Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/608 E. 2022/114 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/608 Esas
KARAR NO : 2022/114

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişki gereğince carih hesaptan kaynaklanan 7.379,19 TL’lik alacağının tahsili amacı ile davalı aleyhine icra takibine giriştiğini, davalının itirazı üzerine dakibin durduğunu ancak bu itirazın iptalinin gerektiğini, davalı ile müvekkilinin davalı yana ait PC’lerin aylık bakımı hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin kararlaştırılan işi düzenli ve eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen davalı tarafın bu işten kalan 7.379,19 TL’lik cari hesap bakiyesini ödemediğini beyan ederek, alacağının tahsili için başlattığı … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına çarptırılmasını dava ve talep etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalının herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı ve yargılama sürecinde duruşmalara iştirak etmediği görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ; Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde; “…Davacı tarafça, davalı ile aralarında PC’lerin aylık bakımı hususunda anlaşma yapıldığı ve hizmetin tamamlanmasına rağmen 7.379,19 TL tutarındaki cari hesap alacağının ödenmediği iddiasına dayalı takip başlatılmış ve itirazın iptali istenilmiş ise de tüm dosya kapsamı, tanzim ettirilen bilirkişi raporu ve davacı tarafça sunulan delillerden; taraflar arasında davacıya ait PC’lerin bakımı konusunda anlaşmaya varıldığı hususu ile anlaşma kapsamında bakım hizmetinin yerine getirildiği iddialarının ispat edilemediği, davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur….” şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davacı vekili tarafından İstinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 24/09/2020 tarih ve 2020/26 Esas 2020/4 Karar sayılı ilamında; “…Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, sözleşmeye konu hizmetin verilip verilmediği noktasındadır.
… 19. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden 7.379.19 TL asıl alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının ticari defterlerine göre davalıya toplamda 38.580.47 TL’lik fatura düzenlediği buna karşın davalıdan 31.201,28 TL tahsilat yaptığı böylelikle takip tarihi itibariyle davalıdan 7.379,19 TL alacaklı kaldığı, davacı defterlerinde gözüken (cari hesaba konu) faturalar ile ödeme belgeleri dosyaya sunulmadığından defter kayıtlarının dayanağı belgeler üzerinde herhangi bir inceleme yapmanın mümkün olmadığı, davalı yan inceleme ara kararı ile yapılan ihtara rağmen incelemeye katılmadığından davalı yana ait ticari defterler üzerinde inceleme yapmanın mümkün olmadığı tespit edildiği şeklinde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Takibe konu edilen borcun kaynağı taraflar arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Hizmet akdi iki tarafa borç yükleyen akitlerden olup, hizmet akdinde akdi ilişkinin varlığını ve hizmetin verildiğini hizmet veren davacı, bedelinin ödendiğini ise hizmet alan davalı ispatlamakla yükümlüdür.
Buna göre eldeki davada davacının akdi ilişkinin varlığını ve hizmetin verildiğini ispatlaması gerekir. Yani ispat yükü öncelikle davacıya düşmektedir. Yapılan bilirkişi incelemesinde cari hesaba konu faturalar ile ödeme belgeleri dosyaya sunulmadığından cari hesap kayıtların dayanağı belgeler üzerinde inceleme yapılamadığından mahkemece, cari hesaba konu faturaları ve faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair delilleri sunmak için davacı vekiline süre verilmiş olup verilen süre içerisinde davacı vekilince 28 adet olduğu bildirilen sevk irsaliyeli fatura sunulmuş olup sevk irsaliyeli faturalar mahkeme kaleminin kasasında muhafaza altına alındığı duruşma tutanağından anlaşılmıştır. Ancak mahkemece cari hesaba dayanak yapılan faturaların ibrazı için ara karar tesis edilmiş ise de bu hususta bir inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Faturalar, istinaf incelemesi için dava dosyası içerisine alınmamış olmakla birlikte davacı vekili istinaf dilekçesinde faturalarda yer alan imzaların davalı çalışanları olduğunu iddia etmiştir. Bu itibarla mahkemece, davacının dayandığı irsaliyeli faturalarda teslim alan olarak imzası bulunanlar yönünden davalının usulüne uygun isticvap davetiyesi ile duruşmaya çağrılması ve imza yönünden İSTİCVAP EDİLMESİ, davalı imzanın kendisine veya yanında çalışan kişilere ait olduğunu kabul etmez ise irsaliyeli faturadaki imzanın davalıya veya çalışanlarına ait olup olmadığı yönündenimza incelemesi yaptırılması, irsaliyeli faturada imzası kendisine ait çıkan kişilerin davalı yanında çalışıp çalışmadığının usulüne göre araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu yönde araştırma yapılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur….” denilerek Mahkememiz kararı kaldırıllmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, ticari hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce, istinaf ilamı uyarınca davacının dayandığı fatura ve sevk irsaliyelerinin altındaki teslim alan imzasının davalı şirket yetkilisi veya çalışanlarına ait olup olmadığı yönünden isticvaba karar verilmiş, bu amaçla davalı şirket yetkilisi … için meşruhatlı isticvap davetiyesi çıkartılmıştır. Meşruhatlı isticvap davetiyesi davalı şirket yetkilisi …’ ya 18/12/2021 tarihinde bizzat ve usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Ancak, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı şirket yetkilisi isticvap için tayin edilen duruşma gün ve saatinde hazır bulunmamış, herhangi bir mazeret / özür de bildirmemiştir.
Bilindiği üzere, isticvabına karar verilen kimseye bizzat davetiye gönderilir ve belirlenen gün ve saatte isticvap olunmak üzere hazır bulunması gerektiği belirtilir. Davetiyede, ayrıca, isticvap konusu vakıalar gösterilir; ilgili tarafın geçerli bir özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği takdirde, isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı ihtarı da yapılır. Çağrılan taraf özürsüz olarak gelmediği veya gelip de soruları cevapsız bıraktığı takdirde, mahkemece sorulan vakıalar ikrar edilmiş sayılır (HMK171/2).
Bu bakımdan değinilen usul ve yöntemlere uygun şekilde meşruhatlı isticvap davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket yetkilisinin mazeret bildirmeksizin çağrıya uymaması ve duruşmaya iştirak etmemesi karşısında irsaliyeli faturaların altında bulunan imzaların davalı şirket yetkilisi ve çalışanları tarafından imzalanmış / bu kişilerin elinden sadır olduğunun ikrar edilmiş sayılmasına karar verilmiştir. (HMK 171/1). Bu halde, cari hesaba temel teşkil eden irsaliyeli faturalardaki imzanın davalı şirkete ait olduğu ikrar olunduğuna göre, faturaya konu hizmetlerin davalı şirkete verildiği noktasında çekişme kalmamıştır. Başka bir anlatımla, davacı tarafından cari hesaba konu faturalardaki hizmetin verildiği usulünce ispatlanmıştır.
Davacı akdi ilişkinin varlığını ve hizmetin verildiğini ispat ettiğine göre, ticari hizmet alım sözleşmelerinde bedelin ödendiğini ispat yükü davalının üzerindedir. Ancak, davalı taraf hizmetin bedelinin tümüyle ödendiğini ve cari hesaptan kaynaklanan bakiye bir borç kalmadığını ispat edememiştir. Aksine, yargılama sürecinde alınan 24/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda ticari defter ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının cari hesaptan kaynaklanan bakiye 7.379,19 TL alacaklı olduğu belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle, ticari hizmet alım sözleşmesi kapsamında cari hesaptan bakiye kalan alacağın ödendiği davalı tarafından ispat edilemediğinden, davacının cari hesap bakiye tutarı kadar alacaklı olduğu anlaşılmakla rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının … 19. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına yönelik yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile takibin kaldığı yerden aynı koşullar altında ve aynen DEVAMINA,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (7.379,19 TL) üzerinden alınması gereken 504,07 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 126,02 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 378,05 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 126,02 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 288,50 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 914,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/02/2022

Katip …
e-imza *

Hakim …
e-imza *