Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2023/231 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/76
KARAR NO : 2023/231

DAVA : MENFİ TESPİT & İSTİRDAT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT & İSTİRDAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin yetkilisi olduğu … tarafından davalı … şirketinden kumaş alındığını, karşılığında toplam 6 adet senet verildiğini, müvekkilinin kefil olduğunu, senetlerden bir adedi ile ikicisinin bir kısmının ödendiğini, 25.02.2010 vadeli 14.883-USD bedelli, 13.03.2010 vadeli 10.418,00.-USD bedelli, 30.03.2010 vadeli 14.883,00.-USD bedelli,11.04.2010 vadeli 10.418,00.-USD bedelli, 26.04.2010 vadeli 14.883,00-USD bedelli senetlerin ödenmemesi nedeniyle … 11.İcra Müdürlüğünün …(Eski: …) sayılı dosyası üzerinden toplam 65.485,00-USD asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığını, alacaklı vekiline 28.03.2011 tarihinde 1.500,00-TL (968,68-USDı), 29.02.2012 tarihinde 6.000,00-TL (3.453,24-USD), 06.08.2012 tarihinde 2.005,00-TL (1.132,26-USD), 22.08.2012 tarihinde 11.080,00-TL (6.201,03-USD), 08.10.2012 tarihinde 4.020,00-TL (2.231,97-USD), 10.10.2012 tarihinde 2.005,00-TL (1.108,83-USD), 17.10.2012 tarihinde 2.505,00-TL (1.397,33-USD), 18.10.2012 tarihinde 2.505,00-TL (1398,43-USD), 14.11.2012 tarihinde 2.005,00-TL (1.117,86-USD), 03.10.2013 tarihinde 5.000,00-TL (2.501,38-USD), 04.10.2013 tarihinde 13.000,00-TL (6.511,72-USD), 08.10.2013 tarihinde 10.000,00-TL (5.301,45-USD), 10.10.2013 tarihinde 5.000,00-TL (2.528,45-USD), 04.11.2013 tarihinde 12.000,00-TL (5.947,07-USD), 15.11.2013 tarihinde 5.000,00-TL (2.454,11-USD), 19.11.2013 tarihinde 5.000,00-TL (2.479,05-USD), 03.12.2013 tarihinde 5.000,00-TL (2.455,92-USD), 19.12.2013 tarihinde 5.000,00-TL (2.426,24-USD) ödeme yapıldığını, haciz yapması sırasında müvekkilinin icra dairesine taahhüt vermiş olmakla borcun 110.000,00-TL tahsil edilmekle biteceğinin kararlaştırıldığını, 16.05.2014 tarihli mutabakat ile müvekkilin 10.000,00-TL lik eşit taksitler ile borcu toplam 11 taksit halinde ödemesinin kararlaştırıldığını, bakiye kalan alacaktan feragat edildiğini, taahhüt gereği olarak 16.05.2014 tarihinde 10.000,00-TL (4.766,22-USD), 20.05.2014 tarihinde 10.000,00-TL (4.749,50-USD), 14.07.2014 tarihinde 15.000,00-TL (7.083,16-USD) , 05.08.2014 tarihinde 10.000,00-TL (4.703,01-USD), 06.08.2014 tarihinde 10.000,00-TL (4.625,56-USD), 17.09.2014 tarihinde 10.000,00-TL (4.533,50-USD), 10.01.2015 tarihinde 10.000,00-TL (4.346,88-USD), 29.05.2015 tarihinde 15.000,00-TL (5.641,86-USD), 31.12.2016 tarihinde 25.000,00-TL (7.103,89-USD ) ödenmiş olmakla anlaşmanın dışında toplam 115.000,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin halen çalışmakta olduğu şirketten aldığı maaşa uygulanan haciz nedeniyle de dosyaya 26.08.2019 tarihinde 3.535,00-TL ödeme yapıldığını, toplam 69.462,47-USD borç nedeniyle 99.777,78-USD ödeme yapıldığını, fazla ödemelerin geri istendiğini ancak kabul edilmediğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, belirterek borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi ile ödenmek zorunda kalınan fazla bedelin ödeme zamanından itibaren işleyecek reoskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde dava değeri belirlenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davada taleplerin zamanaşımına uğradığını, 1 yıllık sürenin geçirildiğini, davacı tarafından 12.04.2011 tarihinde 1.500,00 TL (Kur 1.5111 – USD Karşılığı 992,65), 05.03.2012 tarihinde 6.000,00 TL (Kur 1.7635 – USD Karşılığı 3.402,32), 06.08.2012 tarihinde 2.001,00 TL (Kur 1.7708 – USD Karşılığı 1.130,00), 22.08.2012 tarihinde 11.080,00 TL (Kur 1.7868 – USD Karşılığı 6.201,03), 08.10.2012 tarihinde 4.016,00 TL (Kur 1.8011 – USD Karşılığı 2.229,75), 10.10.2012 tarihinde 2.001,00 TL (Kur 1.8082 – USD Karşılığı 1.106,63), 17.10.2012 tarihinde 2.501,00 TL (Kur 1.7927 – USD Karşılığı 1.395,10), 18.10.2012 tarihinde 2.531,00 TL (Kur 1.7913 – USD Karşılığı 1.412,94), -14.11.2012 tarihinde 2.001,00 TL (Kur 1.7936 – USD Karşılığı 1.115,63), 07.10.2013 tarihinde 18.000,00 TL (Kur 1.9961 – USD Karşılığı 9.017,58), 08.10.2013 tarihinde 10.000,50 TL (Kur 1.9875 – USD Karşılığı 5.031,70), 10.10.