Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/138 E. 2021/877 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/939 Esas
KARAR NO : 2021/881

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2017
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulmuş olan 25.10.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Davalı …. şirketi tarafından … 36. İcra Dairesinin … esas numaralı dosyası ile müvekkili aleyhine örnek no:10 kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılacak takipte ödeme emri gönderildiğini, gönderilen ödeme emrinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu icra takibi sebebi ile borcunun bulunmadığını, söz konusu icra takibi sebebi ile şirketlerince hacze gelindiğini, borcu bulunmamasına rağmen icra tehdit ve baskısı altında söz konusu dosya borcu ödendiğini, borçlu bulunmadığının tespiti ve ödediği bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte istirdatını talep ettiğini, dava konusu çeki icraya koyan … ve çekte şirketlerinden sonra cirosu bulunan hiçbir şahısla hukuki ilişkisi bulunmadığını, çek keşidecisi ile hafriyet dökümü sebebi ile bir ticari ilişiğinin bulunmadığını, çek keşidecisi ile hafriyat dökümü sebebi ile bir ticari ilişkisi bulunduğunu, çekin buna istinaden alındığını, keşideci hafriyat döküm kontör bedelini banka hesabına nakit olarak yatırınca kalan tutar için ilgili firmadan iade faturası alınıp çek keşideci firmaya iade edildiğini, keşidecinin çekinin iadesine ilişkin 24.05.2017 tarihli yazılı talebinin mevcut olduğunu, bu dilekçenin ekte sunulduğunu şirketlerince bankadan tahsil edilmesi geçerlilik şartlarını taşımayan bu çeke istinaden yapılan takibi kabul etmediğini, ortada kambiyo vasfı taşıyan evrak olmadığını, bu durum karşısında kambiyo vasfına haiz olmayan evraka istinaden de çeke dayanan bir alacağın olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, çekteki imzanın keşideci imzası ile tutmadığı hususu çekin geçerli ve gerçek bir çek olmasını imkansız kıldığını, kanuni unsura göre de gereği gibi yazılmış bir çek olmadığını, kambiyo senedi vasıflarına haiz olmadığını, çekin bankaya süresi içinde ibraz edildiğinin de belli olmadığını, Yargıtay HGK 2013/12-2013 E.2015/1182 E. Sayılı kararında çekin yasada belirtilen sürede ibraz edilmemesi durumunda çek hamilinin müracaat hakkını kaybedeceğini, çekin kambiyo senedi vasfını taşımayan (Adi havale) belge niteliğini alacağından bahsettiğini, müvekkilinin alacaklı taraf kendinden sonraki cirantalarla da ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, davalı tarafın kötüniyetli olarak iş bu senedi icraya koyduğunu, haksız bir biçimde icra takibine muhatap olan müvekkili için, takip bedelinin yüzde 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığını, çeke dayanarak talep edilen alacağı hiçbir suretle kabul etmemekle birlikte çeki icra koyan davalının taraflarından çek tazminatı talep edemeyeceği ile ilgili olduğunu, çek tazminatının yalnızca çek keşidecisinden talep edilebilecek nitelikte bir alacak kalemi olduğundan taraflarınca bu hususunda kabulünün mümkün olmadığını, evrakın kambiyo senedi vasfında olmadığını, bu nedenle kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapılabilmesinin mümkün olmadığını, izah etmiş olduğu tüm sebepler gözetilerek menfi tespit ve istirdat taleplerinin kabulüne karar verilmesini, dava süresince takibin tedbiren durdurulmasını ve icra dosyasına ödenen bedelin alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini, borçlu bulunmadığımızın tespiti ile ödenen bedel olan 67.703,89 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte istirdadını, takibin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; … şirketine ait…, …, …, …, …, …, …, … plaka sayılı araçların trafik kaydına, satılarak devrinin engellenmesi için tedbir konulmasını, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmistir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiliİ ikamet adresi belirtilen adresten de açıkça anlaşılacağı üzere Küçükçekmece olduğunu, 6102 Sayılı Kanunun 4. Maddesi uyarınca ticari nitelikteki bu tür işlere bakma görevinin aynı Kanunun 5. Maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu; Küçükçekmece’de Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmaması sebebiyle … sınırları içerisindeki ticari işler bağlı bulunduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesinde görüleceğini, bu sebeple yetki itirazını bildirdiklerini, davacı tarafça yetkisiz mahkemede ikame edilen iş bu davanın esasına girilmeden reddi gerektiğini, müvekkili dava konusu çeki borcuna karşılık dava dışı …’ten tevdi aldığını, iyi niyetli ve yetkili hamili olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirket ile aralarında hukuki ilişki olmaması ve keşideciyle aralarında borç ilişkisinin sona ermesi sebebiyle borçlu olmadığına ilişkin beyanlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, asıl borç ilişkisine dayalı olarak bir talep ileri sürebilmek, ancak doğrudan doğruya ilişkide bulunanlar arasında mümkün olduğunu, çeki iade ettiği yönündeki iddiasının herkese karşı ileri sürülebilir mutlak defilerden olmamakla iyi niyetli ve yetkili hamil müvekkiline karşı sorumlu olduğunun izahtan vareste olduğunu, Yargıtay 19.HD.’nin 23.03.2016 T E.14676 K.5233 sayılı kararında ”Mahkeme davalı çekin yetkili hamili olduğu, davacının alacağını tahsil edince arka yüzündeki ciroyu İptal etmeyi unutarak çeki iade ettiği yönündeki iddiasının herkese karşı ileri sürülebilir mutlak defilerden olmadığı, çek iade bordrosunda numarası bildirilen çekin davaya konu çek olmadığı; diğer davalı-.’nın davacının cirantası olması sebebiyle davacıya başvuru hakkını bulunmadığı gerekçesiyle davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edildiği; Yargıtay 19. H.D’nin 19.9.2016 T.E.669 K:12482 sayılı kararında; davacı vekili müvekkilinin ticari faaliyeti sonucu oluşan alacağına karşılık ciro yoluyla 25.12.2013Tarih ve 75.000,00 TL Bedelli çeki aldığını, çekin cirolanmış şekilde kaybedilmesi sonucu çek zayii davası açıldığını ve mahkemece ödemeden men kararı verildiğini, ancak davalılardan’ın ihtiyati haciz kararı ile İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takipteki borçlular ile müvekkili aleyhine haciz işlemi yapılması üzerine müvekkilinin hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, çekin davalılarca ele geçirilerek haksız ve hukuksuz olarak kullanıldığını, her iki davalının kusurlu ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, İcra dosyasına ödenen 97.860.00 TL’nin davalılardan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davacının imzaya bir tahrifat bulunmadığını, müvekkilinin yetkili ve iyi niyetli hamil olduğunu savunarak, davanın reddini istediğini, davalı davaya cevap vermediğini, Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, davaya konu çek üzerindeki ciro zincirinin düzgün olduğunu, davacının çekin elinden rızası hilafına çıktığı ve davanın reddine karar verilmiş. Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” Davacı / Borçlunun çekin süresinde ibraz edilmemesi ve çekte tahrifat yapıldığına ilişkin beyanlarının gerçek dışı olduğu; Yukarıda da izah edildiği üzere müvekkili icra takibine konu çeki iyi niyetli hami sıfatı ile elinde bulundurduğu; davacı tarafın iddia ettiği gibi çekin keşide tarihi değiştirilmişse de değişiklik keşideci tarafından imzalandığı; bu durumda senet metninden anlaşılabilecek bir geçersizlik bulunmadığının açıkça ortada olduğu; buna göre davacının iddia etmiş olduğu bu hususun müvekkili açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığının izahtan vareste olduğu; davacı tarafın yetki itirazları ile süresinde ibraz edilmemesine ilişkin itirazları … 6. İcar Hukuk Mahkemesinin … E. …K.Sayılı Kararıyla reddedildiği; arz edilen nedenlerle davacı tarafın | gerçeği yansıtmayan, iddia ve taleplerini kabul etmiyor ve davacının haksız ve mesnetsiz talepleri çerçevesinde açtığı iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 11/09/2018 tarihli ön inceleme duruşma ara kararı gereğince, … Asliye Ticaret Mahkemesine davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için talimat yazıldığı, talimat mahkemesince görevlendirilen Muhasebe-Finans Uzmanı Dr Öğr Üyesi … tarafından mahkememize sunulan 06/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: ”Davacı …Tic. A.Ş.’nin ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde olduğu, incelenen davacı belgeleri ve e-defter kayıtlarına göre; Dava konusu 50.000,00 TL tutarlı … no’lu … çekinin …Ltd. Şti.’den teslim alınması ve geri iadesinin kaydının bulunduğu, Çek iade tarihi itibariyle …Ltd. Şti.’nin cari hesabının bakiye vermediği, diğer bir ifadeyle davacı ile davalı şirket arasında borç veya alacak bulunmadığı, Çekle ilgili davalı …Ltd. Şti.’ne 11.03.2017 tarihi itibariyle 12.638,60 TL mal ve hizmet teslimine dair kayıt bulunduğu ve ilgili tutarın …Ltd. Şti. tarafından haricen ödendiği, eksik kalan (mal ve hizmet teslimi gerçekleşmeyen) 37.361,40 TL için davalı ….Ltd. Şti. tarafından iade faturası kesilerek taraflar arasındaki cari hesabın kapatıldığı ve bedelsiz kalan dava konusu çekin …Ltd. Şti.’ne iade edildiği, Çekteki cirantalardan … isimli dava dışı şahıs ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığı, Çekteki cirantalardan … isimli dava dışı şahıs ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığı, Çek hamili …Ltd. Şti. ile davacı arasında ticari ilişki bulunmadığı, Tüm bilgiler hülasa edildiğinde takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dava konusu çekle ilgili davacı şirketin herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı sonucuna ulaşıldığı, Sayın Mahkemenin takdirinin de aynı yönde olması halinde ödeme tarihi itibariyle 67.703,89 TL alacağına avans faizi eklenmesi suretiyle yapılan hesaplama sonucunda davacının dava tarihi itibariyle 67.794,32 TL alacaklı olduğu, ” kanaatine varılmıştır.
SMMM … tarafından mahkememize sunulan 16/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Şirketin defterlerinin açılış tasdiği kuruluşundan 4 gün sonra tasdik yapıldığı, yasal süresinden sonra yapıldığı, kapanış tasdiği yapılmadığı, çekin ticari defterlere kaydı yapılmadığı, … Ltd Şti nin sahibinin oğlu olduğu anlaşıldığı, bu şahsın … A.Ş defterlerinde ticari bir kaydına rastlamadığı, Hamdullah Emlek 50.000 liralık çekin arkasını ciro ederek … A.Ş vermiş bu çek şirket defterlerine kayıt edilmediği, Çek karşılığı elden para aldığının anlaşıldığı, … adlı şahıs …İnş A.Ş “nin sek kayıtlı çek tahsiline yetkili çalışan olduğunu … adlı şahsın … A.Ş defterlerinde kayıtlı herhangi bir ticari alışverişinin olmadığı, ” kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi Öğretim görevlisi SMMM … tarafından mahkememize sunulan 15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davaya konu çekin davacı tarafa davalı … Tic. Ltd Şti. ile olan ticari ilişki sonucunda alındığı ancak taraflar arasında ki ticari ilişkini devamında çek bedelinin ödenmesine gerek olmaması dolayısıyla çekin (sahibi lehine delil niteliği bulunan davacı defterlerine göre) davalı … Ltd Şti. ne iadesinin yapılmış olduğu, Bu durumda davacı ile davalı …ltd Şti. Arasında ki ticari ilişkinin sona ermiş olduğu, Bunun aksini ispat edecek mahiyette dosyada vesaik bulunmadığı gibi davalı … Ltd Şti. tarafından da herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, tüm bu hususlar bir arada düşünüldüğünde davacı tarafça davaya konu çek ile ilgili 67.703,89 TL’lik ödemenin davacı tarafça … 36. icra dairesi hesabına (… E. Sayılı dosya için) 20.10.2017 tarihinde yatırılan tutarın davacı talebinde olduğu gibi ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …Ltd Şti. yönünden istirdadına karar verilmesi gerektiği, Ticaret Kanunun 792’Md.ne göre, keşideci veya hamilin, bir çeki iyi niyetle ele geçiren kişiye karşı, çekin çalındığı veya kaybolduğu def’ini ileri sürmesi mümkün değildir.( TTK 792 md) açıkça yazılı veya muntazam cirolar sonucunda bir çeki ele geçiren yeni hamili ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş veya iktisapta ağır kusurlu olması halinde çeki iade etmekle mükellef kılmıştır. Böyle bir durumda iyi niyetli hamile karşı ihtiyati tedbir kararı alınamayacağı gibi keşidecinin de çeki durduramamasının gerektiği, Tüm bu hususlar dikkate alındığında davalı … A.Ş. nin çeki kötü niyetle iktisap edip etmediğinin (davalı …Tic. A.Ş.nın sahibi lehine delil niteliğine haiz olmayan yasal defterlerinde kayıtlı olmaması) hukuki değerlendirme ve takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Diğer taraftan davaya konu çekin arkasında “çekte bulunan keşideci imzası tutmadığından hiçbir işlem yapılamamıştır. … A.Ş. … Şubesi” ibaresi ile davacının … 6. İcra Hukuk Mahkemesinin.. dosyası ile açmış olduğu dava ve açılan dava ile ilgili sayın mahkemenin davacının talebini süresi içerisinde itiraz etmemesi dolayısıyla süre yönünden reddine karar vermesi ile ilgili hukuki değerlendirme ve takdirin de Sayın Mahkemeye ait olduğu, Davacının Davalı … Tic. A.Ş. yönünden talebi ile ilgili mahkemenin 2. ve 3. Maddelerde ki hususlara ilişkin hukuki değerlendirme ve takdirine göre karar verilmesi gerektiği, ” kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının lehtarı olduğu çek nedeniyle icra tehdidi altında takip alacaklısına ödemiş olduğu takip konusu bedelin istirdatına yönelik keşideci ve hamile karşı açmış olduğu istirdat davası iken; davacı davasını keşideciye yönelik talebini tahkikatın devamında alacak davası olarak ıslah etmesi üzerine; dava keşideciye yönelik alacak ve takip alacaklısı hamile yönelik istirdat davasıdır.
Davaya konu çek 30.08.2017 keşide tarihli, 50.000,00 TL tutarlı … no’lu muhatabı … olan, davacının lehtar olduğu, davalılardan …Ltd Şti.’nin keşideci olduğu ve diğer davalı … A.Ş.’nin hamil konumunda olduğu görülmektedir.
… 36. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı olarak … Tic. A.Ş. Tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, borçlu olarak davacı ve diğer davalı …Ltd Şti.’nin gösterildiği görülmektedir.
Davacı davasını kendisine çeki ticari ilişki kapsamında veren davalılardan ….Ltd Şti. İle aralarındaki ilişkinin çek dışında harici ödeme ile kapandığı, çeki lehtar firmaya iade ettikleri, buna karşın iade edilirken cirolarını iptal etmeyi unuttuklarını 11.01.2018 tarihli beyan dilekçeleri “Çek keşidecisi ile hafriyat dökümü sebebi ile bir ticari ilişimiz bulunmuş ve çekte buna istinaden alınmıştır. Ancak ilgili firma yani keşideci hafriyat döküm kontör bedelini banka hesabına nakit olarak yatırınca kalan tutar için ilgili firmadan iade faturası( ekte) alınıp çek keşideci firmaya iade edilmiştir. Keşidecinin çekinin iadesine ilişkin 24.05.217 tarihli yazılı talebi mevcuttur ve bu dilekçe ekte tarafınıza sunulmuştur. Şirketimizce ise bankadan tahsil edilmesi amacıyla cirolanan çek takasa …’a verilmiş ve ilgili firma tarafından ödeme yapılıp çekin iade istenmesi sebebi ile bankaya ekte sunduğumuz 05.06.2017 tarhli talimat yazılarak takasatan geri istenmiş, … firmasına iade edilirken de cironun iptali unutulmuş ve söz konusu çek ilgili firmaca tekrar kullanılmıştır. Çek sebebi ile şirketimizin hiçbir borcu bulunmamaktadır.” şeklindeki beyanlar ile davacı vekilince ifade edilmiştir.
Davalı … A.Ş. Cevap dilekçesi ile, dava dışı ihbar olunan … tarafından kendilerine ciro ile çekin verildiğini beyan etmiş olup, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen … Soruşturma sayılı dosyasında verilen takipsizlik karar içeriğinde de “… söz konusu çek firmaya iade edilirken şirketin cirosunun iptalinin sehven unutulduğunu,bu cirodan sonra … isimli kişinn çeki tekrar cirolayarak kullandığının bildirildiği, bu şekilde şüpheli …yetkilisi …’in şikayete konu çeki müşteki şirkete verdiği, müşteki şirket yetkilisince çekin üzerine şirket kaşesi vurularak imza atılıp ciro edildiği ve takas için bankaya verildiği, daha sonra … yetkilisinin borcunu nakit olarak ödemesi üzerine şikayete konu çekin bankadan alınarak …yetkilisine teslim edildiği,bu esnada müşteki şirket tarafından yapılan cironun sehven iptalinin unutulduğu, şüpheli …’ın kendisine ait olan çeki tekrar cirolayarak … şirketine verdiği olayda … yetkilileri … ve …’ın resmi belgede sahtecilik kastıyla hareket etmedikleri hususunun sabit olduğu,müşteki şirketin cirosunu iptal etmemesi nedeniyle icra takibine uğradığı, şüpheli Hamdullah’ın kendisine ait çek üzerinde paraf atmak suretiyle yapmış olduğu işlemde sahtecilik eylemi bulunmadığı, şüpheli … açısından ise kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereğince şüphelinin kendisine cirolanan çekin evveliyatını araştırmak gibi bir yükümlülüğü bulunmadığı bu şekilde üzerine atılı suçu işlemediği anlaşılmakla…” takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamında ve soruşturma dosyası içeriğinden, davacının çeki takasa verirken cirolayarak verdiği anlaşılmaktadır. HMK’nun 207. maddesi hükmü gereğince; senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından onanması (paraf veya imza edilmesi) gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı, kazıntı veya silinti ayrıca onanmamışsa, inkâr halinde göz önünde tutulmaz. Bu nedenle senet üzerinde yapılan değişikliklerin, geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onanması gerekir. Somut olayda, takip dayanağı çekin keşide tarihinde değişiklik yapıldığı ve yapılan bu keşide tarihindeki düzeltmenin yanında da parafın bulunduğu ve parafın keşideci tarafından atılmadığının dava dilekçesi içeriğinde iddia edilmediği, çekin keşide tarihine göre süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği, ciro silsilesinin düzgün olduğu, takibe dayanak çekte davacı/lehtarın cirosunun da çizilmediği anlaşılmaktadır. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez. Bu haliyle … Tic. A.Ş.’nin düzgün ciro zincirine göre hamil konumunda olup, davacı lehtar ise imzasının kendisine ait olmadığını iddia etmemekte, 11.01.2018 tarihli beyan dilekçesi ile de cironun çek iade edilirken unutulduğunu beyan etmiştir. İptal edilmesi unutulan ciro, ciro zincirinin şeklen düzgün ve geçerli olmasına yol açmış, buna göre de hamil konumunda olan davalılardan …Tic. A.Ş.’nin haciz baskısı altında ödenen çek bedelinin istirdatına yönelik şartların oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Davalılardan … Ltd. Şti. İse takipte borçlu konumunda olup, davacı tarafça açılan istirdat davası ıslah yoluyla alacak davasına dönüştürülmüştür. Davacının haciz baskısı altında ödenen çek bedeli yönünden dosya kapsamında yapılan defter incelemelerinden de anlaşılacağı üzere davalıya herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Çek iade tarihi itibariyle … Şti.’nin cari hesabının bakiye vermediği, diğer bir ifadeyle davacı ile davalı şirket arasında borç veya alacak bulunmadığı, Çekle ilgili davalı…Ltd. Şti.’ne 11.03.2017 tarihi itibariyle 12.638,60 TL mal ve hizmet teslimine dair kayıt bulunduğu ve ilgili tutarın … Ltd. Şti. tarafından haricen ödendiği, eksik kalan (mal ve hizmet teslimi gerçekleşmeyen) 37.361,40 TL için davalı … Ltd. Şti. tarafından iade faturası kesilerek taraflar arasındaki cari hesabın kapatıldığı anlaşılmaktadır. Ancak kambiyo hukuku yönünden ise keşidecinin çeki geri almadığı veya ikinci cirosunun çekte bulunmadığı, çekin tedavülde olduğu, ciro zincirinin birbirini takip ettiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle kambiyo hukuku yönünden davacı; haciz baskısı altında hamile ödeme yaparak keşideciyi borçtan kurtarmıştır. Zira takip alacaklısı davalı hamilin keşideci ile lehtar arasındaki iç ilişki ile bir ilgisi bulunmadığı gibi; keşideci ile lehtar arasındaki kambiyo ilişkisine sebep olan alt ilişkinin sona ermesi hamilin çekten kaynaklanan haklarına zarar vermeyecektir.
