Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2021/862 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/135 Esas
KARAR NO : 2021/862

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket tarafından … nolu ve 04/06/2018/04/06/2019 tarihleri arasında geçerli Trafik Sigorta Poliçesi ile Sigorta edilen, davalının maliki olduğu …plakalı araç, firarı sürücü sevk ve idaresinde iken 04/05/2019 tarihinde 3. Kişilerin işleteni bulunduğu …plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, söz konusu hadise nedeniyle … plakalı aracın sigorta şirketine, müvekkil sigorta şirketi tarafından 29/07/2019 tarihinden 31.133,00 TL hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatı ödendiğini, ödeme tarihi olan 29/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücretleri ile birlikte davalıdan tahsiline, … plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine 3. Şahıslara devrinin önlenmesi için HMK 389. Mad. Ve devamı maddelerine göre teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın zorunlu arabuluculuk sürecine tabi olduğunu, usulüne uygun şekilde arabuluculuk sürecinin gerçekleşmediğini davanın esastan reddi gerektiğini, Davacı … A.Ş 23/09/2020 tarihinde müvekkili şirket yokluğunda zorunlu arabuluculuk sürecinin başlatıldığını, … nolu arabuluculuk son tutanağında müvekkili şirketin ticaret sicilde şirket merkezi olarak görünen adresine iadeli taahhütlü tebligat ile arabuluculuk davet mektubunun gönderildiğini, müvekkilin adreste bulunmadığını, yapılan tüm araştırmalarda müvekkili şirkete ait başkaca bir adres veya iletişim tespit edilmediğinin belirtildiğini, arabuluculuk sürecinin başlatıldığı tarihte müvekkili şirketin merkezi olarak görünen adrese yapılan bir tebligat bulunmadığını, müvekkili şirketin merkez adresi 01/12/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere … şeklinde tescil edildiğini, arabuluculuk başlangıç tarihi olan 23/09/2020 tarihinde müvekkili şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi …arabuluculuk sürecine ilişkin davet mektubunun gönderildiği adresin müvekkili şirketin kuruluş adresi olduğunu, müvekkili şirketin 2018 yılında taşımış olduğu eski merkez adresine tebligat yapıldığını zorunlu arabuluculuk sürecinin usulüne uygun yürütülmediğinden usulden reddine karar verilmesini, müvekkili davalıya ait … plakalı aracın sürücüsünün kazanın ardından olay yerini terk etmesi rücu nedeni olmadığını, mevcut kaza 04/05/2019 tarihinde gece saat 05:00 civarında gerçekleştiğini, kazanın gerçekleşmesinin ardından aracın sürücüsü … araçtan inerek karşı aracın işleteni yahut sürücüsünün gece saat olması nedeniyle olay yerinde bulunamaması ve kendisinin de yaralanmış olması sebebiyle sağlık kuruluşuna gitmek üzere olay yerinde ayrılmak zorunda kaldığını, davalı işletene ait aracın sürücüsünün ZMMS poliçesi genel şartları B.4/f maddesinde yer alan kaza tutanağı, alkol raporu vb kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranma hali bulunmadığını, müvekkiline ait araç sürücüsünün olayda tek ve tam kusurlu olmadığını açıklanan nedenlerle taraf teşkili sağlanmadan ve ticaret şirketi olan müvekkile usulüne uygun tebligat yapılmadan gerçekleşen arabuluculuk süreci nedeniyle davanın usulden reddini, dosyanın rücu kapsamında olmaması nedeniyle esastan reddini, mahkeme tarafından yapılacak inceleme sonurcu, dosyadaki kusur ve ödenen tazminat bedellerinin usulüne uygun olarak belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasını, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep etmiştir.
…. 8.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile alacaklı … AŞ vekili tarafından borçlu Mehmet İlter aleyhine 10.07.2018 faiz başlangıç tarihli 29.06.2018 düzenleme tarihli 3.655,40 TL, 20.07.2018 faiz başlangıç tarihli 29.06.2018 düzenleme tarihli 6.373,72 TL tutarlı faturaya dayalı olarak 10.029,12 TL fatura, 679,04 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 10.708,16 TL nin ferileri ile birlikte tahsili için takip yapıldığı, borçlu tarafından borca ve tüm ferilerine 07.09.2018 tarihinde itiraz edildiği takibin durduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigortacının trafik kazası nedeniyle dava dışı üçüncü kişinin sigortacısına ödemiş olduğu sigorta bedelinin, kusurlu olduğunu iddia ettiği kendi sigortalısından rücu hakkı kapsamında davacının davalıdan talep edebileceği hasar tazminatı ve değer kaybı tazminatının miktar belirlenerek davalıdan tahsili istemini yöneliktir.
Eldeki dava dosyası, … 2. Tüketici Mahkemesinin 20/11/2020 tarih ve … Esas, …Karar sayılı görevsizlik kararı sonucunda mahkememize tevzi olunmuştur. Dava dosyasının süresi içerisinde görevli mahkemeye gönderilmiş olması halinde, bu dava görevsiz mahkemede açılan dava ile aynı davadır, bir başka deyişle aynı dava kaldığı yerden şimdi de görevli mahkemede devam etmektedir (Yılmaz, Ejder, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, C.I, Yetki Yayınları, 3.Baskı, 2017, s.563).
06/12/2018 tarihli ve 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü bulunmaktadır.
Hukuki uyuşmazlıklarda arabulucuk yönetmeliğinin 25/3 maddesinde ” Arabulucu ilk oturum davetini yaparken toplantı tarihi ve yerinin belirlenmesi konusunda taraflar ile iletişim kurar. Taraflarla yaptığı görüşme sonucunda bir mutabakat sağlanamazsa toplantı tarihini ve yerini kendisi belirler.” düzenlemesi mevcuttur. Aynı yönetmeliğin 25/8 maddesinde de ” Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması, yapılan görüşmeler sonucunda veya kanunda belirtilen süre içerisinde anlaşmaya varılamaması yahut varılması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhal adliye arabuluculuk bürosuna bildirir.” belirtilmiştir.
Somut dava dosyasında davalı cevap dilekçesi ile usulüne uygun şekilde arabuluculuk sürecinin gerçekleşmediğini davanın esastan reddi gerektiğini, Davacı … A.Ş 23/09/2020 tarihinde müvekkili şirket yokluğunda zorunlu arabuluculuk sürecinin başlatıldığını, … nolu arabuluculuk son tutanağında müvekkili şirketin ticaret sicilde şirket merkezi olarak görünen adresine iadeli taahhütlü tebligat ile arabuluculuk davet mektubunun gönderildiğini, müvekkilin adreste bulunmadığını, yapılan tüm araştırmalarda müvekkili şirkete ait başkaca bir adres veya iletişim tespit edilmediğinin belirtildiğini, arabuluculuk sürecinin başlatıldığı tarihte müvekkili şirketin merkezi olarak görünen adrese yapılan bir tebligat bulunmadığını, müvekkili şirketin merkez adresi 01/12/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere … şeklinde tescil edildiğini, arabuluculuk başlangıç tarihi olan 23/09/2020 tarihinde müvekkili şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi… arabuluculuk sürecine ilişkin davet mektubunun gönderildiği adresin müvekkili şirketin kuruluş adresi olduğunu, müvekkili şirketin 2018 yılında taşımış olduğu eski merkez adresine tebligat yapıldığını zorunlu arabuluculuk sürecinin usulüne uygun yürütülmediğinden usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının savunmaları doğrultusunda mahkememizce yapılan tetkik sonucu TTSG’ de 15/05/2018 tarihli ilan suretinde davalı şirketin adresinin ”…” olduğu, 22/10/2018 tarihli ilan suretinde adres değişikliği yapılmak suretiyle davalı şirketin yeni adresinin ”…” olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle arabuluculuk sürecinin başından itibaren davalının sicil adresinin … olduğu anlaşılmaktadır. 2020/6621 nolu arabuluculuk son tutanağında davalı şirketin ticaret sicilde şirket merkezi olarak görünen adresine iadeli taahhütlü tebligat ile arabuluculuk davet mektubunun gönderildiğini, müvekkilin adreste bulunmadığını, yapılan tüm araştırmalarda müvekkili şirkete ait başkaca bir adres veya iletişim tespit edilmediğinin belirtilmiş ise de, tutanak başlığında da ”…” olarak gösterildiği görülmektedir. Bu haliyle…’ yerine … yazılarak maddi hataya düşülmüş olabileceği düşünülse de tutanağın düzenlendiği tarihte davalı şirketin sici adresi olan ”…” adresine herhangi bir tebliğ işlemi yapılmadığı noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı tarafça dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğu ve dava dilekçesine ekli arabuluculuk son tutanak içeriğine göre, davalı tarafa tutanak başlığına atıf yapılmak suretiyle, “karşı taraf … Şirketi’inin ise ticaret sicil merkezi olarak görünen yukarıdaki adresine” denmek suretiyle; toplantı gün ve saatini bildirir davet mektubunun gönderildiği, gönderilen adresin ticaret sicil gazetesinde bulunan güncel adresi olmadığı, arabulucu ve davacı tarafça bu hususun denetlenmeksizin görüşmlere devam edildiği açıktır. (Adresin sicil adresi olması gerekliliği hakkında … Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı) Böylelikle davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmadan veya davalıya arabuluculuk başvurusu denetlenebilir şeffaf bir şekilde bildirilmeden, davalının gıyabında arabuluculuk işleminin yürütüldüğü ve sonuçlandırıldığı belirtilerek usulüne uygun yürütülmüş arabuluculuk faaliyeti bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizin görevli olduğu, davanın görevsiz tüketici mahkemesinde 02/11/2020 tarihinde açıldığı, 20/11/2020 tarihinde verilen görevsizlik kararı sonrası dosyanın görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, görevsiz mahkemede dava açılmış olsa bile davanın açılma tarihinin görevsiz mahkemeye başvurma tarihi olduğu göz önüne alındığında davanın görevsiz mahkemeye açıldığı tarihte arabulucuk dava şartı yerine getirilmediği, davanın ticari nitelikteki alacak davası olduğu ticari nitelikteki alacak davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olduğu (Yargıtay 23.HD’sinin 2020/1943-4052 EK sayılı ilamı benzer mahiyettedir), arabuluculuğun dava tarihinde yerine getirilmesi dava şartı olup, sonradan tamamlanabilir ve giderilebilir şartlardan değildir. (Yargıtay 22.HD’sinin 2019/6709-16629 EK sayılı kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 2021/916 Esas, 2021/922 Karar sayılı ilamı benzer mahiyettedir.)
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki gerekçe ve içtihatlar nazara alınarak, 7155 sayılı Kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuğun tamamlanabilir bir dava şartı olmadığı eldeki davanın usulüne uygun olarak arabulucuya başvurulmadan açıldığı anlaşılmakla, 7155 sayılı Kanuna eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi hükmü uyarınca davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması ve 6325 sayılı HUAK 18/A maddesi hükmü gereğince arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-7155 sayılı Kanuna eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi hükmü uyarınca eldeki davanın zorunlu arabuluculuk kapsamında olması ve 6325 sayılı HUAK 18/A maddesi hükmü gereğince arabuluculuğa usulüne uygun olarak başvurulmadan dava açıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 531,68 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 472,38 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT m.7/2’ye göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL Bakanlıkça ödenmesi durumunda 6183 sayılı AATUK hükümleri gereği davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/12/2021

Katip

Hakim