkında her türlü dava, şikayet ve tazminat talep haklarımızı saklı tuttuklarını, borçlu firmanın konkordato projesi bankalarınca değerlendirilerek iltihak süresi içerisinde red oylarını Konkordato Komiserliği’ne sunduklarını, 23.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda borçlu şirketin borca batık olduğu, projenin gerçekleşemeyeceğinin belirtildiğini, borçlu şirketin 30.06.2020 tarihi itibariyle hazırlanan rayiç değerler bilançosuna göre; özkaynaklarının 36.200.275,26-TL olduğu ve borca batık olduğunun ve konkordatonun teklif edilen tutarın konkordato talep eden borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartının gerçekleşmediği sonucuna varıldığını, komiser heyeti nihai raporunda 23.10.2020 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmadan çelişkili rapor hazırlandığını rapora itiraz dilekçelerinin de nazara alınmadığını, komiser raporlarında borçlu firmanın rayiç değerlere göre düzenlenmiş bilançosuna göre borca batık olmadığının belirtildiğini, ancak aynı komiser raporlarında ticari alacakların tamamına yakınını oluşturan üç firmadan (Primetals, SMS ve Danieli) alacakların tahsilatlarında sıkıntı yaşandığı ve konkordato süreci boyunca herhangi bir tahsilat yapılamayacağı görüşlerine yer verildiğini, dosya kapsamında hangi tarihte hangi alacaklıya hangi miktarda ödeme yapılacağını gösteren ödeme planı bulunmadığını, bu hususun 24.11.2020 Bilirkişi Heyeti Raporu’nda da belirtildiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından verilen konkordatonun tasdikine ilişkin kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, ticari defter ve kayıtlarının incelenerek, konkordato dosyasından alacaklarının itiraza uğrayan 956.311,26-TL kısmı hakkında alacaklarının faiz ve ferileriyle birlikte tespiti ve işlemiş ve işleyecek faiz, ferileriyle birlikte borçludan tahsili, müvekkilinin toplam 3.825.711,48-TL alacağın kayıt tarihi olan 14.05.2019 tarihi itibariyle alacaklılar listesine kaydedilmesini, mahkemece tasdik olunan konkordato projesi doğrultusunda ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Gönderme kararını veren … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K.sayılı ilamında
“Dava alacak – alacaklılar listesine kayıt davası niteliğindedir.”
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararı ile; 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İ.İ.K. ve bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkındaki Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İ.İ.K.’na eklenen geçici 14. maddesi uyarınca, alacaklılar listesine kayıt davalarında, üç ve daha az Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi, üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas mahkemesi olarak belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararı gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. “gerekçesiyle 15/02/2021 tarihinde gönderme kararı vermiş olup gönderme dilekçesi ise dosyada mevcut değildir.
HMK m.33 hükmü gereğince “Hakim Türk Hukukunu re’sen uygular.” Bu nedenle verilen kararın usuli niteliği öncelikle irdelenecektir.
28.02.2018 tarihinde kabul edilerek, 15.03.2018 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “ nun 46. maddesinde , 2004 sayılı Kanuna , geçici 14.maddenin eklendiği belirtilmiş, geçici 14. maddede ise,”Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında, İflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler “, düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı yasanın 66/ b bende ki düzenlemeden söz konusu hükümlerin yayım tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır. Yasal düzenleme kapsamında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli, 538 nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan ;a) İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.Madde),b)İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 156. madde),2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 174.Madde)3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 177.Madde)b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 178. madde),c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 179. Madde),4) İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar ( İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları )( İcra ve İflas Kanunu 235. madde) ,5) Takasa itiraz davaları ( İcra ve İflas Kanunu 201. Madde), 6) İflasın kaldırılması talepleri ( İcra İflas Kanunu 182.Madde),7) İflasın kapanması talepleri ( İcra ve İflas Kanunu 254.Madde), 8) İtibarın yerine gelmesi talebi ( İcra ve İflas Kanunu 313 ve 314. maddeleri )9) Adi konkordatodan kaynaklanan talepler ( İcra ve İflas Kanunu 285 İle 308/ h Maddeleri )10)İflastan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler ( İcra ve İflas Kanunu 309.Madde),11) Malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 309/a ila 309/1 maddeleri ),12 ) Sermaye şirketleri ve kooperatifin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 309/ m ila 309/ ü Maddeleri ) hususlardan kaynaklanan davalara ; 1-Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin,2-Üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1,2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine, 7101 sayılı Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen geçici 14.maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından İflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemeye göndermeyeceğine, iş bu kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine karar verildi “ şeklinde karar alınmıştır. Konuya ilişkin değerlendirme yapan BAM 17. HD. 2019/2106 E.-2019/1721 K. Sayılı ilamı ile bir kısım Yargıtay daire uygulamalarına uygun olarak ihtisas mahkemelerine yönelik “gönderme” kararının usul tekniği anlamında görevsizlik niteliğinde olduğunu vurgulanmıştır.
O halde Yargıtay ve BAM’ın uygulamaları karşısında İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi kararının bir görevsizlik kararı niteliğinde olduğu mevcut uygulama ile sabittir. Mevcut uygulamaya direnme daha mümkün olmadığından gereğinin yerine getirilmesi usulen zorunludur. Buna göre görevsizlik kararı sonrası dosyasının mahkememize usule uygun intikal edip etmediği irdelenmelidir.
HMK.m.20 uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine ve yapılan talep sonrası dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi gerekir. Elbette dosyaya yeni bakacak mahkemenin görevinin başlayabilmesi önceki görevsizlik kararının şeklen kesinleşmesi gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararlarında da belirtildiği üzere, kararı kesinleştiren tebligat bilgilendirici ve belgelendirici olup her aşamada ve re’sen ele alınması gereken veya en azından görevli mahkemece değerlendirmesi gereken usuli meseledir. O halde halihazırda bir görevsizlik kararı olduğu anlaşılmakla bu çerçevede değerlendirme yapılmalıdır.
“Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edilebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir (HMK’nun 20. maddesi). İki haftalık süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re’sen gözetilir.
(….)Bilindiği üzere, mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin ve aynı zamanda dava şartı olması nedeniyle bir dava açıldığında mahkeme, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden (resen) inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa, tarafların ileri sürüp sürmediğine bakmaksızın görevsizlik kararı verir.
Mahkemelerce görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine yapılacak işlemler ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 20. maddesinde düzenlenmiş ve anılan maddede;”(1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
 (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümdeki açık düzenleme uyarınca somut olayda olduğu üzere görevsizlik kararı veren mahkeme, görevsizlik kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir; dava dosyasını kendiliğinden görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilebilmesi ve o mahkemede davaya devam edilebilmesi için taraflardan birinin, iki hafta içerisinde görevsizlik kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Ancak, görevsizlik kararından sonra görevli mahkemede davaya devam edilebilmesi için öncelikle görevsizlik kararının kesinleşmesi gerektiği açıktır. Nitekim, HMK’nın 20/1. maddesinde iki haftalık başvuru süresinin görevsizlik kararı verildiği anda kesin ise bu kararın tebliği tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
(..)Bu durumda ortada usulüne uygun şekilde kesinleşmiş bir görevsizlik kararının varlığından söz etme olanağı bulunmamaktadır. Görevsizlik kararı kesinleşmediğinden görevli mahkemede davaya devam edilmesi de mümkün değildir.
O halde; öncelikle görevsizlik kararının davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinin sağlaması için dosyanın görevsizlik kararını veren mahkemeye iadesi ile kararın anılan mahkemece kesinleştirilmesi gerekmektedir. “(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı 2017/1-1237 E. 2019/453 K.sayılı ilamı) Oysaki henüz görevsizlik kararı niteliğindeki İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/19 E. 2021/84 K.sayılı ilamın tebliği yapılmamıştır.
Hal böyle olunca yukarıda atıf yapılan Yargıtay HGK ilamında da belirtilmiş olduğu üzere … 8.Asliye Ticaret Mahkemesi …E. …K.sayılı ilamı görevsizlik kararı niteliğinde olup dava dosyasından usulen el çekilmesine dair bir karar olduğundan dolayı öncelikle taraflara tebliğ olunması; akabinde gönderme dilekçesi sonrası mahkememize iadesi, bu noktada taraflara gerekli usuli uyarının yapılması amaçlarının temini için Yargıtay HGK uygulamanın gereği ve açıklanan nedenlerle dosyanın iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargıtay HGK ilamında da belirtilmiş olduğu üzere görevsizlik kararı niteliğinden olan ve dava dosyasından usulen el çekilmesine dair kararın öncelikle taraflara tebliğ olunması; akabinde gönderme dilekçesi sonrası mahkememize iadesi, bu noktada taraflara gerekli usuli uyarının yapılması amaçlarının temini için Yargıtay HGK uygulamanın gereği dosyanın iadesine,
2-GÖREVSİZLİK KARARININ KESİNLEŞTİRİLMESİ VE GÖNDERME DİLEKÇESİNİN SONRASI DAVA DOSYASININ BAŞKACA MAHKEMEYE TEVZİ OLUNMAKSIZIN DOSYANIN ÜST YAZI İLE MAHKEMEMİZE GÖNDERİLMESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın niteliği gereği kesin olarak ve oy birliği ile karar verildi.04/03/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …