Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/77 E. 2021/848 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/77 Esas
KARAR NO : 2021/848

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2020
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Hizmetleri … ile müvekkili şirket arasında 17.06.2016 tarihli Ana Bayilik Sözleşmesi ve bu sözleşmenin ekleri olan, … Evrak toplama Protokolü ile … işbirliği protokolü akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin, abonelik tesisi sağlaması yoluyla satış ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi hakkının davalıya tanındığını, davalı, Sözleşme kapsamındaki cari hesap ekstresinden kaynaklanan 3.548,87 TL borcunu, sözleşme ile belirlenen şartlarda ve sürede müvekkili şirkete ödemediğini alacağın tahsili için davalı aleyhine, … 33. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 03.10.2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığını, davalının, yapılan bu takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, davalı borçluya ait menkul ile gayrimenkullerinin, İİK’nın 257. Maddesi ve devamında yer alan hükümler gereğince 3.548,87 TL üzerinden ihtiyaten haczine, … 33. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin ticari avans faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte takip talebindeki koşullar ile aynen devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin, arabuluculuk toplantısına katılmayan karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacıya bahse konu miktarda borçlarının bulunmadığını, cari hesap ekstrelerinde davalıya borçlu gözükmediklerini, Davacının icra takibinde belirtmiş olduğu cari hesap ekstresi ile taraflarının cari hesap ekstrelerinin birbirinden farklı olduğunu, borca temel oluşturan faturaların, taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının herhangi bir olumsuz fiilden dolayı, taraflarına fatura keseceğini veya keseceği faturaya dayanak oluşturan gerekçeleri bildirmediğini, uyarı ve açıklama yapmadığını beyanda bulunmadığını, davacının keyfi olarak sözleşmeye aykırı bir şekilde, taraflarına fatura keserek icra takibi başlattığını belirterek, davanın reddine, takip yapmakta kötü niyetli olan davacının %20’den aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, Mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi hükümlerinin ihlali nedeniyle kesilen ceza bedeli faturalarından kaynaklı cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili, Davalı …Hizmetleri …ile müvekkil şirket arasında 17.06.2016 tarihli Ana Bayilik Sözleşmesi ve bu Sözleşmenin Ekleri olan, … Protokolü ile … İşbirliği Protokolü akdedildiğini, müvekkil şirket tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin, abonelik tesisi sağlaması yoluyla satış ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi hakkının davalıya tanındığını, davalı, Sözleşme kapsamındaki cari hesap ekstresinden kaynaklanan 3.548,87 TL borcunu, sözleşme ile belirlenen şartlarda ve sürede müvekkil şirkete ödemediğini alacağın tahsili için davalı aleyhine, … 33.İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile 03.10.2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığını, davalının, yapılan bu takibe haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, , … 33.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin, ticari avans faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte takip talebindeki koşullar ile aynen devamı talep etmiş; Davalı … yetkilisi …, 25.03.2020 tarihinde Sayın Mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının bu iddialarını kabul etmediklerini, davacıya bahse konu miktarda borçlarının bulunmadığını, cari hesap ekstrelerinde davalıya borçlu gözükmediklerini, Davacının icra takibinde belirtmiş olduğu cari hesap ekstresi ile taraflarının cari hesap ekstrelerinin birbirinden farklı olduğunu, borca temel oluşturan faturaların, taraflarına tebliğ edilmediğini, davacının herhangi bir olumsuz fiilden dolayı, taraflarına fatura keseceğini veya keseceği faturaya dayanak oluşturan gerekçeleri bildirmediğini, uyarı ve açıklama yapmadığını beyanda bulunmadığını, davacının keyfi olarak, sözleşmeye aykırı bir şekilde, taraflarına fatura keserek icra takibi başlattığını savunmuştur.
İcra dosyasının incelenmesinde; Davacı davalıdan olduğunu iddia ettiği ceza fatura bedellerinden oluşan 3.548,87 TL cari hesap alacağını takip tarihinden tahsil tarihine kadar %19,5 avans faizi ile birlikte tahsil etmek için davalı aleyhine, … 33.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 03.10.2018 tarihinde icra takibi başlattığı, yapılan bu takibe davalı tarafından itiraz edildiği ve takibin durduğu görülmüştür.
Taraflarca ticari defter ve kayıtlara delil olarak dayanılmıştır. Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222.maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK m.222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK m.222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m.222/4).
Dosya kapsamında, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaparak, davacı şirketin alacak miktarı var ise ne olduğunun, tarafların lehine ve aleyhine muhasebesel veri olup olmadığının, hangi yönde veri olduğu hususlarının tek tek araştırılarak, esas miktarın tespitinin yapılması amacıyla Mali Müşavir Bilirkişisi …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 02.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “davacı tarafından tanzim edilen ceza faturalarının uygun olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğunu, Ceza faturalarının uygunluğunun kabul edilmesi halinde davacının, davalıdan, 3.548,87 TL alacaklı olacağı ve bu alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar %19,5 hesaplanabileceği kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespit edilmiştir.
Davacı … A.Ş’nin incelenen 2016, 2017 2018 yıllarına ait yasal ticari defterleri ile davalı …’ın incelenen 206 ve 2017 yıllarına ait İŞLETME DEFTERİ nin ; TTK’nun 64 ve 65 maddelerinde yer alan defter tutma yükümlülüğü ve defterlerin tutulması hükümlerini ve VUK’nun 220-226” maddelerinde yer alan defterlerin tasdiki hükümlerini ihtiva ettiği görülmüş olup, davalıya ait hesapların, 120.01.02.S… ve 120.01.02.S… no.lu cari hesap kodunda ve …) hesap adında takip edildiği, davalı Sıdıka Bozan tarafından davacı adına tanzim edilen komisyon bedeli faturalarının bu hesaplara alacak, davalıya yapılan ödemeler ile davalı adına tanzim edilen ceza fatura tutarlarının bu hesaplara borç kaydı yapıldığı, 03.10.2018 takip tarihi itibariyle davalıya ait birleştirilmiş hesabın no.lu hesabın bakiyesinin 3.458,87 TL borç bakiyesi verdiği, başka bir ifade ile davacının, davalıdan bu tutar kadar alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir.
Davalının sunmuş olduğu 2016 ve 2017 yıllarına ait işletme defter belgeler üzerinde yapılan incelemede; davacı adına tanzim edilen fatura tutarlarının davacının hesabına borç, davalı tarafından yapılan ödemeler ile davacı tarafından tanzim edilen fatura tutarlarının bu hesaba alacak kaydı yapıldığı tespit edilmiş olup, davalı nezdindeki davacıya ait hesabın 03.10.2018 tarihinde “0” bakiye verdiği görülmüş olup, davacı nezdindeki davalıya ait hesabın 03.10.2018 takip tarihi itibariyle “3.548,87” TL borç bakiyesi verdiği, davalı nezdindeki davacıya ait hesabın ise “0” bakiye verdiği, tarafların bakiyeleri arasında 3.548,87 TL fark olduğu, bu farkın, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen ve davacının yasal ticari defterlerinde yer alan ancak, davalının yasal ticari defterlerinde yer almayan aşağıda bilgileri yer alan ceza bedeli içerikli fatura bedellerinden oluştuğu görülmüştür.
Bu halde somut ihtilafın davacı yanca aralarındaki sözleşme kapsamında kesilen ceza bedeli faturalarının kesilme şartlarının oluşup oluşmadığı ile ilgili olup, bu hususun ispat külfeti davacıya düşmektedir. Taraflar arasında; 17.06.2014 tarihinde … Bayi İşbirliği Protokolü, …Protokolü ve Ana Bayilik Sözleşmesi İmzalandığı sözleşme hükümlerinin tetkikinde;
“14.2. Cezai Şart: Ana bayi, işbu sözleşme ile ekleri ve duyurular kapsamındaki yükümlülüklerine aykırı hareket etmesi, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmemesi nedeni ile sözleşmenin süresince oluşabilecek her türlü zararı; …’İN ANA BAYİ işyerinde yaptığı/ yaptırdığı denetimlerde veya abone /müşteri şikayetleri sonucunda ANA BAYİ’nin … tarafından bildirilen prosedürlere (abonelik, müşteri hizmetleri, bayi, ANA BAYİ yönetim fraud vb.) aykırı davrandığının aktivasyon veya tahsilat yetkisini kötüye kullandığının ya da 3. şahısları ve aboneleri yanıltıcı veya yalan beyanda bilgi verdiğinin, abone evrakın eksik ya da usule uygun doldurulmadığı ve … teslim edilmemiş olduğunun, teyit aramalarının … belirlediği kriterlerde yapılmamış olduğunun … tarafından tespit edilmesi halinde, aboneye faturalandırma yapılmış ise iş bu fatura tutarları toplamlarına ek olarak madde 14.3 de yazılı cezai şart tutarını … bildirdiği süre içerisinde ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. … uygun göreceği cezayı ana bayinin priminden mahsup edebilir veya ana bayiden ödeme yapmasını isteyebilir.
14.3. ANA BAYİ tarafından aracılık edilmek suretiyle … müşterisi olan abonelerin, ana bayi tarafından yanıltıldıkları, yanlış ve/ veya gerçeğe aykırı yönlendirildikleri iddiası ile ilgili olmak üzere T.C. Mahkemeleri, Cumhuriyet Savcılıkları Tüketici Hakem Heyetleri Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu, Bilim Sanayi Teknoloji Bakanlığı ve yetkili diğer kamu kurum ve kuruluşları nezdinde … şikayet etmeleri ve … tarafından yapılacak inceleme sonucu abonelerin şikayetlerinde haklı olduklarının tespiti halinde ANABAYİ her bir abone şikayeti için madde 14.2’de yazılı fatura tutarları toplamına ek olarak 160 TL özel cezai şartı … öder.” şeklindeki hükümlerin bulunduğu, bu sözleşme hükümleri kapsamında davacının kesmiş olduğu ceza fatura belgelerinin davalıya tebliğ edildiğine ilişkin olarak herhangi bir belgenin dosya kapsamında yer almadığı, tarafların hesap hareketleri incelendiğinde, ilgili fatura dönemlerinden önceki dönemlerde, davacı tarafından davalı adına tanzim edilen ceza içerikli benzer faturaların, taraflarca yasal ticari defterlerde karşılıklı olarak kayıt altına alındığı görülmekle; ceza şart bedellerinin sözleşme gereği doğuran somut hal ve ihlallerin davacı tarafından somutlaştırılması gerektiği de değerlendirilmekle, davacı tarafından bu konuda somut bir delilin ortaya konmadığı kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından davalı adına tanzim edilen ve çekişmeye konu fatura belgesi içeriğindeki 10 satırın tamamında yer alan “uygun olmayan satış nedeni ile ceza bedeli” içerinin somut delil olarak kabul edilmesi mümkün görünmemekle ispatlanmayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A hükmünün 11.fıkrası “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta da davalı tarafın geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermiş olduğu, arabuluculuk tutanağından anlaşılmaktadır. Bu haliyle yargılama giderinin dava açılmadan evvel arabuluculuk görüşmelerine mazeret bildirmeksizin katılmaması sebebiyle 6325 s. HUAK 18/A-11.fıkrası uyarınca davalıdan alınmasına, davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirmesine rağmen dava açılmadan evvel arabuluculuk görüşmelerine mazeret bildirmeksizin katılmaması sebebiyle 6325 s. HUAK 18/A-11.fıkrası uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın Reddine,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harçtan başlangıçta peşin alınan 60,61 TL harcının mahsubu ile fazladan alınan 1,31 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE.
4-Davacı tarafından yapılan harç, posta ve tebligat masrafı ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 891,30 TL yargılama giderinin dava açılmadan evvel arabuluculuk görüşmelerine mazeret bildirmeksizin katılmaması sebebiyle 6325 s. HUAK 18/A-11.fıkrası uyarınca davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirmesine rağmen dava açılmadan evvel arabuluculuk görüşmelerine mazeret bildirmeksizin katılmaması sebebiyle 6325 s. HUAK 18/A-11.fıkrası uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk sarf ücretinin dava açılmadan evvel arabuluculuk görüşmelerine mazeret bildirmeksizin katılmaması sebebiyle davalıdan tahsil edilerek HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı ve e- duruşma ile katılan davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır