Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/704 E. 2021/621 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/704 Esas
KARAR NO : 2021/621

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 02/12/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka ile müvekkili şirket arasında 09.04.2010 tarihli ve USD 25.000.000 bedelli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını ve aynı tarihte davalı bankadan müvekkili şirketin kontrgaran sıfatıyla, …’a hitaben … işi için, … Lehine 26.11.2011 vadeli (süresiz olarak değerlendirilecek), EUR 7.080.000 tutarlı avans ve EUR 1.780.000 tutarlı kesin harici garanti mektubunun tazmin edilerek muhatap … firmasına verilmesi istendiği ve … No ile EUR 7.080.000 -avans mektubu , … No ile EUR 1.780.000 tutarlı kesin süreli mektupların verildiğini , her iki mektubun da vadesinin uzatıldığı ve geçerliliklerinin sürdüğünü, detayları verilen bu mektuplar için 2016 yılında 961 yıllık komisyon oranı ödendiğini ancak davalı bankanın haksız ve hukuksuz olarak bu komisyon oranını 902’ye yükselttiğini, 10.12.2015 tarihinde bankanın e-mailinde süre uzatımı yapılan mektupların yıllık 962 üzerinden yapıldığının belirtildiği ifade edilmiş ancak firmanın cevabında bu oranın kabul edilmediğinin ifade edildiğini, buna rağmen bankanın EUR 1.780.000 tutarlı mektupta ,müvekkilinin banka hesabından ve muvaffakati alınmaksızın 962 komisyon oranının tahsil edildiği ardından 04.03.2016 tarihinde şubeden gönderilen yazıda EUR 7.080.000 bedelli mektup için “ 1 adet harici garanti mektubunun ödenmesi gereken komisyonlarının ödenmediği, Genel Kredi Sözleşmesi’nin (GKS) 344.1. maddesi gereğince hesabın müsait hale getirilmesi, aksi taktirde temerrüt sebebiyle GKS’deki 17.5 ve 34.4.6 maddelerine göre temerrüt hükümlerinin uygulanacağı.” bildirildiği şeklinde ifade bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından 21.03.2016 tarihinde ihtirazi kayıt dilekçesi düzenlendiğini ve hukuka aykırı komisyon artışının kabul edilmediği belirtilerek avans faizi ile birlikte talep edilen ödemenin istirdat davası açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ihtirazi kayıtla ödeneceğinin bildirildiğinin belirterek müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı şekilde tahsil edilen 23.257,50-EUR komisyon bedelinin 22.03.2016 tarihli ödeme tarihinden başlatılacak EURO Mevduata Kamu Bankalarınca Fiilen Uygulanan Azami Yıllık Faizi ile müflis bankadan tahsiline karar verilmesine, bu anlamda söz konusu alacağın Davalı Müflis … Bankası A.Ş. İflas İdaresi tarafından düzenlenen sıra cetveline nizasız alacak olarak kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Müflis şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; Bankanın 03.02.2015 tarihinden itibaren … yönetiminde olduğu, 03.02.2015 tarih ,… sayılı, ortaklık haklarının Fon tarafından kullanımı konulu yazısıyla , 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 18.Mad.5.fıkrası uyarınca … Bankası A.Ş.’nin ortaklarından bir kısmının temettü dışındaki ortaklık haklarının kullanımının BDDK’nın bildirimi üzerine … tarafından kullanılacağına karar verildiği ve yeni Yönetim Kurulu üyelerinin atandığını; … Bankası A.Ş.’nin 29.05.2015 tarihi itibariyle …’ye devrinin yapıldığını;21.07.2016 tarihinden itibaren faaliyet izninin kaldırıldığı; …. 1 İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyası üzerinden iflasının devam ettiği ve banka hakkında iflasına karar verilmesi halinde Fon, iflas masasına İİK 206.maddesinde yer alan üçüncü sıradaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce Devlet ve SGK alacaklılarından sonra gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak edebildiği alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerinin kullanılarak müflis bankanın tasfiye edildiği ve bankanın harçtan muaf olduğu , arabuluculuğa ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulen reddinin gerektiği, ayrıca İİK.235.maddesine göre,sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilanından itibaren on beş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, şayet davacı tarafın işbu davayı hak düşürücü süre içerisinde açmamış ise usulen davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili Banka’ya yöneltilen 18.12.2015 tarihli vade uzatım talebi komisyon oranının %2 olarak güncellenmesi ile uygun görüldüğünü, taraflar arasında akdedilen ve teminat mektubu ilişkisinin çerçevesini ve sınırlarını belirleyen davacı tarafından bugüne değin ihtirazsız ve ihtilafsız kabul ettiği ve 14.12.2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’nin dava konusu hususları düzenleyen 34. Vd.maddelerine müvekkil Banka’nın komisyon oranlarını belirleme hak ve yetkisi bulunmadığını, müvekkil Banka’ya davacı tarafından gönderilen vade uzatım talebi üzerine GKS’nin 34.4.1.m’nin Banka’ya verdiği ve davacının açıkça kabul ettiği yetki dahilinde komisyon oranları %2 olarak güncellendiğini,sözleşmenin 34.4.1.Maddesi:”İşbu kontrgaranti gereğince verilen ve/veya verilecek teminat mektubu ve/veya kontrgaranti, kefalet, diğer garantiler, kabul ve avaller için, bunların iptali veya Bankamızın ibrasına kadar Bankanız tarafından tesbit edilen ve uygulanan en yüksek oran üzerinden komisyon ve bu komisyonun gider vergisini, diğer resim ve masrafları iç ve dış muhabir komisyon ve masraflarını ödemeyi kabul ve taahhüt ederim/ederiz. Bu yönden ilerde hiçbir iddia, itiraz ve şikayet hakkımız olmayacaktır. Komisyon devrelerinin tespitine Banka’nın yetkili olduğunu, devreler itibariyle peşin alınacak komisyonlar ve bunlara ait gider vergileri devre başında tarafımızdan peşinen ve nakden ödenecektir. Bankanız dilerse bu meblağları hesabımıza peşin olarak borç kaydedebilecektir.” şeklinde belirtilen maddede açıkça belirttiği üzere, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmenin kendisine tanıdığı yetkiyi kullanmak suretiyle komisyon oranlarını güncellendiğini, dava dilekçesinde belirtilen, Türkiye’nin mevcut ekonomik şartlarında herhangi bir değişiklik meydana gelmemesine rağmen davalı bankanın kendi komisyon yüzde oranını %1’den %2’ye yükseltmesi; hakkaniyet ve objektif iyi niyet kuralları ile bağdaşmamakta, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmektedir…” şeklinde beyanda bulunulmuş, özellikle o dönem yaşanan ciddi döviz kuru dalgalanmaları ve enflasyon oranları gözetildiğinde, davacının bu beyanına itibar edilemeyeceği açıkça anlaşılacağını yine davacının dava dilekçesinin 3. sayfasında sunduğu Yargıtay kararı da aynı sebepten ötürü huzurunuzdaki dava bakımından ilgisiz olduğunu belirterek, davanın arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden usulden reddine, Mahkemece usule ilişkin itirazlarımızın kabul görmemesi durumunda, izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine, davanın dava dışı … A.Ş’ ye ihbarına, karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, iflas idaresine başvuru evrakları ve müzekkere cevapları, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi, 09/04/2010 tarihli 7.080.000 Euro bedelli avans ve 1.780.000 Euro bedelli performans harici garanti mektubu talep dilekçeleri, davaya konu teminat mektupları suretleri, taraflar arasındaki mailler, vade uzatım talep dilekçeleri, komisyon tahsilat dekontları, … tarafından davalıya gönderilen süre uzatım swiftleri celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, Emekli Banka Müdürü …’e tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi tarafından dosyaya sunulan tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Davaya konu mektuplarda , işin yapıldığı yerin … oluşu ve mektupların/ harici garantilerin bu ülkede yapılacak iş için verilmiş olması, … mektupların verilmesinden sonra bir yıl içinde çıkan halk ayaklanması sebebiyle oluşan mücbir durum hali ve bu sebeple Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince alınan önlem ve kararlara Türkiye’nin de dahil olmasıyla , bu ülkeye verilmiş olan teminat mektuplarının haksız yere nakde çevrilmesinin önlenmiş olması ; Banka açısından mektupların , her ne kadar muhabir nezdinde limitleri bloke edilmiş olsa da (Bu durum bankanın yeni işlem alma yetkisini sınırlamaktadır. Ancak ilgili tarih itibariyle zaten davalı konumunda bulunan …Bankası A.Ş.’nin … bünyesinde bulunmakta ve bankanın yeni işlem yapması kısıtlıdır.) mektupların nakde dönme riskinin bulunmuyor oluşu, Baştan bu iş için süresiz nitelikte mektup verilmiş olması ve bu sebeple mektubun kısa sürede iade edilemeyeceğinin banka tarafından biliniyor olması, (kontrgaranti olması sebebiyle muhabir … Bankası AŞ. limitleri de kullanılmış ve bu sebeple her yıl yenilenen tarzda bir mektup verilmiştir.) Firmanın ; mektupların muhatap ülkesinde yaşanan mücbir durumu ve tutarlarının yüksek olması sebebiyle , piyasada oranı ne olursa olsun, bu mektupları başka hiçbir bankadan tedarik edip yenileyemeyeceği ve bu sebeple mağdur durumda olması , (belki mektup tutarları nakit karşılıklı olarak yatırılsa da , birçok bankanın bu işlere aracılık etmekten imtina edeceği görülmektedir. Davalı bankanın da bu durumu biliyor olması beklenmektedir. ) Yıllardır …’ya iş yapan diğer müteahhitlerin de , bu ülkeye verdikleri teminat mektubu. komisyonlarının sıfırlanmasına yönelik çok sayıda taleplerinin bulunması (İlgili dönemlerde …’ın Politik Risk ve Müteahhitlik Sigortası yönünde bir çalışmasının bulunmuyor olması , yurtdışında iş yapan çok sayıdaki müteahhit firmayı bir çok riske karşı korunaksız bırakmıştır. Uzun yıllar …’da yaşanan sıkıntılar sonrası , …’ın bu yönde çalışmalar yaptığı bilinmektedir.) gibi sebeplerinden ötürü , her ne kadar davalı bankanın da … tarafından el koyulan bankalardan olması ve belirttiğimiz aktif kalitesi ve verimliliğini yükseltme ihtiyacında olması göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafça komisyon oranlarının artışının ifade edildiği üzere “Dürüstlük ve İyi Niyet kuralına” uygun olmayacak şekilde arttırıldığı kanaati oluşmuştur. Bu durum yukarıda ve raporda detaylandırılan şartlar çerçevesinde tamamen hukuki değerlendirme gerektirdiğinden takdiri Mahkemeye arz olunur. Firmanın aynı konuya yönelik 16.05.2016 tarihinde açılmış, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi … No. davasında bankadan 22.03.2016’dan itibaren avans faizi işletilerek EUR 23.257,50’ın tahsilinin istendiği ancak mevcut davamızda aynı tarihten itibaren EURO Mevduata Kamu Bankalarınca fiilen uygulanan azami yıllık faizin istendiği ve ayrıca 02.10.2019 tarihinde … 1.İflas Müdürlüğü’nün… iflas sayılı dosyasına 5886 kayıt numarasıyla 78.377,78 TL nizanlı olarak kaydettirildiği görülmüştür. Taraf bankanın … bünyesinde ve İflas sürecinde olması ve …’un …tarih ve … No’lu Kararının emsal karar niteliği taşıması sebebiyle Bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı 22.07.2016 tarihine kadar, davacı vekilince talep edilen “EURO Mevduata Kamu Bankalarınca fiilen uygulanan azami yıllık faizi” (% 3Yıllık) üzerinden hesaplama yapılmış ve 22.07.2016 tarihinde ilgili EUR bakiye TCMB döviz alış kurundan (EUR c/3,3704) TL’ye çevrilerek rapor tarihimize kadar 9612 yasal faiz üzerinden hesaplama yapılmıştır. Rapor tarihimiz itibariyle toplam alacak 79.173,10 TL Anapara, 48.649,16 TL Faiz olmak üzere toplam 127.822,25 TL olarak hesaplanmıştır…” şeklinde sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile müflis banka arasında genel kredi sözleşmesinin akdedildiği, genel kredi sözleşmesine istinaden davacı şirketin yurt dışındaki (… Ülkesi) ticari iş ve faaliyetleri için dava dışı şirketlerin talebi üzerine ve bu şirketlerine lehine teminat mektuplarının keşide edildiği, müflis banka tarafından düzenlenen teminat mektuplarına davacı/şirketin kontrgaranti sıfatıyla taahhütte bulunduğu ve bahsi geçen teminat mektuplarının dava dışı şirketlere teslim edildiği, davacının kontrgaranti sıfatıyla ve genel kredi sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğu teminat mektuplarının 14/04/2010 tarihli 7.080.000,00 Euro ve 14/04/2010 tarihli 1.780,000,00 Euro bedelli teminat mektuplarının olduğu, teminat mektuplarının düzenlendiği 2010 yılından 2016 yılına kadar müflis bankanın genel kredi sözleşmesi uyarınca mektup bedellerinin %1’i oranında komisyon bedeli aldığı, ancak müflis banka görevlisi tarafından 10/12/2015 tarihinde davacı şirkete gönderilen mailde 2016 yılından itibaren komisyon bedelinin %2 oranında tahsil edileceğinin bildirildiği, davacının komisyon artırımına yönelik olarak tek taraflı artışı talebini kabul etmediği, ancak müflis bankanın 2016 yılında davacı şirketten tek taraflı artırım kararı uyarınca mektup bedellerinin %2’si oranında komisyon tahsil ettiği banka kayıtları, dekont suretleri, mail yazışmaları ve tarafların beyanlarından tespit edilmiştir.
Davacı mektup bedellerinin komisyon oranının tek taraflı olarak davalı banka tarafından artırılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, genel kredi sözleşmesindeki artırım yetkisinin ekonomik koşullara göre objektif olmadığını ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu iddia ederken; davalı banka genel kredi sözleşmesi kapsamında komisyon oranını tek taraflı olarak artırım yetkilerinin bulunduğunu savunmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, tarafların kabulünde ve varlığı tartışmasız olan genel kredi sözleşmesinin 34.4.1. maddesinde kontrgaranti gereğince verilen veya verilecek olan teminat mektupları için banka tarafından belirlenecek olan komisyon oranlarını ödeme hususunda davacı taahhütte bulunmuştur. Anılan sözleşme maddesinde ayrıca komisyon devrelerinin tespitinde Bankanın yetkili olduğu ve Banka tarafından belirlenecek komisyon bedellerinin nakten ve peşinen ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu itibarla, genel kredi sözleşmesinde komisyon oranlarının ve devrelerinin belirlenmesinde müflis bankaya tek taraflı bir yetki verildiği konusunda duraksama yoktur. Ancak, bu komisyon oranlarının hangi hallerde artırılacağı, devrelerin tespitinde hangi ekonomik faktörlerin etkili olacağı, kısaca bankanın bu tek taraflı yetkisini hangi hal ve şartlarda komisyon oranını artırabileceği açıkça gösterilmemiştir. O halde, genel hukuk prensipleri gereğince tarafların haklarını kullanırken ve özellikle sözleşmede müflis bankanın bu hakkını ileri sürerken TMK 2.maddesi hükmü kapsamında hareket etmesi gerekmektedir. Zira, bir hakkın keyfi şekilde ve karşı tarafa zarar verilecek tarzda açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacaktır.
Davalının cevap dilekçesinde komisyon oranlarının neden artırıldığına yönelik esaslı bir neden / vakıa ileri sürülmemiştir. Cevap dilekçesinin 6. sayfasında “komisyon oranının %2 olarak güncellenmesi uygun görülmüştür” denilmiş, bu uygunluğun hangi ekonomik sebeplere dayandığı gösterilmemiştir. Ancak, yine cevap dilekçesinin 7. sayfasında bu sefer bir kaç satırla “ciddi döviz dalgalanmaları ve enflasyon oranları” komisyon artışına neden olarak gösterilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, teminat mektuplarının düzenlendiği 2010 yılından 2016 yılına kadar müflis bankanın komisyon oranlarında herhangi bir artış yapmadığı, hatta artış talebine yönelik olarak davacı tarafa teklifte dahi bulunmadığı, kaldı ki bu dönemde döviz dalgalanmaları ve enflasyon oranının artmasına rağmen müflis bankanın artış yoluna da gitmediği anlaşıldığından ileri sürülen artış sebepleri objektif ekonomik koşullara uygun ve Mahkememizce inandırıcı görülmemiştir. Diğer taraftan, yukarıda değinilen genel kredi sözleşmesinde açıkça döviz kurundaki dalgalanmalar ve enflasyonun yükselmesi halinde tek taraflı artış yapılacağı kararlaştırılmamıştır.
Bankacılık alanında uzman bilirkişinin denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli 03/09/2021 tarihli raporunda da vurgulandığı üzere, teminat mektuplarının … ülkesinde yapılacak işler için verilmiş olması, Birleşmiş Milletler kararları uyarınca bu ülkeye verilen teminat mektupları için nakde çevrilmesinin alınan kararlarla engellenmesi, ülkemizin de bu kararlara taraf olması, bu bakımdan mektupların nakde çevrilmesi riskinin bulunmaması, müflis bankanın beş yıl boyunca hiçbir şekilde artırım iradesinde bulunmaması, mektubun kısa sürede iade edilmeyeceğinin ve mektupların süresiz olması karşısında müflis bankanın risk ile karşılaşmadan haksız şekilde ve fazladan gelir elde etme çabaları, 2015 yılından sonra müflis bankaya … tarafından el konulması ile birlikte komisyon oranlarının artırılmasına yönelik kararın banka yeni yönetimi tarafından müşteriler aleyhine kullanılması ve raporda sayılan diğer sebeplerle müflis bankanın komisyon oranlarını tek taraflı artırma yetkisini dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı şekilde kullandığı belirlenmiştir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/9937 Esas, 2013/14687 Karar). Bankacı bilirkişinin 03/09/2021 tarihli raporu bilimsel yönden yapılan açıklamalar, rapor içeriğinin kapsamlı, gerekçeli, nedenleri gösterir, denetime açık şekilde düzenlenmesi ve uyuşmazlığı gideri mahiyette olduğundan itibar edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, müflis bankanın tek taraflı artırım yetkisini objektif ekonomik koşullar, dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı şekilde uyguladığından fazladan yapılan komisyon tahsilatını iade etmesi gerektiği, davacı şirketten haksız ve hukuka aykırı şekilde şekilde tahsil edilen komisyon alacaklarının iadesine yönelik olarak bankacı bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, ancak davacı şirketin iflas masasına kayıt kabul başvurusunda bulunurken toplamda 78.377,78 TL alacak kaydı talebinde bulunduğundan taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-78.377,78-TL davacı alacağının … 1.İflas müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasına istinaden açılan iflas masasına nizasız alacak olarak KAYIT VE KABULÜNE,
2-Kayıt kabul davaları maktu karar ve ilam harcına tabi olduğundan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 4,90 TL harcın tahsili gerekmekle birlikte, davalının 5411 s. Bankacılık Kanunun uyarınca harçtan muaf olduğu anlaşıldığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 54,40 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 90,00 TL, bilirkişi ücreti 850,00 TL olmak üzere toplam 994,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille tensil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır