Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/734 E. 2021/891 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/734 Esas
KARAR NO : 2021/891

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müflis bankaya 25/07/2013 tarihinde yatırdığı 61.500,00 Euro yatırdığını, … kararıyla faaliyet izni kaldırılarak …’ye devredilen bankadaki mezkûr mevduatının 100.000,00-TL’lik kısmın …Bankası A.Ş. tarafından 14/07/2017 tarihinde müvekkiline ödendiğini, bilahare … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.11.2017 tarih ve … E. … K. sayılı kararı ile 16.11.2017 günü itibariyle adı geçen bankanın iflasına karar verildiğini, çağrı üzerine müvekkilinin … 1. İflas Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasına 12/04/2019 tarihli dilekçe ile 33.800,00 Euro alacak talebiyle masaya kayıt için müracaatta bulunduğunu, müvekkilinin alacağının kayıt no: 4176 olarak kaydedildiğini, iflas idaresinin tarihsiz kararıyla, müvekkilinin alacak talebini 293.582,48 TL olarak esas almak suretiyle, bunun 164.167,31 TL’lik kısmının reddine, 129.415,17 TL’sinin ise kabulü ile masada 3/3. sıra kaydına alınmasına karar verildiğini, müvekkilinin 1992 yılından bu yana Almanya’da ikamet etmekte olup alacak kayıt başvurusunda da mezkûr … adresinin bildirildiğini, buna karşın … 1. İflas Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasındaki 05/11/2020 tarihli ilan ve ekinin … ‘nda 18/11/2020 tarihinde müvekkiline tebliğ edilmiş olarak göründüğünü, söz konusu tebligatın usule aykırı olup sürelerin bu tarihten başlatılmaması gerektiğini, davacıya Almanya’da tebligat yapılmamış olup uzun bir süre haber alamayan ve koronavirüs pandemisinin etkisiyle Türkiye’ye de sık gelip gidemeyen müvekkilinin 15/12/2020 tarihinde Türkiye’ye geldiğinde durumu öğrendiğini, müvekkiline usule uygun tebligat yapılmadığını, davacının bu durumu öğrenir öğrenmez yasal süreci başlatmak için harekete geçtiğini, kaldı ki bir an için tebligatı Almanya’dayken öğrenmiş olduğunu varsaysak dahi, pandemi sürecinin getirdiği kısıtlar ve kurumlardaki yoğunluk sebebiyle …’da Türk Konsolosluğundan seri bir şekilde vekaletname çıkarılmasının mümkün olmadığını, zira Konsolosluğun en erken bir iki ay sonraya randevu verdiğini, izah edilen bu sebeplerle, evvela tebligatın usulsüz olması sebebiyle müvekkilinin iflas idaresine yapmış olduğu başvurunun süresinde olduğunun kabulüne, Mahkeme aksi kanaatte ise müvekkilinin engelinin kalkar kalkmaz başvuruda bulunduğu gözetilerek eski hale getirme talebi ve gecikmiş itiraz kurumları çerçevesinde değerlendirilerek başvurularının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı iflas idaresinin, davaya ve itiraza konu olan kararında; alacak talebinin reddolunan kısmının hangi gerekçeyle reddedildiğinin belirtilmediğini, müvekkilinin müflis bankaya yatırdığı miktarın, daha sonra …A.Ş. aracılığıyla kendisine ödenen bedel tartışmasız olup evvela müvekkilin alacak talebinin 293.582,48 TL olduğu yönündeki tespitin somut dayanağının ne olduğunun anlaşılmamakta olduğunu, üstelik hangi gerekçeyle sadece 129.415,17 TL’nin kabul edilip dava konusu bedelin reddedildiğinin tamamen belirsiz ve anlaşılmaz olduğunu belirterek, tüm bu nedenlerle, müvekkilinin davalı iflas idaresince reddedilen 164.167,31 TL alacağının kabulü ile iflas masasının bu alacağı ödemeye mahkum edilmesine, sıra cetvelinin buna göre düzenlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle usule ilişkin olarak davacı tarafça alacak kayıt başvuru dilekçesinde belirtilmiş olan adrese gönderilen tebligata ilişkin tebliğ işleminin geçerli olduğu ve davanın 18.11.2020 tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılmadığı, söz konusu tebliğ işleminin geçersiz olduğunu kabul etmemekle birlikte, tebliğ işlemi geçersiz olsa bile davacının cetvelin ilanından itibaren on beş günlük hak düşürücü süre içinde iş bu davayı açması gerekmekte olup, hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, …’nın 29.05.2015 tarih ve 6318 sayılı Kararı ile …Bankası A.Ş.’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 71. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi hükmü gereğince …’ye devredilmesine karar verildiğini, 22.07.2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile …’nin talebi üzerine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verilerek … tarafından açılan ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasıyla işlem gören iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca Banka’nın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin … tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, müflis bankanın iflas yoluyla tasfiyesi işlemlerinin … 1 İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, iflas kararının Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1539 E., 2020/406 K. Sayılı ve 27.01.2020 tarihli kararı ile kesinleştiğini, Müflis Bankanın iflas tasfiyesi, … 1. İflas Müdürlüğünün …iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan ve 3 kişiden oluşan iflas idare heyeti tarafından yürütülmekte olduğunu, müvekkili İflas İdaresince tanzim edilen sıra cetvelinin 13.11.2020 tarihinde ilan edildiğini, davacı tarafın alacak kayıt başvuru dilekçesinde 180.000,00 TL ve 33.700 EURO (Müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihindeki TCMB Euro döviz alış kuru olan 3.3704 TL baz alınarak hesaplanan 113.582,48 TL) olmak üzere toplam 293.582,48 TL alacak talep etmiş olduğu, davacının da dava dilekçesinde belirtmiş olduğu üzere söz konusu alacağın 100.000,00 TL’lik kısmının … Bankası A.Ş. tarafından 14.07.2017 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, kalan bakiye 33.800,19 EURO alacağın ise müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihindeki TCMB EURO döviz alış kuru olan 3.3704 TL baz alınarak hesaplanan 113.920,16 TL ile iflas tarihine kadar 15.495,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 129.415,17 TL olarak tespit edilerek mevduat alacağı olması sebebi ile 3/3. sıraya kaydına, talep edilen 164.167,31 TL’lik kısmın ise reddine karar verildiğini, davacı tarafın talebine konu alacak EURO alacağı olup, söz konusu yabancı para hesaplamasında … Fon Kurulunun 10.05.2018 tarih ve 2018/260 Sayılı kararı gereğince hesaplamada 22.07.2016 tarihli T.C Merkez Bankası döviz alış kuru dikkate alındığını, açıklanan nedenlerle İflas İdaresince kabul edilen alacak tutarını aşan davacı talebinin reddi gerektiğini belirterek, İİK 235. ve 223. maddesi gereğince hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olan davanın öncelikle usulden reddine, olmadığı takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, düzenlenen ek sıra cetveli, tebligat belgesi ve ek sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir.
Müflis bankanın iflas tasfiyesinin … tarafından görevlendirilen iflas idaresi eliyle yürütülmesi nedeniyle, iflas idaresinin kararının idari işlem sayılıp sayılamayacağı, uyuşmazlığın adli yargının görevine girip girmediği yönünden yapılan hukuki değerlendirmede, mahkememizde daha önce açılmış başka emsal davalarda verilen yargı yolu yönünden usulden red kararları üzerine idari yargı mercilerince de adli yargının görevli olduğu görüşüyle başvurulan Uyuşmazlık Mahkemesince, uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğuna dair kararlar verilmiş olması nedeniyle, mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda …’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli … E. … K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca …Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, iflas kararının 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiş olduğu; İflas Müdürlüğünden alınan cevabi yazıya göre, davacının 4176 no.lu sıraya alınan dava konusu başvurusu hakkında verilen kısmen red kararını da içeren ek sıra cetvelinin 08/11/2020 tarihli Takvim gazetesi ile 13/11/2020 tarihli TSG gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu, davacının kayıt başvurusunun kısmen reddine dair kararın davacıya 18/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın/cevabın kendisine tebliği için masraf avansı yatırmadığının tespit edildiği bildirilmiş ve anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, iflas idaresinin kısmen red kararının tebliğinin usulsüz olduğuna dair … 24.İcra HM… E dosyasıyla yapılan şikayetin kabul edildiği ve müvekkilinin red kararını öğrenme tarihinin 15/12/2020 olarak düzeltilmesine karar verildiği bildirilmişse de, aşağıda açıklandığı üzere dava konusu uyuşmazlıkta red kararının tebliğ tarihinin önemi bulunmamakta olup, İİK md 223 uyarınca iflas idaresine alacak kayıt başvurusu sırasında verilecek cevabın kendisine tebliği için gerekli tebliğ masrafını yatırmamış olan davacı açısından hak düşürücü süre son ilan tarihinde başladığından, bilgi verme mahiyetindeki red kararının tebliğ tarihinin hak düşürücü süreye etkisi bulunmamaktadır.
Dosyaya celbedilen 4176 no.lu sıraya alınmış dava konusu alacak kayıt başvurusu ile verilen kısmen red kararına ve davalı vekilince sunulan cevap dilekçesindeki açıklamaya göre, davacının 180.000,00 TL ve 33.700 Euro alacak kayıt talebiyle yaptığı başvuru üzerine talebin incelenmesi sonucu, döviz cinsi olan mevduatla ilgili talebin, sıra cetveline TL karşılığından kayıt talep edilebileceğinden, … kararı gereği bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22/07/2016 tarihindeki döviz alış kuru üzerinden TL’ye çevrilmek suretiyle, 180.000,00 TL+ 113.582,48 TL=293.582,48 TL alacak kayıt talebinde bulunduğu kabul edilerek 4176.sıraya alındığı, davacının mevduat alacağının 100.000,00 TL’lik kısmının bankanın iflas tarihi öncesinde garanti kapsamında davacıya ödenmiş olması nedeniyle, banka kayıtlarına göre 33.800,19 Euro bakiye alacağının kaldığının tespiti nedeniyle, Euro cinsi mevduat bakiyesi bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki TCMB Euro alış kuru üzerinden TL’ye çevrilerek bulunan 113.920,16 TL ile bu tutara iflas tarihine kadar işleyen 15.495,01 TL faiz olmak üzere toplam 129.415,17 TL alacak kayıt talebinin kabul edilerek sıra cetveline kaydedilmiş olduğu, anılan kayıt başvurusundaki bakiye tutarın ise (164.167,31 TL) reddedilmiş olduğu; davacının ayrıca 33.800,00 Euro bakiye alacağı bulunduğu gerekçesiyle yaptığı ayrı bir başvuru bulunduğu davacı vekilince ileri sürülerek anılan başvuru dilekçesi dosyaya sunulmuşsa da, iflas idaresinin davacının başvurusuyla ilgili yaptığı tek kaydın … no.lu ve yukarıda açıklanan kısmen reddedilmiş kayıt olduğu, davanın da … no.lu kayıtta kısmen reddedilen alacakla ilgili kayıt kabul talebiyle açılmış olduğu, esasen davacının kendisine iflas tarihi öncesi garanti kapsamında yapılan 100.000,00 TL ödeme sonrası bakiye alacağının 33.800,00 Euro olduğuna dair 12/04/2019 tarihinde yaptığı ileri sürülen ve iflas idaresince mükerrer kayıt talebi olarak değerlendirilip ayrı bir kayıt no.verilmeyen-karar oluşturulmayan ikinci başvurusunda bildirdiği tutarla (33.800 Euro) iflas idaresinin kabul ettiği alacak tutarı arasında Euro cinsinden bir eksiklik bulunmadığı, davacının başvurusu üzerine banka kayıtlarında yer alan 33.800,19 Euro alacağın TL’ye çevrilerek kabul edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın 22/10/2021 tarihli celsesinde, alacak kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırıp yatırmadığını açıklamak ve belgesini sunmak üzere davacı vekiline süre ve imkan tanınmışsa da herhangi bir makbuz ve beyan sunulmamış, iflas müdürlüğünce gönderilen tüm makbuzların incelenmesi sonucu, davacı tarafından kayıt başvurusu sırasında gerekli harçların yatırılmış olduğu, ancak masraf yatırıldığına dair bir makbuzun ise bulunmadığı görülmüş, iflas müdürlüğünce de aynı husus 10/09/2021 tarihli yazıyla mahkememize bildirilmiş olup, davacı vekilince red kararının kendilerine tebliğ tarihine göre davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı beyan edilmiştir.
İİK md 235’e göre iflas sıra cetveline itiraz-kayıt kabul davasının 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması ve kamu düzeninden olan hak düşürücü sürenin yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Yerleşik hale gelmiş Yargıtay 23. HD (örn.2016/5445 E 2017/718 K) ve İstanbul BAM 17 ve 45 HD içtihatlarında da vurgulandığı üzere bu süre, İİK md 223 hükmü gereği başvurusu hakkında verilecek kararın kendisine tebliği için masraf avansı yatırılması durumunda kararın alacaklıya tebliği tarihinden, kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırılmamış olursa sıra cetvelinin ilan tarihinden başlar. Masraf avansı yatırmamış olan alacaklıya yapılan tebligat ancak bilgi verme mahiyetinde kabul edilebilir.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı tarafın 4176. sıraya alınan ve ek sıra cetvelinde değerlendirilen alacak kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın kendisine tebliği için avans yatırdığının davacı vekilince ispatlanamadığı gibi iflas dosyasında da gider avansı makbuzuna rastlanmamış olduğu, bu nedenle somut uyuşmazlıkta hak düşürücü sürenin, red kararını içeren ek sıra cetvelinin son ilan tarihinden (13/11/2020 Ticaret Sicil Gazetesi ilanı) itibaren başlatılması gerektiği, TSG’de ilan tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonra davanın (hafta sonu nedeniyle en geç 30/11/2020 tarihinde açılması gerekmekteyken) 17/12/2020 tarihinde açılmış olduğu, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davaları yönünden özel dava şartı niteliği taşıdığı anlaşılmakla, davanın hak düşürücü süre sona erdikten sonra açılması nedeniyle emsal Yargıtay ve BAM içtihatları doğrultusunda HMK md 114/2 ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Hak düşürücü süreden sonra açılan davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30 TL olup peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL eksik harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır