Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/672 E. 2022/153 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/672 Esas
KARAR NO : 2022/153

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29.06.2019 tarihinde Bağcılar İlçesi, …Mah. Güney Yan Yolu adresinde, davalı şirket personelinin sevk ve idaresinde olan, davalı şirkete ait …plakalı aracın çarpması neticesinde müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan havai hat demir direğe, kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilerek hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplardan oluşan müvekkili şirketin maddi zararının davalı/borçlu tarafından ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 9.895,21 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, davalının icra dairesi yetkisine ve borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, haksız fiilden zarar gören müvekkilinin yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olduğunu, arabuluculuk görüşmesinin anlaşmamayla sonuçlandığını belirterek, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın hukuki ve fiili mesnetten yoksun dava dilekçesinde somut gerçekliğe ve eldeki delillere aykırı olarak iş bu davayı açtığını, söz konusu kazada müvekkil şirkete ait araç normal yolunda, yine yönetmelik ile belirlenen yükseklik sınırının hayli altında ve tüm trafik kurallarına riayet ederek ilerlemekte iken davacıya ait elektrik kablosunun sarkması neticesinde müvekkile ait aracın römorkuna takıldığını ve hasarın ortaya çıktığını, bunun üzerine trafik ekipleri olay yerine gelerek Kaza Tespit Tutanağı düzenlediğini, hem kaza tespit tutanağı hem görgü tanıkları hem de olay yerindeki kamera görüntülerinden sabit olduğu üzere müvekkili şirket çalışanının meydana gelen kazada en ufak bir kusuru bulunmadığını, söz konusu hasara müvekkil şirketin haksız fiil kusuru değil aksine davacı şirketin hizmet kusurunun sebebiyet verdiğini, öncelikle dava dilekçesinde iddia olunduğunun aksine müvekkiline ait aracın herhangi bir direğe çarpmadığını, olay yeri görüntülerine bakıldığı vakit müvekkiline ait aracın kendi şeridinden çıkmadığının sabit olduğunu, hem şeridinde hem de yükseklik sınırını aşmaksızın yol alan aracın davacı şirkete ait direğe veya kablolara çarpmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, davanın reddi ile haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili şirkete ihbar edildiğini, HMK uyarınca taraf olmadığından aleyhe doğrudan hüküm kurulamayacağını, ihbarın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın sigortalının kusurunu ispat etmesi gerektiğini, ceza davasının sonucunun beklenilmesini, ihbarın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin ancak ihbar tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini ve poliçe teminatı ile sınırlı sorumlu olduğunu belirterek, davalı taraf olmadığından hakkında doğrudan hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiile dayalı maddi tazminat istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul … İM’nün celbedilip incelenen … Esas takip dosyasında 9.567,30 TL asıl alacak, 327,91 TL işlemiş faiz talep edildiği, davalının (İstanbul …İcra HM… E dosyayla yaptığı şikayet kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihi beyan edilen tarih kabul edildiğinden) süresinde itirazı üzerine takibin durdurulduğu, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibe itirazın süresinde olduğunun tespiti sonrası, davalının icra dairesi yetkisine itirazı değerlendirilerek, kesin yetki kuralı bulunmamakla İİK md 50 atfıyla HMK md 16 uyarınca haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yeri de yetkili olduğundan reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin talebiyle dava, davalının ZMMS sigorta şirketine ihbar edilmiştir.
Dosyada tarafların bildirdiği deliller toplanmış, takip dosyası, trafik polislerince düzenlenen Kaza Tespit Tutanağı, olay mahallinde çekilen fotoğraflar, davacının düzenlediği hasar tespit tutanakları, hasar fotoğrafı, hasar keşif tutanakları, talep yazısı, hasarın onarımı konusunda dava dışı şirketten hizmet alım sözleşmesi incelenmiş, dosya kapsamı üzerinde iki elektrik mühendisi, bir trafik kazalarında uzman makine mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Kurulan ara kararla bilirkişilerden, dava konusu olayda davalının kusurlu olup olmadığı, kusur oranı, davacının olayın meydana gelmesine neden olan tam kusuru veya ağır kusuru veya zararın artmasına neden olan müterafik kusuru olup olmadığının öncelikle tespiti, davalının olayda kusurlu olması ihtimaline binaen davacının olay nedeniyle uğradığı gerçek zarar tutarının, davalının kusur oranına isabet eden gerçek zarar tutarının, bu tutar için kaza tarihiyle takip tarihi arası davacının talep edebileceği işlemiş faizin hesaplanarak bildirilmesi amacıyla, tüm dosya kapsamı, deliller, tarafların tüm iddia ve savunmaları ayrıntılı, gerekçeli değerlendirilmek suretiyle, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; olay yerinde olay anında trafik polislerince düzenlenmiş Kaza Tespit Tutanağında davalının işleteni olduğu …plakalı çekici ve buna bağlı olan … plakalı yarı römork aracın 03 Güney Yan Yol-Aksaray istikametinde normal seyir halindeyken kabloların çekici ile yarı römork arasına girmesi ile aracın durma süresine kadar dört adet elektrik direğinin eğildiği, tutanakta çevredekilerden alınan beyanlara göre kabloda gemişte herhangi bir sarkma ve eğiklik bulunmadığının tespit edildiği, araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı, olayın kabloların aracın geçişi esnasında kopmasıyla oluştuğu kanaati oluştuğu ancak neden koptuğunun tespit edilemediğinin yazılı olduğu, olaya ilişkin olay anında çekilen fotoğraflarla birlikte olay yerinin olay tarihine ilişkin 2018 yılı… Haritalarından alınan ve raporda yer verilen görüntü kaydı birlikte incelendiğinde, ilgili EPDK mevzuatı da açıklanarak, davacının bu mevzuata uygun ve dikkatsizlikle de olsa herhangi bir kimsenin dokunmasını imkansız kılacak şekilde dava konusu elektrik direk ve kablolarını tesis etmesi-bu durumda tutması gerektiği, olay yerinde direklere bağlı tellerin izin verilen en düşük yola olan mesafesinin (klerans-düşey mesafe) en az 5 metre olması gerektiği, 2918 sayılı KTK’ya göre araç yüksekliği azami sınırının 4 metre olduğu, düzenlenen tutanakta aracın yüksekliği ölçülmemişse de olaya karışan aracın modeline göre yüksekliğinin 3 metre olduğu, davaya konu olayın aracın herhangi bir elektrik direğine çarpması neticesi gerçekleşmediğinin anlaşıldığı, olay yerinde davacının dava konusu elektrik tesisatında klerans düşüklüğü olduğunun fotoğraflar ve … haritasından net tespit edilir durumda olduğu, bu durumun asfalt yenileme vb sebeplerle de oluşabileceği, ancak bu durumları kontrol edip elektrik hattını ilgili mevzuata uygun hale getirme ve güvenlik mesafelerini sağlama yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, bu yükümlülüğün davacı tarafından yerine getirilmediğinin delillerden anlaşıldığı, bu nedenle davalı şirket sürücüsüne bir kusur atfının mümkün görünmediği, davalının kusurlu kabul edilmesi ihtimalinde davacının talep edebileceği gerçek zararın 5.223,65 TL olarak hesaplandığı görüş ve tespitleri bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan olay yeri fotoğrafında, davalının aracının kapalı kasa tır olduğu, karayolunda normal seyir şeridi üzerinde bulunduğu, aracın römork kısmında araç yüksekliğini artıran bir yük-ek vs bulunmadığı, dolayısıyla uzman bilirkişi tarafından bildirilen 3 metre araç yüksekliğinin aşılmamış durumda olduğu, ölçüm yapılmamış olsa da karayolu üstünden geçen ve uzman bilirkişi tarafından en az 5 metre yükseklikte bulunması gerektiği bildirilen (karayolu dışında çimenlik alanda bulunan elektrik direkleri arasında gerili olan) elektrik tellerine geçişi sırasında takılmasına neden olacak şekilde, aracın yükü nedeniyle 5 metre yüksekliği aştığından sözedilemeyeceği, ayrıca aracın yoldan çıkarak direklerden birine çarpması gibi bir durumun da olmadığı açıkça görülmektedir. Bu husus trafik polislerince olay anında düzenlenmiş kaza tespit tutanağında da yazılıdır.
Tüm dosya kapsamı, incelenen deliller, kaza tespit tutanağı ve kaza anına ilişkin fotoğraflar ile denetime açık-hüküm kurmaya elverişli bulunan uzman bilirkişi kurulu raporu tespitleri hep birlikte değerlendirildiğinde, şehirlerarası karayolunun üstünden geçen davacıya ait direkler arasında gerili elektrik kablosunun ve buna bağlı 4 adet direk ile tesisatın davalı şirketin aracının karayolundan geçişi sırasında zarar gördüğü sabit ise de, ispat yükü kendisinde olan davacının hasarın/zararın meydana gelmesinde davalı işleten şirketin kusurlu olduğunu ispatlayamadığı, aksine davacının bakım yükümlülüklerini ihmal suretiyle ağır kusuru bulunma ihtimalinin daha yüksek olduğu, bu nedenle uğradığı zararın bedelini kusuru bulunmayan davalıdan talep edemeyeceği kanaatiyle davanın reddine, davacının kötüniyetle takip başlattığı ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:

1-Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 80,70 TL olup, peşin alınan 119,51 TL’den mahsubu ile bakiye 38,81 TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
25/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır