Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/93 E. 2021/79 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/93 Esas
KARAR NO : 2021/79

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2021

Mahkememiz dosyası İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/01/2020 gün 2020/15 Esas, 2020/3 Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememiz esasının 2020/93 sırasına kaydı yapılmış olup, mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı banka ile akdetmiş oldukları kredi kart sözleşmesine dayalı olarak kendi esnaf işletmesinde kullanmak üzere davalı bankadan kredi kartı edinmiş, ancak yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle kredi kartı borçlarını ödeyememiş olduğunu, bunun üzerine davalı banka tarafından müvekkilimiz aleyhine … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı icra takip dosyasıyla icra takibi başlatılmış, dosyanın yenilenmiş olup … 33. İcra Müdürlüğü’nde … Esas numarası ile kayıtlı olduğunu, kredi kartı borcunun tahsili amacıyla emekli maaşından Eylül 2019 tarihine kadar davalı banka tarafından 1/4 kesinti yapılmış olduğunu, 2019 Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık ayına ait emekli maaşı ödemelerinin ise tamamının davalı banka tarafından bloke konularak alınmış olduğunu, ayrıca emekli promosyon ücretinin de yine aynı tarihte davalı banka tarafından tamamen bloke konularak alınmış olduğunu, müvekkilin emekli maaşından ve diğer hak ve ücretlerinden kesinti yapılabileceğine ilişkin davalı bankaya veya kendisine karşı icra takibi başlatıldıktan ve usulüne uygun olarak takip kesinleştikten sonra icra müdürlüğü’ne vermiş olduğu geçerli bir muvafakat bulunmadığını, emekli maaşından kesinti yapılabilmesine ilişkin bir muvafakati bulunmayıp işbu husus da davalı banka tarafından bilindiğinden söz konusu kesintiler icra dosyası aracılığıyla yapılmamakta ve icra müdürlüğünce verilmiş bir haciz kararı olmaksızın ve icra dosyasına para yatmaksızın müvekkilin emekli maaşı davalı banka tarafından bloke konularak direkt olarak alınmakta olduğunu, işbu hukuksuz uygulama sebebiyle son derece ağır bir mağduriyet yaşamakta olduğunu beyanla, müvekkilin dava sonuçlanıncaya kadar emekli maaş hesabından yapılan kesintilerin durdurulması için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, emekli maaşından ve emekli promosyon ücretinden davalı banka tarafından yapılan ve dava sonuna kadar yapılacak tüm haksız kesinti tutarlarının fazlaya ilişkin talep, arttırım, ıslah ve tüm sair yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.300,00 TL olan kısmının, ticari arabuluculuğa ilişkin son tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın müvekkili banka ile akdedilen sözleşmeler çerçevesinde yapılan kesintilerin hukuka aykırı olduğunu, halbuki taraflar arasında imzalanan Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi hükümlerine göre kesinti yapıldığı ve takibin de itiraz olmaksızın kesinleşmiş olduğu, yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi kapsamında yapılan kesintilerinin hukuka aykırı bir yönü bulunmadığını, emsal kararın da bu yönde olduğu belirterek, tüm bu nedenlerle, davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görev itirazında bulunmuş, davanın görev nedeniyle reddine, akdedilen sözleşmeler kapsamında yapılan kesintilerde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, davanın reddine ve yargılama harç ve masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 33. İcra Dairesinin… E sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmiştir.
