Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/709 E. 2022/798 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/709
KARAR NO : 2022/798

DAVA : SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 04/12/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen SIRA CETVELİNE İTİRAZ davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili idarenin, … bünyesinde “10 Kişi ile Ambar İşçiliği” hizmet alımı işini yürüten … Ltd. Şti. Adına müflis banka taratından düzenlenen ve ekte sureti sunulan …tarih ve … sayılı 71.000,00.-TL’lik teminat mektubunun, firmanın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle nakde tahviline karar verildiğini, akabinde söz konusu teminat mektubu bedelinin ödenmesi için, İflas İdaresine … tarih ve … sayılı yazıları ile başvuruda bulunulduğunu, akabinde … tarih ve … sayılı yazımız ile teminat mektubunun nakde tahvili ve bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, … 1. İllas Dairesi’nin taleplerini reddettiğini, … alacak kayıt numaralı kararında ret gerekçesi olarak, … sayılı teminat mektubunun vadesinden sonra tazmine gelmesini gösterdiğini, bu nedenle şirketten olan 909378 sayılı teminat mektubuna dayalı 71.000-TL’lik alacağının masaya kayıt ve kabulüne, sıra cetvelinin buna göre düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; Müflis Bankanın 03.02.2015 tarihinden itibaren …(…) yönetiminde olduğunu, 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 22.07.2016 tarih ve 6947 sayılı Kararı ile …’nun … tarih ve … sayılı yazısında yer alan talebi üzerine, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. Maddesinin son fıkrası hükmü çerçevesinde … Bankası A.Ş.’nin faaliyet izninin kaldırılmasına karar verildiğini, … tarafından açılan ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasıyla işlem gören iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 106. maddesi uyarınca müvekkil Banka’nın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin … tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, müflis bankanın iflas tasfiyesinin, … 1.İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, … 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E.,… K. Sayılı kararının, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 Tarih, 2018/1539 E. 2020/406 K. Sayılı ilamı ile kesinleştiğini, müvekkili İflas İdaresince tanzim edilen sıra cetvelinin 13.11.2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davacı …’nün müflis bankadan 71.000,00.-TL tutarında alacaklı olduğu gerekçesiyle … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına … kayıt numarasıyla alacak kayıt talebinde bulunduğunu, davacı tarafın alacak talebinin teminat mektuplarına dayandığını, banka kayıtlarında yapılmış olan inceleme sonucunda davacı tarafın iş bu davaya konu olan teminat mektubu ve öncesinde de farklı alacak kayıt numaraları ile talep ettiği başkaca teminat mektupları seri numaraları ve durumları detaylıca izah edilerek (dilekçede) gösterildiğini, … alacak kayıt numarası ile davacı … seri numaralı 71.000 TL bedelli teminat mektubu için alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, talebin reddedildiğini, tazmin talep yazısının 05.03.2019 tarihli olması, yazı içerik açısından uygun olsa da mektup vadesi olan 01.02.2019 tarihinden sonra iletilmiş olması sebebiyle tazmin talebi ve alacak kayıt talebinin reddedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
2004 sayılı İİK’nın 235/1. Maddesi gereğince Sıra cetveline itiraz edenler cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. … 1.İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında davacının alacağının masaya kayıt talebinin reddine dair kararın ve sıra cetvelinin davacı vekiline 19/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 04/12/2020 tarihinde 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla;
… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2017 tarih ve … E. …K. Sayılı kararı ile davalı … Bankası A.Ş.nin 16/11/2017 tarihi itibariyle iflasına karar verilmiş, hükmün istinafı üzerine verilen İstanbul BAM 17.HD.nin 2018/629 E. 2018/829 K.sayılı kararının Yargıtay 23.HD.nin 27/01/2020 tarih ve 2018/1539 E. 2020/406 K. Sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Davacı kurum, dava dışı … Tic. Ltd. Şti. İle yaptığı iş nedeniyle, bu şirket adına müflis banka taratından düzenlenen ve … tarih ve … sayılı 71.000,00.-TL bedelli, 01/02/2019 vadeli teminat mektubu almıştır.
Dava dışı firmanın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği iddia edilerek, nakde tahviline karar verilmiş, teminat mektubu bedelinin ödenmesi için 30.01.2019 tarih ve 2638 sayılı yazıları ile İflas İdaresine başvuruda bulunulmuştur.
İflas idaresi 26/02/2019 sayılı yazıları ile talep usulüne uygun bulunmadığı gerekçesi ile reddedilmiştir.
Bunun üzerine davacı kurum … tarih ve … sayılı yazıları ile tekrar önceki yazışmalar ilgi tutularak, teminat mektubunun nakde çevrilmesi gerektiği bildirilmiştir.
İflas idaresi bu kez talebi … nolu sıraya kaydederek, alacağın sıra cetveline kayıt talebini “… 909378 seri numaralı teminat mektubunun vade tarihinden sonra talep edilmesi,…” gerekçesi ile reddetmiştir.
Ticari hayatta bir mal satan, hizmet sunan ya da belirli bir şeyi imal etme borcu altına giren kişiler, bu edimlerin karşılığını oluşturan bedeli nakden ve peşin olarak alabilecekleri gibi, vadeye de bağlayabilirler. Bu halde alacaklı borçluyu yeterince tanımıyor ve onun ödeme gücü hakkında yeterli bilgi sahibi değilse, kendisine bir takım teminatlar verilmesini talep edebilir. İşte teminat mektupları bu tür bir gereksinim sonucu ortaya çıkmış ve uygulamada yaygınlık kazanmıştır.
Teminat mektubu muhataba hitaben düzenlenir. Kendisine garanti verilen kişiye “muhatap”, lehine teminat mektubu verilen kredili müşteriye ise “lehdar”, denilir. Bankalar, teminat mektupları ile asıl sözleşmenin alacaklısı olan muhataba, borçlu konumunda olan lehdarın edimini hiç veya gereği yerine getirmediği takdirde ortaya çıkabilecek zararları karşılamayı taahhüt etmektedirler. Bu nedenle banka teminat mektuplarının hukuki mahiyeti genel olarak garanti sözleşmesi şeklinde kabul edilirler (Banka Teminat Mektuplarının Hukuki Niteliği, İzzet BAŞARA, TBB Dergisi sayı 83, 2009). Yargıtay, 13.12.1967 tarih ve 1966/16 E. 1967/7 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda banka teminat mektuplarını garanti sözleşmesi olarak nitelendirmiştir. 11.6.1969 tarih ve 1969/4 E. 1969/6 K.sayılı İBK’nda de banka teminat mektuplarının Borçlar Kanunu’nun 110. maddesinde sözü edilen üçüncü şahsın fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti akdi olduğunu hükme bağlamıştır. Böylece riziko banka tarafından üstlenilmiş olmaktadır.
Garanti sözleşmesi ile garanti veren garanti alana karşı bağımsız bir yükümlülük altına girmektedir. Burada bağımsızlık ile kast edilen, garanti verenin yükümlülüğünün asıl sözleşmenin varlığına, geçerliliğine ve dava edilebilir olup olmamasına bağlı olmadığıdır. Yargıtay da garanti sözleşmesinde garanti verenin asıl borç ilişkisinden bağımsız bir yükümlülük altına girdiğini kabul etmektedir (Emsal; Yargıtay 11. HD.nin 27.12.1990 tarih ve 1989/4046 E. 1990/8459 K; YHGK.nun 28.02. 1990 tarih ve 1990/6-1 E. 1990/141 K.; YHGK.nun 14.11.2001 tarih ve 2001/11-996 E. 2001/1026 K.; Yargıtay 12. HD.nin 07.11.2003 tarih ve 2003/16972 E. 2003/21995 K. ….). Aynı şekilde banka teminat mektuplarında da lehdarın fiilini taahhüt eden bankanın, lehdar ile muhatap arasındaki sözleşmeden bağımsız olarak taahhüt altına girdiği kabul edilmektedir. Bundan kasıt, bu sözleşme ile garanti veren, muhataba karşı tek taraflı bir borç altına girmektedir. Dolayısıyla, garanti verene karşı ancak lehdarın bir ivaz taahhüdünde bulunmuş olması teminat mektubu sözleşmesini ivazlı bir sözleşme haline getirmeyecektir.
Sonuç olarak teminat mektupları tabiri caiz ise “Önce öde, sonra dava aç” mantığı ile çalışırlar. Bunun anlamı şudur; muhatap, iş yaptığı lehdarın edimini yerine getirmediğini düşünerek, onun sunduğu teminat mektubunu bankaya ibraz eder. Banka, taraflar arasındaki akdi ilişki ile ilgilenmez. Derhal teminat mektubunu paraya çevirir ve lehdardan ödediği bedeli masraf, komisyon, faiz vb.ferileriyle birlikte tahsil eder. Lehdar, aslında borcunun olmadığını, haksızlığa uğradığını düşünüyor ise ancak bu aşamadan sonra alacak davası açar.
Burada ispat külfetinin davacıda olduğundan da bahsedilemez. Zira hem garanti verip, hem de ispat külfetini davacıya yıkarak haklılığını ispat etmesini istemek, teminat mektubunun amacına aykırıdır ve işlevini ortadan kaldırır. Teminat mektubu almanın bir anlamı kalmaz. Bu nedenle ispat külfeti davalı taraftadır. Davalı taraf bu mektubu neden paraya çevirmediğini açıklamak ve iddialarını ispatlamak zorundadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince; Davacı kurum, dava dışı …Tic. Ltd. Şti. İle yaptığı iş nedeniyle, bu şirket adına müflis banka taratından düzenlenen ve …tarih ve … sayılı 71.000,00.-TL bedelli, 01/02/2019 vadeli teminat mektubu almıştır. Dava dışı firmanın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediği iddia edilerek, karar verici kurullarında nakde tahviline karar verilmiş, teminat mektubu bedelinin ödenmesi için 30.01.2019 tarih ve 2638 sayılı yazıları ile İflas İdaresine başvuruda bulunulmuştur. İflas idaresinin bu talebi kabul ederek derhal ve lehdarın gerçekten borcu olup olmadığını araştırma yapmaksızın nakde çevirerek sıra cetveline kaydetmesi gerekirken, 26/02/2019 sayılı yazıları ile talep usulüne uygun bulunmadığı gerekçesi ile reddedilmiş, 05.03.2019 tarih ve 5520 sayılı yazıl tekrar önceki yazışmalar ilgi tutularak, teminat mektubunun nakde çevrilmesi gerektiği bildirilmesine rağmen, bu kez talep, (… nolu sıra) “… seri numaralı teminat mektubunun vade tarihinden sonra talep edilmesi,…” gerekçesi ile reddetmiştir. Oysa ilk talep vade tarihinden öncedir. Bu husus atlanmıştır. Davalı iflas idaresi farklı bir delil ve sebep de ileri süremediğinden, bu konuda yapılacak başka bir araştırma veya bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığı düşünülerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın KABULÜNE,
1-71.000,00.-TL alacağın … 1.İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasına istinaden açılan iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 80,70.-TL olup, peşin alınan 54,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,3‬0.-TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİYLE HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 196,00-TL, bilirkişi ücreti 1.000,00-TL’den oluşan 1.196,00.-TL yargılama gideri ile 54,40-TL başvuru harcı, 54,40.-TL peşin harç toplamı 1.304,8‬0.-TL yargılama giderinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACI TARAFA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİYLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/12/2022

KATİP

HAKİM