Mülga 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun kambiyo senetlerine ilişkin hükümleri poliçe esası üzerine kurulmuştur. Kanun, kambiyo senetlerinin ortak olan hükümlerine poliçe başlığı altında yer vermiş; bono ve çek hakkında ise ortak hükümlere yollama yapmakla yetinmiştir (6102 Sayılı TTK’ nın 778, eTTK. 690, 730). TTK m.778 bononun niteliğine aykırı düşmedikçe; ödememe hâlinde başvurma haklarına dair 713 ilâ 727 atfıyla TTK m.724 hükmünün somut olayda uygulanması gereklidir. Zira hamil tarafından davalı … Ltd. Şti. de takip borçlusu olarak gösterilmiş ve çekte keşideci konumundadır. TTK m.724’e göre, “1) Bir poliçeyi düzenleyen, kabul eden, ciro eden veya o poliçeye aval veren kişiler hamile karşı müteselsil borçlu sıfatıyla sorumludurlar.
(2) Hamil, bunların borçlanmadaki sıraları ile bağlı olmaksızın her birine veya bunlardan bazılarına ya da hepsine birden başvurabilir.
(3) Poliçeden dolayı borç altına girmiş olup da poliçeyi ödemiş bulunan herkes aynı hakkı kullanabilir.
(4) Hamil borçlulardan yalnız birine başvurmakla, diğer borçlularla ilk önce başvurduğu borçludan sonra gelenlere karşı haklarını kaybetmez.” şeklindeki düzenleme uyarınca davacı lehtarın keşideciye karşı başvurma hakkı söz konusu olmakta, ıslah ile alacak davasına ödenen ve hamile ödenen çek bedelinden dolayı takip borçlusu konumunda bulunan davalı keşideci … Ltd. Şti.’ne müracaat hakkının varlığı da gözetilmedilir. İmzaların istiklali (bağımsızlığı) ilkesine göre poliçeye imza koyan kişi, diğer imzaların geçersiz veya sahte ya da mevhum kişilere ait olmasının riskini de taşır. Bu yönüyle keşideci … Tic. Ltd. Şti. Yönünden, davacının dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile 67.703,89-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davalılardan … A.Ş. Yönünden açılan istirdat davasının sübut bulmadığından reddine,
2-Davalılardan …Tic. Ltd. Şti. Yönünden dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile 67.703,89-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılardan … A.Ş. yönünden dava dilekçesinde talep edilen kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Davalılardan … Ltd. Şti. yönünden dava alacak davası şeklinde ıslah edilmiş olduğundan kötü niyet tazminatı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken harç 4.624,85-TL olup, peşin alınan 1.156,22-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.468,63-TL karar ve ilâm harcının davalılardan …Şti.’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 937,60-TL, bilirkişi ücreti 1.400,00-TL olmak üzere toplam 2.337,60-TL yargılama gideri ile 1.156,22-TL harç toplamı 3.493,82-TL’nin davalılardan …Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça davalı …Tic. A.Ş. yönünden yapılan 190,00-TL posta ve tebligat masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …. A.Ş. Tarafından yapılan 700,00-TL, bilirkişi ücreti ile 42,00-TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 742,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …A.Ş.’ye verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen tutar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 9.601,51-TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan …Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılardan … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen tutar üzerinden AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 9.601,51-TL nispi vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılardan … A.Ş.’ye verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, davalılardan …Ltd. Şti.’nin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/12/2021

Katip

Hakim