Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/760 E. 2022/101 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/760 Esas
KARAR NO : 2022/101

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)’ nın 22/07/2016 tarihli kararı gereğince 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 107. maddesinin son fıkrası çerçevesinde faaliyet izni kaldırılan … Bankası A.Ş’ nin … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … E.sayılı kararı ile iflasına karar verildiğini, davacı müvekkilin Müflis … Bankası A.Ş’den toplam 7.880,19-TL alacağı ve iflas tarihine kadar işlemiş ferileri bulunmakta olup iş bu alacağın tahsili amacıyla 23/01/2019 tarihinde, … 4. İcra Müdürlüğünden muhabere yoluyla gerekli masraf ve harçları yatırılarak … 1. İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasına alacak kayıt başvurusunda bulunulduğunu, başvurunu ardından müvekkiline 14/12/2020 tarihinde tebliğ edilen evrak ile 5194 alacak kayıt numaralı kaydının ibraz edilen belgelerden alacak talebi tutarı tespit edilemediğinden reddine karar verildiğini, Müflis … bankası A.Ş’ de … müşteri numarası ile kayıtlı müvekkili …’ ın 22/12/2020 tarihli sorgulama hesap listesi bilgilerinde … kodlu … şubesinde 04/10/2007 açılış tarihli, … IBAN no lu cari hesabında 1.432,89-TL bakiye bulunduğu, … kodlu … Şubesinde 07/10/2007 açılış tarihli, … IBAN numaralı üye işyeri pos hesabında 6.447,30-TL bakiye bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkili …’ ın davalı Müflis … Bankası A.Ş nezdinde ki son işlem tarihi olan 10/08/2016 tarihine kadar olan hesap özetleri ile özel cari hesap cüzdanında dilekçe ekinde sunulduğunu Müflis … Bankası A.Ş’ den toplam 7.880,19-TL alacağı olduğunu açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakkının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, müvekkilin iflas tarihine kadar 7.880,19-TL asıl alacağı ile ferilerin sıra cetveline kaydını, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 29 Mayıs 2015 tarihinde 6318 karar numarasıyla alınan ve 30 Mayıs 2015 tarih ve 29371 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilen kararı ile … Bankası A.Ş’nin (“…”) kontrolüne el koymuş ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 71’inci maddesi uyarınca Bank Asya’nın yönetim ve denetimini …’na (TMSF) devrettiğini, … tarafından açılan ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasıyla işlem gören iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca …’nın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin … tarafından yerine getirilmesine karar verilmiş ve karar temyiz incelemesi sonucunda kesinleştiğini, … hakkındaki iflas kararı kesinleşmiş olduğundan tasfiyeyle sınırlı olmak üzere faaliyetlerini sürdürmektedir ve tüzel kişiliği de devam etmektedir. Tasfiye süreci … tarafından önerilen ve İcra Mahkemesince belirlenen 3 kişilik İflas İdare Heyeti tarafından yürütüldüğünü, davacı huzurdaki davayı hak düşürücü süre içinde açmamış ise dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın alacak kayıt başvuru dilekçesinde; alacak tutarı ve alacak talebi dayanakları belirtilmediğinden alacak tutarı tespit edilememiş ve alacak kayıt talebi iflas idaresince reddedildiğini, dava dilekçesinde; davacının, müflis bankanın … Şubesi’nde bulunan iki ayrı hesapta toplam 7.880,19 TL bakiyesi olduğu beyan edilerek, bu hesaplarda bulunan alacağın, sıra cetveline kaydının yapılması talep edildiğini, davacı tarafça İflas İdaresine yapılan alacak kayıt başvurusunda; müflis bankadan sadece alacağı olduğu beyan edilmiş olup, alacak miktarı, alacak gerekçesi ve dayanağı belirtilmemiş ayrıca alacak talebine konu belgeler sunulmadığını, Adalet Bakanlığı’nın 12/12/2019 tarihli cevabi yazısı ile müflis bankanın UYAP sisteminde harçtan muaf kurum olarak tanımlandığı belirtildiğini, müflis bankanın taraf olduğu davalarda kurum harçtan muaf tutularak karar verildiğini açıklanan nedenlerle davanın (İİK.m.235’deki hak düşürücü sürede açılmamış ise) dava şartı yokluğundan reddini, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi heyeti Bankacılık konusunda uzamın … ve Emekli İcra İflas Müdürü tarafından sunulan 25/11/2021 tarihli bilirkişi heyet raporu ile özetle; Bilirkişiliğimize tevdi edilen Sayın Mahkemenizin 2020/760 esas sayılı dosyası ve bu dosya içerisinde yer alan tarafların iddia ve savunmaları, verdikleri dilekçeler ve dosyada mevcut bilgi ve belgeler incelemeye tabi tutulmuştur.
Yapılan incelemede,”- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 29.05.2015 tarih 6318 sayılı kararı ile … Bankası A.Ş. …’na devredilmiş,22.07.2016 tarihinde bankacılık faaliyet izninin kaldırılmasına karar verilmiştir. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından açılan iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15:28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin … tarafından yerine getirilmesine karar verilmiştir. İflas tasfiye işlemleri … 1. İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasından 5411 sayılı Bankacılık Kanunu 106/5.maddesi kapsamında iflas idaresince yürütülmektedir. … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.11.2017 tarihli … E. ve …K. Sayılı kararı ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 09.05.2018 tarihli ve 2018/629 E. sayılı kararı ile iflasına karar verilmiş, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2018/1539 E., 27.01.2020 tarihli ve 2020/406 K. Sayılı kararıyla da iflas kararı onaylanarak 27.01.2020 tarihinde kesinleşmiştir. 5411 sayılı Bankacılık Yasanının 106/5.fıkrasına uyarınca Yönetim ve denetimi Fona intikal eden banka hakkında iflas kararı verilmesi hâlinde Fon, iflas masasına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesinde yer alan üçüncü sıradaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce, ancak Devletin ve sosyal güvenlik kuruluşlarının 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder. Fon, bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 166 ncı, 218 inci, 219 uncu, 223 üncü, 234 üncü, 236 ncı, 249 uncu, 251 inci ve 254 üncü maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye etmektedir. Bu bağlamda; … Fon kurulunun 17.11.2017 tarih 2017/289 karar nolu kararı ile 5411 sayılı kanunun 106. Maddesinin verdiği yetkiye dayanarak İİK’nun 219. maddesi uyarınca tasfiyenin Adi Şekilde yapılmasına ve … Fon Kurulu kararı ile 1. alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere karar verilmiştir. …. Fon Kurulu;10.05.2018 tarih ve 2018/260 sayılı kararı ile;‘ İİK.195-196.maddeleri, TL.cinsi alacaklar ile döviz cinsi alacaklar arasında yeknesaklığın sağlanması, iflastaki eşitlik prensibinin korunması ve hakkaniyet gereği tüm yabancı para alacak kayıt başvurularının değerlendirilmesinde müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihinden iflas tarihi olan 16.11.2017 tarihine kadar uygulanacak faiz oranlarını’ ;17.09.2020 tarih ve 2020/285 sayılı kararı ile de ikinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere kararlar alarak iflas tasfiyesinin işleyişi hakkında iflas idaresinin yetkilerini belirlemiştir. 11.05.2020 tarihinde bankacı ve hukukçulardan oluşan Alacak Kayıt Komitesi kurulmuştur. Komiteden ilan edilmiş 1. sıra cetvelindeki 3/3. Sıraya kaydına karar verilmiş 1.957 adet kaydın incelemesi talep edilmiştir. Kayıtlar … Fon Kurulunun kararları, İİK ve toplantılarda alınan kararlar doğrultusunda incelenmiş ve değerlendirilmiştir. … Fon Kurulunun 05.04.2018 tarih …nolu kararında; müflis bankanın bankacılık faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihine kadar katılım (vadeli) hesaplarında bulunan tutarlara katılım bankacılığı prensipleri doğrultusunda kar payı işletildiği bu nedenle 22.07.2016’dan 16.11.2017 tarihine kadar olan süre için cari (vadesiz) ve katılım (vadeli) mevduata, döviz türleri de dikkate alınarak; TL cinsinden olan vadesiz hesaplara yasal faiz oranından, TL cinsinden vadeli hesaplara mevcut beş katılım bankasının bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek oranların ortalaması üzerinden, Yabancı para (YB) cinsinden vadeli/vadesiz hesaplara mevcut beş katılım bankasının bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek oranların ortalaması üzerinden, Altın cinsinden vadeli/vadesiz hesaplara mevcut beş katılım bankasının mevduata uyguladığı en yüksek oranların ortalaması üzerinden, Faiz hesaplanması ve iflas tarihi itibariyle geçerli olan T.C. Merkez Bankası A.Ş.’nin belirlemiş olduğu döviz alış kuru üzerinden; altın cinsinden (altın veya altına endeksli) mevduat alacağı bulunan müşterilerin hesaplarının iflas tarihi itibariyle … A.Ş. Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda oluşan referans fiyatları kullanılarak söz konusu mevduat Türk Lirasına çevrilerek iflas masasına alacak kaydedilmesi, TL para cinsinden mevduat haricinde alacağı bulunan müşterilerin alacaklarına 22.07.2016 tarihinden iflas tarihine kadar olan süre için yasal faiz oranından faiz işletilerek alacağın ana parasının belirlenmesi,..ne karar verilmiştir. Alacak kayıtları ,Fon Kurul kararında belirtilen ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek ve hesaplanarak sıra cetvelleri düzenlenmiştir. Davacı alacaklı,5194 nolu alacak kaydını yaptırırken, miktar ve hesap numarasını belirtmediği gibi alacağı kanıtlar belge sunmamış , İİK.223/3.maddesi uyarınca masraf avansı da yatırmamıştır. İflas idaresi, davacı alacaklının … nolu kayıtta yer alan talebini“….alacak kaydı ile ilgili ibraz edilen belgelerden alacak talebi tutarı tespit edilemediğinden, alacak talebinin reddine’ karar vermiştir. Alacaklı kayıt dilekçesinde, İİK.196.maddesi uyarınca iflasın açılması ile birlikte işleyecek faizlerin hesaplanmasını talep etmiştir. Tasfiyede henüz ana para ödemeleri tamamlanmadığından raporumuzda İİK.196.maddesi kapsamında faiz hesaplaması yapılmamış, talebe bağlılık ilkesi de gözetilerek yalnızca davacı alacaklıya ait müflis banka kayıtlarında yer alan hesap bakiyeleri üzerinden alacak miktarının tespiti yapılmıştır. 3041’den 6082’ye kadar 6082 dahil alacak kayıtlarına ilişkin ek sıra cetveli 8.11.2020 tarihli Takvim gazetesinde , 13.11.2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiştir. Banka Kayıtlarının İncelenmesi :Davacı …’ın, Davalı Müflis … Bankası AŞ. nin … numaralı müşterisi olduğu, bu hesaba bağlı 1254450-1 TL, …-2 USD, …-3 EURO ve …-4 TL olmak üzere 4 farklı ek hesabının bulunduğu, … nolu hesapların 04.07.2007 tarihinde, 4 ek nolu hesabın 07.07.2007 tarihinde açıldığı, … Ek nolu hesabın POS hesabı olduğu, hareketli ve aktif bir hesap olduğu, POS satışından gelen tutarların muhtelif tarihlerde nakit olarak çekilmiş olduğu, En son hareket tarihi olan 10.08.2016 tarihinde hesaba pos satışından gelen tutarla birlikte hesap bakiyesinin 6.447,30.-TL olduğu,
… nolu hesabın en son 16.07.2016 tarihinde hareket gördüğü ve bakiyenin 1.432,89.-TL olduğu görülmüştür.
Bu durumda, davacının iflas tarihi itibariyle hesap bakiyesinin …nolu TL hesapta 6.447,30.-TL … nolu TL hesapta 1.432,89.-TL olmak üzere toplam Toplam 7.880,19.-TL olduğu tespit edilmiştir. İflasta, alacaklıların sıralarının belirlendiği İİK.206/f.3.maddesi gereğince, ‘ özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar’ sıra cetvelinde 3. Sıraya alınmalıdır. Mevduatın ve katılım fonunun sigortalanması: 5411 sayılı Kanunu Madde 63 – Kredi kuruluşları nezdlerindeki tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonları, … tarafından sigorta edilir. Kredi kuruluşları, nezdlerindeki tasarruf mevduatı ve gerçek kişilere ait katılım fonlarını, sigortaya tâbi kısım üzerinden sigorta ettirmek ve bunun üzerinden prim ödemek zorundadır. Sigortaya tâbi olacak … ve gerçek kişilere ait katılım fonlarının kapsamı ve tutarı, Merkez Bankası, Kurul ve Hazine Müsteşarlığının olumlu görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu tarafından belirlenir. Risk esaslı sigorta priminin oranı, yıllık bazda sigortaya tâbi … binde yirmisini aşamaz. Risk esaslı sigorta priminin tarifesi, tahsil zamanı, şekli ve diğer hususlar Kurulun görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu tarafından belirlenir. Kredi kuruluşlarının iflası hâlinde mevduat ve katılım fonu sahipleri, Fonun imtiyazlı alacaklarından ve Devlet ile sosyal güvenlik kuruluşlarının 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere sigortaya tâbi olmayan kısım için 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 206 ncı maddesindeki üçüncü sıra anlamında imtiyazlı alacaklıdırlar. Sigorta kapsamı dışında kalan mevduat ve katılım fonları içinse 5411 sayılı yasanın 64.maddesinde düzenleme yapılmıştır. İlgili hüküm aşağıdaki gibidir: Madde 64 Aşağıda sayılan tasarruf mevduatı ve katılım fonu hesapları sigortaya tâbi değildir: a) İlgili kredi kuruluşunun hâkim ortakları ile bunların ana, baba, eş ve velâyet altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonu ile diğer hesaplar. b) İlgili kredi kuruluşunun yönetim veya müdürler kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür ve yardımcıları ile bunların ana, baba, eş ve velâyet altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonu ile diğer hesaplar. c) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282 nci maddesindeki suçtan kaynaklanan malvarlığı değerleri kapsamına giren mevduat ve katılım fonu ile diğer hesaplar. d) Kurul tarafından belirlenen diğer mevduat, katılım fonu ve hesaplar. … sigortası, mevduat ve katılım fonu toplamaya yetkili mevduat ve katılım bankalarının (kredi kuruluşlarının) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından faaliyet izinlerinin kaldırılması durumunda, … hak sahiplerinin maruz kalacağı kayıpların devlet veya bu amaçla kurulmuş bir kurum tarafından kısmen ya da tamamen ödenmesinin garanti edilmesidir. Türkiye’de mevduatın ve katılım fonlarının sigortalanması yetki ve görevi kamu tüzel kişiliğini haiz …’na (… / Fon) aittir. Buna göre; Türkiye’de faaliyet gösteren bir kredi kuruluşunun yurt içi şubelerinde gerçek kişiler adına açılmış olan ve münhasıran çek keşide edilmesi dışında ticari işlemlere konu olmayan Türk Lirası, döviz ve kıymetli maden cinsinden; … hesaplarının anaparaları ile bu hesaplara ilişkin faiz reeskontları toplamının, Katılma hesapları birim hesap değerleri ve özel cari hesapların, 150 bin TL’ye (yüzelli bin TL) kadar olan kısmı sigorta kapsamındadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu gereğince mevduatın iflas idaresince İİK.206.maddesi 3.fıkrası uyarınca iflasta üçüncü sıraya alınması gerekmektedir. Gerçek veya tüzel kişiler adına açılan ticari işlemlere konu olan hesaplar sigorta kapsamında olmadığından 4.sırada değerlendirilmesi gerekmektedir. Dolayısı ile ; … kayıt numarasında yer alan davacı alacaklının … nolu ‘POS’ hesabında bulunan 6.447,30-TL. alacağının mevduat niteliği olmadığından sıra cetvelinde 4.sıraya kayıt ve kabulünün gerekeceği; … nolu hesabında bulunan 1.432,89-TL.alacağının ise mevduat niteliğinde olması nedeniyle 3/3.sırada kayıt ve kabulünün gerekeceği , İflas idaresinin ret kararının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. SONUÇ : Nihai takdiri tamamen Yüce Mahkemeye ait olmak üzere; Dava dosyasında sunulu banka kayıtlarının incelenmesi neticesinde; iflas tarihi itibariyle iki farklı hesapta bulunan bakiye alacakları toplamının 7.880,19-TL. olduğu; bunlardan … nolu ‘POS ‘ hesabında bulunan 6.447,30.-TL ‘nin mevduat kapsamı dışında olduğundan sıra cetvelinde 4.sıraya kayıt ve kabulünün gerekeceği; … nolu cari hesapta bulunan 1.432,89.-TL ‘nin sıra cetvelinde 3/3.sıraya kayıt ve kabulünün gerekeceği” kanaatine varılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, düzenlenen ek sıra cetveli, tebligat belgesi ve ek sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir.
İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Çünkü 235. maddede açıkça 223. maddesi saklı tutulmuştur. İİK 223/3. fıkra son cümleye göre, bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında İflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren başlar. İİK 223/3. fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklı için, sıra cetveline itiraz davası açma süresi yukarıda belirtildiği üzere sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2021/921 Esas, 2021/1043 Karar sayılı ilamı)
Somut davada, … 1. İflas Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu 13/10/2021 tarihli cevabı yazıda, davacı … sıra cetveline kayıt başvurusu hakkında verilecek kararın kendisine tebliği için … İcra Dairesi aracılığıyla 23.01.2019 tarihinde 28,00-TL posta pulu göndermiş tebligat posta yoluyla aynı konutta bulunan yakınına 14/12/2020 tarihinde gönderildiği; alacaklı tarafından masraf yatırıldığı, davanın, 28/12/2020 tarihinde yani yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Bu haliyle 25/11/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda “Davacı alacaklı, 5194 nolu alacak kaydını yaptırırken, miktar ve hesap numarasını belirtmediği gibi alacağı kanıtlar belge sunmamış , İİK.223/3.maddesi uyarınca masraf avansı da yatırmamıştır.” şeklinde yapılan tespite itibar edilmesi mümkün değildir.
… 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 tarihinde … Esas ve … Karar sayısı ile iflasına karar verilmiştir. Mahkemeniz dosyasında davacı olan …’ın alacak kayıt numarası … olup, alacaklıya tebligat 14/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Müflis hakkında verilen iflas kararı 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiştir. İkinci alacaklılar toplantısı yapılmayacağı anlaşılmıştır.
Alacaklının 23.01.2019 tarihli kayıt dilekçesinde, İİK.196.maddesi uyarınca iflasın açılması ile birlikte işleyecek faizlerin hesaplanmasını talep ettiği, iflas idaresinin, davacı alacaklının 5194 nolu kayıtta yer alan talebini “….alacak kaydı ile ilgili ibraz edilen belgelerden alacak talebi tutarı tespit edilemediğinden, alacak talebinin reddine’ şekliyle reddettiği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle davacı tarafından yapılan alacak kayıt başvurusunun niteliği de dikkate alınarak, iflas idaresi tarafından verilen red kararının hukuka uygunluğunun ve davacının bu aşamada kayıt kabul davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının tahlili gereklidir.
Sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasının amacı alacağın tahsili değil, o iflas tasfiyesinden karşılanmasını sağlamak amacıyla sıra cetveline yazılmasıdır. Bu nedenledir ki, kayıt kabul davaları (ilandan veya tebliğden itibaren) on beş günlük hak düşürücü süreye tâbidir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2021/1098 Esas, 2021/1221 Karar sayılı ilamı)
Yasal süresi içinde kayıt kabul davası açılmaması halinde alacak ortadan kalkmamakla birlikte, artık o iflas tasfiyesinden pay alamayacağı anlamına gelir. Kayıt kabul istemi reddedilen alacaklı, iflasın kaldırılması halinde alacağını dava konusu edebilir.
Öte yandan ilke olarak iflas masasına alacak kaydı, iflas ilanının yapılmasından itibaren bir aylık sürede yaptırılmalıdır (İİK m.219/II-2). Ancak alacağın (iflasın kapatılmasına kadar) gecikmeli olarak kaydı da mümkündür (İİK m.236).
İflas masasına kayıt kabul davasında, masa tarafından kayıt talebi reddedilen alacaklar hakkında masaya kaydının gerekip gerekmediği hakkında bir yargılamaya yürütülmektedir. Davacının masaya yaptığı başvuruda miktar olarak belirli herhangi bir alacak kalemi olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı yanca iflas idaresine yapılan başvuru sırasında herhangi bir alacak tutarı ve alacak sebebi gösterilmemiştir. Davacı masaya kayıt başvurusunda; “bankadan alacağının iflas masasına kaydına ve İİK m.196 maddesi gereğince iflasın açılmasıyla birlikte faizlerin de hesaplanmasını” talep etmiş olup; iflas idaresi de ibraz edilen belgelerden alacak tutarı tespit edilmediğinden alacağın kaydı talebini reddetmiştir. Böyle bir durumda iflas idaresinin alacağı masaya kaydetmemekte bir kusurunun bulunduğu söylenemez. Eğer masaya yapılan başvuruda miktar olarak masaya kaydı talep edilen alacak tutarının belirlenerek yapılması halinde, iflas idaresinde kayıt başvurusunun denetimi yapılabilecektir.
Bu kapsamda 2004 sayılı İİK. 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlamaya uğrar; müflis artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar ve haklar topluluğunu, iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun`un 226. maddesi gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, 2004 sayılı İİK. 219. maddesi gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekir. Bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamaz. İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesi, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK.nun 235/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerekmektedir.
Yine 2004 sayılı İİK. “Adi tasfiye ve iflasın açılmasının ilanı” başlıklı 219.maddesinde “Tasfiye adi şekilde yapılacak ise, iflas dairesi 208 inci maddeye göre vereceği karar tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde keyfiyeti 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder. Bu maddedeki sürelerin hesabında son ilan tarihi esas alınır.
İlanda:
1 – Müflisin hüviyeti, yerleşim yeri ve iflasın açıldığı tarih;
2 – Alacaklılara ve istihkak iddiasında bulunanlara alacaklarını ve istihkaklarını ilandan bir ay içinde kaydettirmeleri ve delillerinin (senetler ve defterler hulasaları v.s.) asıl veya musaddak suretlerini tevdi eylemeleri, (pek uzak yerlerde veya yabancı memleketlerde ikamet eden alacaklılar için müddet uzatılabilir.)
3 – Hilafına haraket cezai mes’uliyeti müstelzim olmak üzere müflisin borçlularının aynı müddet içinde kendilerini ve borçlarını bildirmeleri;
4 – Müflisin mallarını her ne sıfatla olursa olsun ellerinde bulunduranların o mallar üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartiyle bunları aynı müddet içinde daire emrine tevdi etmeleri ve etmezlerse makbul mazeretleri bulunmadıkça cezai mes’uliyete uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları;
5 – İlandan nihayet on gün içinde toplanmak üzere alacaklıların ilk içtimaa gelmeleri ve müflis ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin toplanmada bulunmağa hakları olduğu yazılır.” hükmüyle alacağın dayandığı delillerinde iflas masasına kayıt başvurusu esnasında alacaklı olduğunu iddia eden tarafça masaya bildirmesi gerekliliği düzenlenmiştir.
2004 sayılı İİK’nın “Geç kalan müracaatlar” başlıklı 236. maddesinde; “Vaktinde deftere kaydettirilmiyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur.
Geç kalmadan ileri gelen masraflar alacaklıya aittir. Alacaklı bu masrafları peşin vermeğe cebrolunabilir.
Müracaattan evvel kararlaştırılmış paylaşmıya alacaklının iştirak hakkı yoktur.
İflas idaresi alacağı kabul ederse alacaklılar sıra cetvelini düzeltir ve bunu ilan ile alacaklılara bildirir.
235 inci madde hükmü burada da caridir.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu bu düzenleme iflas alacaklılarına, alacaklarını İİK’nın 219/2-(2) maddesinde yer alan (1) aylık süre içerisinde bildirmeyen alacaklılara iflas kapanıncaya kadar alacağının kayıt kabul istemine yönelik düzenlenmiş olup, iflas idaresi tarafından bu madde kapsamındaki alacağın tamamen reddine karar verilmesi halinde, düzeltilmiş sıra cetveli bulunmadığından, iflas idaresince İİK’nın 234/2 maddesi gereği ret kararının tebliği sonrası İİK’nın 236/5 ve 235/2-(c:1) maddeleri uyarınca 15 günlük süre içerisinde iflas masasına karşı kayıt kabul davasının açılması gerekmektedir.
İİK m.236 kapsamında geç kalan müracaatlara ilişkin iflas masasına başvuru imkanı, usulüne uygun olmayan ve masa tarafından kabul edilmesi başvurunun niteliğine göre ilk aşamada mümkün olmayan alacaklar yönünden de geçerli olduğu açıktır.
Davacı dava dilekçesinde, Müflis … Bankası A.Ş’ den toplam 7.880,19-TL alacağı olduğunu açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakkının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, müvekkilin iflas tarihine kadar 7.880,19-TL asıl alacağı ile ferilerin sıra cetveline kaydını, talep ederek alacak miktarını dava dilekçesinde belirlemiş; ancak iflas masasına belirlediği bedel yönünden ayrıca başvuruda bulunduğuna ilişkin bir delili dosya kapsamına sunmamış; huzurdaki davasını 23.01.2019 tarihli kayıt dilekçesine istinaden açmıştır.
İflas masasına başvuru esnasında masaya kaydı talep edilen alacağın niteliğinin ve miktarının belirtmediği hallerde, iflas idaresine yapılan başvuruların geçerliliğinin kabulü halinde iflas masasına kaydı hiç talep edilmemiş ve iflas idaresi tarafından denetimi yapılmamış bir çok alacak kaleminin kayıt kabul davalarında dava konusu edilmesi mümkün hale gelecektir ki, bu durum iflas idaresinin İİK m.230’daki ” İdare, alacak ve istihkak iddialarının kaydı için tayin olunan müddet bittikten sonra iddiaları tahkik ve tetkik eder. Müflisi bulundurmak mümkünse her iddia hakkında ne diyeceğini sorar ve icabına göre kabul veya ret kararı verir.” şeklinde düzenlenen kamusal görevinin fiilen sona ermesi sonucuna yol açacaktır.
İflas masasına başvuru esnasında alacağın ispatına yönelik tüm bilgi ve belgelerin delil olarak sunulması külfeti başvuran alacaklara yüklenemeyecekse de, alacağın miktarı ve miktarın belirlenebilir kılan bir belgenin başvuru içeriğinde olması gerekmekte olup, soyut alacak tabiri ile iflas idaresine başvuru yapılması mümkün olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Nitekim kayıt kabul davalarının belirsiz alacak davası olarak açılmalarının mümkün olmadığı ve ıslah yoluyla talep edilen bedellerin arttırılamayacağı dahi Yargıtay uygulaması ile sabittir. (Nitekim emsal Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/367 E., 2020/2358 Karar sayılı ilamı, Aynı yönde başka bir karar için bakınız. Yargıtay 23. H.D. 2017/733 E., 2020/2496 K.)
Yine iflas idaresi tarafından reddedilen bir alacak miktarı olmayan, başvurucunun tüm alacağının kaydedildiği başvurular hakkında da Yüksek mahkeme hukuki yarara yönelik değerlendirme yapmaktadır. Şirketin iflasından sonra dava konusu ettiği alacak hakkında müflis şirket idaresine alacak kayıt başvurusu yapmaksızın eldeki davayı açtığı, yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince doğrudan dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3283 Esas, 2019/1643 Karar) anlaşılmakla; davacının davasının HMK 114/1-h ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekliliğine dair içtihatlara da değinilmesi gerekir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2018/2153 Esas, 2019/1270 Karar sayılı ilamı)
Nihayeten yukarıda açıklanan gerekçeler ve kayıt kabul davasının niteliği, davacı tarafça, şirketin iflasından sonra müflis şirket iflas idaresine usulüne uygun kayıt başvurusu yapılmaksızın, alacağın masaya kaydına yönelik Ticaret Mahkemesinde kayıt kabul davası davası açılmasında bu aşamada hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla; davacının davasının HMK 114/1-h ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine, dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-h ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30- TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/02/2022

Katip

Hakim