Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/717 E. 2020/714 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/717 Esas
KARAR NO : 2020/714

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi bulunduğu … plakalı araç 20.08.2019 tarihinde seyir halindeyken tek taraflı trafik kazası gerçekleştiğini, gerçekleşen bu kaza sonrası aracının kasko poliçesini tanzim eden davalı sigorta ile irtibata geçerek hasarının onarılmasını ve zararının giderilmesini talep ettiğini, sigorta şirketince yanlış yönlendirilerek hakları konusunda bilgilendirilmeden hasar dosyasından feragat ettiğine dair evrak imzalatıldığını, imzalatılmış feragatnamenin hukuksuz ve geçersiz olduğunu, bu sebeple müvekkilinin zararının tespiti için bağımsız ekspere ekspertiz raporu hazırlattığını, hazırlanan bu raporda bahse konu kaza sonucu müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedelinin 54.922,18-TL olarak belirlendiğini ve ekspertiz ücreti olarak 968,63-TL’nin fatura karşılığı ödendiğini, kaza akabinde araçta oluşan hasarın tamir edildiğini, aracın bu kazadan ötürü değer kaybettiğini ve serviste kaldığı süre boyunca kullanılamadığını, davalı sigorta şirketine 27/01/2020 tarihinde yazılı başvuru yapıldığını ancak ilgili sigorta şirketince hasar bedelinin karşılanmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle bilirkişi raporu doğrultusunda artırılmak üzere şimdilik 100,00-TL hasar bedeli ile 968,63-TL ekspertiz ücreti olmak üzere 1.068,63-TL’nin sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sigortalının kasko sigorta şirketinden hasar bedeli ve eksper ücreti talebine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Dosyaya sunulan Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ve kazada hasar gören kasko poliçeli aracın ruhsat kaydı incelenmiştir. Davalı tarafından sigortalanan davacı işletene ait dava konusu aracın hususi kullanıma mahsus özel binek aracı olduğu, bu nedenle davacının tacir değil tüketici olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Ancak, 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Yargıtay 17 HD’nin 2016/10687 E 2017/4979 K sayılı, İstanbul BAM 9 HD 2018/2601 E 2020/3559 K sayılı, 2018/3852 E 2020/3908 K sayılı, 37 HD’nin 2020/1092 E 2020/2223 K sayılı ve daha pek çok emsal içtihadında da vurgulandığı üzere; somut olayda, davanın 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasadan sonra açılmasına, 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı tüketici konumunda olup davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğinin anlaşılması ve görev kuralları kamu düzenine ilişkin dava şartı olup, mahkemece de kendiliğinden (re’sen) ve her aşamada dikkate alınması zorunlu bulunmakla, yargılamada asliye ticaret mahkemeleri değil tüketici mahkemeleri görevli olduğundan, davanın görev yönünden dava şartı noksanlığı sebebiyle HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderme talebinde bulunulmaması durumunda HMK. 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK. 331/2. maddesi uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemede değerlendirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla HMK md 341 uyarınca İstanbul BAM nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.22/12/2020

Katip

Hakim