Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/652 E. 2020/553 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/614
KARAR NO : 2020/625

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; davalının …’da … şirketini iki ortak ile kurduğunu, yatırımcıların şirketin kuruluş amacına yönelik olması şartı ile yatırım yaptıklarını ancak davalının sermayeleri başka amaçla kullandığını, davalı hakkında … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15/07/2008 tarihinde 12.40’da tüketici iflası açıldığını, müvekkilinin de kasten işlenmiş haksız fiilden doğan iflas alacağını zamanında 01/09/2008 tarihinde iflas masasına yazdırdığını, müvekkilinin davalıdan 10.367,93 Euro alacağı bulunduğunu, davalının iflas tasfiyesinde kötü niyetli olarak …’de 256 ada, 35 parselde bulunan taşınmazını beyan etmediğini belirterek; .. 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilli cevap dilekçesinde ve özetle; dava dışı …’nin de Almanya’da faaliyet gösteren bir şirket olduğunu,davalı müvekkilinin şirketin ortağı olduğunu,davada iddia edilen ticari ilişkide aslen sorumlu olmasının mümkün olmadığını, davacının dava dışı şirketten olduğunu iddia ettiği alacaklarını müvekkilinden tahsil etmeye çalıştığını,husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri olan Berlin Mahkemeleri olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın öncelikle usulden ve esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
… 5. ATM’nin … E. … K.sayılı ve 16/10/2020 tarihli kararında “Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, 2019/379 Esas 2020/52 karar sayılı kararı ile Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunmaması nedeniyle HMK 114/1-a maddesine göre dava şartı yokluğundan davanın usulen reddine karar verilmiş , verilen karar İstinaf 12 HD sinin 2020/1088 Esas 2020/942 Karar sayılı 06/10/2020 tarihli kararı ile kaldırılmıştır. Dava dosyası 2020/577 Esasına kaydı ile mahkememiz heyetine tevzi edilmiştir.
5235 sayılı kanunun 5.maddesi (6545 sy nın45.mad ile değişik) gereğince; ” dava değerine bakılmaksızın;1. İflas, (…)(1) iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara,(1) ” heyet halinde bakılacaktır.
İİK geçici 14. Maddesi ne 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. Maddesiyle yapılan değişiklik sonucu; Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin, İhtisas mahkemesi olarak belirlenmesine, iş bu kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine ” karar verilmiştir.
Somut olayda; Davalı hakkında … Hukuk Mahkemesi’nin 15/07/2008 tarihinde 12.40’da tüketici iflası kararı verildiği, davacının 10.367,93 Euro alacağının 01/09/2008 tarihinde iflas masasına yazdırılarak kabul edildiği, iflas tasfiyesi devam ederken davalının iflas masasına bildirmediği taşınmazından kayıt kabule konu alacağın tahsili için huzurdaki davaya konu icra takibinin başlatıldığı taraflar arasında tartışmasızdır.
Davacı alacağı iflastan önce doğmuş ve iflas masası tarafından kabul edilmiş olup, İİK geçici 14. Maddesinde sayılan davalardan iflasa ilişkin alacaktır. Dava 08/06/2018 tarihinde açılmış olup, 28/02/2018 tarihinde yürürlüğe giren kanunundan sonradır. Yargılamanın 7101 sayılı yasanın 46. Md gereğince özel görevli İstanbul 1, 2, 3. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılması gerekecektir. Dava dosyasının İstanbul 1, 2, 3. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii için İstanbul hukuk tevzi bürosuna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir”.
gerekçesiyle dosyanın iflas ve konkordato konusunda ihtisas mahkemesi konumundaki mahkememize gönderilmesini sağlamıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki 28.02.2018 tarihinde kabul edilerek, 15.03.2018 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “ nun 46. maddesinde , 2004 sayılı Kanuna , geçici 14.maddenin eklendiği belirtilmiş, geçici 14. maddede ise,”Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte görülmekte olan iflasın ertelenmesi konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına devam olunur. Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında, İflas ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler “, düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı yasanın 66/ b bende ki düzenlemeden söz konusu hükümlerin yayım tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır. Yasal düzenleme kapsamında Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli, 538 nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan ;a) İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 156.Madde),b)İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 156. madde),2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (İcra ve İflas Kanunu 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( İcra ve İflas Kanunu 174.Madde)3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 177.Madde)b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 178. madde),c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları ( İcra ve İflas Kanunu 179. Madde),4) İflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar ( İflas tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları )( İcra ve İflas Kanunu 235. madde) ,5) Takasa itiraz davaları ( İcra ve İflas Kanunu 201. Madde), 6) İflasın kaldırılması talepleri ( İcra İflas Kanunu 182.Madde),7) İflasın kapanması talepleri ( İcra ve İflas Kanunu 254.Madde), 8) İtibarın yerine gelmesi talebi ( İcra ve İflas Kanunu 313 ve 314. maddeleri )9) Adi konkordatodan kaynaklanan talepler ( İcra ve İflas Kanunu 285 İle 308/ h Maddeleri )10)İflastan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler ( İcra ve İflas Kanunu 309.Madde),11) Malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflas Kanunu 309/a ila 309/1 maddeleri ),12 ) Sermaye şirketleri ve kooperatifin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İcra ve İflas Kanunu 309/ m ila 309/ ü Maddeleri ) hususlardan kaynaklanan davalara ; 1-Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin,2-Üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1,2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine, 7101 sayılı Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen geçici 14.maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından İflasın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemeye göndermeyeceğine, iş bu kararın Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine karar verildi “ kararı alınmıştır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarihli, 538 karar nolu kararı, 5 Nisan 2018 tarihli ve 30382 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanmış olup, bu dava ise 08/06/2018 tarihinde açılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere iflas ve buna bağlı davalar Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin almış olduğu karar dairesinde ihtisas mahkemelerinin görevleri arasında yer almakta olduğundan bu noktada mahkememize gönderilen davanın niteliği önem arz etmektedir.
… 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. … K.sayılı ilamının gerekçesinde “davacı alacağının iflastan önce doğduğunu ve iflas masası tarafından kabul olunduğunu, bu nedenle iflasa ilişkin alacağın varlığı karşısında ise genel görevli mahkemenin görevli bulunmadığını” açıklamış bu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki dava dosyasına ilişkin görevsizlik kararı veren … 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin …E. … K.sayılı ilamındaki görevsizlik kararına esas olan gerekçe “davanın TTK m.553 hükmüne göre kurucu ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna dayanılmasına” ilişkindir.
Akabinde İstanbul BAM 4. HD’nin 2018/2230 2018/1551 K.sayılı ve göreve ilişkin denetim yapan ilam içeriğine göre dahi “davanın TTK m.553 hükmüne dayalı sorumluluk davası olduğu”, bu nedenle istinaf incelemesinin İstanbul BAM 13.HD’ince yapılması gerektiği noktasındadır.
Akabinde inceleme yapan İstanbul BAM 2020/42E. 2020/349 K.sayılı ilamı çerçevesinde inceleme yapan BAM dahi söz konusu “davanın TTK m.553 hükmünden kaynaklanan ve şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı itirazın iptali davası olduğunu” açıkça kabul etmiş ve nitelendirmeyi bu şekilde yapmıştır.
Söz konusu uyuşmazlığı inceleyen … 15. ATM …E. …K.sayılı ve tek hakim tarafından görülen dava dosyasında oluşturulan usulden ret kararında da “dava TTK m.553 hükmünden kaynaklanan şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararın tazmin olunması amacıyla açılan itirazın iptali davası olarak” değerlendirilmiştir.
Davanın usulden ret kararına ilişkin olmak üzere istinaf incelemesi için dava dosyasının gönderildiği İstanbul BAM 16.HD dahi 2020/1664E. 2020/1443K.sayılı ilamında da “söz konusu uyuşmazlığın şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle uğranıldığı iddia olunan zararın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası” olduğunu belirtmiş, dosyayı bu nedenle İstanbul BAM 12.HD’ye göndermiştir.
Nihayet İstanbul BAM 12. HD’nin 2020/1088E. 2020/942K.sayılı ilamında da “davanın şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı olarak alacaklının yapmış olduğu takibe vaki itirazın iptali talebi olduğu”, bu nedenle davanın tek hakim tarafından değil mahkeme heyeti tarafından verilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Yukarıda ayrıntılı olarak izah edilen açıklamalardan anlaşılacağı üzere somut uyuşmazlık 6102 sayılı TTK m.553 ve devamından kaynaklanan şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayanmakta olup bu itibarla davanın genel görevli asliye ticaret mahkemesi heyetleri tarafından görülmesi gerekmektedir.
Esasen 06/10/2020 tarihli BAM ilamı içeriği bu yönden de kesin niteliktedir.
İlamın kesin olmasına rağmen 16/10/2020 tarihli görevsizlik kararı çerçevesinde bu defa dosyanın mahkememize gönderilmesi usule aykırı görülmüştür.
Ayrıca … 15. ATM …E. …K.sayılı ilamında davacının alacağının iflastan önce doğduğu, iflas masası tarafından kabul olunduğu, iflasa ilişkin alacak bulunduğu gerekçesine dayalı olarak davanın, iflas davalarını görmekle özel olarak görevlendirilmiş mahkemece ele alınması gerektiği gerekçesine dayanmıştır.
Bilindiği üzere “esasen iflas davaları sadece açıldığı ülke açısından sonuç doğurur”. Yargıtay 19.HD 2020/6596E. 2010/9689K.sayılı ilamı) 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 50. maddesi uyarınca, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin verdikleri ve kesinleşmiş ilamların Türkiye’de icra olunabilmesi için, Türk Mahkemelerince tenfizine karar verilmiş olması gerekir. Somut olayda dayanılan iflas kararının tenfizine dair bir iddia olmadığı gibi bu konuda somutlaştırılmış bir vakıa veya delil dahi mevcut değildir. Kaldı ki dava dilekçesinde belirtildiği üzere Almanya’da kişisel iflasın mümkün olduğu iddiası karşısında, bu ilamın Türkiye’de tenfize konu olup olmayacağı, ayrıca başka bir davada ele alınması gerekli bir husustur.
“Yabancı mahkeme iflâs kararlarının ‘iflâsın ülkeselliği (mahalliliği)’ ilkesi gereği, Türkiye’de geçerli ve infaz edilebilir olması için bu kararlar ile ilgili Türk Mahkemeleri’nden verilmiş bir tenfiz kararı olması gerekir. Nitekim doktrinde de ilke benimsenmiş bulunmaktadır (bkz : Yrd. Doç. Dr. Gülin Güneysu Güngör, Milletlerarası özel Hukukta İflâs, Ankara 1977, Sh. 178 vd., Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukuku, İstanbul 1977, Sh.3907 vd.)” (İcra ve İflas Hukuku El Kitabı – 2. Basım – Prof. Dr. Baki Kuru (Yargıtay 12. HD’nin 2012/26937 2016/4628K.sayılı ilamı). Bu nedenle, yabancı mahkeme tarafından verilen, tenfiz olunmayan iflas kararına dayalı olarak Almanya’da iflas masasına başvurulması ve bu çerçevede Almanya’daki işlemler, iflasın “ülkeselliği gereği” Türkiye’de açılan ve açılacak olan davalarda iflasın varlığını kabul ile adeta iflastan sonra doğan bir alacakla ilgili dava olduğunu gösteremeyecektir. Zaten yerleşik Yargıtay uygulaması da bu yöndedir.
Hal böyle olunca gerek BAM tarafından yapılan nitelendirmeler ve gerekse “iflasın ülkeselliği ilkesi” ve dayanılan iflas kararının tenfiz dahi edilmemiş olması karşısında, mahkememizin yukarıda anılan HSK kararı çerçevesinde mevcut davayı ihtisas mahkemesi olarak görebilmesi mümkün olmayıp bu yönü itibariyle … 15.ATM …E. …K.sayılı göreve ilişkin “görevsizlik kararı niteliğindeki” gönderme kararı usule aykırı bulunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin “ihtisas mahkemesi olarak” bu davada özel görevli bulunmaması nedeniyle 6100 sayılı HMK m.114 hükmü uyarınca davanın usulden reddine,
2-Mahkememizce verilen hükme karşı süresi içinde kanun yoluna başvurmayarak karar kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının “doğal hakim ilkesi gereği İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini” taraflardan birinin talep etmesine; aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine,
3-Mahkememizce verilen karara yönelik istinaf yoluna başvurması halinde ilgili daire tarafından, istinaf yoluna başvurulmaması durumunda ise davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi amacı ile dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince belirlenmesine,
4-6100 sayılı HMK.m.331/2 hükmü uyarınca harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve oy birliği ile karar verildi.11/12/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …