Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/65 E. 2022/258 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/65 Esas
KARAR NO : 2022/258

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 05.10.2017 tarihinde imzalanan sözleşme ile müvekkili şirketin davalı şirketin ürettiği “250 ml ed genç” şişe ayranın satışını sahibi bulunduğu şubelerde yapacağını, bunun karşılığı olarak davalı şirket müvekkili şirkete 574.896-TL maddi destek sağlayacağını, maddi desteğin hangi amaçla verileceği özel hükümler başlıklı sözleşmenin 1. maddesinde aynen “Sütaş ürünlerinin etkin bir şekilde satışını sağlamak amacıyla yapacağı her türlü pazarlama faaliyetlerine katkıda bulunmak için ayni ve nakdi iş geliştirme desteği temin edeceğini” şeklinde düzenlendiğini, bu ve benzeri sözleşmelerin en önemli özelliğinin her iki tarafa borç yükleyen sinallagmatik sözleşmeler olması olduğunu, sözleşmenin özel hükümlerinde açıkça belirlendiği üzere, burada davalı şirket yönünden önemli gaye şirketin ürünlerinin etkin bir şekilde satışının sağlaması ve pazarlama faaliyetlerine katkıda bulunulması olduğunu, taraflar sözleşmeyi akdettikten sonra müvekkili şirkete yapılması gereken 574.896-TL tutarında ödeme davalı şirket tarafından yapılmadığını, 24.10.2017 tarihinde 200.000-TL ödeme yapıldığını, akabinde müvekkili şirketin nakit sıkışıklığı bahanesiyle sürekli oyalandığını, ödemenin en kısa sürede yapılacağı bildirilmesine karşın kalan bakiyenin bir türlü ödenmediğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği sözleşmenin kuruluş gayesinden uzaklaşıldığı sürekli davalı yana bildirilmesine karşın davalı yanca ödeme noktasında herhangi bir işlem yapılmadığını, davalı şirket yetkilileri sorunun kısa sürede çözüleceğini biraz beklenmesi gerektiğini nakit akışında yaşanan sıkıntılar nedeniyle ödemenin geciktirildiğini belirtmişler son aşamada ise gayrimenkul rehni talep ettiklerini açıkça dile getirdiklerini, sözleşmede bu konuda herhangi bir düzenleme olmamasına karşın müvekkili şirketten gayrimenkul rehni talep edildiğini, kalan tutarı almak adına başkaca çaresi kalmayan müvekkili şirket yetkilisi oğlu adına kayıtlı bulunan … İli … İlçesi … mevkii Bağımsız Bölüm 14 olan taşınmazı rehin vermek adına taşınmazın üzerinde bulunan başkaca ipoteği kaldırmak için yaklaşık 100.000-TL civarında ödeme yaptığını, akabinde ipotek kalkıp taşınmaz yeni bir ipotek tesisine hazır hale gelmesine karşın davalı yan yine nakit sıkışıklığını bahane etmek suretiyle taahhüt ettiği ödemeyi yapmaktan imtina ettiğini, sözleşmenin kuruluş aşaması ve davalı şirketin sözleşmenin başlangıcından buyana neden ve nasıl iyiniyetli olmadığının açıklamasını yapmaya çalıştıklarını, taraflar arasında sözleşme akdedildikten sonra davalı şirket müvekkili şirkete ürün teslim etmeye başladığını ve müvekkili şirkette teslimatı yapılan ürünlerin satışını gerçekleştirdiğini, yapılan sözleşme kapsamında önceden ödenen 200.000-TL peşinatın geri ödemesi satılan ürünlerle yapılacağından davalı şirket tarafından müvekkili şirkete fatura edilen ürünler yaklaşık değerinin % 40 üzerinde fatura edildiklerini, bu hususun tarafların mutabık oldukları bir husus olduğunu, hal böyle olunca müvekkili şirket tarafından satışı yapılan ürünlerin normal değerinden daha pahalıya alınması nedeniyle, anlaşmaya göre aradaki farkın müvekkili şirket borcundan normal piyasa değerinin üzerinden oluşturulan faturadaki farkın düşülerek hesap yapılması gerekirken davalı şirketin bu yönteme uygun olmayan bir hesaplama yöntemi ile bir hesap çıkardığını, sözleşmeyi feshettiğini ve müvekkili şirket aleyhine … 23.İcra Müdürlüğünün .. esas sayılı dosyasıyla icra takibine başladığını, davalı şirketin her ne kadar … 17.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarında aynen “sözleşmenin 4. maddesi gereğince fesih tarihine kadar yapmış olduğunuz ürün satım alım miktarı nazara alınarak hesap edilen 261.141,40-TL cezai şart “ hesaplanmıştır dese de anılan cezai şartın nasıl hesaplandığı neye göre hesaplandığı hiç bir şekilde izah edilmediğini, hukuk tekniği bakımından cezai şartın oluşmasının mümkün olmadığını, zira sözleşmenin başında davalı şirketin ödemesi gereken 574.896-TL’yi ödemeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, hukuken en genel prensiplerinden olan hiç bir kimse kendi kusurundan dolayı başkasını suçlayamaz ilkesi gereğince davalının cezai şart koşullarının oluştuğunu iddia edebilmesinin mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için cezai şart koşullarının oluştuğunun düşünülse dahi hesaplama neye göre hangi kritere göre yapıldığının anlaşılmadığını, oysa gerçek kişiler gibi tüzel kişilerde yasalarla bağlı olup, yaptıkları her iş ve işlem yasaların denetim ve kontrolü altında olduğunu, hal böyle olunca davalı şirketin iddia ettiği gibi ben yaptım oldu şeklindeki mantığın hiç bir hukuksal geçerliliği bulunmadığını, davalı şirketin sözleşmenin akdi sırasında teminat olarak verilen 1.150.000-TL olarak doldurulmuş bono ile … 23.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla müvekkilleri aleyhine icra takibine başladığını, bononun tetkikinde bedel bölümünün malen ahzolunmuştur şeklinde doldurulduğunu, icra takibinde de 190.341,40-TL olarak tutar belirtildiğini, denetimi hiç bir şekilde mümkün olmayan ve belirlenen rakamlara nasıl ulaşıldığı belirsiz bir hesaplama yöntemiyle karşı karşı olduklarını, müvekkili şirket tarafından davalı şirket hesabına muhtelif tarihlerde ödemeler yapıldığını, bunlardan bir tanesinin 23.07.2018 tarihinde 30.000-TL olarak yapıldığını, sonraki tarihlerde de başkaca ödemeler yapıldığını, … 23.İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe yaptıkları itirazda bononun teminat bonosu olduğu dolayısıyla genel mahkemelerde açılacak alacak davasının ispatından sonra alacağın gündeme gelmesi gerektiği belirtilmesine karşın … 24.İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla yapılan yargılama neticesinde davamızın reddine karar verildiğini beyanla … 23.İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında davalı şirkete 110.000,00-TL borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı … firması arasında akdedilen ve diğer davacı … tarafından da garanti veren sıfatıyla imzalanan 05.10.2017 tarihli ”Ev Dışı Kanalı Satış Sözleşmesi” nin Özel Hükümler başlıklı kısmının 2 maddesinde belirtilen miktarda yani 1.200.000 (birmilyon iki yüzbin) adet 250 ml.’lik Ed Genç Şişe Ayran ürününü sözleşme süresi içinde müvekkil şirketten almayı taahhüt ettiğini, Özel Hükümler başlıklı kısmın 1.maddesinde ise; davacının 2. Maddedeki taahhüdüne karşılık müvekkilin davacı şirkete 574.896,00-TL. nakdi destekte bulunacağı ifade edildiğini, Özel hükümler başlıklı kısmın 1. Maddesinin 2. Fıkrasında, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerinden birini ihlal etmesi halinde, sözleşmenin 4. Maddesinde yazılı cezai şartı ödeyeceği açıkça ifade edildiğini, Sözleşmenin ”cezai şart” başlıklı 4. Maddesinin a fıkrasında, davacının sözleşme ile üstlendiği edim, taahhüt ve yükümlülüklerinin herhangi birini yerine getirmemesi halinde 1.150.000,00-TL. Tutarında cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu açıkça ifade edildiğini, yine müvekkili şirket ile davacı …firması arasında akdedilen ve diğer davacı … tarafından da garanti veren sıfatıyla imzalanan ”05.10.2017 tarihli Ev Dışı Kanalı Satış Sözleşmesi” ne Ek Protokol”ün 2. Maddesinde işbu protokolün 05.10.2017 tarihli Ev Dışı Kanalı Satış Sözleşmesi’nin Özel Hükümleri başlıklı 1. Maddesinde belirtilen nakdi destek tutarının ödenmesine ilişkin usulleri belirlemek amacıyla düzenlendiği ifade edildiğini, 3.2.1. Maddesinde, nakdi iş geliştirme destek tutarının KDV dahil 200.000,00-TL.’sinin sözleşmenin imzalanmasını müteakiben ödeneceği ifade edildiğini, 3.2.2. Maddesinde ise nakdi iş geliştirme destek tutarının KDV dahil 374.896,00-TL.’sinin ise davacı … firmasının ”… İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevkii, 3256 Parsel, 14 bağımsız bölüm numaralı’ ve mesken nitelikli” taşınmaz üzerinde Sütaş lehine 1. Derece . Sırada 350.000,00-TL. Tutarlı ipotek tesis etmesine müteakiben ödeneceği ifade edildiğini, 3.2.3. Maddesinde, ipoteğin protokolde belirtilen şartlarda tesis edilmemesi ya da hiç tesis edilmemesi halinde Sütaş firmasının 374.896,00-TL. Tutarındaki bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunmadığının açıkça ifade edildiğini, müvekkili şirketin davacı taraf ile arasında imzalanan 05.10.2017 tarihli Ev Dışı Kanalı Satış Sözleşmesi ve işbu protokolün ayrılmaz parçası niteliğinde bulunan aynı tarihli Ek Protokol hükümlerine uygun bir şekilde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ve davacı firmaya 05.10.2017 tarihli fatura karşılığında davacı firmaya 200.000,00-TL. tutarında ” Reklam ve Promosyon Giderleri” adı altında ödeme yaparak yerine getirdiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde her ne kadar müvekkili şirketin taraflar arasındaki sözleşme hükmü gereği ödemesi gereken tutarı eksik ödediğini ve sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini iddia etmekte ve ne hikmetse dava dilekçesinde hiçbir şekilde 05.10.2017 tarihli Ek Protokol’den söz etmemekte ise de dilekçe ekinde arz edilen belgelerden de anlaşılacağı üzere taraflar arasında akdedilen 05.102017 tarihli ek protokol gereği müvekkili şirketin bakiye 374.896,00-TL. tutarındaki bedeli ödeme yükümlülüğü, davacının ek protokolde taahhüt ettiği şekilde ipoteği müvekkili şirket lehine tesis etmemesi sebebiyle yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin sözü edilen sözleşme ve ek protokol hükümleri gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen davacı tarafın sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, almayı taahhüt ettiği malın tamamını müvekkili şirketten almadığını ve sözleşme devam ederken, başka bir firma ile anlaşarak müvekkili şirket ile olan ticari ilişkisini ve müvekkili şirketten ürün almayı kestiğini, anılan sebeple müvekkili şirketçe davacı firmaya … 17. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek toplam 265.382,65-TL.’nin ödenmesi ihtar edildiğini, işbu ihtarname sonrası davacı firmanın müvekkili şirkete vermiş olduğu 11.06.2018 tarihli ”Ödeme Taahhütnamesi” (EK-5) ile; Taraflar arasında imzalanan Ev Dışı Satış Sözleşmesinden doğan taahhüdünü yerine getirmediğini ve Sütaş tarafından ödenen nakdi destek tutarını da iade etmediğini beyanla 130.570,70-TL. Ana Para ve 18.973,89-TL. Vade Farkı olmak üzere toplam 149.544,59-TL. Kalan Taviz tutarı borcu bulunduğunu, Taraflar arasındaki anlaşma ile 145.000,00-TL.’ye indirilen bu borcunu 15.07.2018 tarihine kadar ödeyeceğini, ödememesi halinde tahsili için aleyhine yasal yollara başvurulabileceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davacı tarafın işbu taahhütname sonrası müvekkili şirkete sadece 30.000,00-TL. ödeme yaptığını ve başkaca bir ödeme gerçekleştirmediğini, davacının, müvekkili şirket ile arasındaki sözleşme hükümleri gereği almayı taahhüt miktarda ürünü almaması ve sözleşme devam ederken başka bir ürünü satmaya başlayarak müvekkili şirketten ürün almayı kesmesi, müvekkili şirketçe sözleşmenin başlangıcında kendisine ödenen taviz bedelini iade etmediği gibi 11.06.2018 tarihli taahhüdünü de yerine getirmemesi üzerine müvekkili şirket alacağının tahsili için davacı firma aleyhine icra takibi başlatıldığını, huzurdaki dava haksız ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 23. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı icra dosyası, tapu kayıtları, … 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası celp edilmiş incelenmiştir.
Davacı ve vekili yargılama devam ederken dosyayı takipsiz bıraktıklarından Mahkememizce HMK 150.maddesi hükmü uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Yapılan açıklamalar karşısında mahkememizce dosyanın taraflarca takip edilmemesi sebebiyle 27/12/2021 tarihinde HMK 150.maddesi hükmü uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK 150. maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Mahkememizin 27/12/2021 tarihli 6. celsesinde tarafların davayı takip etmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, HMK 150. maddesi uyarınca 27/12/2021 tarihinden itibaren yasal üç aylık yenileme süresinin 27/03/2022 tarihi itibariyle sona erdiği ve bu yasal süresi içinde dosyanın taraflarca yenilenmediğinden açıklanan nedenler karşısında HMK 150. maddesi hükmü uyarınca davanın yasal yenileme süresinin dolduğu 27/03/2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Taraflarca takip edilmeyen ve yasal süre içinde yenilenmeyen davanın HMK 150. maddesi gereğince 27/03/2022 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereklen 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 1.878,53-TL harcın mahsubu ile fazla yatan 1.797,83 TL harcın karar kesinleştiğinde resen taraflara veya vekiline İADESİNE,
3-Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 ve 7/1 maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.29/03/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *