Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/641 E. 2022/591 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/641 Esas
KARAR NO : 2022/591

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 22/10/2020 tarih 2020/960 Esas 2020/1959 sayılı kararı ile YARGI YERİ OLARAK MAHKEMEMİZ belirlenmekle; mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilleri hakkında … 21. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında, müvekkillerinin murisi … tarafından keşide edildiği iddiasıyla 55.000,00 TL tutarlı bir adet bononun icra takibine konu edildiğini, muris …’ nun hayatta iken davalı şirket ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, sözleşmeye göre, davalı şirketin muris …’ nun hissesinin bulunduğu arsa üzerinde yapacağı inşaat karşılığında, arsa sahiplerine yapılan bağımsız bölümlerin bir kısmının verileceğini, sözleşmede muris …’ ya ve diğer arsa sahiplerine sadece inşa edilen yapıları devir etme borcunun yüklendiğini, bunun haricinde herhangi bir borcun yüklenmediğini, müvekkillerinin murisi vefat ettikten çok daha sonraki bir tarihte (ölüm tarihi 22/12/2016, icra takibi tarihi 14/05/2019) davalı şirket yetkililerinin müvekkillerine ve müvekkillerinin kardeşlerine takibe konu bonodan bahsettiklerini ancak bono konusu borcun müvekkilleri ve murisin kardeşleri tarafından kabul edilmediğini, davalı şirketin müvekkillerinin ve murisin kardeşlerinin arsasında bu tarih aralığında inşaat yapmaya devam ederken bu bonodan hiç bahsetmediğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, takibe konu senetteki imza ile müvekkillerinin murisinin hayatta iken attığı imzalar arasında ilk bakışta görünen şekil farklarının mevcut olduğunu, imzaların murisin eli ürünü olup olmadığı konusunda ciddi kuşkular bulunduğunu, icra takibine ait ödeme emrinin muhtara tebliğ edilmesi nedeniyle icra takibinden çok geç haberdar olduklarını ve bu nedenle imzaya itiraz davasının süresinin kaçırıldığını, imza incelemesi sonunda bonodaki imzalar murise ait değilse müvekkillerinin söz konusu icra takibinde borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, ayrıca murisin ölüm tarihi ile senedin icra takibine konulduğu tarih arasında uzun süre bulunması ve bu tarih aralığında müvekkillerinin ve murisin kardeşlerinin bilgilendirilmemiş olması, bonodaki imzaların murisin imzalarına benzememesi, bononun kanuni zorunlu unsurlarının sonradan davalı tarafça doldurulmuş olması sebebiyle bonodaki borcun kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirketin tacir olup takip konusu bonoya konu borçların dayanağını göstermek zorunda olduğunu, bu nedenlerle müvekkillerinin … 21. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine, kötü niyetli olarak bedelsiz bonoyu icra takibine koyan şirketin en az %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı yanın davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya konu bononun muris tarafından düzenlendiğini ve imzalandığını, imza incelemesi yapıldığında imzanın murisin eli ürünü olduğunun ortaya çıkacağını, ispat külfetinin davacılarda olduğunu ve iddialarını senetle veya eş değer yazılı belge ile ispat etmek zorunda olduklarını, kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükünün davalı olan alacaklıda olduğunu ancak bu kuralın bazı istisnalarının bulunduğunu, kambiyo senedinin bedelsizliğini ileri süren davacı olan borçlunun bu iddiasını ispat ile mükellef olduğunu, ayrıca TTK hükümlerine göre açık bono düzenlenmesi yasaya aykırı olmadığından tanzim tarihi boş olarak imzalanan senedin tanzim tarihinin sonradan yazılmasının mümkün olduğunu, somut olayda uygulama yeri bulunan 6762 Sayılı TTK’ nun 592.maddesi uyarınca açığa senet düzenlenmesinin mümkün olduğunu, boş bırakılan yerlerin sonradan anlaşmaya aykırı şekilde doldurulduğu yönündeki iddianın davacı tarafından yazılı delille kanıtlanmasının gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile dava değerinin %20′ si oranında icra inkar tazminatının davacılardan alınarak davalı müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dosyanın 21/06/2022 tarihinde yapılan duruşmasına katılan taraf olmamış, herhangi bir mazeret bildirimine de rastlanmamış olup, davacı asile duruşma gününün usule uygun tebliğ edildiği, duruşma gününden haberdar olduğu tespit edilmiş, davayı takip eden taraf bulunmadığından HMK md.150 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK 150. maddesi “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Dosya kapsamından davacı veya davalı vekili tarafından dosyanın işlemden kaldırıldığı 21/06/2022 tarihli duruşmadan itibaren üç aylık yasal süre içerisinde dosyanın işleme konulmasının talep edilmediği anlaşılmakla, HMK 150. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına ve yargılama giderlerinin HMK md 331/3 gereği davacı tarafa yüklenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı tarafından davanın takip edilmemesi, işlemden kaldırma kararı sonrası yasal süre içinde işleme konmasının istenmemesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK.nın 150. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Dava açılırken harç yatırılmadığından alınması gerekli 80,70-TL peşin ve 80,70 TL başvuru harcı olan toplam 161,40- TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmesine rağmen vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 16,20 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/09/2022

Katip

Hakim