Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/737 E. 2022/641 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/737
KARAR NO : 2022/641

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen İTİRAZIN İPTALİ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka ile Davalı/Borçlu arasında akdedilen Temel Bankacılık Sözleşmesi gereği verilen kredi kartının kullandırıldığı, kredi borçlarının vadesinde ödenmediği, 03.10.2019 tarihli, … 1. Noterliğinin, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçluya, kredi kart hesabının kapatıldığı ve ilgili borcun ödenmesi konusunda ihtarda bulunulduğu, devamında, 19.12.2019 tarihinde, … 23. İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile borçlu … aleyhinde, ilamsız icra takibi başlatıldığını, 30.12.2019 tarihinde davalı borçlu … tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borcun tamamına, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek, davaya esas teşkil eden icra takibine yapılan itirazların iptaline, kötü niyetli borçlu aleyhine % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ticari kredi borcunun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davalarının 2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı, … 23. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile 19.12.2019 tarihinde, davalı aleyhine, genel kredi sözleşmesine dayanarak, 50.128,69.-TL asıl alacak, 1.807,42.-TL işlemiş faiz, 2.661,67.-TL işlemiş temerrüt faizi, 128,82.-TL vergiler, 151,27.-TL masraf olmak üzere toplam 54.877,87.-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlattıktan sonra (Örnek No:7) ödeme emrinin borçlu/davalıya 24/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30/12/2019 tarihinde hiçbir borcu olmadığını, borcun tamamına ve faize itiraz ettiğini belirterek takibi durdurduğu, itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair belgeye rastlanmadığı, davacının da 18/12/2020 tarihinde 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içinde 50.128,69.-TL asıl alacak üzerinden huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekili 25/06/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında davayı sehven asıl alacak üzerinden açtıklarını, icra takibindeki toplam tutar (54.877,87.-TL) dikkate alınarak harcı tamamlayacaklarını söylemiş, eksik harç 25/06/2021 tarihinde yatırılmıştır. Davaya bu değer üzerinden devam edilmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir. Bu nedenle davacının ileri sürdüğü bütün vakıaları inkâr etmiş sayılsa da icra takibine yapılan itirazda sadece borcun inkarı ile yetinildiği, ticari ilişkinin, sözleşmenin ve sözleşmedeki imzaların açıkça reddedilmediği göz önüne alındığında taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığının tartışma konusu olmadığı kabul edilmiştir.
Çözümlenmesi gereken sorun, davacı bankanın alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK.nun “Delil Sözleşmesi” başlıklı 193.maddesi gereğince, taraflar yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi; belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatını kabul edebilirler. Taraflardan birinin ispat hakkının kullanımını imkânsız kılan veya fevkalade güçleştiren delil sözleşmeleri geçersizdir. Taraflar arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmesi”nin “Delil” başlıklı 54. maddesi gereğince çıkabilecek her türlü uyuşmazlıkta bankanın defter ve bilgisayar kayıtlarının geçerli delil olarak kabul edileceği konusunda anlaşmışlardır. Bu nedenle banka kayıtları esas alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Taraflar arasında 05.01.2004 tarihli Ticari Kredi Kartı Başvuru Formu ve 23.05.2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme kapsamında kullandırılan ticari kredi kartının 09.09.2019 son hesap kesim tarihli ekstreye göre, toplam alacak tutarının, vadesi gelmemiş ileri vadeli borç toplamı ile birlikte 52.827,18.- TL olduğu tespit edilmiş olup, bu tarihe kadar hesaba tahakkuk ettirilmiş bulunan faizler ve ücretler toplamının ise raporda işaret edildiği üzere 1.416,06.-TL olarak hesaplanmıştır. Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanamayacağından faiz hesabına esas asıl alacak tutarı 52.827,18.-TL – 1.416,06.- TL = 51.411,12.-TL olarak hesaplanmış, mahkememizce de bu tespit doğru bulunmuştur.
Borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından … 1.Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek kredi kart hesabının kapatıldığı ve 03.10.2019 itibariyle toplam 52.218,05.-TL borcun ödenmesi için 1 günlük süre verildiği, ihtarnamenin muhatabın kendisine 23.10.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, dosyada bulunan tebliğ belgesinden anlaşılmaktadır. Buna göre ihtarname ile verilen 1 günlük sürenin 24.10.2019 tarihinde dolduğu, davalı borçlunun da 25.10.2019 itibariyle temerrüt halinde olduğu kabul edilmiştir.
Kredi kartları ile ilgili 5464 sayılı yasanın 26/3. maddesi ile kurumsal kredi kartlarını düzenleyen 43. Maddesi gereğince 02.08.2013 tarihinden itibaren tacirlere verilen kredi kartlarında da bireysel kartlarda olduğu gibi TCMB tarafından yayımlanan faiz oranlarının uygulanması gerekmektedir. Yine TCMB tarafından yayımlanan 25.05.2013 tarih ve 2013-35 sayılı duyuru ile 2006/1 sayılı tebliğde değişiklik yapılarak kredili mevduat faiz oranlarının da 27.05.2013 tarihinden itibaren kredi kartı faiz oranlarını geçemeyeceği bildirilmiştir. Bilirkişinin de bu yasal düzenlemelere istinaden hesap yaptığı anlaşılmaktadır. Bu hesaba göre davacı bankanın alacak miktarı; Asıl Alacak 51.411,12.-TL, Kat tarihine kadar işlemiş akdi faiz 2.170,09.-TL, Vergiler Toplamı 37,70.-TL olmak üzere toplam 54.731,92.-TL olarak hesaplanmıştır.
Böylece taleple bağlı kalınarak 50.128,69.-TL asıl alacak, 1.807,42.-TL işlemiş faiz, 2.515,72.-TL işlemiş temerrüt faizi, 128,82.-TL vergiler, 151,27.-TL masraf olmak üzere toplam 54.731,92.-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne, likit (belirlenebilir) olduğu anlaşılan kredi sözleşmesine dayalı toplam alacak üzerinden davalının haksız itirazı nedeniyle takdiren % 20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının … 23. İcra Müdürlügünün … sayılı dosyası ile davalı/borçlu aleyhine başlattığı icra takibine İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE,
Takibin 50.128,69-TL asıl alacak, 1.807,42-TL işlemiş faiz, 2.515,72-TL işlemiş temerrüt faizi, 128,82-TL vergiler, 151,27-TL masraf olmak üzere toplam 54.731,92-TL üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %24 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi UYGULANMASINA,
İcra takibine yapılan itiraz haksız olduğundan ve likit (belirlenebilir) hüküm altına alınan alacak (54.731,92.-TL) üzerinden % 20 hesabıyla 10.946,38-TL İcra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 3.738,74-TL olup, peşin alınan 581,69-TL harç ile 81,10-TL tamamlama harcından oluşan 662,79-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.075,95-TL karar ve ilâm harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 109,50-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL toplamı 909,50-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 907,08-TL yargılama gideri ile ilk dava açma gideri (başvuru harcı, peşin harç ve tamamlama harcı toplamı) 717,19-TL’nin toplamı 1.624,27-TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, BAKİYESİNİN DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (kabul olan dava değeri üzerinden) 9.200,00-TL maktu vekâlet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan (reddolan dava değeri üzerinden) 145,95-TL vekâlet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
7-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul/red oranına göre 1.316,49-TL’sinin davada haksız çıkan davalıdan, 3,51-TL’sinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/10/2022

KATİP –

HAKİM –