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 1.9775 – USD Karşılığı 2.528,70), 11.11.2013 tarihinde 12.000,00 TL (Kur 2.0358 – USD Karşılığı 5.894,49), 15.11.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0374 – USD Karşılığı 2.454,35), 19.11.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0169 – USD Karşılığı 2.479,30), 03.12.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0359 – USD Karşılığı 2.456,16), 19.12.2013 tarihinde 5.000,50 TL (Kur 2.0608 – USD Karşılığı 2.426,48) ödeme yapıldığını, 16.05.2014 tarihinde hem … 3.İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasından icra müdürlüğü önünde hem de haricen borç ödeme protokolü imzaladıklarını, bu protokol nedeni ile yapılan indirim sonucu davacının 110.000,00 TL’yi; 20.05.2014 tarihinde 10.000,00 TL, 01.07.2014 tarihinde 20.000,00 TL, 01.08.2014 tarihinde 10.000,00 TL, 01.09.2014 tarihinde 10.000,00 TL, 01.10.2014 tarihinde 10.000,00 TL, 01.11.2014 tarihinde 10.000,00 TL, 01.12.2014 tarihinde 10.000,00 TL, 01.01.2015 tarihinde 10.000,00 TL, 01.02.2015 tarihinde 10.000,00 TL, 01.03.2015 tarihinde 10.000,00 TL ödenmesini kararlaştırdıklarını, protokolünün imzalanmasından sonra davacı tarafından 23.05.2014 tarihinde 10.000,00 TL (Kur 2.0845 – USD Karşılığı 4.797,31), 14.07.2014 tarihinde 15.000,00 TL (Kur 2.1177 – USD Karşılığı 7.083,16), 15.07.2014 tarihinde 5.000,00 TL (Kur 2.12- USD Karşılığı 2.358,49), 06.08.2014 tarihinde 10.000,00 TL (Kur 2.1619 – USD Karşılığı 4.625,56), 17.09.2014 tarihinde 10.000,00 TL (Kur 2.2058 – USD Karşılığı 4.533,50), 29.05.2015 tarihinde 15.000,00 TL (Kur 2.6587 – USD Karşılığı 5.641,86) ödeme yapıldığını, maaş haczi nedeni ile 18.09.2019 tarihinde 2.898,59 TL ödeme geldiğini, davacının iddia ettiği gibi 115.000,00.-TL ödeme yapılmadığını, borcun henüz bitmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; icra takibine dayanak bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin, İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Menfi tespit davalarında zamanaşımı süresi öngörülmediğinden davalı vekilinin bu yöndeki itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalının … 11.İcra Müdürlüğünün …(Eski: …) sayılı dosyası ile 31/12/2010 tarihinde, davacı ile dava dışı …. Ltd. Şti. aleyhine, dava dilekçesinde yukarıda belirtilen senetlere dayanarak, 65.485,00.-USD asıl alacak, 3.781,01.-USD işlemiş faiz, 196,46.-USD Komisyon olmak üzere toplam 69.462,47.-USD üzerinden kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, davacının da 28/01/2020 tarihinde 216.160,00.-TLüzerinden huzurdaki Menfi Tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı ve icra takibine konu senetler tartışma konusu değildir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davalının icra takibine, davacının da davaya konu ettiği yukarıda bahsedilen senet borçlarının tamamen ödenip ödenmediği, davacı tarafından fazladan yapılmış bir ödeme miktarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Mahkememizce alınan 12/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
Bilirkişi tarafından davacının iddiası ve davalının savunmasında geçen ödeme bilgileri karşılaştırılmış, yine taraflarca kabul edilen 16.05.2014 tarihli 9 maddeden oluşan borç ödeme protokolüne göre yapılan ödemeler de dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır.
Protokolün 3.maddesine göre; Borçlu tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 30.05.2014 tarihine kadar 70.000-TL tutarındaki müşteri çekini alacaklıya teslim edecektir.Söz konusu çeklerin teslim edilmemesi halinde yapılan indirimden vazgeçilerek icra dosya borcunun tümünün tahsili için haciz vs.her türlü işlem yapılabilecektir.
Bu hükme göre, Davacı tarafınıdan sunulan (1) nolu belgeden; protokolün 3.maddesi uyarınca 23.000-EURO bedelli …’ye ait … Kruumuna ait lehdarları … Hukuk Bürosu olan 30.04.2015 tarihli bir adet teminat çeki alacaklı vekili …’a teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafın da buna zaten itirazı yoktur ve 28.02.2022 tarihli beyan dilekçesinde bu çekin teminat amaçlı verildiği, hiç bir icra takibine konu edilmediği, kasada bekletildiği, mahkeme isterse aslını ibraz edebilecekleri yönünde beyanda bulunmuştur. Bu nedenle ödeme olarak raporda dikkate alınmaması doğru olmuştur.
Davacı tarafından sunulan Ek.3’de yer alan 29.05.2015 tarihli dekonttan … tarafından Çek lehdarı … adına yapılan 15.000-TL miktarlı ödeme davalı alacaklı tarafından kabul edildiğinden ödeme olarak hesaplamada dikkate bilirkişi tarafından dikkate alınmıştır.
Buna göre yapılan hesaplama sonunda, takip alacağının fiili ödeme tarihlerindeki karşılığı bulunarak talep edilen faiz oranlarından faiz hesaplaması yapıldığı, kısmi ödemelerde ise ödeme miktarı üzerinden harç ve vekalet ücretleri hesaplandığı, ödeme tarihindeki kurdan USD’ye çevrildiği, kısmi ödemelerin TBK.100.maddesine göre takip ferilerinden mahsubu talebi de dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde dava tarihi itibariyle halen ödenmesi gereken 52.948,11-USD (118.053,58-TL) borç bulunduğu, istirdadı gereken miktar olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı vekilinin, takibin yabancı para değil TL takibi olduğu, buna rağmen yabancı para cinsinden USD takibi olarak hesaplama yapıldığı, TL takibi olarak hesaplama yapılarak ek-rapor alınması yönündeki talebi üzerine ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, alınan 09.01.2022 tarihli ek-bilirkişi raporuna göre ise TL üzerinden 35.047,16.-TL davacının borcunun bulunduğu yönünde görüş bilildirilmiştir.
Her ne kadar icra takibinin yabancı para üzerinden açılan bir takip olmadığı, TL cinsinden icra takibi olduğu yönünde bilirkişi kök raporuna itiraza ilişkin 03.05.2022 tarihli dilekçesinde beyanda bulunmuş, bu talep doğrultusunda ek-rapor alınmış ise de icra takibine konu senetlerin yabancı para alacağına ilişkin olduğu, icra takibinin de yabancı para üzerinden açıldığı açık, net, anlaşılır ve hiç bir tereddüte mahal olmayacak şekilde anlaşıldığından kök rapora itibar edilmiştir. Buna göre davacının dava tarihi itibariyle hâlen davalıya 52.948,11-USD borcu bulunmaktadır. Bu nedenle davasının reddine karar vermek gerekmektedir.
Son celse yapılan davalıya yemin teklif hazırlıklarına gelince; davacı vekilinin 28.06.2022 tarihli yemin metni hazırlaması için verilen süre nedeniyle sunduğu yemin teklifi dilekçesinde; Davalı tarafça “davada belge olmadığı iddia edilen ancak davalı vekili tarafından tahsil edildiği beyan edilen 35.000,00-tl nin halen alacağı olup, olmadığına dair yemin edermisiniz ” şeklinde yemin etmesine dair yemin teklif ediyoruz, denilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun “Yeminin Konusu” başlıklı 225. maddesinde; Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.
Dikkat edilirse yemin, kendisinden kaynaklanan vakılar ile ilgili olarak yemine çağrılabilir. Kendisinden sâdır olmayan hususlarda yemin teklif edilemez. Diğer bir anlatımla davalının vekilinin bir parayı alıp almadığı hususunda davalıya yemin teklif edilemez. Eğer paranın davalı tarafından alındığı iddia edilmiş olsa idi, paranın teslim edildiğine ilişkin vakıa davalıdan kaynaklanmış olacağından (davalıdan sâdır olacağından) yemin teklif edilmesi mümkündü. Ancak davacı vekilinin sunduğu yemin metni içeriği ve iddialarına göre davalı asile yemin teklif edilemez. Bu nedenle verilen ara karardan dönülerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.691,48-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.511,58‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 33.262,40-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davada haksız çıkan davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/03/2023

KATİP …

HAKİM …