Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/746 E. 2022/206 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/746 Esas
KARAR NO : 2022/206

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine … 24.İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu çek üzerindeki imzanın müvekkili şirketin yetkilisinin eli ürünü olmadığını, müvekkili şirket tarafından icra takibi konusu çekin cirolanmadığını, müvekkili şirketin çekte cirosu bulunan şirketlerle ticari ilişkisinin bulunmadığını belirterek, aleyhlerine başlatılan icra takibinin teminatsız olarak geçici durdurulmasına, aksi halde geçerli görülecek teminat karşılığında takibin geçici olarak durdurulmasına, müvekkilinin davalı tarafa borcunun olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu 28.02.2019 tarih ve 50.000,00-TL bedelli …bank Bankasına ait … numaralı bir adet çekin, …Şirketi tarafından… Şubelerine verildiğini, müvekkili tarafından … 24.İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasıdan 02.01.2020 tarihinde kambiyo takibine geçildiğini, söz konusu takip dosyasında ciranta … San. Dış Tic. Ltd. Sti.’ye 07.01.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, davacının, anılan takibe konu çekteki imzaya … 28.İcra Hukuk Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyasından imzaya itiraz ettiğini, sonrasında ise huzurdaki davayı mükkerer olarak açtığını, bu kapsamda derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davacı firma ile müvekkili bankanın dava konusu edilen çekler ile ilgili ticari bir ilişkisi bulunmadığını, taraflar arasındaki hukuki ilişkide herhangi bir taraf sıfatı olmayan müvekkili bankaya karşı açılmış iş bu davanın, öncelikle husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davacının davasını, çeki keşide eden … Şirketi ile müvekkiline çeki cira ile veren … Şirketi’ne yöneltmesi gerektiğini, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, müvekkili bankanın çekteki ciro silsilesini gözeterek çeki devraldığını, davacı tarafından sunulan deliller ile çekin kötü niyetli olarak iktisap edildiğinin de kanıtlanmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan söz konusu davanın müvekkili yönünden reddine, davacının %20 kötü niyet tazminatı ödemesine tüm yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK md 72/3’e göre takip sonrası menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesindeki tedbir talebi, Mahkememizin 11/11/2020 tarihli gerekçeli ara kararıyla “icra veznesindeki paraların alacaklıya verilmemesi” şeklinde ve %15 teminat karşılığı kabul edilmiş, ancak yasal sürede davacının teminatı yatırmaması ve kararın infazını talep etmemesi nedeniyle, HMK md 393 uyarınca tedbir kararı kendiliğinden hükümsüz kalmış durumdadır.
Yargılama sırasında davalı vekilince sunulan 09/03/2022 tarihli dilekçede de, davacı ile aralarında akdedilen protokol kapsamında davacının ödeme yapmakta olduğu belirtilerek, davacının davadan feragat etmesi halinde davacıdan vekalet ücreti-yargılama gideri talepleri bulunmadığı beyan edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 14/03/2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettikleri, davalıdan yargılama gideri vekalet ücreti talepleri olmadığı beyan edilerek feragat doğrultusunda karar verilmesi talep edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, incelenen vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu dikkate alınarak, basit yargılama usulüne tabi olan davada kesin hüküm oluşturan feragat nedeniyle dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilebileceği anlaşılmakla dosya duruşma sırasından çekilerek, aşağıdaki şekilde davanın feragat nedeniyle reddine, talep gibi, taraflar lehine-aleyhine yargılama gideri-vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Menfi tespit davası dava şartı arabuluculuğa tabi olmamasına rağmen dava öncesi davacı tarafça arabuluculuğa başvurulduğu görülmekle, yasanın zorunlu tutmadığı bir hususta Hazineden gider yapılmasına neden olan davacının bu gideri karşılamakla yükümlü olduğu gibi, HMK md 307 uyarınca davadan feragat edenin yargılama giderlerinden sorumlu olduğu anlaşılmakla, Hazineden ödenen dava şartı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Dosyanın duruşma sırasından çekilerek, davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Tarafların yaptığı yargılama giderlerinin gideri yapan taraf üzerinde bırakılmasına, talep gibi, tarafların lehine/aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcı 80,70-TL olup, peşin alınan 853,88-TL ve 225,00-TL tamamlama harcı toplamı 1.078,88-TL harçtan mahsubu ile bakiye 998,18-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/03/2022

Katip

Hakim