Görev hususunun tespit edilmesi ve borç miktarının hesaplanmasına yönelik olarak dosya bankacılık alanında uzman bilirkişi Emekli Banka Müdürü …’e tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 09/11/2020 tarihli raporda; “ihtilafın, davacı yanın emekli maaşlarından talebi dışında kesintiler yapılarak, kullanmış olduğu kredi kartı borçlarına mahsup edilmesinin geçerli olup olmadığı hususunun oluşturduğunu, bu hususun hukuki yorum ve takdir gerektirmesi nedeniyle; talep tutarının istenebilirliğine dair hukuki değerlendirme ve takdir Mahkememize bırakılarak; davacı hesabından dava tarihine kadar yapılan kesintiler ve dava tarihinden sonra da İhtiyati Tedbir Kararına kadar yapılan kesintilerin; dava tarihi 13.01.2020 itibarıyla 14,665,48 TL. ve dava tarihinden son kesinti tarihi olan 20.05.2020 tarihine kadar da toplam 7.400,28 TL. olmak üzere toplam 22.065,76 TL. davacıdan kesinti yapılmış olduğunun hesaplandığı, ancak, davacı dava dilekçesi ile tespitlerinden daha az olmak üzere şimdilik davalıdan 3.300,- TL.’lik talepte bulunduğundan talebiyle bağlı olduğu, davacı yanın bu alacağına ticari arabuluculuğa ilişkin tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunmuş olması karşısında, taraflar arasındaki ilişki ticari olduğundan talep gibi 3.300,-TL’ye arabuluculuk son tutanak tarihi olan 09.01.2020 tarihinden itibaren avans faizi istemini mümkün olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dava, kredi kartı sözleşmesinden doğan borç nedeniyle emekli maaşı hesabından ve promosyon ücretinden yapılan kesintilerin iadesi talebine ilişkindir.
… 16. Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, işbu görevsizlik kararı istinaf edilmeksizin kesinleştiği için dava dosyası mahkememize tevzi olunmuştur.
Davalı taraf yargılama sürecinde takibe konu kredi kartının bireysel kredi kartı olduğunu, takas – mahsup yetkisi kapsamında yapılan kesintilerin bireysel kredi kartından kaynaklanan borçlar sebebiyle olduğunu, bu nedenle uyuşmazlık bakımından görevli mahkemelerin Tüketici Mahkemeleri olduğunu savunmaktadır.
Davanın esasının incelenmesine geçilmeden evvel, öncelikle görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca her zaman ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da her aşamada resen nazara alınması zorunludur.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı …’ in emeklilik maaş hesabının davalı banka nezdinde oluşturulduğu, davacının kredi kartlarından kaynaklanan borçlarını ödeyememesi üzerine davalı bankanın … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, işbu takip kapsamında davacının emeklilik maaşından kesintiler yapıldığı ve maaşının tamamına bloke konulduğu, davacının emekli maaşına konulan bu blokenin kaldırılması ve kesinti yapılan maaş ve promosyon ücretlerinin iadesi için işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Ancak, … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe temel teşkil eden kredi kartının bireysel kredi kartı olduğu, bu hususun celp edilen banka kayıtlarından ve kredi kartı sözleşmelerinden belirlendiği, Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilirken her ne kadar davacının esnaf işletmesine ait ticari kredi kartından kesinti yapıldığı gerekçe gösterilmiş ise de, davacının davalı banka nezdinde iki ayrı kredi kartının bulunduğu, bunlardan bireysel kredi kartı olan … nolu kartın dava konusu kredi kartı olduğu hem davalı bankanın beyanlarından hem borç tutarından hem bilirkişi raporundan hem de takip dosyasından anlaşılmaktadır. Dolayısıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin tespitleri yerinde değildir. Bankacı bilirkişinin raporunun 3.sayfasında “huzurdaki davada kesinti mesnedi olarak bireysel kartın gösterilmiş olduğu görülmüştür” şeklinde ifade edilmiştir. Başka bir anlatımla, davacının emekli maaşından ve promosyon ücretinden yapılan kesintilerin ticari kredi kartından değil, davalı banka ile akdettiği bireysel kredi kartından kaynaklanan borçlar sebebiyle olduğu açık olduğundan tüketici mahkemeleri görevli olup bankacı bilirkişinin ekstrede yazan unvana göre ve görev takdirinin hukuki bir mesele olması karşısında ticaret mahkemesinin görevli kabul edilmesi şeklindeki görüşlerine de itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, emekli maaşından ve promosyon ücretinden yapılan kesintilerin bireysel kredi kartından kaynaklanan borçlardan ötürü olması sebebiyle taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olması, 6502 sayılı Kanunun 73/1. Maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olması nedeniyle görevsizlik kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-HMK.’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğunda davanın USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
2-HMK.nın 20. maddesi uyarınca taraflardan birinin , bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten , süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak talep etmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL (NÖBETÇİ) TÜKETİCİ MAHKEMESİNE tevzi edilmek üzere hukuk mahkemeleri tevzi bürosuna gönderilmesine,
3-HMK’nın 20 maddesine göre kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli karar tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/02/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır