Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/698 E. 2021/275 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/698 Esas
KARAR NO : 2021/275

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın müflis bankanın dava dışı … Ld.Şti talimatı üzerine verdiği kontrgarantiye dayanarak…’daki … lehine 1.352.000 Euro tutarında bir … akreditif kredisi açtığını, akreditifin başlangıçta 31.12.2011 olan vadesinin, metindeki “bu … akreditif lehdarın talebi üzerine de yenilenebilir, uzatılabilir” hükmü uyarınca sonuncusu 31.12.2021 tarihine kadar olmak üzere muhtelif defalar uzatıldığını, müflis bankanın 16.11.2017 tarihli … 1 ATM .. Esas dosyasından iflasına karar verildikten sonra … 1.İflas Müd…. sayılı dosyasında başlanan tasfiye işlemleri sırasında, müvekkilinin iflas tarihi itibariyle 1.352.000 Euro karşılığı 6.210.952,80 TL muhtemel asıl alacak ve 35.884,33 Euro karşılığı 164.849,02 TL komisyon alacağının iflas masasına kaydı başvurusu üzerine bu akreditif alacaklarının (asıl alacak kısmı muhtemel alacak şeklinde) 2314 sayı ile kaydının alındığını, ancak 11/06/2018 tarihinde tebliğ edilen iflas idaresi kararına göre, komisyon alacağı kısmının 120.944,54 TL şeklinde kaydı talebinin kabul edildiği, bakiye kısmın kaydı talebinin ise iflas tarihindeki kurun değil …’ya … tarafından el konulan tarihteki kurun esas alınması nedeniyle reddedildiğini, bu kısımla ilgili kayıt kabul davası açmadıklarını, sonrasında ise (vadenin uzatılması üzerine) 05/03/2018 tarihi sonrası doğan üçer aylık komisyon alacakları olarak 05/03/2018-03/06/2019 dönemi için tahakkuk eden 29.903,61 Euro karşılığı 137.374,19 TL’nin 5507 sayı ile, 03/06/2019-03/03/2020 dönemi için tahakkuk eden 18.007,99 Euro karşılığı 82.726,90 TL’nin 6050 sayı ile ek alacak olarak kaydı alınmışsa da, masaya kayıt taleplerinin iflas idaresinin 17/11/2020’de tebliğ edilen kararıyla reddedildiğini belirterek, iş bu iflas idaresi kararlarına itirazla toplamda 220.101,09 TL tutarında alacağın masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava İİK md 235’e göre hak düşürücü süreden sonra açıldıysa öncelikle bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müflis bankanın faaliyet izninin, …’nin yazılı talebi üzerine BDDK’nın 22.07.2016 tarihli 6947 sayılı kararıyla 5411 sayılı Kanun hükümlerine göre kaldırıldığı, kararın 23.07.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlandığını, … tarafından … 1. ATM … E. sayılı dosyasında açılan iflas davasında, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 106.maddesi uyarınca müvekkil Bankanın iflasına, iflasın 16.11.2017 tarih ve saat 15.28 itibariyle açılmasına, iflas tasfiyesinin Fon tarafından yerine getirilmesine karar verildiğini, kararın Yargıtay 23.HD’ce onanarak kesinleştiğini, Müflis Bankanın iflas tasfiyesinin … 1. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası üzerinden … tarafından önerilen ve İcra Hakimliğince atanan iflas idaresi tarafından yürütüldüğünü, İflas İdaresince tanzim edilen (ek) sıra cetvelinin 13/11/2020 tarihinde ilan edildiğini, davacının dava konusu 5507 ve 6050 sıraya alınan yabancı para cinsi alacak kayıt başvurularında talebinin müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki döviz kuru esas alınmak suretiyle TL’ye çevrilerek değerlendirildiği, bunun sebebinin … Kurulunun 30/05/2018 tarihli … sayılı kararı olduğunu, davacının talebine konu alacaklarla ilgili banka kayıtlarında yapılan incelemede akreditifin vadesinin 17/01/2017 olduğunun tespit edilmesi ve vadenin uzatıldığına dair bir belgeye ise rastlanmadığı, davacı ile yapılan görüşmeler üzerine de vade uzatımına dair bir belgenin davacı tarafça ibraz edilemediğini, bu nedenle vadeden sonraya rastlayan döneme ilişkin alacak kayıt taleplerinin reddedildiğini, iflas idaresinin alacak kayıt talebini reddetmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığını belirterek, davanın öncelikle usulden reddine, dava süresi içerisinde açılmış ise izah edilen nedenlerle davanın esastan reddine, müvekkil müflis bankanın harçtan muaf olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline itiraz yoluyla alacağın iflas masasına kayıt kabulü talebine ilişkindir. Davanın hukuki dayanağı 2004 sayılı İİK’nun ”Sıra Cetveline İtiraz ve Neticeleri” başlıklı 235. maddesidir.
Mahkememizce davacının iflas masasına başvuru dilekçesi ve ekleri, başvuruya ilişkin iflas idare memurlarının kararı, düzenlenen ek sıra cetveli, tebligat belgesi ve ek sıra cetvelinin ilanına ilişkin gazete suretleri celbedilip incelenmiştir.
Müflis bankanın iflas tasfiyesinin … tarafından görevlendirilen iflas idaresi eliyle yürütülmesi nedeniyle, iflas idaresinin kararının idari işlem sayılıp sayılamayacağı, uyuşmazlığın adli yargının görevine girip girmediği yönünden yapılan hukuki değerlendirmede, mahkememizde daha önce açılmış başka emsal davalarda verilen yargı yolu yönünden usulden red kararları üzerine idari yargı mercilerince de adli yargının görevli olduğu görüşüyle başvurulan Uyuşmazlık Mahkemesince, uyuşmazlıkta adli yargının görevli olduğuna dair kararlar verilmiş olması nedeniyle, mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamından; … Bankası A.Ş.’nin BDDK’nın ve … Fon Kurulu’nun 29/05/2015 tarihli kararları doğrultusunda …’ye devredildiği, 22/07/2016 tarihli BDDK kararı ile 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca faaliyet izninin kaldırıldığı ve bu kararın 23/07/2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlandığı, Fon Kurulu’nun 22/12/2016 tarihli kararı ile 5411 sayılı Yasanın 106/3 maddesi uyarınca bankanın doğrudan iflasının mahkemeden talep edilmesine karar verildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sırasında açılan davada 16/11/2017 tarihli … E. … K. sayılı karar ile 5411 sayılı Yasanın 106. maddesi uyarınca … Bankası A.Ş.’nin iflasına karar verildiği, iflas kararının 27/01/2020 tarihinde kesinleşmiş olduğu; İflas Müdürlüğünden alınan cevabi yazıya göre, davacının 5507 ve 6050 sıraya alınan dava konusu başvuruları hakkında verilen kararı da içeren ek sıra cetvelinin … tarihli … gazetesi ile 13/11/2020 tarihli … gazete ilanlarıyla ilan edilmiş olduğu, davacının kayıt başvurusunun reddine dair kararların davacıya 12/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kayıt başvuruları sırasında, 5507 kayıt sırasına alınan alacak başvurusunda verilecek cevabın kendisine tebliği için masraf avansı yatırmamış olduğu, 6050 kayıt sırasına alınan alacak başvurusunda ise 100 TL gider avansı yatırmış olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, öncelikle hak düşürücü süre değerlendirmesi yapılması gerektiğinden, dosyanın 19/04/2021 tarihinde icra edilen ön inceleme celsesinde, (gider avansı yatırılmış olan) 6050 sıraya alınan kayıt başvurusuna verilen red kararına karşı açılan davanın işbu dosyadan tefrikine karar verilmiş, yargılamaya 5507 sıraya alınan başvuru yönünden devam edilmiştir.
İİK md 235’e göre iflas sıra cetveline itiraz-kayıt kabul davasının 15 günlük hak düşürücü süre içinde açılması ve kamu düzeninden olan hak düşürücü sürenin yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınması zorunludur. Yerleşik hale gelmiş Yargıtay 23. HD (örn.2016/5445 E 2017/718 K) ve İstanbul BAM 17 ve 45 HD içtihatlarında da vurgulandığı üzere bu süre, İİK md 223 hükmü gereği başvurusu hakkında verilecek kararın kendisine tebliği için masraf avansı yatırılması durumunda kararın alacaklıya tebliği tarihinden, kayıt başvurusu sırasında masraf avansı yatırılmamış olursa sıra cetvelinin ilan tarihinden başlar. Masraf avansı yatırmamış olan alacaklıya yapılan tebligat ancak bilgi verme mahiyetinde kabul edilebilir.
Ön inceleme celsesinde davacı vekilince, dava konusu alacağın asıl alacak akreditif muhtemel alacağının komisyon alacağına ilişkin olduğu, asıl alacakla ilgili olarak 07/02/2018 tarihinde yapılan kayıt başvuru sırasında gider avansı yatırılmış olduğu, bu nedenle dava konusu komisyon alacağıyla ilgili olarak yapılan başvuruda tekrar gider avansı yatırılmasına gerek bulunmadığı ileri sürülmüşse de, farklı tarihlerde yapılan alacak kayıt başvurularıyla ilgili farklı red kararları verildiği ve farklı sıra cetvelleri düzenlendiği gözetildiğinde bu iddianın yasal bir dayanağı olmadığı gibi, iki yıl önce yapılan muhtemel asıl alacak başvurusu sırasında gider avansı yatırıldığına dair bir belge de dosyaya sunulmamış durumda olmakla, bu iddiasının kabulü mümkün olmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına göre, davacı tarafın 09/04/2019 tarihli (5507 sıraya alınan) alacak kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın kendisine tebliği için avans yatırmamış olduğu, bu hususun … 1.İflas Müdürlüğünün 01/03/2021 tarihli yazısıyla bildirilmiş olduğu, bu nedenle somut uyuşmazlıkta hak düşürücü sürenin, red kararını içeren ek sıra cetvelinin son ilan tarihinden (13/11/2020 … ilanı) itibaren başlatılması gerektiği, …’de ilan tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonra davanın (hafta sonu nedeniyle en geç 30/11/2020 tarihinde açılması gerekmekteyken) 01/12/2020 tarihinde açılmış olduğu, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davaları yönünden özel dava şartı niteliği taşıdığı görülmekle, davanın hak düşürücü süre sona erdikten sonra açılması nedeniyle emsal Yargıtay ve BAM içtihatları doğrultusunda HMK md 114/2 ve 115/2 uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının 5507 kayıt nolu alacak kayıt başvurusu yönünden açılan kayıt kabul davasının hak düşürücü süreden sonra dava açılması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, ilgili tarafa iadesine,
5-Alınması gerekli 59,30 TL maktu karar harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/04/2021

Katip …

Hakim …