Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/739 E. 2021/647 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/739 Esas
KARAR NO : 2021/647

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı müflis banka … Şubesi’nde Dolar ve Türk Lirası hesabı açtığını, müvekkilinin bu dolar hesabına 30/09/2015 tarihinde 234.785,00 dolar, 08/04/2016 tarihinde 7.000,00 dolar olmak üzere toplam 241.785,00 dolar yatırdığını, Türk Lirası hesabına ise 30/09/2015 tarihinde 3.000,00 TL yatırdığını, iflasına karar verilen … Bankası A.Ş.’nin … 1.İflas Müdürlüğü’nde açılan … nolu iflas dosyasına … numarasıyla kaydı yapıldığını, iflas İdaresi tarafından verilen müvekkilinin sıra cetveli ilanı ve alacağına ilişkin 05/11/2020 tarihli kararın 03/12/2020 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, İflas İdaresi kararına göre; müvekkilinin alacağının yabancı para cinsinden olduğu, … Kurulunun birinci alacaklılar toplantısı yerine kaim olmak üzere verdiği yabancı para alacaklarının 22/07/2016 TCMB döviz alış kurundan TL’ye çevrilmesi yönündeki kararı doğrultusunda, faizi ile birlikte TL’ye çevrilen yabancı para alacağının kabulüne ve 665.228,43 TL’nin mevduat alacağı olması nedeni ile 3/3. sıraya kaydına karar verildiğini, bu karardaki alacak miktarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, müvekkilinin müflisten olan tüm alacaklarının masaya kabulüne, müvekkilinin müflis bankaya yatırdığı 3.000,00 TL ve 241.785,00 dolar alacak için karar tarihi itibariyle TCMB döviz alış kurundan TL’ye çevrilerek sıra cetveline kaydedilmesine, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine ve müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın işbu davayı hak düşürücü süre içerisinde açmamış ise davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, müflis bankanın 03.02.2015 tarihinden itibaren … (…) yönetiminde olduğunu, 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan BDDK’nın 22.07.2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, TMSF tarafından açılan ve … 1. ATM … E. sayılı dosyasıyla işlem gören iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca Banka’nın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin TMSF tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, iflas tasfiyesinin, … 1.İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, iflas kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 Tarih, 2018 / 1539 E., 2020/ 406 K. sayılı ilamı ile kesinleştiğini, müvekkili İflas İdaresince tanzim edilen sıra cetvelinin 13.11.2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davacının müflis bankadan 937.668,27 TL tutarında alacaklı olduğu gerekçesiyle … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına 3849 kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğunu, davacı tarafın alacak talebinin Türk Lirası ve döviz cinsinden olduğu anlaşılmakla banka kayıtlarında yapılmış olan inceleme sonucunda hesabında 194.473.82,00 USD bakiyesi olduğunun tespit edildiğini, döviz cinsi alacağın …’nin 10.05.2018 tarihli ve 2018/260 karar numaralı kararı doğrultusunda, bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek 665.228,43 TL olarak sıra cetveline kabul edildiğini, ayrıca kabul edilen bu tutarın (100.000,00 TL’ye kadar olan mevduat hesabı tutarları … sigorta kapsamında olduğundan) 97.000,00 TL’lik kısmı ile davacının talep etmiş olduğu 3.000,00 TL mevduat hesabı alacağının 05.12.2016 tarihinde… Bankasına sigorta kapsamında aktarıldığını, bu itibarla … Fon Kurulu kararı doğrultusunda hesaplanan tutar üzerinden alacak kaydının yapılmasına ilişkin İflas İdaresi kararında usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığını belirterek, davanın İİK 235.maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış ise öncelikle usulden reddine, dava süresi içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, düzenlenen ek sıra cetveli, tebligat belgesi ve ek sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir.
Müflis bankanın iflas tasfiyesinin … tarafından görevlendirilen iflas idaresi eliyle yürütülmesi nedeniyle, iflas idaresinin kararının idari işlem sayılıp sayılamayacağı, uyuşmazlığın adli yargının görevine girip girmediği yönünden yapılan hukuki değerlendirmede, mahkememizde daha önce açılmış başka emsal davalarda verilen yargı yolu yönünden usulden red kararları üzerine idari yargı mercilerince de adli yargının görevli olduğu görüşüyle başvurulan Uyuşmazlık Mahkemesince, uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğuna dair kararlar verilmiş olması nedeniyle, mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda …’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli … E. 2017/942 K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, iflas kararının 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiş olduğu; İflas Müdürlüğünden alınan cevabi yazıya göre, davacının … no.lu sıraya alınan dava konusu başvurusu hakkında verilen kısmen red (kararını da içeren ek sıra cetvelinin 08/11/2020 tarihli Takvim gazetesi ile 13/11/2020 tarihli TSG gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu, davacının kayıt başvurusunun kısmen reddine dair kararın davacıya (dosyaya son vekalet sunan-tebligatın kendisine yapılmasını isteyen vekiline) 03/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın/cevabın kendisine tebliği için masraf avansı yatırıp yatırmadığına dair bir tespitin dosyada yapılamadığı bildirilmiş ve anlaşılmıştır.
Dosyaya celbedilen 3849 no.lu sıraya alınmış dava konusu alacak kayıt başvurusu ile verilen kısmen red kararına ve davalı vekilince sunulan cevap dilekçesindeki açıklamaya göre, davacının (mevduat hesabına 241.785,00 USD ve 3.000,00 TL yatırdığından bahsedilerek) 937.668,27 TL alacak kaydını talep ettiği, talebin incelenmesi sonucu döviz cinsi olan mevduat hesabında 241.785,00 USD değil 194.473,82 USD mevduat bulunduğunun tespit edildiği, bu alacağının bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki USD alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek 665.228,43 TL olarak kaydının kabul edildiği, kabul edilen bu tutarın 97.000,00 TL’lik kısmı ile 3.000,00 TL mevduat hesabı alacağının (100.000,00 TL’ye kadar olan kısmın) … güvencesi-sigorta kapsamında olması nedeniyle (davacıya ödenmek üzere) … Bankasına aktarılmış olduğu, yani 3.000,00 TL mevduat hesabı alacağının da esasen kabul edilmiş durumda bulunduğu, dava konusu olan ve reddedilen tutarın ise sadece, döviz mevduat hesabında bulunan 194.473,82 USD’ye uygulanan kur tarihi-kur farkından kaynaklanan kısım ile davacının döviz mevduat hesabı bakiyesine göre değil yatırdığı döviz toplamı üzerinden talepte bulunması nedeniyle oluşan 47.311,18 USD’lik farktan kaynaklanan 269.439,84 TL’ye ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın ön inceleme celsesinin yapılacağı 17/05/2021 tarihinde davacı vekilince mazeret bildiriminde bulunulması nedeniyle ön inceleme yapılamamışsa da, oluşturulan ara kararla, kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırıp yatırmadığını açıklamak ve belgesini sunmak üzere davacı vekiline süre ve imkan tanınmışsa da herhangi bir makbuz ve beyan sunulmamış, iflas müdürlüğünce gönderilen tüm makbuzların incelenmesi sonucu, davacı tarafından kayıt başvurusu sırasında gerekli harçların yatırılmış olduğu, ancak masraf yatırıldığına dair bir makbuzun ise bulunmadığı görülmüş, ön inceleme celsesinde de davacı vekilince red kararının kendilerine tebliğ tarihine göre davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı beyan edilmiştir.
İİK md 235’e göre iflas sıra cetveline itiraz-kayıt kabul davasının 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması ve kamu düzeninden olan hak düşürücü sürenin yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Yerleşik hale gelmiş Yargıtay 23. HD (örn.2016/5445 E 2017/718 K) ve İstanbul BAM 17 ve 45 HD içtihatlarında da vurgulandığı üzere bu süre, İİK md 223 hükmü gereği başvurusu hakkında verilecek kararın kendisine tebliği için masraf avansı yatırılması durumunda kararın alacaklıya tebliği tarihinden, kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırılmamış olursa sıra cetvelinin ilan tarihinden başlar. Masraf avansı yatırmamış olan alacaklıya yapılan tebligat ancak bilgi verme mahiyetinde kabul edilebilir.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı tarafın 25/05/2018 tarihli (3849. sıraya alınan) ve ek sıra cetvelinde değerlendirilen alacak kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın kendisine tebliği için avans yatırdığının davacı vekilince ispatlanamadığı gibi iflas dosyasında da gider avansı makbuzuna rastlanmamış olduğu, bu nedenle somut uyuşmazlıkta hak düşürücü sürenin, red kararını içeren ek sıra cetvelinin son ilan tarihinden (13/11/2020 TSG ilanı) itibaren başlatılması gerektiği, TSG’de ilan tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonra davanın (hafta sonu nedeniyle en geç 30/11/2020 tarihinde açılması gerekmekteyken) 18/12/2020 tarihinde açılmış olduğu, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davaları yönünden özel dava şartı niteliği taşıdığı görülmekle, davanın hak düşürücü süre sona erdikten sonra açılması nedeniyle emsal Yargıtay ve BAM içtihatları doğrultusunda HMK md 114/2 ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan avansın karar tebliğ giderlerinden sonra kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/10/2021

Katip

Hakim